İstanbul’daki Konya Yurtları ve Kazım Şenalp | Ahmet İyioldu (original) (raw)
Related papers
Konya’dan: Ney ve Nefes | Mustafa Çipan
Darülmülk Konya Dergisi, 2022/1., 2022
İnsan ezelden ebede bir ümran yolculuğundadır. Zira hayatını mamur etmekle mükelleftir. Bu sorumluluk ilim, irade ve sanat gerektirir. İlim ve sanatla tesis edilen dünya, insanın iç kişiliğinin dışta yansımasıdır. Her şey; çevre, şehirler ve vatan da bu minvaldedir. Bizler ümran yolculuğumuzda bu keyfiyette nice şehirler kurduğumuz gibi nice kurulmuş şehirleri de yeni bir ruh ve heyecanla tezyin ettik. İşte Konya böyle bir şehir; sadece Selçuklu'nun merkezi değil, ilâhî aşkın terennüm edildiği bir vuslat diyarı olmuştur. Nice yüzyıllar bu ilim, sanat ve aşk dalgaları yeryüzüne yayılmış, nice mustarip kalpler burada dertlerine deva gönüllerine sürur aramışlardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir'de biraz da buna işaret etmez mi? Konya'nın; "Kendini gizleyen, esrarlı bir güzelliği vardır. Bozkır, kendine bir serap çeşnisi vermekten hoşlanır. Konya'ya hangi yoldan girerseniz girin sizi bu serap vehmi karşılar." Bu serap içerisinde bir tarih yolculuğu sunar size Şehir; bütün birikimiyle ve dünden kalan bütün eserlerin şahitlikleriyle. Kolay değildir medeniyet kurucu olmak, gölgenin uzandığı her yerin derdiyle dertlenmek gerektirir. Bu dert kimi zaman dilin ve duyguların sanata dönüştüğü dizelerde, kimi zaman da aşkın Semâ'ya dönüştüğü zikirlerde ifadesini bulur. Velhasıl arayan aradığını bulur Konya'da. Zira Konya ser mayayı korumuş, bu günlere getirmiştir. Şimdi bu mayayı yeniden çalmak üzere bir dergi yayın hayatına başlıyor. Her dergi bir okuldur diye bilinir. Daha doğrusu bir okul iddiasında olmalıdır temennisidir bu ifade. Biz de bu iddianın mütevâzi ümitvarları olarak başlı başına bir hüviyet olan Konya'nın A'dan Z'ye bütün değerlerini hem yaşamak, hem yaşatmak, hem de gelecek nesillere envanter bırakmak adına vira Bismillah dedik. Adına Darülmülk dedik, Konya'nın medeniyet kurucu vasıflarından alamet-i farikası olan. Gönül kapımız söyleyecek sözü, edilecek duası ve bu mayayı çalmak gayretinden usanmayacak olan herkese açık olacaktır. Konya Büyükşehir Belediyemiz ve onun kıymetli başkanı Uğur İbrahim Altay Beyefendi'nin heyecan ve teşvikleri Darülmülk'e layık idi. Biz de bu ülkemizin çok kıymetli ilim, fikir, gönül, sanat ve edebiyat adamlarının katkısıyla bu ümit, heyecan ve teşviğe karşılık vermeye gayret ettik.
"İstanbul’u Şehvetle Hayal Etmek"
1-Pierre Loti'yi meşhur eden ilk romanı Aziyadé (1879), -2-yazarın 1876'da İstanbul'da yaşadığı büyük aşk üzerine temellendirilmiş, yarı-otobiyografik bir eser olarak bilinmektedir ama, François Le Targat'ya göre kitabın asıl kadın kahramanı adını başlığa vermiş olan Çerkes kızı değil, İstanbul şehrinin kendisidir. 1 Yarın tartışacagımız, Alain Robbe-Grillet'nin ilk uzun metraj filmi L'Immortelle (1963) -3-için de aynı şey söylenebilir. Eleştirmen Eric Young, başrollerdeki sanatçıları birer birer medhettikten sonra "ama asıl yükü İstanbul şehri çekmektedir" der. 2 Gerçekten de İstanbul, gerek arka plân olarak, gerekse bizatihi, Batı sanat ve edebiyatında sıklıkla bir cinsellik mekânı -4-olarak temsil edilmiş; haremler, hamamlar, oğlanlar, ve daha nice öğeler aracılığıyla bazen olumlu, bazen olumsuz, ama hep doygun bir cinsellikle özdeşleştirilmiştir.
