Ölüm Eğitiminin Üniversite Öğrencilerinde Ölüm Kaygisi Ve Psikolojik Iyi Olmaya Etkisi (original) (raw)
Related papers
Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin sanatsal etkinliklere katılma düzeyinin psikolojik iyi oluş ile yaşam doyumunu yordama gücünü araştırmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri arasından random yöntemi ile seçilen 257 kişi oluşturmaktadır. Araştırmanın sanatsal etkinliklere katılma düzeyi ve demografik bilgilerine ilişkin veriler araştırmacı tarafından hazırlanan “Sanatsal Etkinliklere Katılma Düzeyi Formu” ile toplanmıştır. Çalışma grubunun yaşam doyumu düzeyine ilişkin veriler “Yaşam Doyum Ölçeği”, psikolojik iyi oluş düzeylerine ilişkin veriler “Psikolojik İyi Oluş Ölçeği” kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma verileri SPSS24 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma verilerinin analizinde iki grubun ortalamalarını karşılaştırmak için t testi, daha fazla kategorik grup arasında ortalamaların karşılaştırılması için ANOVA testi, iki sürekli değişken arasındaki korelasyonel ilişkinin varlığını ölçmek için Pearson ...
Kriz Dergisi, 2020
Bu araştırma, üniversite öğrencilerinde, yaşamın anlamı ile öz-aşkınlık arasındaki ilişkide ölüm anksiyetesinin aracılık rolünün incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırmanın verileri 29 Mayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi'nden tabakalı örnekleme yöntemiyle % 95 güven aralığında, ± % 5 örnekleme hatası ile seçilen 326 öğrenciye Kişisel Bilgi Formu, Yaşamın Anlamı Ölçeği, Ölüm Anksiyetesi Ölçeği ve Öz-aşkınlık Ölçeği uygulanarak elde edilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmadan elde edilen bulgulara göre yaşamın anlamı, ölüm anksiyetesi ve
ÖZET Aslında tüm canlıları ilgilendiren bir olgu olmakla birlikte ölüm, tüm insanlık tarihi boyunca geçmişi anı ve geleceği zihinsel bir bütünlük içinde algılayan insan zihnini meşgul eden en önemli konulardan biri olmayı sürdürmektedir. Çünkü faniliğinin bilincinde olan insanın, yaşamı boyunca sürekli bir biçimde yüzleşmek zorunda kaldığı ölüm gerçeği karşısında nasıl bir tutum takınarak hayatı anlamlı kılacağı düşünen her insanı meşgul etmekte olan bir sorudur. Bu soruya cevap vermeye çalışan yaklaşımları ölümü yeni bir başlangıç olarak görenler ve ölümü bir son olarak görenler olmak üzere iki ana grupta ele almak mümkündür. Özellikle Antik Yunan ve aydınlanma dönemi düşünürleri, herhangi bir aşkın referans noktasına başvurmaksızın ölüm karşısında nasıl bir tutum alınacağının imkânlarını soruştururken; dinler, ölüm karşısında alınacak tutumu aşkın bir varlık ve hakikat fikrine dayanarak açıklama yoluna gitmişler. Bu çerçevede ölüm algısının, benimsenen yaklaşımla alakalı olduğu söylenebilir. Bu şekilde insanlarda oluşan ölüm algısının gündelik hayatta bir yansımasının olduğu da bir gerçektir. Toplumların gündelik hayat pratikleri insanların zihniyet dünyasından bağımsız değildir. Bu bağlamda insanların zihniyet dünyasında kaçınılmaz olarak önemli bir yer işgal eden ölüm düşüncesinin gündelik hayata yansıması ve gündelik hayat pratiklerinin oluşmasındaki etkisinin ortaya konması Gündelik Hayat Sosyolojisinin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Ancak ülkemizde ölüm algısı üzerine yapılan sosyolojik araştırma sayısı son derce sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı toplumların ölüm algıları ile gündelik hayat pratikleri arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koymak suretiyle bu konudaki eksikliğin giderilmesine katkı yapmaktır.
Yaşli Bakimi Öğrenci̇leri̇ne Veri̇len Ölüm Ve Manevi̇ Bakim Eği̇ti̇mi̇ni̇n Etki̇nli̇ği̇
İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 2022
Bu araştırmada yaşlı bakımı öğrencilerine verilen ölüm ve manevi bakım eğitiminin etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Tek grup ön test-son test tasarımlı eğitim müdahale araştırmasıdır. Araştırma yaşlı bakım programına devam eden 84 son sınıf öğrencisi ile Ekim 2017 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler; 'Bilgi Formu', 'Maneviyat ve Manevi Bakım Dereceleme Ölçeği' ve 'Ölüm ve Ölümcül Hastaya Yaklaşım Tutum Ölçeği' ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, bağımlı gruplarda t testi ve Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Yaşlı bakımı öğrencilerinin ölüm ve ölümcül hastaya yönelik tutumları ile maneviyat ve manevi bakım algıları orta düzeyde bulunmuştur. Verilen ölüm ve manevi bakım konulu eğitimin öğrencilerin tutumlarını anlamlı düzeyde iyileştirdiği belirlenmiştir. Öğrencilerin ölüm ve manevi bakım tutumları açısından ölçek toplam puanları arasında pozitif yönlü bir ilişki saptanmıştır. Öğrencilerin ölüm ve manevi bakım tutumlarının desteklenmesi gerekmektedir. Meslek hayatında yaşam sonu dönemdeki bireylere sağlık hizmeti sunacak yaşlı bakım öğrencilerine eğitimleri süresince ölüm ve manevi bakım konularında daha fazla eğitim fırsatı sunulmalıdır.
