Ti̇p 1 Di̇yabetli̇ Adölesan Bi̇reylerde Uyku Kali̇tesi̇ Ve Beslenme Durumu Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
2021
Bu çalışma Tip 1 diyabetli adölesanların uyku ve yaşam kalitesi ile psikolojik sağlamlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışma, Ekim 2018-Haziran 2019 tarihleri arasında Türkiye'nin batısında bulunan Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde endokrin polikliniğine veya pediatri servisine başvuran, 13 ile 18 yaş arasındaki Tip 1 diyabetli adölesanlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Yöntem Tip 1 diyabetli adölesanlara yönelik tanıtıcı bilgilerin bulunduğu Kişisel Bilgi Formu, Pittsburgh Uyku Kalite Indeksi (PUKİ), Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği, Çocuk Ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ile yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Kolmogorov Smirnov, Mann Whitney U, Kruskall Wallis H, Sperman's rho testleri kullanılmıştır. Bulgular Tip 1 diyabetli adölesanların %55,6'sı (n=50) kız ve %50'si (n=45) 13-14 yaş grubundadır. Adölesanların %33,3'ü (n=30) yedi yıl ve üzeri süredir hastadır. Çalışmaya katılan adölesanların tamamının insülin uygulamasını kendi yaptığı, %45,6'sının (n=41) diyabetin günlük faaliyetlerini yapmaya iyi derecede izin verdiğini, yarıdan fazlasının gece altı ile sekiz saat arasında uyuduğu ve gece kan şekeri hiç veya bir kez bakanların çoğunlukta olduğu
Okul Öncesi̇ Dönemdeki̇ Çocuklarin Uyku Alişkanliklari Ve Beslenme Durumlari
NWSA Academic Journals
This study was performed to determine the relation of sleeping habits and problems with nutritional status in preschool children. This cross-sectional study was conducted in 288 children aged 4-6 years in three preschools in the city of Aydın. Data were gathered by using Descriptive Characteristics and Sleeping Features Form and Children's Sleep Habits Questionnaire. In this study 4-6 years aged children who resisted more for sleeping time had more neck circumference and less body weight index. Children with sleep anxiety had more body mass index. Furthermore, this study revealed that children who sleep with their parents at the same room and welter, wake up from sleep at night, have uneasiness and attention deficit during day, have adenoid, snoring and sweating had more sleep problems. Sleeping habits of preschool children should be monitored and their parents should be provided guidance so that the children will not have sleeping problems.
Yaşlilarda Uyku Kali̇tesi̇ Ve Yaşam Kali̇tesi̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇: Kesitsel Bir Çalişma
E-Journal of New World Sciences Academy, 2018
Bu çalışma yaşlılarda subjektif uyku kalitesini ve uyku kalitesi ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi araştırmak amacı ile yapılmıştır. Çalışma Aydın İl'inde 65 yaş ve üstü ve yaşlı bakım merkezinde bakım alan 107 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verileri Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) ve Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu-36 ile elde edildi. Toplam PUKİ puanı <5 uyku kalitesi iyi olarak değerlendirildi. Uyku kalitesini ile yaşam kalitesi arasındaki ilişki korelasyon analizi ile değerlendirildi. Çalışmada PUKİ puan ortalaması 9,83±3,67 ve PUKİ skoruna göre yaşlıların %89'unda düşük uyku kalitesi bulunmuştur. PUKİ'ye göre son bir aydaki genel subjektif uyku kalitesi katılımcıların %4'ünde çok iyi, %38.3' ünde oldukça iyi, %38.3'ünde oldukça kötü ve %18.7'sinde çok kötü olarak bulunmuştur. Uyku bozukluğu olan yaşlıların fiziksel fonksiyonlarını sürdürmede yetersiz olduğu, fiziksel ve duygusal rol güçlüğü yaşadığı ve sosyal işlevselliklerinin azaldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak: uyku kalitesi yaşlılarda yaşam kalitesini etkileyen bir faktör olarak değerlendirilmeli ve göz önünde bulundurulmalıdır.
