İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Nomofobi Düzeylerinin Çeşitli Faktörler Açısından İncelenmesi (original) (raw)

OPUS © Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Nomofobi Düzeylerinin Çeşitli Faktörler Açısından İncelenmesi

Öz Bu araştırmada, akıllı telefonlardan yoksun kalma korkusu olarak bilinen nomofobi kavramının İlahiyat Fakültesi öğrencileri arasındaki yaygınlığının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrul-tusunda nicel ve nitel veriler nicel verileri elde etmek için araştırmanın alt amaçları; i) Öğrencil-erin nomofobi düzeyleri nedir? ii) Öğrencilerin nomofobi ölçeğinin alt boyutlarına ilişkin ortalama-ları nasıldır? iii) Öğrencilerin nomofobi düzeyleri cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? Araştırmada, analiz tekniği olarak hem nicel hem nitel boyutları içeren karma yöntem kullanılmıştır. Araştırma, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin gönüllü katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, Yıldırım ve Correia (2015) tarafın-dan geliştirilen ve Yıldırım, Şumuer, Adnan ve Yıldırım (2016) tarafından Türkçeye uyarlanmış Nomofobi ölçeği(NMP-Q), demografik bilgi formu ve nitel yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda 276 öğrenciye ulaşılmıştır. Katılımcıların 172'si kadın (%62,3), 104'ü erkektir (%37,7). Araştırmanın nitel boyutu için, nicel boyuta katılan öğrencilerden 20'si rastsal olarak seçilmiş ve görüşmeler yapılmıştır. Toplanan nitel veriler betim-sel istatistikler ile, nicel veriler ise bağımsız örneklem t-testi, tek yönlü varyans analizi(ANOVA) ile analiz edilmiştir.

Erkek Üniversite Öğrencilerinde Nomofobi Düzeyi ve Etkileyen Faktörler

JOURNAL OF DEPENDENCE, 2021

Objective: The aim of this study is to examine the level of nomophobia and factors affecting nomophobia in male university students. Method: This cross-sectional study was applied to 241 male university participants. In the study, data were collected through online questionnaire. The questionnaire form consists of questions about sociodemographic characteristics and the Nomophobia Scale (NMP-Q). Results: 21.2% of the participants are in a health-related section, 42.3% are in a numerical section, and 36.5% are in a verbal section. All of the participants are nomophobic and 28.6% are mild, 57.3% are moderate and 14.1% are severe nomophobic. 20.3% of them use their smartphones for more than 5 hours and as the time spent on the phone increases, their nomophobia levels also increase. As the grade average increases, the level of nomophobia also decreases. Using phones for an average of more than 5 hours a day, having less than 4 books completed out of class per month, having an academic grade point average below 3.00, using Youtube, Facebook, Twitter, and carrying a charger or powerbank along with the nomophobia score are determined as variables. Conclusion: When smart phones used to facilitate daily life are not used correctly, it causes various negative situations such as nomophobia. Besides the benefits of these devices, care should be taken against the risks they contain. Keywords: Nomophobia, social media, addiction, student ÖZ Amaç: Bu çalışmanın amacı erkek üniversite öğrencilerinde nomofobi düzeyi ve nomofobiyi etkileyen faktörlerin incelenmesidir. Yöntem: Bu kesitsel çalışma, 241 erkek üniversite öğrencisine uygulanmıştır. Çalışma online anket yoluyla veri toplanmıştır. Anket formu sosyodemografik özelliklere yönelik sorular ve Nomofobi Ölçeği'nden (NMP-Q) oluşmaktadır. Bulgular: Araştırmaya katılanların %21,2'si sağlıkla ilgili,%42,3'ü sayısal,%36,5'i de sözel bir bölümde okumaktadır. Katılımcıların tamamı nomofobik olup %28,6'sı hafif, %57,3'ü orta, %14,1'i ise ağır nomofobiktir. %20,3'ü akıllı telefonlarını 5 saatin üzerinde kullanmakta ve telefonla geçirilen süre arttıkça nomofobi düzeyleri de artmaktadır. Not ortalaması arttıkça nomofobi düzeyi de azalmaktadır. Çok değişkenli analizde günde ortalama 5 saatin üzerinde telefon kullanılması, ayda ders dışı bitirilen kitap sayısının 4'ün altında olması, akademik not ortalamasının 3,00'ın altında olması, Youtube, Facebook, Twitter kullanılması ve yanında şarj aleti veya powerbank taşınması nomofobi puanını arttıran değişkenler olarak tespit edildi. Sonuç: Günlük hayatı kolaylaştırma amacıyla kullanılan akıllı telefonlar doğru kullanılmadığında nomofobi gibi çeşitli olumsuz durumlara neden olmaktadır. Bu cihazların sağladığı faydaların yanında içerdiği risklere karşı dikkatli olunmalıdır.

