Zorunlu Göç ve Yerinden Edilenlerin Kentleşmesi-Diyarbakır, Suriçi Örneğinde Kentsel Yoksulluk (original) (raw)
Related papers
Kentsel Dönüşümü Duygular Üzerinden Yeniden Düşünmek: Diyarbakır Suriçi Örneği
İnsan ve Toplum, 2024
Kentsel dönüşüm; mekansal, ekonomik ve sosyal değişimlerden ötürü sakinlerine kaliteli yaşam alanları sunamayan bölgelerin yaşam kalitesini artırmak ve sosyal hizmetlere ulaşımı sağlamak amacıyla belirlenen yere müdahale edilerek bölgenin dönüştürülmesidir. Kentsel mekanı değiştirip dönüştüren kentsel dönüşüm uygulamaları mekansal, toplumsal, kültürel, ekonomik ve duygusal sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma, Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde 2016 sonrasında uygulanan kentsel dönüşüm projesinin mekansal sonuçlarının ortaya çıkardığı duygusal boyutları ele almaktadır. Çalışmanın amacı, Diyarbakır Suriçi örneğinde kentsel dönüşüm sürecini duygular üzerinden yeniden düşünmek ve bu süreci anlamaya çalışmaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılmıştır. Veri toplama tekniği ise derinlemesine görüşmedir. Örneklemi ise Diyarbakır’ın Suriçi bölgesinde ikamet ederken 2015 yılında bölgede gerçekleşen terör eylemleri ve çatışma süreci sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kalmış ve mahalleleri kentsel dönüşüme uğramış 23 ile 60 yaş arası farklı yaşta 8 kadın ve 4 erkekten oluşan toplam 12 kişidir. Çaresizlik, üzüntü, mutsuzluk, kaybetme ve geçmişe özlem duyguları, çalışmada öne çıkan temalardır.
Kentsel Yoksulluk, Göç ve Yoksulluğun Mekânsal Yoğunlaşması-Ayrışması
Öz 1980 itibariyle dünyada benimsenen küresel ve neo-liberal politikalar, toplumların sosyal, kültürel ve siyasal yapısında büyük ölçekte değişimlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Değişim ve dönüşümün etkileri en fazla kent mekânında görülmüştür. Çalışma bu temel tezden yola çıkarak; kentsel mekânın toplumsal yapının anlaşılmasında merkezi bir öneme sahip olduğunu iddia ederek, kentsel mekânın ayrışma sürecinin önemli değişkenlerinden olan 'yoksulluk', 'göç' ve 'evsizlik' olgusunu ele almaktadır. Ayrıca, çalışma göç' ün kentlerde meydana getirmiş olduğu hızlı değişim ve dönüşümü, göç eden kesimin kentle ayrışma sürecini ve günümüz toplumlarının aşina olduğu evsizlik olgusunun göç ile olan ilişkisini analiz etmeyi hedeflemektedir. Dahası, çalışmanın amaçları çerçevesinde 24.02.2014-29.02.2014 tarihleri arasında İBB Darülaceze müdürlüğü tarafından yürütülen evsizlerin kış aylarında soğuk hava koşullarından korunması amacıyla açılan Zeytinburnu Spor Kompleksi Barınma Evi'nde 80 (Bunların 68'ı erkek, 12'si kadındır.) evsiz ile gerçekleştirilen nitel araştırmanın analizi yer almaktadır. Çalışmanın yaklaşım biçimi ise fenemolojik-yorumsama olup, veri analizlerinde betimsel ve sistematik analiz yaklaşımı ile birlikte yorumlama tekniği kullanılmıştır. Çalışma kısaca; "göç ve evsizlik", "kentsel yoksulluk" ve "mekânsal farklılaşma-yoğunlaşma" temaları etrafında çerçevelendirilmiştir. Çalışmanın bulgularında yaygın olarak; göç ve hızlı kentleşmeyle birlikte işgücü piyasasındaki imkânların büyük ölçüde sınırlanmış olması ve konut yapısındaki köklü değişimler evsizlik olgusunun görünürlüğünü arttırdığı ikinci olarak, değişen koşullara bağlı olarak evsizlerin yoksulluğunun daimi hale getirdiği ve son olarak, evsizlerin kent içi ayrışmanın önemli aktörlerinden olduğu tespit edilmiştir..