Eskişehir türk dünyası uygulama ve araştırma merkezi halk sağlığı dergisi, 2021
HEMŞİRELERDE GECE BESLENME ALIŞKANLIĞI BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ ÖRNEĞİ of university hospital Meryem BASATEMÜR 1C , Gülsen GÜNEŞ 1C Özet Hemşirelerde gece beslenme alışkanlığı ve uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi saptamak, gece beslenme alışkanlığı ile uyku kalitesine etki eden faktörleri belirlemek amacıyla yapılan, kesitsel tipteki bu çalışma, Temmuz 2018-Ocak 2019 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinde çalışmakta olan 241 hemşire üzerinde yapılmıştır. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu, Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi ve Gece Yeme Anketi kullanılmıştır. Verilerin istatiksel değerlendirilmesinde frekans, yüzde, bağımsız gruplarda t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Lojistik Regresyon Analizi kullanılmıştır. Anlamlılık değeri p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Araştırmaya katılan kişilerin %75,1'i kadın, %24,9'u erkektir. Katılımcıların yaş ortalaması 32,68±7,22'dir. Çalışmadaki hemşirelerin % 60,6'sı PUKİ' den uyku kalitesinin kötü olduğunu gösteren 5 ve daha yüksek puan almış ve %9,1'inde gece yeme alışkanlığı olduğu bulunmuştur. PUKİ ortalama puanı 6,68±3,03 bulunmuştur. Gece yeme alışkanlığı ile uyku kalitesi arasında ilişki olduğu belirlenmiştir (r=0,486, p<0,05). Gece yeme alışkanlığının 33-40 yaş arası bireylerde en fazla, 40 yaş üzeri bireyler ile evli bireylerde en az olduğu saptanmıştır (p<0,05). Gece nöbeti tutma, sürekli gece veya vardiyalı çalışma, meslekte çalışma süresi (5-15 yıl), alkol kullanımı faktörleri ile gece yeme alışkanlığının arttığı tespit edilmiştir (p<0,05). Gece nöbeti tutma, sürekli gece veya vardiyalı çalışma, alkol kullanımı ve çay tüketiminin artması gibi durumların uyku kalitesini olumsuz etkilediği bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak çalışmamızdaki hemşirelerin gece yeme alışkanlığı ile uyku kalitesi arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Gece yeme alışkanlığını azaltmak ve uyku kalitesini arttırmak için çalışma saatleri ve koşulları düzenlenebilir.
Akademisyenlerin Uyku Süresi ve Kalitesinin Beslenme Durumlarına Etkisi
Journal of Nutrition and Dietetics
Amaç: Bu araştırmanın amacı, akademisyenlerin uyku süresi ve kalitesinin beslenme durumları üzerine etkisinin incelenmesidir. Bireyler ve Yöntem: Çalışma Erciyes Üniversitesi’nde görevli 183 gönüllüyle yürütülmüştür. Demografik özellikler, antropometrik ölçümler, uyku süresi ve uyku kalitesini içeren anket formu araştırmacılar tarafından yüz yüze görüşme tekniği ile doldurulmuştur. Katılımcıların bir günü hafta sonuna gelecek şekilde birbirini izleyen üç günde bireysel besin tüketimleri kaydedilmiştir. Uyku kalitesi Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 35.41±8.74 yıldır. Kırk yaş altındakilerde ve sigara kullananlarda PUKİ puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Kadın ve erkeklerde benzer olmak üzere ortalama PUKİ puanı 5.67±3.04 olup, katılımcıların %59’unun uyku kalitesi ‘kötü’ olarak belirlenmiştir. Yedi saatten az uyuyanların uyku kalitesi, 7-8 saat uyuyanlardan daha kötü bulunmuştur (p<0.05). Bi...
Gebeli̇ği̇n Başlangicindaki̇ Kadinlarda Uyku Hi̇jyeni̇ Eği̇ti̇mi̇ni̇n Uyku Kali̇tesi̇ne Etki̇si̇
DergiPark (Istanbul University), 2021
Bu araştırmada, gebeliğin başlangıcındaki kadınlarda uyku kalitesini ölçmek, gebelerin uyku kalitesini etkileyen etmenlerin ne olduğunu saptamak ve uyku hijyeni eğitimi ile birlikte uyku kalitesini yükseltmeyi, sağlıklı bir gebeliğin sürdürülmesi amaçlanmıştır. Araştırma yarı deneyseldir. Çalışma örneklemi 67 gebeden oluşmuştur. Deney grubundaki 32 gebeye uyku hijyeni konusunda eğitim verilerek eğitim broşürü dağıtılmıştır. Eğitim Öncesi ve sonrası gebelere sosyodemografik form, PUKİ, EUROHIS-QOL, Uyku Hijyeni Formu doldurulmuştur. Kontrol gurubundaki 35 gebeye ise ilk görüşmede sosyodemografik form, PUKİ, EUROHIS-QOL, Uyku Hijyeni Formu doldurulmuştur. Kontrol grubu gebelerine uyku hijyeni konusunda eğitim verilmemiştir ancak uyku hijyeni konusunda araştırmacılar tarafından hazırlanmış eğitim broşürü verilmiştir. Verilerin analizinde, sayı yüzde dağılımı, t testi, Mann Whitney U testi, Wilcoxon Signed Ranks, Kruskal Wallis testi ve ölçekler arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için Spearman Korelasyon analizi kullanılmıştır. Deney ve kontrol grubu arasında uyku kalitesi ve yaşam kalitesi puanları açısından fark bulunmamaktadır ancak uyku hijyeni açısından iki grup arasında sosyo-demografik özellikler açısından fark saptanmıştır.
