Factors Affecting The Perceived Stress Levels of University Students During The Coronavirus (COVID-19) Outbreak (original) (raw)

Üniversite Öğrencilerinde Algılanan Stres Düzeyi ve İlişkili Olabilecek Faktörlerin Değerlendirilmesi

2018

Calismanin amaci universite ogrencilerinde algilanan stres duzeylerinin belirlenmesi ve bazi sosyodemografik ozellikler ile iliskisinin incelenmesidir. Calisma, 2018 yilinda 405 universite ogrencisinde yapilan kesitsel tipte bir arastirmadir. Calismada universite ogrencilerinin sosyodemografik ozelliklerini ve algilanan stres duzeyini sorgulayan sorulardan olusan bir anket form uygulandi. Calismaya katilan 405 kisinin yaslari 17-28 arasinda degismekte olup ortalamasi ±SS 20.68±1.53 yil idi. Universite ogrencilerinin %12.8’inde yuksek duzeyde algilanan stres saptandi. Algilanan stres duzeyi, genel saglik durumu algisi kotu olanlarda, kronik bir hastaligi olanlarda, A tipi kisiligi olanlarda, uyku duzeni ve kalitesi kotu olanlarda, bos zamanlarini degerlendirebilecegi hobisi/ugrasi olmayanlarda, algilanan aile destegi kotu olanlarda, algilanan arkadas destegi kotu olanlarda, gelecegin daha iyi olacagi ile ilgili dusuncesi olanlarda daha yuksek saptandi. Algilanan stres duzeyinin orta ...

Koronavi̇rüs Pandemi̇ Süreci̇ni̇n Üni̇versi̇te Öğrenci̇leri̇nde Algilanan Stres Sevi̇yeleri̇ni̇ Etki̇leyen Etmenler

Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021

Bu çalışma Koronavirüs pandemi sürecinin üniversite öğrencilerinde algılanan stres seviyelerini etkileyen etmenlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metod: Çalışma, Ocak 2021 ile Şubat 2021 tarihleri arasında Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir üniversitesinin öğrencileri ile yürütülmüştür.Çalışma 728 öğrenci ile tamamlanmıştır. Çalışmanın anket formları "Google Formlar" ile düzenlenerek bireylere gönderilen bağlantı linki ile toplanmıştır. Veri toplamada "Kişisel Bilgi FormunaAit Sorular", ile "Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ)" kullanılmıştır. "Verilerin yorumlanmasındasıklık ve yüzdelik hesaplama, bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü anova testi kullanılmıştır". Bulgular: Öğrencilerin Algılanan streste 10.33±3.80, algılanan baş etmede 5.50±2.32 ve toplamda 15.84±5.19 puan ortalamasının olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunun 21-23 yaş aralığında, kızlardan oluştuğu, gelir durumlarının kötü olduğu, herhangi bir kronik hastalığı olmadığı ve hayata umutlu baktıkları tespit edildi. Sonuç: Katılımcıların Algılanan Stres Ölçeği toplam puan ortalamaları orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, gelir durumu, evebeyn tutumu, hayata umutlu bakabilme ve öğrenim durumları ile algılanan stres düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.

Üniversite Öğrencilerinin Koronavirüs Hakkındaki Bilgi, Tutum ve Davranışları İle Stres Düzeylerinin Değerlendirilmesi

2021

COVID-19 ve benzeri salgınlarda salgın yönetimini kolaylaştırmak için, öncelikli olarak sağlık çalışanlarının korunmasına ve güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. Bu çalışmada Sağlık Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin COVID-19 salgını sürecinde bilgi, tutum ve davranışları ile pandeminin neden olduğu stresi algılama düzeyleri araştırıldı. Veriler çevrim içi anket yolu ile toplandı. Ankette öğrencilerin COVID-19 hakkındaki bilgi, tutum ve davranışlarını değerlendiren sorularla birlikte Algılanan Stres Düzeyi Ölçeği kullanıldı. Yaş ortalaması 21,2±2,2 yıl olan öğrencilerin %79,4'ü kız öğrencidir. COVID-19'a yönelik bilgi sorularına verilen doğru yanıtlar %73,9 ile %99,2 arasında değişmektedir. Tutum ve davranışlarının iyi düzeyde olduğu saptandı. Algılanan stres düzeyi düşük olmakla beraber kız öğrencilerin stres düzeyi erkeklerden yüksek bulundu. Sağlık personeli olmaya aday öğrencilerin, salgından kaynaklanan stres düzeylerinin düşük, salgın hakkındaki bilgi, tutum ve davranışlarının iyi düzeyde olduğu söylenebilir.

