Spor Örgütleri̇nde Kadin Yöneti̇ci̇lere Yöneli̇k Tutumlarin Beli̇rlenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Kadinlarin Sporu Seyretme Güdüleri̇ni̇n İncelenmesi̇
2017
Bu arastirma kadin spor seyircilerinin spor musabakalarini seyretme sebeplerinin cesitli degiskenler (statu, medeni durum, egitim durumu, taraftarlik duzeyi, seyretme sikligi ve spor yapma sikligi) acisindan incelemek amaciyla yapilmistir. Genel tarama modellerinden biri olan kesit alma yaklasimi ve iliskisel tarama modeli ile yapilan bu arastirmanin katilimcilari basit rastgele ornekleme yontemi ile secilen Bolu ve Ankara ilinde yasayan ve spor musabakalarini seyreden 120 kadin spor seyircisinden olusmustur. Arastirma da veri toplama araci olarak anket yontemi kullanilmistir. Polat ve Yalcin (2014) tarafindan gelistirilen Spor Seyircileri Icin Dissal Gudu Olcegi (SSIDGO) ve Spor Seyircileri Icin Icsel Gudu Olcegi (SSIIGO) toplam 75 sorudan olusmaktadir32. SSIDGO’de toplamda 9 ve SSIIDGO’ de toplamda 7 tane alt boyut bulunmaktadir. Olcegin bu calisma icin yapilan Cronbach’s Alpha ic tutarlilik degeri SSIDGO icin (a=0,92), SSIIGO icin (a=0,95) bulunmustur. Verilerin analizinde taniml...
Akdeniz Spor Bilimleri Dergisi, 2021
Öz Araştırmamızın amacı kadın futbolcularının içsel ve dışsal motivasyon tutumlarını bazı değişkenler açısından incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, Türkiye'nin Akdeniz ve Portekiz'deki Porto bölgelerinde, 2019-2020 sezonunda oynayan amatör, yarı profesyonel ve profesyonel kadın futbolcular oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi tesadüfi örneklem yöntemi ile belirlenmiştir ve araştırmaya 205 kadın futbolcu katılmıştır. Yapılan araştırmada, araştırma sahibi tarafından oluşturulmuş kişisel bilgi formu (Türkçe, Portekizce ve İngilizce dillerinde) kullanılmıştır. Ayrıca, İngilizce olarak, Pelletier ve ark. tarafından geliştirilen Sport Motivation Scale (SMS), Türk sporcular için Kazak tarafından geçerlik güvenirliği yapılan Sporda Güdülenme Ölçeği (SGÖ) ve Portekiz'li sporcular için uyarlanması Bara Filho ve ark. tarafından yapılan Escala de Motivação Desportiva (EME-BR) olmak üzere üç farklı dilde ölçekler kullanılmıştır. Elde edilen verilen SPSS 22 paket programı ile analiz edilmiştir. Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi ve Spearman Korelasyon analizi uygulanmıştır. Sporda Güdülenme Ölçeği alt boyutları lig değişkenine göre incelendiğinde, Portekiz'de futbol oynayan kadın sporcularının güdülenme düzeyleri Türkiye'deki kadın sporculardan anlamlı derecede yüksek olduğu görülmüştür. Uyaran yaşamak için içsel güdülenme alt boyutunda, profesyonel olarak futbol oynayanların güdülenme düzeylerinin amatör olarak futbol oynayanlardan anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmektedir.
2009
Sporda kadınların sorunlarını niteliksel araştırma yöntemiyle belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada, spor dünyasında aktif olarak yer alan sporcu, antrenör ya da yönetici 16 kadınla yapılan görüşmeler değerlendirilmiştir. Görüşmelerde araştırma grubunun spordaki kadının sorunları, kadınların spora katılım imkânları, kadın sporcuların medyada takdim biçimleri, taciz, cinsiyet rolleri vb. konularda görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmaya katılanlar arasında sporda kadın sorununu daha önce hiç düşünmediğini dile getirenler olmuştur. Kadın sorununu başka konularla birlikte ele alma, diğer genel problemleri kadın sorunundan üstün tutma veya genel sorunlara kadın sorunundan daha fazla odaklanma gibi genel eğilimler tespit edilmiştir. Önce "ayrımcılık yaşamadım" diyen bazı katılımcılar sonradan güçlü cinsiyet ayrımcılığına ilişkin tecrübelerden söz etmişlerdir. Genel olarak spora katılım fırsatlarından yararlanmada kadınların erkeklere oranla daha olumsuz koşullar içinde o...