Üniversite Öğrencilerinin Nomofobi Düzeyini Etkileyen Faktörler ve Ders Performansları Üzerinde Nomofobinin Etkisi

OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020

Akıllı telefonun günlük kontrol edilme sıklığı (β=0,35), şarj cihazı taşıma durumu (β=-0,12), uyanır uyanmaz akıllı telefonun kontrol edilmesi durumu (β=-0,29), akıllı telefon üzerinden sosyal medyanın günlük kullanım süresi (β=0,15) değişkenlerinin, öğrencilerin nomofobi düzeyini anlamlı etkilediği saptanmıştır. Bir diğer ifadeyle öğrencilerin nomofobi düzeylerinin; akıllı telefon ve sosyal medya kullanım nitelikleri tarafından %30 oranında yordandığı hesaplanmıştır. Nomofobi gizil değişkeni ve onun alt boyutlarını teşkil eden gözlem değişkenleri arasındaki tüm yolların da pozitif ve anlamlı olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin dersi derste dinleme (β=-0,22) ve derse katılım düzeyleri (β=-0,13) üzerinde nomofobinin negatif ve anlamlı bir etkisi bulunmuştur. Özetle öğrencilerin nomofobi düzeyleri arttıkça ders dinleme ve derse katılım performansları düşmektedir.

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Nomofobi Düzeylerinin İncelenmesi

2019

Original Article Nomofobi syndrome is one of the most common disorders caused by smart phones. The nomophobia, derived from the words "no mobile phobia" means the fear of the individual being deprived of his smart phone. It is a symptom of this syndrome that an individual exhibits obsessive behaviours in the sense that he/she has no sense of emptiness or that he/she checks his/her smart phone constantly and shows some physical problems with anxiety symptoms. They are the physical education and sports teachers who teach the life techniques and practices in formal education but nomophobia levels of these teachers are unknown. Therefore, this study aims to determine the nomophobia levels of physical education and sports teachers. The research has been applied to 336 out of 2002 physical education teachers working in Ankara in the 2018-2019 academic year. The 5 scale likert type nomophobia scale, developed by Yıldırım and Correia (2015) and adapted by Yıldırım et al. (2016), which has 20 items and 4 sub-dimensions [Inaccessibility to Information (BU), Device Deprivation(CY), Communication Loss(İK) and Inability to be Online(ÇO)] has been used. For the analysis of the data, t test for gender variable has been used for parametric tests while single factor ANOVA has been used for age and service year variables. The significance level has been taken as 0.05 in all analyzes. In the study, it is concluded that male physical education teachers have higher levels of nomophobia than female physical education teachers. Nomophobic tendencies are more common among younger physical education teachers than physical education teachers of older age. Physical education teachers with fewer years of service are more likely to have higher nomofobias than teachers with more years of service. It is necessary to raise awareness among physical education teachers in order to increase their quality of life and to take precautions to prevent students from becoming nomophobia. It is also recommended that more research on nomophobia should be done since nomophobia can be seen in every person using smart phone.

Üniversite Öğrencilerinde Nomofobi ve Sosyal Anksiyete Düzeylerinin Karşılaştırılması

Acibadem Universitesi Saglik Bilimleri Dergisi, 2020

Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin nomofobi ve sosyal anksiyete düzeylerini belirlemek ve karşılaştırmaktır. Yöntem: Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipte olan araştırma Nisan-Haziran 2017 tarihleri arasında, Atatürk Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Akıllı telefon kullanan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 703 üniversite öğrencisi çalışmaya dahil edildi. Verilerin toplanmasında Kişisel Bilgi Formu, Nomofobi Ölçeği ve Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği kullanıldı. Araştırmaya başlamadan önce, etik onay ve araştırmanın yapılacağı birimlerden yazılı izin aldı. Veriler araştırmacı tarafından belirlenen sınıflarda herhangi bir ders saati bitiminde öğrenciler ile yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Veriler SPSS 20.0 paket programı kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %78,38'i kadın, %21,62'si erkek, %54,62'si 1. sınıf öğrencisidir. Öğrencilerin %31,86'sı 5 yıl ve üzeri akıllı cep telefonu kullandığını, %8,25'i son bir yıldır akıllı telefon kullandığını bildirmiştir. Öğrencilerin genel ağırlıklı not ortalamalarının 2,57±0,68 olduğu, Nomofobi Ölçeğinden 75,28±25,38 puan, Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeğinin sosyal fobik korku alt ölçeğinden 50,68±12,67 puan ve sosyal fobik kaçınma alt ölçeğinden 50,00±13,89 puan aldıkları belirlendi. Nomofobi ölçeği ile Sosyal Anksiyete ölçeğinin toplam puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönde güçlü bir ilişki saptandı (r=0,195, p<0,05; r=0,193, p<0,05). Sonuç: Elde edilen bulgulara göre öğrencilerin nomofobi düzeylerinin ortalamanın üzerinde olduğu saptandı. Genç nüfusun mobil cihaz kullanma oranının yüksekliği düşünüldüğünde, yeni bir tehlike ile karşı karşıya olunduğu söylenebilir.

