Fındık kabuğundan üretilen biyokömürün toprağın besin maddesi kapsamı üzerine etkisi (original) (raw)

Fındıktan üretilen atıkların toprağın fiziko-kimyasal ve biyolojik özelliklerine etkileri

Mediterranean Agricultural Sciences

Bu çalışmada, fındığın hasat artığı olan zuruf ile fındık kabuğundan üretilen biyokömür farklı dozlarda (0-3-6 t da-1) toprağa karıştırılmış ve inkübasyona (1-2-3-4 ay) bırakıldıktan sonra toprağın fiziksel, biyolojik ve kimyasal özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre, 3 tekerrürlü olarak sera koşullarında yürütülmüştür. Materyallerin toprağa uygulama dozu arttıkça incelenen tüm özelliklerde (hacim ağırlığı hariç) artış meydana gelmiştir. İnkübasyon süresinin etkisi özelliklere göre değişmiş, doygunluk yüzdesi, havalanma kapasitesi, hidrolik iletkenlik, elektriksel iletkenlik değerleri 4 aylık, kolay alınabilir su yüzdesi ve agregat stabilitesi, 3 aylık inkübasyon süresinde fındık zurufu uygulamalarında en yüksek olmuştur. Toprak organik madde miktarı, toplam N içeriği inkübasyon süresi uzadıkça azalmış, bitkiye yarayışlı fosfor içeriği 3 aylık, ekstrakte edilebilir potasyum 2 aylık, demir, bakır, mangan ve çinko içerikleri 1 aylık inkübasyon süresinde en yüksek çıkmıştır. Toprak biyolojik özellikleri üzerine β-glukozidaz enzim aktivitesi dışında, CO2, değeri 1 aylık, mikrobiyal biyomas-C değeri 2 aylık ve aril sülfataz enzim aktivitesi üzerine 3 aylık inkübasyon döneminde biyokömür uygulamaları etkili olmuştur. Tüm veriler değerlendirildiğinde, incelenen materyallerin toprak özelliklerini iyileştirdiği ve 3 ton da-1 ' uygulamanın yeterli olacağı tespit edilmiştir. Ayrıca, fındık zurufunun kısa süreli etkisinin daha fazla olduğu, biyokömürün daha uzun dönemde etkilerinin incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.

Harran Ovası Kireçli Killi Toprak Özellikleri Üzerine Antepfıstığı Dış Kabuğu Biyokömür Uygulamasının Etkisi

Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi, 2016

Antepfıstığı dış kabuğu biyokömürü (FDKB) uygulamalarının, toprağın bazı kimyasal özellikleri üzerine olan etkisini belirlemek amacıyla, Harran Ovası İkizce serisi toprağı ve FDKB kullanılarak 180 günlük bir inkübasyon çalışması kurulmuştur. Bu kapsamda, biyokömür materyali % 0-0.2-0.4-0.6-1.2 ve 2.4 doz oranında olmak üzere toprak örneği ile homojen bir şekilde karıştırılmış ve tarla kapasitesinin % 65'i oranında nemlendirilmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre dizayn edilmiştir. İnkübasyon süresince toprak örneklemeleri 15, 60, 120 ve 180. günlerde yapılmıştır. Alınan toprak örneklerinde pH, organik madde (OM), toplam karbon (TC), toplam azot (TN), yarayışlı fosfor (P), katyon değişim kapasitesi (KDK), değişebilir katyon (DK) ve çözünebilir katyon (ÇK) değerleri belirlenmiştir.

Ahır Gübresi Biyokömürünün Bazı Toprak Özellikleri Ve Mısır Bitkisinin Gelişimi Üzerine Etkisi

Ziraat Mühendisliği, 2022

Biyokömür organik materyallerin çok düşük oksijen ya da oksijensiz koşullarda yüksek sıcaklıkta (300-700 oC) yakılmasıyla (piroliz) elde edilen karbonca zengin bir materyaldir. Bu piroliz sonucu elde edilen biyokömür toprak düzenleyici olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda biyokömürün toprak iyileştirici ve ekolojik düzenleyici olarak kullanımına odaklanılmıştır. Bu çalışma; ahır gübresi biyokömürünün, toprağın bazı kimyasal özellikleri ve mısır bitkisinin gelişimi üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Deneme inkübasyon ve saksı denemesi şeklinde iki aşamalı olarak yürütülmüştür. Bu kapsamda, inkübasyon denemesinde ağırlık esasına göre 0, 10, 20 ve 40 g saksı-1 dozlarında ahır gübresi biyokömürü ilave edilen toprak örnekleri, tarla kapasitesi nem içeriğinde 90 gün süre ile inkübasyona bırakılmış ve uygulamaların toprağın kimyasal özelliklerine etkileri belirlenmiştir. İnkübasyon sonunda alınan toprak örneklerinde mısır bitkisi yetiştirilerek, uygulamaların mısır b...