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi
Kadın olmanın, başlı başına sosyal ve ekonomik hayata katılım söz konusu olduğunda birtakım güçlükleri de beraberinde getirdiği ifade edilebilir. Günümüzde gelecek nesillerin yetiştirilmesinde geleneksel olarak önemli bir unsur olarak görülen kadının, gerek sosyal gerekse ekonomik hayatta hak ettiği yeri henüz elde edemediğini ifade etmek mümkündür. Kadınlar kendilerine biçilen bu geleneksel rol gereği bir taraftan içinde bulundukları koşullara uyum sağlamaya ve kadın olmaktan kaynaklanan bir takım aile rollerini gerçekleştirmeye çalışırken aynı zamanda iş yaşamında var olabilme mücadelesi vermektedir. Akademisyenlerin de yaşadıkları toplumun entelektüelleri oldukları düşüncesinden hareketle kadının çalışmasına yönelik tutumlarının belirlenmesinin önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu amaçla Konya ilindeki sağlık bilimlerine ait farklı disiplinlerde faaliyet gösteren 557 akademisyen araştırmanın evreni olarak belirlenmiş ve bu doğrultuda akademisyenlerin kadının çalışmasına yönelik tutumları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemini ise 336 akademisyen oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Kuzgun ve Sevim (2004) tarafından geliştirilen "Kadının Çalışmasına Karşı Tutum Ölçeği (KÇKTÖ)" ölçeği kullanılmıştır. Ölçek 15 maddeden oluşmakta olup toplam puan üzerinden işlem yapılmaktadır. Araştırma sonucunda katılımcıların "iş hayatında kadın erkek eşitsizliğini önlemeye yönelik çalışmalar yeterlidir", "işsizlik arttığında erkekler kadınlardan daha önce işe alınmalıdır" ve kendimi dindar bir kişi olarak tanımlıyorum" ifadelerine katılım dereceleri arttıkça kadının çalışmasına karşı tutum puanlarında sırasıyla "3.2", "4.3" ve "1.6" birimlik düşüşe sebep olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İlaveten erkek olmanın da kadının çalışmasına karşı tutum puanlarında "7.0" birimlik düşüşe sebep olduğu araştırmanın bulguları arasındadır.
İlköğretim Okullarinda Kadin Yöneticilere Yönelik Öğretmen Tutumlarinin Değerlendirilmesi
Turk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2012
Bu araştırma, ilköğretim okullarındaki öğretmenlerin kadın yöneticilere yönelik tutumlarını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Ankara ili Mamak ilçesinde 12 resmî ilköğretim okulunda görev yapmakta olan 227 öğretmen oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak "Kadın Yöneticilere Yönelik Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, kadın yöneticilere yönelik tutumlar cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterirken, yaş ve mesleki kıdem değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Kadın öğretmenlerin kadın yöneticilere yönelik tutumlarının "görev rol davranışları", "ilişkisel rol davranışları" ve "çalışma ahlakı" boyutlarında erkek öğretmenlerden daha olumlu olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin kadın yöneticilere yönelik tutumlarının "görev rol davranışları" boyutunda diğer boyutlara oranla daha olumlu olduğu gözlenmiştir. İlköğretim okullarında kadın yöneticilere yönelik daha olumlu tutumların oluşması için etkili politikaların uygulanması, kadınların yönetici olmalarının desteklenmesi, yönetici konumundaki kadınların yönetim becerilerinin geliştirilmesi için onlara yönelik bazı seminerlerin düzenlenmesi öneriler arasında sayılabilmektedir.
Journal of International Social Research
Bu çalışmanın amacı Sivas Numune hastanesinde ve İstanbul Sultanbeyli Devlet hastanesinde çalışan personelin kadın yöneticilere karşı tutumlarının incelenmesi ve karşılaştırmalı analizler yapılmasıdır. Çalışmanın evrenini (N=350) 15 Mart-15 Haziran 2018 tarihleri arasında bu hastanelerde çalışmakta olan sağlık personeli ve idari personel oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu tarihler arasında hastanelerde çalışmakta olup araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden Sivas Numune Hastanesi (150), İstanbul Sultanbeyli Devlet hastanesi (200) çalışanları oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve "Kadın Yöneticilere Karşı Tutum Ölçeği" (KYKTÖ) kullanılmıştır. Ölçek yedili Likert tipinde ve 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Katılımcıların %55,1'i kadındır, %58, 6'sı lisans mezunudur, %33,4'ü kurumda 1-4 yıl arasında çalışmakta olup, %38, 3'ü hemşire, %17,2'si hekimdir. Katılımcıların KYKTÖ genel ortalaması 4,47dir. Ölçeğin alt boyutları puan ortalamaları " görev rol davranış algıları boyutunda 4,39; ilişkisel rol davranış algıları boyutunda 4,43 ve çalışma ahlakı algıları boyutunda 4,83'tür. Araştırmada kadın yönet 1 icilere karşı tutum algılarının; kadın çalışanların erkek çalışanlara göre; İstanbul'da çalışan katılımcıların, Sivas'ta çalışan katılımcılara göre; yüksek lisans/doktora mezunlarının lise/ön lisans mezunlarına göre; doktorların, hemşirelere göre anlamlı derecede daha olumlu olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak hastane çalışanlarının kadın yöneticilere karşı tutum algılarının orta düzeyde olumlu olduğu, İstanbul'da çalışanların Sivas'ta çalışanlara göre daha olumlu tutum algılarının olduğu saptanmıştır.