Üniversite Öğrencilerinde Nomofobi Yaygınlığı ve Nomofobi ile Sosyal Fobi Arasındaki İlişki: Bingöl Üniversitesi Örneklemi

ADDICTA: THE TURKISH JOURNAL ON ADDICTIONS, 2019

Teknoloji kullanımı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artış göstermektedir. Bu olgu, özellikle mobil telefonlarda İnternet kullanımının ve erişilebilirliğinin yaygınlaşmasıyla birlikte daha belirgin bir hal almıştır. Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinde nomofobi (No Mobile Phone Phobia-Mobil Telefon Yoksunluğu Korkusu) yaygınlığı ile nomofobi ve sosyal fobinin ilişkisini incelemektir. Araştırma kapsamında Bingöl Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde öğrenim gören 307 öğrenciye ulaşılmıştır. Veri toplamak amacıyla Nomofobi Ölçeği ve Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği ile birlikte yaş, sınıf ve cinsiyete ilişkin soruları içeren demografik bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, araştırmaya katılanların %41’inin nomofobik olduğu ve nomofobi ile sosyal fobi arasında düşük düzeyde pozitif yönlü bir ilişki bulunduğu bulguları elde edilmiştir. Nomofobinin üniversite öğrencileri arasında hızla yayılan bir sorun haline geldiğini gösteren bu bulgulara istinaden nomofobi ile sosyal fobiye etki eden faktörlere ilişkin koruyucu önleyici çalışmaların yapılması gerektiği öngörülmektedir.

Sosyal Ağ Kullanicilari Arasinda Nomofobi̇ Yayginliğinin Çeşi̇tli̇ Faktörler Açisindan İncelenmesi̇

Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama, 2017

Bu çalışmada, mobil telefonundan yoksun kalma korkusu olarak bilinen nomofobinin sosyal ağ kullanıcıları arasındaki yaygınlığının çeşitli faktörler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Nedensel karşılaştırma modeli ile betimlenen çalışmanın çalışma grubu, günlük ortalama 5200 aktif kullanıcısı olan çevrimiçi bir sosyal ağ uygulaması aracılığıyla ulaşılan 1151 sosyal ağ kullanıcısından oluşmaktadır. Çalışmada Yıldırım ve Correia (2015) tarafından geliştirilen ve Yıldırım, Şumuer, Adnan ve Yıldırım (2016) tarafından Türkçeye uyarlanmış Nomofobi ölçeği(NMP-Q) ve demografik bilgi formu aracılığıyla toplanan veriler, betimsel istatistikler, bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans analizi(ANOVA) teknikleri ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre sosyal ağ kullanıcılarının nomofobi düzeylerinin nomofobi ölçeğinden alınan puana göre ortalamanın üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Kullanıcıların eğitim durumu ve akıllı telefon kullanma süresi değişkenlerine göre anlamlı bir fark bulunmamış, nomofobi düzeyinin akıllı telefonu kontrol sıklığı, mobil internet kullanma süresi ve günlük mobil internet kullanma süresi değişkenlerine göre anlamlı farklılık taşıdığı görülmüştür. Sonuç olarak, sosyal ağ kullanıcılarının nomofobi düzeyinin, akıllı telefonu kontrol etme sıklığı, mobil internet kullanma süresi ve günlük mobil internet kullanma süresi arttıkça arttığı gözlenmiştir.