Çiftbaşlı Kartalın Gölgesindeki Konya | Mehmet Mazak
Yeni bir yıl yeni umutla gelsin, yeni güzellikler getirsin niyazıyla Dârülmülk Konya'nın dördüncü sayısı elinizde. Takdir tebyin edilene kadar tedbir ile mükellefiz. O tedbir de bize ayrılan alanda gayrete devam etmek. Dârülmük Konya bir şehir ve medeniyet dergisi olarak hazırlanıyor. Ve çok şükür ki makes buldu, arayanı soranı çok oldu. Şehir bir kültürdür. Her şehrin bir kültürü oluşur zamanla ve bunu gölgesine pay eder. Şüphesiz o kültürü oluşturan da orada yaşayan ve yaşamış olanlardır. Onun için "Şerefü'l-mekân bi'l-mekin" denilmiştir. Bu sayıda İstanbul' daki Konyalıların sohbeti öne çıkacak. Şehre değer katanlar, onların hatıraları, tahasürleri, tebessümleri kelimelerde ifadesini bulacak. Geçmişten bu güne Konya kültürü biraz da iki kitapla tebeyyün etmiştir. Kur' an-ı Kerim ve Mesnevî-yi Şerif. Kitabı sanat olarak takdim eden yazımız bu birikimi ele aldı. Bizler yaşadığımız an ve zamanı, ben ve mekânı imar ile mükellefiz. Bunda da düsturumuz "Allah güzeldir, güzeli sever" sertacımızdır. Konya evleri ve mimari müktesabat ile ilgili yazılarımız da Dârülmülk ruhunun şehre dokunuşunu yansıtıyor. Konya irfan geleneğini Buhara' daki kökleri ile irtibatlandıran iç çekiş ise her şeyin kökleri üzerine yükseldiğini gösteren bir hatırlatma tadında. Ve bir eve dönüş hikâyesi: Konya'nın bir kısım mekinlerinin hangi Vatan köşesinden koparak buralara döndüklerini kaydeden muhacerat yazısı. Sonra da kırk anbar. O kadar cevher var ki şehirde mücevher olmayı bekleyen, mahir ustalar elinde.
Bir Konya Çelebisi Hasan İhsan Çopur | Bekir Şahin
Yeni bir yıl yeni umutla gelsin, yeni güzellikler getirsin niyazıyla Dârülmülk Konya'nın dördüncü sayısı elinizde. Takdir tebyin edilene kadar tedbir ile mükellefiz. O tedbir de bize ayrılan alanda gayrete devam etmek. Dârülmük Konya bir şehir ve medeniyet dergisi olarak hazırlanıyor. Ve çok şükür ki makes buldu, arayanı soranı çok oldu. Şehir bir kültürdür. Her şehrin bir kültürü oluşur zamanla ve bunu gölgesine pay eder. Şüphesiz o kültürü oluşturan da orada yaşayan ve yaşamış olanlardır. Onun için "Şerefü'l-mekân bi'l-mekin" denilmiştir. Bu sayıda İstanbul' daki Konyalıların sohbeti öne çıkacak. Şehre değer katanlar, onların hatıraları, tahasürleri, tebessümleri kelimelerde ifadesini bulacak. Geçmişten bu güne Konya kültürü biraz da iki kitapla tebeyyün etmiştir. Kur' an-ı Kerim ve Mesnevî-yi Şerif. Kitabı sanat olarak takdim eden yazımız bu birikimi ele aldı. Bizler yaşadığımız an ve zamanı, ben ve mekânı imar ile mükellefiz. Bunda da düsturumuz "Allah güzeldir, güzeli sever" sertacımızdır. Konya evleri ve mimari müktesabat ile ilgili yazılarımız da Dârülmülk ruhunun şehre dokunuşunu yansıtıyor. Konya irfan geleneğini Buhara' daki kökleri ile irtibatlandıran iç çekiş ise her şeyin kökleri üzerine yükseldiğini gösteren bir hatırlatma tadında. Ve bir eve dönüş hikâyesi: Konya'nın bir kısım mekinlerinin hangi Vatan köşesinden koparak buralara döndüklerini kaydeden muhacerat yazısı. Sonra da kırk anbar. O kadar cevher var ki şehirde mücevher olmayı bekleyen, mahir ustalar elinde.