Celal BayarUniversitesi Muradiye Yerleskesi'ndeki Meselikte Toprak Akarlarının (Acari) Dagılımı (original) (raw)

Sumerleri̇n Yikilişinda Topraklarin Tuzlaşmasi Sorunsali

History Studies International Journal of History

Sumerler, M.Ö. 5. binde Mezopotamya topraklarına gelerek M.Ö. 4. bine doğru bu bölgenin güneyine inmişlerdir. Kendi bildikleri ya da geliştirdikleri teknikler ile Basra Körfezi’ne yakın bataklıkları kurutarak tarımsal üretime uygun hâle getirmişlerdir. Bu sayede kendilerinden sonra kurulacak olan devletlere de bir takım kültürel aktarımlarda bulunmuşlardır. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda, Tufan neticesinde toprağın tuzlaştığı, bunun tarımsal verimi düşürdüğü ve bu verimsizliğin Sumerlerin yıkılışında önemli bir rol oynadığı ifade edilmiştir. Bu çalışmada tuzlaşma teknik olarak açıklanarak, Sumerlerin tarih sahnesinden çekilmesinde etkili olan faktörler üzerinde durulacaktır. Bu faktörler arasında tuzlaşmanın, Sumerlerin yıkılışındaki rolünün hangi ölçüde olduğu tespit edilmeye çalışılacaktır. Toprağın tuzlanmasının Sumerler üzerindeki ekonomik, sosyal ve politik etkilerini daha iyi tespit edebilmek için, ağırlıklı olarak kendilerinden sonra bölgede hâkimiyeti sağlayan Akkadl...

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Binası’nın (Ziraat Mektebi) Kültürel Miras Bakımından Önemi ve Korunması Konusunda Bir Değerlendirme

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Binası’nın (Ziraat Mektebi) Kültürel Miras Bakımından Önemi ve Korunması Konusunda Bir Değerlendirme, 2021

Bir toplumun geçmişiyle ilgili onu kimliklendiren, yaşamsal devamlılıkla birlikte günümüze kadar ulaşan, yerel ve evrensel değer niteliği taşıyan her türlü somut ve somut olmayan varlıklar kültürel miras olarak tanımlanmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında okul olarak inşa edilen Ziraat Mektebi, 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelen Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Milli Mücadele boyunca karargâh olarak kullanılan ve Meclis açılana kadar Mustafa Kemal Paşa’ya ikametgâh olan yapı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuştur. Geçirdiği tadilat ve değişimler sonucu, farklı fonksiyonlarda kullanılarak günümüze ulaşan tarihi yapı; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre taşınmaz kültür varlığı olarak tanımlanmaktadır. Araştırmada, özetle; “Ziraat Mektebi Binası’nda günümüzde neler görürüz?”, “Büyük tarihi olaylara sahne olmuş; öne çıkan ve iz bırakan bu mekânın günümüzdeki kullanım ve korunmuşluk durumu nedir?” gibi iki soruya cevap bulmak amaçlanmaktadır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü binasında, geçmiş dönemde çekilen fotoğraflar ve yazılan anılarla, geçmiş mekânın yeniden inşa edilmesi ve kurulması sağlanmış; tarihi yapıda gerçekleştirilen değişiklikler, yerinde yapılan gözlemlerle karşılaştırılmıştır. Mevcut durum ise fotoğraflarla kayıt altına alınarak belgelenmiştir. Ziraat Mektebi gibi farklı fonksiyonlarda kullanılarak günümüze ulaşan bu tip tarihi yapıların; sahip olduğu tarihi çevre özelliğiyle ve özgün haliyle korunması, ardından da müzeye dönüştürülerek gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir.

Üsküdar Ahmediye Külliyesi Haziresi Meyve Tasvirli Mezar Taşları

Osmanlı kültür hazinesinin derin izlerini taşıyan mezar taşları definle oluşan sürecin devam ettirilmesi ve sistemin nişanı olması açısından oldukça önemli eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ölüm ile mezar mimarisi arasında kurulan bu bağlar sembolizmin taşıyıcısı ve temsilcisi olmuştur. Kentin veya yerleşimin kimliklerini barındıran, yaşatan ve inşanın bedenleri olan bu teşkilatlanma Türk-İslam geleneği halini almıştır. Dolayısıyla kent içinde oldukça önemli konumlarda olan bu yapılar insanla arasındaki ilişkiler münasebetiyle korunmuş ve muhafaza edilmiştir. Hidayetin, selametin, duanın, sitemin yazıyla ve imgeyle tecelli bulduğu bu kompozisyonlar üslupları ile Osmanlı benliğini ortaya çıkartmıştır. Bütünün bir parçası olan Üsküdar Ahmediye Külliyesi Haziresi de 18 ve 19. yüzyıl mezar taşlarının zengin kompozisyonlarını barındırması açısından büyük önem arz etmektedir. Bunlardan meyve bezemeli mezar taşları hem ikonografileri hem de üslupları ile dikkati çekmektedir. Bu makalede meyve tasvirli mezar taşlarının özetle gelişim şeması verilerek haziredeki örneklerin deskripsiyonu yapılacaktır. Cennet imgelerinin nakşedildiği süslemeler hazire dâhilinde aktarılacaktır.