Beden Eğitimi ve Spor Öğretmen Adaylarında Nomofobi

20. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi, 2022

Giriş ve Amaç: Nomofobi; akıllı telefona erişememe nedeniyle irrasyonel bir şekilde yaşanan korku, stres, panik ve kaygı gibi duyguları ifade etmektedir. Literatürde spor yapan bireylerde nomofobi düzeyinin düşük olduğuna dair bulgular mevcuttur. Bu doğrultuda çalışmanın amacı; sporcu öz geçmişi ile Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’ne alınan ve hayatlarının büyük bir çoğunluğunda fiziksel olarak aktif olan, antrenman yapan, sportif müsabakalara katılan Beden Eğitimi ve Spor öğretmen adaylarının nomofobi düzeylerini incelemektir. Yöntem: Nicel yöntem araştırmalarından genel tarama modelinin bir bölümü olan tekil tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın evrenini 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılının bahar döneminde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır (N=202). Araştırmada seçkisiz olmayan amaçlı ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak tüm evrene veri toplama aracı gönderilmiş olup gönüllü 106 öğretmen adayına ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak “Nomofobi Ölçeği” ve tanımlayıcı bilgi formu kullanılmıştır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden tanımlayıcı istatistik analizler yanında, bağımsız gruplarda t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Tüm veri analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Yaş ortalaması 21.4±2.8 olan çalışma grubundaki Beden Eğitimi ve Spor öğretmen adaylarının Nomofobi seviyesi orta düzeydedir (78.7±23.2). Kendi beyanlarına göre günlük akıllı telefon kullanma süreleri ortalama 5.3±3.2 saat olup en çok kullandıkları uygulamalar sırasıyla Instagram (% 55.7), WhatsApp (% 29.2) ve YouTube (% 15.1) şeklindedir. Nomofobi seviyesi ile cinsiyet, sınıf, spor branşı, milli sporcu olup olmama değişkenleri arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Günlük akıllı telefon kullanma süresinin ortalaması (5.3±3.2) ile nomofobi seviyesi arasında pozitif yönde orta şiddette anlamlı ilişki saptanmıştır (r=.481 p<0.01). Çalışma grubunun haftalık antrenman yapma süresi ortalama 8.7±4.3 saat şeklinde olup haftalık antrenman süresi ile nomofobi düzeyi arasında negatif yönde orta şiddette anlamlı ilişki saptanmıştır (r=-.472; p<0.01). Sonuç ve Öneri: Çalışma sonucunda Beden Eğitimi ve Spor öğretmen adaylarında nomofobi düzeyinin yüksek olmadığı ve bunun spor yapmayla ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Özellikle ergenlik çağında yoğun şekilde görülen Nomofobi ile mücadelede sporun sevdirilmesi ve okul öncesi dönemden başlayarak çocukların düzenli egzersize yönlendirilmeleri fiziksel ve ruhsal sağlıkları için önem arz etmektedir.

Sosyal Medya Bağımlılığı ve Nomofobi'nin Akademik Ertelemeye Etkisi

JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES RESEARCH, 2019

ÖZET Bu çalışmanın genel amacı, sosyal medya bağımlılığı ve nomofobinin akademik erteleme davranışı üzerinde etkili olup olmadığını, etkisi varsa ne düzeyde etkiler ortaya çıktığını belirlemektir. Alan yazınında yapılan araştırmalara bağlı olarak çalışmanın kavramsal yapısı oluşturulmuştur. Uygulama kısmında ise örneklem grubu üzerinde uygulanmış olan anket çalışmaları ile elde edilen verilerin analizi gerçekleştirilmiştir, sonuç ve bulguları tartışılmıştır. Araştırmanın genel evrenini, Kahramanmaraş'ta bir kamu üniversitesinde öğrenimine devam eden 39.000 öğrenci oluşturmuş, tesadüfi örneklem seçimi yöntemi ile seçilen 457 kişinin doldurduğu anket formu analize tabi tutulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre; cep telefonu aboneliği % 22,5 artarken, İnternet aboneliği % 1171 artmış, masaüstü bilgisayar gibi sabit teknolojik cihazlar yerine taşınabilir mobil aletlerin kullanılmaya başlamıştır. İnternetin kişisel kullanım amaçlarının % 94,6 mesajlaşma, % 85,0 internet üzerinden görüşme ve 77,7 sosyal medya kullanımı olduğu görülmüştür. Sosyal paylaşım sitelerin kullanımı; %24,2 WhatsApp, % 23,3 Youtube ve % 19,0 Instagram, sosyal medya kullanım sıklığı açısından; %90,6 oranında "her gün 1 defa ve daha fazla", kullanım süreleri açısından ise en fazla değerin %46,2 oranında "beş yıldan fazla" olduğu görülmüştür. İnternete erişim imkanı açısından; %51 "mobil telefon", %46,0 "ev-yurt veya okulda" cevapları verilmiş olup, internete giriş sıklığı konusunda ise %67,2'si bir-beş saat aralığında, %20,4'ü altı saat ve üzerinde cevabını vermişlerdir. Analizi sonuçlarına göre; nomofobi alt boyutlarından bilgiye ulaşamama, cihazdan yoksunluk ve çevirim içi olmama ile akademik erteleme arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuşken, iletişimi kaybetme ile akademik erteleme arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Sosyal medya bağımlılığı alt boyutlarından sanal tolerans ve sanal iletişim ile akademik erteleme arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuş, sanal tolerans diğer alt boyutlara göre daha güçlü çıkmıştır.