Journal of International Social Research, 2019
Öz Diyarbakır, ülkemizin büyük, önemli ve kadim şehirlerinden biridir. Adını verdiği Diyarbakır Havzası'nın içinde bulunan şehir, Dicle Nehri'nin batı yakasında ve yaklaşık 650 m yükselti basamağında bir plato sathında kurulmuştur. Şehrin ilk kuruluş sahası surlarla çevrili durumdadır. Şehrin tarihi nüvesinin büyüklüğünü de yansıtan bazalt surlar yaklaşık 8 km uzunluğunda ve 72 burçtan meydana gelmektedir. Diyarbakır'da 2008 yılından beri yürürlükte olan ve çeşitli nedenlerden dolayı yavaş ilerleyen Suriçi Kentsel Yenileme Projesi, 2012 yılında alınan Afet Riskli Alan kararına dayandırılarak, asayiş olayları sonrasında acele kamulaştırma kararıyla birlikte oldukça ivme kazandırılmıştır. Araştırma sahasını oluşturan Suriçi'nde dönüşüm ve yenileme işlemleri öncelikle asayiş olaylarından zarar gören altı mahalle ile Suriçi'nin diğer iki önemli mahallesi olan Alipaşa ve Lalebey'de başlamıştır. Proje kapsamında bir yandan gecekondu binalarının yıkımı gerçekleştirilirken, diğer yandan da geleneksel mimariye uygun yeni konutların inşasına önem verilmiştir. Tüm Suriçi'ni kapsayan bu proje bittiğinde, gecekondu alanları yıkılmış, tarihi eserler restore edilmiş, geniş yeşil alanlar ve yeni meydanlar yapılmış olacaktır. Ayrıca şehirde kentsel dönüşüm ve yenileme projesi tamamlandıktan sonra özellikle turizm faaliyetlerinde önemli bir canlanma beklentisi de hâkimdir. Suriçi Kentsel Yenileme Projesi'nin Diyarbakır şehrine etkileri başta yerleşme, nüfus, ekonomik faaliyetler, sosyal, psikolojik ve şehrin algısı olmak üzere çok boyutlu ve karmaşıktır. Fakat bu makale kapsamında konu sınırlandırılarak nüfus, yerleşme ve turizm etkileri coğrafi bir bakış açısıyla özlü bir şekilde ele alınmıştır.
Göçmenlerin Kent Dokusuna Etkisi: KKTC Surlariçi Örneği
Abstract The Old City located in the centre of Nicosia, the capital of Turkish Republic of Northern Cyprus, has become an area where the locals do not choose to reside and rather the immigrants from the low-level income group who came to the island to work for a long time. It has turned into a non-investment zone. Therefore, the living standards of the area had deteriorated when compared with the other areas of the Turkish republic of Northern Cyprus-even Nicosia; and the immigrants get on with their lives in various challenges. On the other hand, due to some cultural differences, there has been an increase in the criminal cases together with the problems and economic challenges that might even arise in case of immigration to a bigger city in Turkey. As there has been no scientific research on the Old City, this study has a unique nature in addition to allow the identification of problems of immigrants as well as the problems caused by the immigrants in such areas through data collection in general and area-specific, performance of observation, utilisation of questionnaires and press screening, and concrete solutions are provided accordingly. The problems of immigrants and problems caused by the immigrants can only be solved through increasing the state support by positive discrimination and enhancing the cultural differences of immigrants in the positive way and enduring integrated living standards rather than disintegration in compliance with the structure of country and values of society. Öz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’nın merkezinde bulunan Surlariçi bölgesi, uzun bir dönemdir, yerel halkın genellikle ikametten kaçındığı, daha ziyade, Türkiye Cumhuriyeti’nden adaya çalışmak amacı ile gelen düşük gelir grubundan göçmenlerin, ikamet etmekte olduğu bir bölge haline gelmiştir. İlgili bölge, -deyim yerinde ise- yatırımlardan mahrum bölge halini almıştır. Bu kapsamda da bölgenin yaşam standartlarında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, hatta Lefkoşa’nın, diğer bölgelerine kıyasen, gerileme söz konusu olmuş; bölgede yaşayan ilgili göçmenler, çeşitli zorluklar içinde yaşamlarını idame ettirir hale gelmiştir. Diğer yandan, bazı kültürel farklılıklar nedeni ile, geldikleri bölgeden, Türkiye içinde büyük bir şehre göç etmeleri halinde dahi söz konusu olacak kültürel farklılığa dayalı sorunlar ve göç etmelerine yol açan bir takım ekonomik sorunlar beraberinde, adli olaylarda artışı da getirmektedir. Surlariçi bölgesine ilişkin, bilimsel çalışma yapılmamış olması, çalışmayı özgün niteliğe taşırken; genel ve bölgeye ilişkin veri toplanması, gözlemler gerçekleştirilmesi, anket çalışmalarından yararlanılması ve basın taraması gerçekleştirilmesi ile, çalışmada gerek göçmenlerin sorunları gerekse bölgede göçmenlerin yol açtığı sorunların tespiti sağlanmakta ve somut çözüm önerilerine yer verilmektedir. Göçmenlerin sorunlarının ve göçmenlerin yol açtığı sorunların çözümü, bölgeye verilen devlet desteğinin, pozitif ayrıma gidilerek arttırılması ve bölgede yaşayan göçmenlerin kültürel farklılıklarının olumlu yönde geliştirilerek, ülke yapısına ve toplumun değerlerine uygun hale gelmesi ve ayrışma yerine, entegre yaşam standartlarının sağlanmasından geçmektedir.
