18 ve 19. Yüzyıllarda, İstanbul’da üretim ve ticaretin denetiminde İhtisap Kurumu’nun yeri (original) (raw)
Osmanlı toplumsal sistemi, iktisadi, siyasi, sosyal gibi pek çok alana nüfuz etmiş kurumlarla örülü bir yapıya sahiptir. Gerek klasik dönemde, gerekse de dönüşüm yüzyılları olarak nitelenen 18 ve 19. yüzyıllarda, kurumların ihtiyaçlar dahilinde sistemi organize etme çabası incelenmeye değerdir. Bu amaçla, özellikle Osmanlı İstanbul’unda üretim ve ticaretin denetimi hususunda İhtisap Kurumu’nun rolü, çalışmamıza konu teşkil etmiştir. İhtisap kurumu, diğer pek çok kurum gibi kökeni İslami öğretiye dayanan ve Osmanlı’nın kendinden önceki devletlerden devraldığı bir kurumdur. Temel düsturu; iyiliğin emredilip, kötülükten uzaklaştırılması olan bu kurumun başında muhtesip bulunmaktadır. Beş vakit namazın cemaatle kılınmasını sağlamak gibi dini vazifelerinin yanında, kısmen de olsa adli yetkilere sahip olan muhtesip, esas itibariyle siyasi otoritenin beledi işlerdeki yetkili deneticisidir ve şehir hayatının vazgeçilmez bir unsurudur. Her ne kadar devlet kademelerinde esnaf birliklerinden s...
Sign up for access to the world's latest research.
checkGet notified about relevant papers
checkSave papers to use in your research
checkJoin the discussion with peers
checkTrack your impact
Related papers
XIX. Yüzyıl Bursa İpek Sektörü: Fiskalizm İlkesi Bağlamında Bir
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Kapitalizm öncesi toplumlarda bazı iktisadi zihniyet ilkeleri geçerli olmuştur. Bu kapsamda Mehmet Genç'e göre Osmanlı toplumunda iaşe, gelenekçilik ve fiskalizm ilkeleri kabul görmüştür. İaşe ilkesi, üreticisinden tüketiciye ulaşmasına kadarki bütün aşamalarda devletin sıkı müdahaleciliğiyle piyasalarda ham madde ve mal bolluğunun geçerli olmasına çalışılmasıdır. Gelenekçilik ilkesi, mevcut iktisadi faaliyet düzeninin muhafaza edilmesine çalışılması ve iktisadi faaliyetlerde geleneksel işleyiş kurallarının dikkate alınmasıdır. Fiskalizm ilkesi ise, iktisadi faaliyetlerde devlet gelirlerinin olabildiğince arttırılması ve gerilemesinin önüne geçilmesi amacının izlenmesi olarak ifade edilebilir. Bu çalışmada fiskalizm ilkesinin Osmanlı Devleti'nde yürütülen iktisadi faaliyetlerde XIX. yüzyılda geçerli olup olmadığı incelenmiştir. İnceleme Bursa ipek sektörü özelinde yoğunlaşmıştır. Çalışmada ikincil kaynaklar incelenerek elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi şeklinde bir yöntem izlenmiştir. Çalışmada şu temel sonuca ulaşılmıştır: Fiskalizm ilkesi XIX. yüzyılda Bursa ipek sektöründe geçerli olmuştur. Şöyle ki XIX. yüzyılda Bursa yöresinde ipek vergisi hasılatı fiskalizm ilkesi kapsamında artan bir gelişim göstermiştir. Burada devlet borçlarının ödenmesinde harcanmak üzere Düyun-u Umumiye İdaresi'nin tasarrufuna geçen ipek vergisinin devlete ait bir gelir kalemi olduğu ve böylece fiskalizm ilkesinin bir uygulaması olarak değerlendirilebileceği kabul edilmiştir. Ayrıca aynı dönemde yörede üretimi yapılan ham ipeğin devlet kontrolünde tartılıp vergilendirilmesi yoluyla devlete gelir sağlandığı da dikkate alındığında Düyun-u Umumiye İdaresi'nden önceki dönemde de Bursa ipek sektöründe söz konusu ilkenin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Some principles of economic mindset were valid in precapitalism societies. In this context, according to Mehmet Genç, the principles of provisionism (iaşe), traditionalism and fiscalism were accepted in the Ottoman society. The iaşe is to try to keep the supply of commodities at the highest possible level with the state's strict intervention. The traditionalism is to preserve the current order and to take into account traditionally accepted rules. The fiscalism can be expressed as “the aim is to raise state revenues as high as possible and to prevent them from falling below the level they reached". This study examined whether the fiscalism was valid in the 19th century and focused on Bursa silk sector. In the study, a method was followed in the form of evaluating the information obtained by reviewing the secondary sources. The following basic conclusion has been reached: The fiscalism was valid in the sector. As such, silk tax amounts followed a course in the direction of increase in accordance with the fiscalism. Here it was accepted that silk tax which was left to the administration of Public Debt Management Institution for thepayment of the debt of the Ottoman State was a state income and could therefore be considered as part of the fiscalism. Moreover, considering that the raw silk produced in the region was taxed and provided income to the state, it is understood that the fiscalism was valid in the period before Public Debt Management Institution.
18. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesinin temini: Hassa kasabbaşılık kurumu
2006
ÖZETBu çalışma 18. yy.’ın ikinci yarısında İstanbul’un et iaşesi teminini konu edinmektedir. Giriş ve iki bölümden oluşan tezin, birinci bölümünde Osmanlı Devleti’nde genel iaşe politikaları ve bu politikalar içerisinde et iaşesinin nasıl organize edildiği incelenmiştir. Et tüketimi, canlı hayvan temini, kışlaklar, salhaneler ve kasaplar bu bölümüde incelenen başlıklardır.İkinci bölümde ise, et iaşesi sürecinin kurumsal dönüşüm ve değişimi irdelenmiştir. Bu bölüm içerisinde, tezin esas kısmını oluşturan Hassa Kasabbaşılık Kurumu başlığında, 18. yy.’ın ikinci yarısında şehir halkı ve askeri kesime mensup tayinat sahiplerinin et iaşesi temininde önemli bir rol oynayan kasabbaşılık kurumunun gelişim ve değişim süreci incelenmiştir. ABSTRACTThe present study deals with the Istanbul’s meat provisioning policy in the second half of eighteenth century. Following the introduction, in the first part we studies the general policy for meat provisioning of Ottoman State and the organizational s...
19. Yüzyıl İstanbulu’Nda Ikinci El Eşya Ticaretinin Mekânı Olarak Bitpazarı
2020
Osmanlı İstanbulu’nda ikinci el eşya ticareti ve onun mekânı olan bitpazarları üzerine yapılmış araştırma sayısı sınırlıdır. Oysa ki Osmanlı toplumunda ikinci el eşya ticareti son derece yoğundu. İkinci el eşya arzını kaçak ya da buluntu mallar ile büyük oranda insanların vefatından sonra arkada bıraktıkları malların yeniden mübadeleye girmesi oluşturmaktaydı. Bu tezdeki ana amaç, ikinci el eşya ticareti organizasyonu için teşkilatlanmış olan bitpazarının kurumsal ve mekânsal yapısını, işleyiş şeklini ve müşteri-esnaf tipolojilerini açığa çıkartarak bitpazarının tarihsel seyrini ele almaktır. Günümüzde artık var olmayan İstanbul Bitpazarı’nın Osmanlı dönemindeki konumu mekânsal anlamda ele alınarak analiz edilmiştir. Bununla birlikte giyim başta olmak üzere her tür ikinci el eşya pazara gelebilmekteydi. Bu emtia çeşitliliği sadece bitpazarı esnafının değil diğer birçok esnaf grubunun da ilgisini çekmiştir. Dolayısıyla bitpazarı esnafının organizasyon yapısı ve diğer esnaf gruplarıyl...
Arap Hanı ve Yapının 18 - 19. Yüzyıl İstanbul Hanları İçindeki Yeri
Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering, 2010
Bu çalışma, İstanbul'un Eminönü İlçesi'nde yer alan Arap Hanı'nın tarihsel gelişimi ve mekan özelliklerinin incelenmesinin yanı sıra 18. ve 19. yüzyıl şehir hanlarıyla yapılan karşılaştırmalar neticesinde dönem hanlarının yapım teknikleri ve mimari özelliklerinin tartışılmasını hedeflemektedir. Arap Hanı, bir iç avlu etrafında düzenlenmiş beşik tonozlu mekânlardan oluşan iki katlı, kâgir bir yapıdır. Klasik Osmanlı ticaret han mimarisinin plan şemasını tekrar etmekle beraber, 19. yüzyılda, batı etkisiyle birlikte görülen malzeme ve üslup farklarını da içermektedir. Bu özellikleri ile yapı, Osmanlı şehir hanlarının batılılaşma çabaları ile birlikte geçirdiği köklü değişiklikleri de gözler önüne sermektedir. Çalışma kapsamında, 18. ve 19. yüzyıl İstanbul hanları genel özellikleriyle ele alınmış, plan, cephe, malzeme ve yapım teknikleri açısından Arap Hanı ile karşılaştırmalı analizleri yapılmıştır. Makale esas olarak, yazarın,
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.