Artan Dozdaki Biyokömür ve Solucan Gübresi Uygulamalarının Buğdayda ve Toprakta Besin Elementi İçeriği Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisi, 2019

Deneme Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesine ait iklim odasında yapılmıştır. Çalışmada artan dozlarda biyokömür ve solucan gübresi (%0, %5, %10 ve %20) kullanılmıştır. Deneme dört tekerrürlü ve tesadüf parselleri deneme desenine göre kurulmuştur. Deneme sonunda kök üstü organ, kök ve toprak örneklerinde potasyum, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, mangan, çinko ve bakır element analizleri yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda kök üstü organ, kök ve toprak örneklerinin besin elementi içeriği üzerine biyokömür ve solucan gübresi uygulamaları kontrole göre belirgin değişimlere neden olmuşlardır. Kontrol grubu bitkilerine göre bitki organlarında ve toprak besin elementi içeriklerinde en belirgin değişimler daha çok solucan gübresinin %5 (K ve Ca elementlerinde) ve %20 (Mg, Na, Fe, Mn, Zn ve Cu elementlerinde) uygulama dozlarında belirlenmiştir. Biyokömürün %20 uygulama dozunda solucan gübresi kadar artış sağladığı görülmüştür. Sonuç olarak biyokömür iyi bir toprak düzenleyici ve organik gübre kaynağı olarak kullanılabilir.

Şeker Fabrikası Atığı Vinasın (Şilempe) Inkübasyon Süresince Toprağın Bazı Kimyasal Ve Biyokimyasal Özellikleri Üzerine Etkileri

Toprak bilimi ve bitki besleme, 2021

Bu çalışmada, şeker fabrikası atığı vinasın toprağın bazı kimyasal ve biyokimyasal özellikleri üzerine etkileri 6 ay süreli inkübasyon denemesiyle ortaya konulmuştur. Dört farklı vinas çeşidi 300 g'lık saksılara 0, 2, 4, 8, 20 L/da dozlarında uygulanmış ve inkübasyona tabi tutulmuştur. İnkübasyonun 15, 30, 60, 120 ve 180. günlerinde alınan toprak örneklerinde β-glukozidaz enzim aktivitesi, alkali fosfataz enzim aktivitesi, toprak solunumu (CO2 çıkışı) ve mikrobiyal biyokütle karbonu (MBC) analizleri yapılmıştır. İnkübasyonun 15, 60, 120 ve 180. günlerinde de organik madde, pH ve EC analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda artan vinas dozuna bağlı olarak CO2 çıkışı artış göstermiştir. Vinas uygulanmış toprakların MBC içerikleri kontrole göre daha fazla olmuştur. Beta glukozidaz enzim aktivitesi inkübasyonun başlarında kontrole göre artış göstermiş ancak ilerleyen dönemlere bağlı olarak kontrol ile uygulamalar arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Bütün vinas çeşitlerinin en yüksek dozu olan 20 L/da uygulamasında, tüm inkübasyon zamanlarında beta glukozidaz aktivitesi diğer dozlara göre önemli derecede azalmıştır (P<0.05). Toprakların EC değerleri, pH'nın aksine inkübasyon zamanına ve vinasın uygulama dozuna bağlı olarak artmıştır (P<0.05). Vinasın toprağa uygulanmasının biyokimyasal özelliklerinde olumlu etki etmesine bağlı olarak, bu endüstriyel atığın güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi için uygun bir seçenek olabileceği, ancak uzun vadede toprak tuzluluğunun gelişmesini önlemek için uygulama seviyesinin belirli sınırlar içinde olması gerektiği düşünülmektedir.