Feminist Etnografi: Zorla Yerinden Edilen Kadınların Kent Deneyimleri & Stratejileri - Diyarbakır-
2023
Bu yazı, 7 Haziran 2015 genel seçimi etkisiyle başlayan ve ağustos ayı sonrasında kent savaşlarının başlamasıyla telafisi mümkün olmayan süreçle yerinden edilen, evini, aile üyelerini veya eşini kaybeden kadınların kent deneyimine odaklanmaktadır. Türkiye’deki anti demokratik uygulamaların işletildiği bu süreçte, kentler şiddet sarmalının mekânı haline geldi. Elbette bu mekanlarda en savunmasız olanlardan biri kadınlar olmuştur. Bu çalışma da feminist etnografi ve kent antropolojisinin sunduğu kavramsal çerçeveden yararlanarak kent mekanlarını kadın deneyimleri aracılığıyla ele almaktadır. Kent mekanları olarak konut, sokak ve genel anlamda şehir iktidar ile olan ilişkileri itibari ile sürekli bir mücadele alanı olarak var olmaktadır. Bu mücadele zemini, hem sınıfsal hem de cinsiyet rollerini içermesiyle politik bir öneme sahiptir. Çalışma, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile inşa edilen kentsel alanların, yine bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair kodların ürettiği ve erkek olmayan bütün bireylerin kent deneyimlerini dönüştürme potansiyeline odaklanmaktadır. Bu mekanlar, kadınların ve kadınlığın rolünü de tayin ederken, kadınları çok sınırlı olan ve dışarıdan da kontrol edilen özel alana hapsetmektedir. Yine aynı zamanda bu alanlar, feminist mücadelenin de birincil alanı olmaktadır:“Özel olan politiktir” . Rebekka, Eşyaların Patriyarkası’nda , “Erkek tek başına evin geçimini sağlar, sabahları evden çıkar, kamusal alanda hareket eder, para kazanır ve paranın nasıl harcanacağına karar verir” der (2022: 48). Kadın ise eş zamanlı olarak ev işlerini halleder, ev halkından yaşlı olanın ihtiyaçlarını giderir, çocuklara bakar. Ortalama hanelerde süreç böyle işleyip gider. Peki ya bu genellemenin dışında olan kentlerde ve mahallelerde? Bir felaket anında, bütün düzen bozulduğunda ne olur? Bu çalışma tam bu noktada bir cevap arıyor. Dolayısıyla, toplumsal dışlanmanın ve dezavantajlı kılınmanın en derin hissedildiği ve aynı zamanda dayanışmanın en güçlü olduğu yere ve zamana odaklanıyor. 2015 sonrası Suriçi’ne, kadınların kent deneyimlerine.
Turkiye de Kentsel Yoksulluk Olgusu Uzerine Bir Degerlendirme
Türkiye Siyaset Bilimi Dergisi, 2019
The date of poverty dates back to ancient times. Even if poverty has not been thoroughly defined as a concept, it can be said that it has existed since the concept of property first came into humanity's agenda. The concept has been one of the important research subjects within the recent years. Explaining the situation of whether to own something or not in its original meaning, this concept has found its current meaning in the last instance through acquiring some additional concepts related to human beings as humanity has progressed. Therefore, while the economic system currently valid in the world is related to ascend of poverty problem, pointing out capitalism or globalization as the reasons for dawn of poverty can be considered as a wrong or deficient thought. Urban poverty is relatively a new concept when compared with the concept of poverty. Urbanization rate in the world has progressed in a fine acceleration and 75% of the world's population lives in cities. While there are different reasons for that depending on the countries, with the development of technology, conversion of production models in the world can be suggested as the main reason. The same situation is experienced in Turkey through variation of these reasons, too. While Turkey has been experiencing unplanned domestic migration and unplanned urbanization, it has also been experiencing external immigration due to its geopolitical position in addition to the problems mentioned. Therefore, besides economic problems, the cities in Turkey are supposed to find solutions to migration problems. Urban poverty in Turkey is more apparent in slums, ruined regions, old abandoned regions of the cities, historical and cultural regions. This study, in which definition and dimensions of urban poverty concept as well as its current situation in Turkey are discussed, depends on literature review. Generally, data of Turkish Statistical Institute (TurkStat) published in 2016-2018 will be benefited.