Temel Eğitim Düzeyinde Çalışan Psikolojik Danışmanlar İçin Okullarda “Ölüm Eğitimi”
Eğitimde Nitel Araştırmalar Dergisi, 2019
In this study, it was aimed to examine counsellors’ perceived competence, about providing help to children who have faced with death, loss and mourning, before the “death education” and how the new information they acquired reflected to their perceptions of competence. This is a qualitative study based on phenomenological design. The participant group consisted of 14 voluntary counsellors who participated in the seminar titled as “Death Education in Schools” which was prepared and presented by the researchers in line with the literature and the field experience in the spring term of 2016-2017 academic year. The data of the study were collected by semistructured interviews from the participants before and after the “death education” seminar. Data analysis was performed by inductive content analysis. The findings of the analysis were structured under the themes as “professional inadequacy”, “beliefs about children's perceptions of death”, “personal feelings“, and “attitude towards...
2017
Introduction: It is possible to say that there is an uncertainty regarding the moral status of dead human body *Bu makale daha önce sözlü bildiri olarak sunulmuş, belirtilen künye ile yapılandırılmamış özet olarak özet kitapçığında yayımlanmıştır. *Ögenler O, Kadıoğlu S. “Relationships with the Dead Human Body: Opinions of Mersin University Health Vocational School Students” Health, Culture and the Human Body 11-13 Eylül 2014 İstanbul. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik AD, Mersin oyaogenler@gmail.com Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik AD, Mersin Gönderim Tarihi: 25.04.2017 • Kabul Tarihi: 06.06.2017 Türkiye Biyoetik Dergisi, 2017 Vol. 4, No. 1, 3-13 © 2017, Türkiye Biyoetik Derneği Turkish Bioethics Association | 4 Ögenler O, Kadıoğlu NS and in connection with this, it is difficult to know how different parts of society in general and different medico-social professionals in particular percept it and what their opinions on relationships with...
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Çalışmamızda üniversite öğrencilerinde müzik türü tercihinin fiziksel aktivite, depresyon ve uyku kaliteleri üzerine etkisi incelenmiştir. "Müzikal Tercih Envanteri"ne göre en çok dinlenen ilk üç müzik türünü seçen 238 öğrenci (ortanca 20,00 yıl; %66,8 kadın) çalışmaya alınmıştır. Fiziksel aktivite, depresyon ve uyku kalite düzeyleri, sırasıyla "Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi", "Beck Depresyon Ölçeği" ve "Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi" ile değerlendirilmiştir. Öğrencilerin en çok dinlediği ilk üç müzik türü pop (%48,7), özgün (%26,1) ve rap/hip hop (%25,2) türleri olmuştur. Üç müzik türünü dinleyen gruplar arasında toplam fiziksel aktivite ve depresyon düzeyinin farklı olmadığı bulunmuştur. Gruplar arasında şiddetli fiziksel aktivite (p=0,036) ve uyku kalite düzeyleri (p=0,023) anlamlı fark göstermiştir. İkili grup karşılaştırmalarında rap/hip hop dinleyenlerin şiddetli fiziksel aktivite (p=0,011) ve uyku kalite düzeylerinin (p=0,010) özgün müzik dinleyenlerden daha iyi olduğu bulunmuştur. Çalışmamızda Rap/hip hop türü müzik dinlemenin şiddetli fiziksel aktivite ve uyku kalitesi üzerinde olumlu etkisi olabileceği görülmüştür.
Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇nde Covi̇d Korkusunun Yaşam Kali̇tesi̇ne Etki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇i̇
Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi
Özet: Amaç: Araştırmamız özel bir üniversitede sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda eğitim gören öğrencilerde Covid 19 korkusu ve yaşam kalitesini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Gereç ve yöntem: Araştırmaya ait veriler online ortamda oluşturulan formların öğrencilere mail veya mesaj yolu ile iletilerek doldurulması ile toplanmıştır. Veri toplama sürecinde araştırmacılar tarafından geliştirilen tanıtıcı bilgiler formu, Covid korkusu ölçeği ve SF-36 Yaşam Kalitesi ölçeği kullanılmıştır. İstatistiksel bulguların yorumlanmasında frekans tabloları ve tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Sonuç ve öneriler: Covid 19 korkusu ölçeği puanı azaldıkça, yaşam kalitesi ölçeği alt boyutlarından emosyonel rol güçlüğü, ruhsal sağlık, sosyal işlevsellik, ağrı ve genel sağlık algısı ölçeği puanları artmaktadır. Covid 19 pandemi sürecinde beslenmelerinin düzensiz olduğunu ifade edenlerin sayısının yarıdan fazla olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Covid 19 pandemi sürecinde öğrencilerin yarı...