KAMUSAL ALAN OLARAK ÜSKÜDAR MEYDANI VE ÇEVRESİNDE MEKANSAL KALİTENİN ÖLÇÜLMESİ

Özet Toplumun her kesiminden insanın bir araya gelip etkileşim halinde olabildiği alanlar olarak tanımlayabileceğimiz kamusal alanların niteliği belirli kriterler doğrultusunda ölçülebilir. Erişilebilirlik, kullanım, konfor koşulları ve sosyal yaşam nitelikleri bu kriterlerin başlıcalarıdır. Bu çalışmada Üsküdar meydanı ve çevresinin mekansal kalitesinin ölçülmesinde bu kriterler göze alınmıştır. Mekanın analitik incelemeleri, tarihsel sürecin mekansal bağlamda incelenmesi ve kullanıcılar ile yapılan anketler bu değerlendirmede yöntem olarak kullanılmıştır. Yapılan analitik incelemeler Üsküdar meydanının önemli bir ulaşım odağı olmasının bir sonucu olarak erişilebilirlik özelliğine sahip olduğunu göstermiştir. Tarihsel sürecin mekânsal incelemeleri, meydandaki araç trafiğinin sebebi olarak geçmiş yıllardaki müdahalelerin önemli etkisi olduğunu göstermiştir. Alanda 117 kişi ile yapılan anket sonuçlarına göre alanın çeşitli kullanım olanaklarına sahip olması olumlu değerlendirilirken, meydanın sosyal etkileşim konusunda zayıf olduğunu tespit edilmiştir. Tüm bunlar değerlendirildiğinde, Üsküdar meydanı birçok sorunu bünyesinde barındırmasına rağmen uzun vadeli planlarla kaliteli bir kamusal alan olmaya aday olduğu görülmektedir. Anahtar sözcükler: Kamusal alan, kent boşluğu, meydan, mekansal kalite.

UNIVERSITE GENCLERININ TURKIYE NIN TOPLUMSAL MESELELERINE ILISKIN GORUSLERININ DEGERLENDIRILMESI

ULUSLARASI GENÇLİK ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU 2022 TAM METİN KİTABI, 2022

Toplum ortak kültürü, mekânı, dili, dini, değerleri ve gelenekleri paylaşan çok sayıda insanın oluşturduğu bir birlikteliktir. Toplumsal yapıyı meydana getiren ögeler ise aile, eğitim, siyaset, din, hukuk, ekonomi gibi ögelerdir. Bu kurumlarda meydana gelen değişiklikler toplumsal yapıyı doğrudan etkilemektedir. Günümüz Türkiye’sinde modernleşme, sanayileşme ve kentleşme ile bu yapılarda pek çok değişim ve dönüşüm meydana gelmiştir ve gelmeye de devam etmektedir. Bu değişim ve dönüşüm ise pek çok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada günümüz Z kuşağı gençliğinin, Türkiye’nin toplumsal yapısını oluşturan ve günümüzde en çok tartışma alanları olan aile, eğitim ve siyaset kurumlarına karşı bakış açıları, gençlerin gözünden Türkiye’nin en önemli toplumsal meselelerin neler olduğu, gençlerin gözünden Türkiye’de gençlik ile ilgili sorunların neler olduğu ve gençlerin göç meselesine olan yaklaşımı sosyolojik olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemine ait derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır. Önceden hazırlanan mülakat soruları öğrencilere yüz yüze sorulmuştur. Araştırmaya 15’i kadın 4’ü erkek toplam 19 üniversite öğrencisi katılmıştır. Çalışma 5 Nisan 2022 ve 25 Nisan 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda gençler, Türkiye’nin en önemli sorunlarını ekonomi, eğitimsizlik, işsizlik, şiddet, adaletsizlik, göç ve yoksulluk şeklinde sıralarken gençliğin en önemli sorunlarını ekonomik yetersizlik, kuşak çatışması, gelecek kaygısı ve eğitim şeklinde sıralamaktadır. Gençler aileyi ataerkilliğin ağır bastığı, özgürlük alanını daraltıcı ve baskıcı bir kurum temaları etrafında değerlendirirken, eğitim kurumunu eğitim sisteminin sürekli değişmesi, eğitimin ezbere dayanması ve eğitimde fırsat eşitsizliği temaları etrafında değerlendirmekte ve siyaset kurumunu siyasetçilerin halkın problemlerinden uzak olması ve kendi çıkarlarını düşünmesi temaları etrafında değerlendirmektedir. Son olarak gençlerin göç meselesine tamamen olumsuz yaklaştığı, göçmenlere yönelik uyum ve entegrasyon politikalarının olmamasını eleştirdikleri, göçmenlerin sayısından rahatsız oldukları ve göçmenleri güvenlik açısından bir tehdit olarak algıladıkları görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Üniversite Gençliği, Toplumsal Yapı, Türkiye’nin toplumsal meseleleri, gençlik sorunları, gençlerin Türkiye’nin meselelerine bakışı.