Ceviz, Fındık ve Yerfıstığı Kabuklarını Kullanarak Sipermetrinin Çevreden Uzaklaştırılması

Bitlis Eren üniversitesi fen bilimleri dergisi, 2021

Öz Dünya nüfusunun artması çevre kirliliğini de beraberinde getirmektedir. Çevrenin doğallığını bozabilecek herhangi bir müdahale havaya, toprağa ve suya etki ederek tüm ekosistemdeki canlılara ulaşabilmektedir. Bu yüzden çevre kirliliğini en aza indirebilmek çok güncel bir konudur. Bir taraftan artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için kimyasallar yardımıyla üretilen ürünün verimi artarken diğer taraftan hedef dışındaki bölgelere de bu kimyasallar ulaşabilmektedir. Hedef dışı bölgelere ulaşan kimyasallar canlılar üzerine olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Bu çalışmada; Türkiye'de ve dünyada tarımcılıkta ürünlerin böcek istilasını engellemede yaygın olarak kullanılan sipermetrinin, ceviz, fındık ve yerfıstığı kabuklarını kullanarak, toprak veya suya geçişine engel olmak için laboratuvar ortamında yapılan deneylerle çevrenin korunabileceği konusunda çalışılmıştır. Ceviz, fındık ve yerfıstığı kabuklarının gözenekli yapısı bu kimyasalların toprağa ve suya geçmeden önce adsorbe olabileceğini FTIR ve SEM-EDS spektroskopik yöntemlerini kullanarak gösterilmiştir. Böylece masrafsız bir yöntemle sipermetrini çevreye dağılmadan önce doğal malzemeler olan ceviz, fındık ve yerfıstığı kabuklarının gözenekli yapısına hapsederek hedef dışı bölgelere ulaşmasına engel olunabilecektir.

Bazı Organik Materyallerin Fındıkta Verim ve Kalite Üzerine Etkileri

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı eBooks, 2010

, Arzu SEZER 3 Özet Bu araştırma organik fındık üretim olanaklarının araştırılması amacıyla 2002-2006 yılları arasında Giresun'da yürütülmüştür. Tombul çeşidinde kontrol ve konvansiyonel üretimin yanında çiftlik gübresi ve zuruf kompostu uygulamaları denenmiştir. Ayrıca yazıcı böcekler ve fındık kurduna karşı organik uygulamalar yapılmıştır. Çalışma sonucunda; gübre dozları ile verim, meyve ağırlığı, iç ağırlığı, kabuk kalınlığı, randıman, beyazlama oranı, yağ oranı ve protein oranı arasındaki ilişkiler istatistikî olarak önemli bulunmamıştır. Bu durum gübre dozlarının meyve kalitesine etkisinde uygun doz seçimini zorlaştırmıştır. Ancak verim ve meyve kalite değerleri bakımından konvansiyonel uygulamayla birbirine yakınlık gösteren çiftlik gübresinin 25kg/bitki ve zuruf kompostu uygulamasının 50kg/bitki dozları önerilebilir bulunmuştur. Diğer yandan fındık ana zararlılarından olan yazıcı böceklerle mücadelede biyoteknik mücadelenin kültürel uygulamalarla beraber yürütülmesinin zarar yoğunluğunu düşürdüğü tespit edilmiştir. Ancak bu uygulamaların tek başına yeterli olmadığı ayrıca, Temmuz-Ağustos aylarındaki aşırı yağışlarından dolayı dalkıran zarar yoğunluğunun organik yetiştiricilikte arttığı belirlenmiştir.

Agro-Endüstriyel Kompost ve Ahır Gübresinin Biber (Capsicum annuum L.) Yetiştiriciliğinde Toprağın Bazı Kimyasal Özellikleri ile Verim Üzerine Etkisi

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2017

ÖZET u araştırma, seralardan hasat sonrası elde edilen atıkların kompost haline getirilerek ahır gübresi ile beraber toprağa uygulanması sonucunda, toprağın bazı kimyasal özellikleri (pH, EC, OM, kireç, KDK) ve biber (Capsicum annuum L.) verimi üzerine olan etkilerini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma, 2014-2015 yılları arasında, Kütahya'nın Simav ilçesinde bulunan Dumlupınar Üniversitesi Simav Meslek Yüksekokulu'na ait seralarda tesadüf blokları deneme desenine göre 6m 2 'lik (3x2) parsellerde üç tekrarlı olarak gerçekleştirilmiştir. Denemedeki uygulamalar; (1) NPK, (2) 4 t da-1 ahır gübresi+NPK, (3) 4 t da-1 kompost+NPK, (4) 8 t da-1 kompost+NPK, (5) Kontrol, (6) 4 t da-1 kompost, (7) 4 t da-1 ahır gübresi, (8) 8 t da-1 kompost olarak belirlenmiştir. Denemede uygulanan sera atıkları Simav yöresi Eynal bölgesindeki seralardan, yanmış ahır gübresi ise yöredeki üreticilerden elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, toprağın kimyasal özellikleri ve biber verimi üzerine en etkili uygulamaların (2) 4 t da-1 ahır gübresi+NPK, (4) 8 t da-1 kompost+NPK ve (6) 4 t da-1 kompost olduğu belirlenmiştir. ABSTRACT his research was conducted to investigate the effect of composted greenhouse residues and farmyard manure on some chemical properties (pH, EC, OM, CaCO3, CEC) of soil and pepper (Capsicum annuum L.) yield. The study was held between the years of 2014-2015 in the greenhouses of Vocational College of Simav of Dumlupinar University in Simav district of Kutahya according to randomized block design in 6 m 2 (3x2) plots with three replications. Treatments were as follows: (1) NPK, (2) 4 t da-1 farmyard manure +NPK, (3) 4 t da-1 compost+NPK, (4) 8 t da-1 compost+NPK, (5) control, (6) 4 t da-1 compost, (7) 4 t da 1 animal manure, (8) 8 t da-1 compost. In the experiment, animal manure and greenhouse redidues applied to the soil obtained from Eynal region of Simav. In consequence of research, (2) 4 t da-1 animal manure+NPK, (4) 8 t da-1 compost+NPK ve (6) 4 t da-1 compost were determined as the most effective treatments on chemical properties of soil and pepper yield.