Covid 19 Pandemi Sürecinde Üniversite Öğrencilerinin Kaygı Düzeylerini Etkileyen Değişkenlerin Analizi

Öz: Üniversite eğitimi öğrenciler için kariyer planlaması, iyi bir iş bulabilme, mesleki yeterlilik kazanabilme ve benzeri amaçları olan çok önemli bir süreçtir. Bu süreçte öğrenciler kaygılarını arttıracak çok sayıda sorunla karşılaşırlar ve bu kaygılarını yönetmeye çalışırlar. Bu mücadele çoğu zaman gençlerde daha fazla kaygıya sebep olmaktadır. Bazen durum kaygı olarak ortaya çıkan bu süreç, yaşanabilecek olumsuzlukların düşüncesi ile bile sürekli kaygıya dönüşebilir. 2019 yılının sonlarından itibaren tüm dünyaya yayılan ve üniversite gençliğinin de ilk defa karşılaştığı Covid-19 pandemi sürecinin kaygı düzeylerini nasıl etkilediğini incelemek önemlidir. Bu nedenle, kaygı düzeylerine etki eden faktörleri belirlenmesi gerekir. Bu amaçla çalışmamızda, ülkemizde farklı üniversitelerde ve kademelerde eğitim gören 443 öğrenciye online anket yapılarak kolayda örnekleme yöntemine göre veriler toplanmıştır. Bu verilere bağlı olarak, öğrencilerin durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri çeşitli demografik değişkenlere göre analiz edilmiştir. Buna göre, durumluk kaygı ve sürekli kaygı düzeyleri cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde erkek öğrenciler, yaş değişkenine göre 30 yaş ve üzeri olan öğrenciler, okul değişkenine göre enstitü öğrencileri ve sınıf değişkenine göre hazırlık sınıfı öğrencilerinin kaygı düzeyleri daha düşük olup diğer değişkenlere göre istatistik olarak anlamlı fark bulunmuştur. Öğrencilerin Covid-19 pandemi sürecinde ailelerin yanında olup olmamalarına göre kaygı düzeyleri açısından istatistik olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Bununla birlikte Hiyerarşik Regresyon yöntemi ile kaygı durumlarını modellenmiştir. Buna göre durumluk kaygı modeli yaş, medya takip ve haber takip değişkenlerinden oluşmuştur. Sürekli kaygı modeli cinsiyet, yaş ve medya takip değişkenlerinden oluşmuştur. Her iki modelde de bulunan değişkenlerin kaygı durumlarını arttırdığı görülmüştür.

The Methods of Coping with the Stress Among Medical Faculty Students and the Relationship between Sociodemographic Characteristics and these Methods

ÖZET Amaç: Bu çalışma Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. , 3. ve 6. sınıf öğrencilerinin stresle başa çıkma yöntemleri ve bu yöntemlerin sosyode-mografik özelliklerle olan ilişkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız kesitsel tipte bir araştırma olup, 2012 yılı Haziran ayında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. , 3. ve 6. sınıf öğrencileri arasında tamamlanmıştır. Katılımcılara Folkman ve Lazarus tarafından geliştirilen " Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği " uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 21,9±2,7 olup, % 55,2'si kız öğrencidir. Katılımcıların % 42,7'si 1. sınıf, % 42,7'si 3. sınıf ve % 14,6'sı 6. sınıf öğrencisidir. " Kendine Güvenli Yaklaşım " erkeklerde (19,9±4,2) kadınlara (18,3±3,3) göre yüksek bulunmuştur (p=0,005). " İyimser Yaklaşım " erkeklerde (13,4±2,5) kadınlara (12,3±2,2) göre yüksek bulunmuştur. Çoklu analizler erkekler (p=0,006) ve yaşı daha büyük olanların (p=0,026) " Probleme Yönelik/Aktif " stresle başa çıkma tarzını benimsediğini, 1. ve 3. sınıf öğrencileri (p=0,01) ve (p=0,03) " Duygulara yönelik/Pasif " stresle başa çıkma tarzını daha sıklıkla kullandığını göstermektedir. Sonuç: Tıp Fakültesi öğrencileri stresle başa çıkma yöntemleri içerisinde en fazla " Kendine Güvenli Yaklaşımı " , en az ise " Sosyal Destek Arama " yöntemini kullanmaktadır. Erkekler ve yaşı büyük olanlar " probleme yönelik/aktif " yöntemleri daha fazla kullanmaktadır. Tıp fakültesi öğrencileri-nin stresle başa çıkma konusunda destek sağlayacak merkezlerin etkinleştirilmesi, bu ve benzeri çalışmaların sonuçlarının öğrencilere yönelik verile-cek hizmetlerin kalitesini arttırmak için kullanılması uygundur. Objective: Aim of the study is to examine the methods of coping with the stress among the 1 st , 3 rd and 6 th year medical faculty students at Pamuk-kale University and to examine the relationship between sociodemographic characteristics and these methods. Material and Method: This cross-sectional study was conducted among the 1 st , 3 rd and 6 th year medical faculty students at Pamukkale University in June 2012. Folkman and Lazarus' 'Ways of Coping Scale' was applied to participants. Results: The mean age of the students was 21.9± 2.7 and 55.2% were female. 42.7% of students were in the 1 st , 42.7% in the 3 rd , and 14.6% in the 6 th grade. The method of 'Self Confident Coping' was higher in men (19.9±4.2) than women (18.3±3.3) (p=0.005). The method of 'Optimistic' was higher in men (13.4±2.5) than women (12,3±2.2) (p=0.005). Multivariate analyzes showed that men (p=0.006) and older age groups (p=0.026) used 'Problem-focused/Active' style of coping with stress, participants in the 1 st and 3 rd class (p=0.01) and (p=0.03) more frequently used 'Emotion-focused/Passive' style of coping with stress. Conclusion: Medical students are mostly using the method of 'Self Confident Coping' and infrequently using the method of 'Seeking of Social Support'. Men and older ones mainly use 'Problem-focused/Active' style of coping. Health services for medical students to provide support about coping with the stress need to be activated and the results of this study and similar studies need to be used to improve the quality of services for students .