Elektronik sosyal bilimler dergisi, 2019
Bu araştırmanın amacı Fırat Üniversitesi spor yöneticiliği bölümü öğrencilerinin spora yönelik tutum larının bazı değişkenler (yaş, cinsiyet, sınıf vb) açısından incelenmesidir. Araştırmanın evrenini spor bilimleri fakültesi spor yöneticiliği bölümü öğrencileri (n=514), örneklemi ise bu öğrencilerden rasgele yöntemle seçilen 61 kız, 167 erkek olmak üzere toplamda 228 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak, Şentürk (2012) tarafından geliştirilen "Spora Yönelik Tutum Ölçeği (SYTÖ)" ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. SYTÖ ölçeği 25 madde ve 3 alt boyuttan (spora ilgi duyma, sporla yaşama ve aktif spor yapma) oluşan bir ölçektir. Araştırma verileri SPSS 22.00. paket programları ile analiz edilmiştir Analizler t-testi ve ANOVA ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre haftanın kaç günü spor yapıldığı durumu açısından katılımcıların spora yönelik tutum (F=. 8,994, p<.001) puanları anlamlı düzeyde bir farklılaşma göstermektedir. Sonuç o la ra k yöneticilik bölümü öğrencilerinin spora yönelik tutumlarının spor yapan öğrenciler lehine olumlu yönde anlamlı olduğu, cinsiyet, yaş ve öğrenim görülen sınıfa göre anlamlı bir farklılaşma olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma spor yöneticiliği bölümünde eğitim gören öğrencilerin spora yönelik tutumlarının değerlendirilmesi ve spora aktif katılım sağlamalarına ilişkin gereken düzenlemelerin yapılması açısından önemlidir.
Uluslararası Güncel Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu araştırmanın temel amacı; Tekirdağ ilindeki ebeveynlerin ders dışı sportif etkinliklere yönelik tutumlarının incelenmesidir. Bu çalışmanın araştırma grubunu Tekirdağ ili ve ilçelerindeki 432 çocuk sahibi ebeveyn oluşturmaktadır. Veri toplama aracı iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm kişisel bilgi formudur. Bu bölümde cinsiyet, meslek, refah düzeyi, çocuğu spora yönlendirme durumu, çocuğunun bir spor branşıyla ilgilenme durumu ve spor yapma sıklığı bilgilerinden oluşmaktadır. İkinci bölümde Yılmaz ve Güven (2015) yılında geliştirdiği 17 soru, 3 faktör ve 5'li likert tipindeki ölçek kullanılmıştır. Birinci faktör "kişisel gelişim, ikinci faktör akademik algı ve üçüncü faktör ise sosyal destek olarak tanımlanmıştır. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 17 iken en yüksek puan 85'dir. Ölçekteki (5, 10, 13.) maddeler olumsuz maddeler olup, ters puanlanma şeklinde hesaplanmıştır. İstatistikler SPSS programıyla yapılmış ve yapılan tüm değerlendirmelerde istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Sonuç olarak katılımcıların ders dışı sportif etkinliklere yönelik ebeveyn tutumlarının ortalamanın üzerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Spor ve Performans Araştırmaları Dergisi
Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin spora yönelik tutumlarının belirlenmesidir. Bu bağlamda, çalışmaya Fırat Üniversitesinde öğrenim gören 349'u kadın, 317'si erkek toplam 666 lisans öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin 327'si 19-21, 281'i 22-25, 34'ü 26 üzeri ve son olarak 24'ü 18 yaş ve altında olan öğrencilerden oluşmaktadır. Ayrıca araştırmaya katılan öğrencilerin 347'si spor yapmıyorken, 319'u spor yapmaktadır. Bu araştırmada katılımcıların sosyo-demografik değişkenler ile ilgili bilgiler, araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Araştırmanın ikinci kısmında ise Koçak (2104) tarafından geliştirilen 22 madde ve 3 faktörden oluşan "Spor Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmada iki grubu karşılaştırmak için, bağımsız iki örnek t-testi ve ikiden fazla grubu karşılaştırmak için de tek yönlü Anova analizi ve kullanılmıştır. Ölçeğin alt boyutları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinin sosyo-demografik özellikleri olan cinsiyet, yaş, gelir düzeyi, değişkenleri açısından anlamlı farklılık olmadığı sonucuna varılmıştır (p>0,05). Yapılan analize göre ölçeğin toplamı ile ölçeğin alt boyutları olan Psikososyal gelişme, fiziksel gelişme ve zihinsel gelişme alt boyutları ile spor yapma durumu değişkeni arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir (p<0,05). Üniversite öğrencilerinin spora yönelik tutumlarının daha da arttırılması için çeşitli konferanslar ve çalışmalar yapılması gerekmektedir.