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2021
Amaç: Bu çalışmanın amacı, farklı fiziksel aktivite düzeyine sahip sağlıklı kadınların uyku kalitesini ve monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol oranını karşılaştırmak ve bu parametreler (fiziksel aktivite, uyku kalitesi ve monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein düzeyleri) arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine, rutin jinekolojik kontrol amaçlı başvuran 147 sağlıklı kadın retrospektif olarak incelendi. Sağlıklı kadınlar fiziksel aktivite düzeylerine göre hafif (n=48), orta (n=45) ve yüksek fiziksel aktivite (n=54) gruplarına ayrıldı. Kadınların uyku kalite düzeyleri Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi ile, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ile, inflamatuar belirti düzeyleri ise monosit sayısının yüksek yoğunluklu lipoproteine oranı ile belirlendi. Results: The mean age of all women participating in the study was 30.18±3.5 years, the average Pittsburgh Sleep Quality Index score was 10.02±2.61, and the mean monocyte/ high density lipoprotein ratio was 0.0119±0.006. The Pittsburgh Sleep Quality Index score and monocyte/ high density lipoprotein ratio of the vigorous physical activity group were lower than the other groups (p<0.05). The monocyte/ high density lipoprotein ratio of the moderate physical activity group was lower than the mild physical activity group. There was no significant difference between the sleep duration and efficiency (Pittsburgh Sleep Quality Index subscores) of the groups (p>0.05). A strong negative correlation was found between physical activity level and monocyte/ high density lipoprotein ratio (r=-0.852; p<0.001). Conclusion: The lower monocyte/ high density lipoprotein ratio of healthy women with high physical activity levels may suggest that physical activity reduces inflammation. In addition, it can be said that as the physical activity level of individuals increases, the sleep onset latency and sleep quality may increase.
Adölesanlarda Beden Algisi Ve Yeme Tutumlari Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n İncelenmesi̇
2018
Esra Tiklar, Muammer Kunt, Tahir Kemal Şahin Giris ve Amac: Beden algisinin olusmaya basladigi adolesan donem, beslenme aliskanliklarinin kazanilmasi icin de onemli bir surectir. Hizli buyume ve gelisme ile beraber besin gereksinimleri de artmaktadir. Bu donemde artan besin gereksinmelerinin karsilanmasinda cesitli sorunlar ortaya cikabilir ve edinilen olumlu ve olumsuz aliskanliklar, bireyin sagligini yasam boyu etkileyebilir. Bu donemde olusan dusuk beden algisi adolesanlarda cesitli psikolojik sorunlara yol acmakla birlikte yeme bozukluklarinin ortaya cikmasina da neden olabilmektedir. Calismanin, adolesan donemle ilgili calismalarin gelistirilmesi ve bu alanda yapilacak yeni calismalara onculuk etmesi acisindan onemli bir gereklilik oldugu dusunulmektedir. Bu calismada, adolesanlarda beden algisi ve yeme aliskanliklari arasindaki iliskinin incelenmesi ve bazi bagimsiz degiskenlerin (okul turu, cinsiyet, yas, sinif duzeyi, aile tipi, kardes sayisi, dogum sirasi, anne-baba ogrenim...
Tip 1 Diyabetli Adölesanların Benlik Saygısının Diyete Uyumla İlişkisi
2020
OZET Tip 1 Diyabetli Adolesanlarin Benlik Saygisinin Diyete Uyumla Iliskisi Amac: Arastirma Tip 1 diyabetli adolesanlarin benlik saygilarinin diyete uyum uzerindeki etkisini belirlemek amaciyla yapilmistir. Gerec ve Yontem: Arastirma iki devlet hastanesi ve iki universite hastanesinin diyabet polikliniklerinde yapilmistir. Arastirma kapsamina bu polikliniklere kayitli yaslari 12-20 arasinda olan toplam 85 Tip 1 diyabetli adolesan alinmistir. Verilerin toplanmasinda anket formu ve Rosenberg Benlik Saygisi Olcegi kullanilmistir. Toplanan veriler SPSS 10 paket programinda degerlendirilmistir. Verilerin degerlendirilmesinde yuzdelik ve ki-kare testi kullanilmistir. Bulgular: Arastirma sonucunda, Tip 1 diyabetli adolesanlarin %57.6’sinin benlik saygisinin yuksek oldugu belirlenmistir. Adolesanlarda yas ve cinsiyet ile benlik saygisi arasinda anlamli bir iliski bulunmazken (p>.05), okula gidenlerde daha yuksek benlik saygisi oldugu saptanmistir (p>.05). Adolesanlarin okuldaki basari...