The Effects of the COVID-19 Pandemic on Mental Health of University Staff

Turkish journal of family medicine and primary care, 2022

Background: The purpose of this research is to evaluate the effects of the COVID-19 pandemic on the mental health of university staff. Methods: The cross-sectional study was conducted between June and August 2020 with 326 staff (academic n=184, administrative n=142) working at Yalova University. Data were collected online using the Descriptive Questionnaire, the Depression Anxiety Stress Scale (DASS-21) and the Intolerance of Uncertainty Scale (IUS-12). Results: The anxiety, depression and stress mean scores of the participants were 3.87±3.12, 4.95±4.07; 3.98±3.84 respectively; and IUS-12 prospective anxiety sub-dimension mean score of 21.05±5.96, inhibitory anxiety 14.04±5.16, and total BTS-12 score average 35.10±10.37. It was determined that 20.9% experienced moderate depression, 23.6% experienced moderate anxiety and 5.2% experienced moderate stress. A moderately positive and significant correlation was observed between the DASS-21 mean scores of the participants and the BST-12 prospective anxiety, inhibitory anxiety sub-dimensions and total score averages (p<0.001). Being a woman, being single/widowed/divorced, being between the ages of 31-39, having postgraduate education, being an academic staff, having 1-2 people living in the family, having chronic diseases in themselves and their relatives, poor perception of health status, COVID-19 following up-to-date information about and applying the recommendations made by scientists were found to be factors that increase depression, anxiety, stress and/or intolerance to uncertainty (p<0.001, p<0.01, p<0.05). Conclusion: As the intolerance of uncertainty increases, the levels of depression, anxiety and stress of university staff participating in the research increase. It is important to develop support systems in strengthening the psychological resilience and coping mechanisms of university staff.

Üniversite Öğrencilerinde Algılanan Stres Düzeyi İle Stresle Başa Çıkma Stratejileri Arasındaki İlişki

Uluslararası Türk eğitim bilimleri dergisi, 2014

Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin algıladığı stres düzeyi ile stresle başa çıkma stratejileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemi Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören 302 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Algılanan Stres Düzeyi Ölçeği, Stresle Baş etme Yolları Ölçeği ve araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde t testi, tek yönlü varyans analizi, pearson momentler çarpım korelasyon tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin büyük çoğunluğunun orta düzeyde strese sahip olduğu; Algılanan stres ile stresle ile başa çıkma stratejileri arasında pozitif yönlü ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu; algılanan stres düzeyine göre stresle başa çıkma stratejilerinin farklılaştığı; algılanan stres düzeyi ile stresle başa çıkma stratejilerinin cinsiyete göre farklılaştığı ve stresle başa çıkma stratejilerinin öğrenim görülen bölüme, algılanan sosyoekonomik düzeye, kardeş sayısına ve öğrenim görülen sınıfa göre farklılaştığı saptanmıştır.