Beş Buğday Çeşi̇di̇ni̇n Toprak Üstü Ağirliklarinin Büyüme Eğri̇leri̇ Yoluyla Karşilaştirilmasi Üzeri̇ne Bi̇r Uygulama

2006

Bu calismada, Konya bolgesinde yaygin olarak yetistirilen bes bugday cesidinden (Dagdas 94, Kinaci 97, Konya 2002, Karahan 99 ve Ahmetaga) 20 hafta boyunca alinan toprak ustu taze agirliklarina ait veriler parametreleri biyolojik olarak yorumlanabilen (Gompertz ve lojistik) buyume egrileri kullanilarak modellenmistir. Daha sonra secilen uygun buyume egrisi kullanilarak, bugday cesitlerine ait buyume egrileri ve egrilere ait parametreler indirgenmis kareler toplami testiyle karsilastirilmistir. Analiz sonuclari Karahan99 cesitinin en fazla (178,4 gr), Ahmetaga cesitininde en az (147,5 gr) toprak ustu taze agirlik potansiyeline sahip cesitler olduklarini gostermistir. Ahmetaga cesidinin en erken (13,54 hafta), Karahan 99 cesitinin ise en gec (14,9 hafta) en yuksek miktarda mutlak toprak ustu taze agirlik artisina ulasan bugday cesitleri oldugu tespit edilmistir. Bugday cesitlerinin toprak ustu taze agirlik artislarina ait Gompertz buyume egrileri parametrelerinin karsilastirilmasi son...

Farkli Alüvi̇yal Teras Şeki̇lleri̇ Üzeri̇nde Oluşmuş Topraklarin Dağilimi Ve Özelli̇kleri̇ni̇n Beli̇rlemesi̇

Anadolu Journal of Agricultural Sciences, 2009

Akarsuların zamanla taşıdığı depozitler üzerinde oluşmuş aluviyal topraklar kısa mesafeler içerisinde çok farklı özellikler göstermekte ve birbirinden farklı topraklar oluşabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Çankırı-Kızılırmak ilçesi çeltik tarımı yapılan aluviyal araziler üzerinde oluşmuş toprakların dağılımlarını belirlemek ve farklı toprakları sınıflamaktır. Toplam çalışma alanı yaklaşık olarak 1508.3 ha'dır. Yıllık ortalama sıcaklık 11.8 o C ve yıllık ortalama yağış ise 349.7 mm'dir. Bölgeye ait topografik, jeolojik ve jeomorfolojik haritaların incelenmesi ve arazi gözlemleri sonucunda araştırma alanında 8 adet profil açılmıştır. Detaylı arazi gözlemleri, grid yöntemi ve burgu yoklamaları ile gerçekleştirilmiştir. Açılan profillerin her birinden horizon esasına göre örnekler alınmış ve laboratuarda analizleri yapılmıştır. Analizlerden elde edilen sonuçların ve arazi gözlemlerinin değerlendirilmesi ile 8 farklı toprak serisi tanımlanmıştır. Belirlenen toprakların 3 tanesi genç olmaları nedeniyle Entisol ordosuna ve 5 tanesi ise Aridisol ordolarına dahil edilmişlerdir. Araştırma alanında % 3.2 ile Doğrusuat serisi en az alana sahip iken, % 21.9 ile Kepirinönü serisi en fazla alana sahiptir. Ayrıca bu çalışmada serilerin çeltik yetiştirilmesine uygunlukları incelenerek, çeltik üretimini sınırlandıran toprak özellikleri de ortaya konulmuştur ve çözüm önerileri getirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Aluviyal teras arazi, toprak etüd ve haritalama, toprak sınıflama DETERMI ATIO OF DISTRIBUTIO A D PROPERTIES OF SOIL FORMED O DIFFIRE T ALLUVIYAL TERRACES ABSTRACT: Alluvial land, formed on accumulated sediment depositions by time, show large variety in their properties at short distances. Therefore, different soils can be form on these lands. The objective of this research was to determine and classify different soils formed on alluvial land used for rice cultivation in Çankırı-Kızılırmak. Total study area is approximately 1508.3 ha. Average annual temperature and precipitation are 11.8 o C and 349.7 mm, respectively. After examination of topographic, land use, geologic and geomorphologic maps and land observation, 8 profile places were excavated in the study area. Detailed land observations were done with grid method and auger examinations. The soil samples were taken from each profile and their analyses were done in the laboratory. By assessing the results of analyses and field studies, 8 different soil series were determined and described. Three of them were classified as Entisol due to their young age and five are as Aridisol. Whereas Kepirinönü series has the largest area (21.9 %), Doğrusuat series has the smallest area in the study area (3.2 %). Also, suitability of soil series was investigated for the rice production and soil properties limited rice production were determined in this study and some suggestions were given to solve these soil problems.