Çakıldak Fındık Çeşidinde Iç Meyve Iriliğine Bağlı Olarak Biyokimyasal Özelliklerin Değişimi

Akademik Ziraat Dergisi

The study was conducted to determine reletaion in the among biochemical properties with kernel size in Çakıldak cultivar. For this purpose, kernels were divided into three groups as small (9.0-11.0), medium (11.01-13.0) and large (13.01-15.0) according to kernel size. In kernels classified according to kernel size were detected oil ratio, protein ratio, total phenolics content, total flavonoids content and antioxidant capacity (according to FRAP and DPPH assays). While the effect of kernel size on protein ratio was insignificant (p> 0.05), it was determined to have a significant effect on oil ratio, total phenolics content, total flavonoids content and antioxidant capacity (p<0.05). According to kernel size, was determined from 56.74% (small) to 58.02% (medium) for oil ratio, 16.24% (small) to 17.85% (büyük) for protein ratio, 662.3 (medium) to 763.5 (small) mg 100 g-1 for total phenolics content, 5.42 (large) to 11.56 (small) mg 100 g-1 for total flavonoids content, 3348.0 (medium) to 5883.3 (small) µmol 100 g-1 for antioxidant capacity according to FRAP assay and

Farklı Katkı Maddeleri İlavesiyle Peletlenen Hasat Atığı Boş Fındıkların Kaba Yem Değerinin Belirlenmesi

Selcuk Journal of Agricultural and Food Sciences, 2018

Bu çalışma, fındık hasat atığı boş fındıklardan (BF: fındık koruğu); melas, üre+melas, mısır ve sepiyolit ilavesiyle hazırlanan peletlerin besin madde içerikleri ve in vitro gerçek besin madde sindirilebilirliklerini (IVGS) belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemede 2 x 4 (3) düzeninde faktöriyel deneme desenine göre; 1) kontrol grubu (BF-K), 2) melas (%7) ilave edilen grup (BF-M), 3) üre (%2.5) + melas (%7) ilave edilen grup (BF-ÜM), 4) mısır (%15) ilave edilen grup (BF-MS), 5) sepiyolitli (%2) kontrol grubu (SBF-K), 6) sepiyolitli (%2) melas (%7) ilave edilen grup (SBF-M), 7) sepiyolitli (%2) üre (2.5) + melas (%7) ilave edilen grup (SBF-ÜM) ve 8) sepiyolitli (%2) mısır (%15) ilave edilen grup (SBF-MS) olmak üzere 8 deneme grubu oluşturulmuştur. Yemlerin IVGS Ankom Daisy inkubatör D220 kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; BF'nin ham protein (HP) içeriğinin %6.96-16.93 KM arasında değiştiği belirlenmiştir. Sepiyolit ilavesinin BF'nin IVGS'ni artırdığı görülmüştür. Ancak BF'ne farklı muamelelerin peletlerin HP içerikleri üzerine önemli etkisi olduğu; üre ve melas ilavesinin HP içeriklerini artırdığı görülmüştür. Çalışmada IVGS bakımından BF'de en yüksek değerleri mısır ilaveli gruplar göstermiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada BF'nin peletlenmesinde sepiyolit ve mısır ilavesinin yem değeri üzerine olumlu etkisinin olduğu belirlenmiştir