"EBEDİYETE İNTİKAL EDECEK ŞEKİLDE İNŞA EDECEKSİN!" - İPLE TAVANA TIRMANAN HİTİT MİMARININ CAMBAZLIKLARI (original) (raw)
Related papers
HABERÎ SIFATLARIN TE’VİLİNDE ELMALILI’NIN YERİ -‘İSTİVA’ ÖRNEĞİ-
CONGRESS ID CONGRESS TITLE 3. INTERNATIONAL SELÇUK SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS DATE AND PLACE 17-18 FEBRUARY 2024,
ÖZET Tebliğde, tefsir yanında kelam ve felsefedeki vukufiyetiyle de dikkat çeken Elmalılı Hamdi Yazır'ın Kur'an'da geçen haberi sıfatları açıklarken/te’vil ederken ne gibi bir yöntem izlediğini açıklığa kavuşturmak ve ilim dünyasına katkılarını tespit etmektir. Bunun için haberi sıfatların geçtiği ayetlerin tefsiri/te'vili Elmalılı tefsirinden taranacak, metodik açıdan bunlar yorumlanacak, ayrıca, Elmalılı'nın haberî sıfatları te’vilde izlediği ilke, yol ve yöntemler tespit edilecektir. Haberî sıfatlar, el, yüz, kadem parmak gibi naslarda geçen ancak aklî deliller nedeniyle zahirî manalarıyla Allah Teâlâ’ya nispet edilemeyen kavramlardır. Bu sıfatların anlaşılması, teşbihten ve nasları yanlış değerlendirmekten kaçınmak açısından önemlidir. Elmalılı Kur’an üslubundaki i’câz ile bağdaşmayacak yorumları; temelsiz ve Bâtıni te’villeri reddeder ama aynı zamanda Kur’an’daki lafızları Kur’an’daki anlamının dışında bir mana yüklü olarak tekrarlayan açıklamaları; lafzî yorumları da çürütür. Bu bağlamda, haberi sıfatları tevil eder. Bunu yaparken de ibarelerin dildeki farklı kullanımlarında taşıdıkları farklı manaları; - İlgili ibarenin başka ayetlerdeki veya hadislerdeki kullanımlarından, - Arap şairlerinin beyitlerinden, - Araplar arasında kullanılagelen deyim ve atasözlerinden hareketle saptamaya yönelir. Tevilde, Aklî, lügavi ve ilmî delilleri dayanır. Muhtemel manalardan ve yapılan tevillerden hangisinin daha doğru olduğunu belirlemeye çalışır. Bunun birlikte, tek anlama indirgemeci yaklaşımlardan da kaçınır; ayetlerin Allah'ın yüceliğine yaraşır mana zenginliğini göstererek muhtemel tevillerin Allah’ın yüceliğinin hangi yönlerine işaret ettiğini, başka bir ifadeyle Kur’an’ın üslubundaki hikmetleri ve i’câz göstermeye önem verir. Elmalılı’nın tefsir yönteminde görülen önemli bir ilke de naslarda Allah’a izafe edildiği için haberî sıfatlar olarak nitelenen kelimeleri tek başına almanın doğru olmayacağını; bu kelimeleri cümle içinden sıyırıp hakikat veya mecaz olarak nitelemek yerine içinde yer aldığı cümlenin bütün olarak verdiği mesajın anlaşılması gerektiğidir. Bu durumda “Allah’ın sağ elinden” söz edilmeyecek; “bi-yemîni-h” ibaresinin geçtiği ayette, evrendeki tüm olgu ve oluşların Allah’ın kudretine bağlı oluşunun belîğ ve parlak ifadesini olduğu görülecektir. Keywords: Elmalılı, haberî sıfatlar, antropomorfizm, tesbih, tecsîm, tenzih, te'vil, yöntem THE PLACE OF ELMALILI IN THE ISSUE OF INTERPRETATION OF GOD'S KHABARI ATTRIBUTES -'ISTIVA' EXAMPLE- ABSTRACK The aim of this presentation is to clarify the method followed by Elmalili Muhammad Hamdi Yazir, who is notable for his proficiency in exegesis as well as in theology and philosophy, when explaining/interpreting khabari attributes mentioned in the Qur'an, and to determine his contributions to the world of knowledge. For this purpose, the interpretation/exegesis of the all verses where the khabari attributes are mentioned will be examined from Elmalili's exegesis. In term of methodology, these will be interpreted, and the principles, ways, and methods followed by Elmalili in interpreting the khabari attributes will be determined. Khabari attributes are attributes mentioned in the texts such as hand, face, foot, and finger in the Qur'an, but cannot be attributed to Allah Almighty with their literal meanings due to rational evidence. Understanding these attributes is important to avoid anthropomorphism and misinterpretation of the texts. Elmalili rejects interpretations that are inconsistent with the miraculous nature (i'jaz) of the Qur'an; baseless and heretic interpretations. On the other hand, he interprets the news attributes. In doing so, he aims to determine the different meanings of the metaphoric expressions through following ways: - Investigation the different uses of them in the language. - Analysis of the relevant expression in other verses or hadiths. - Dissection the Arabic idioms, proverbs, and couplets in which the relevant expressions are mentioned. In interpretation, Elmalili relies on rational, linguistic, and scientific evidence. He tries to determine which of the possible meanings and interpretations is more accurate. However, he avoids reducing them to a single meaning; he emphasizes the wisdom and miraculous nature of the Qur'an by showing the richness of possible interpretations, indicating which aspects of Allah's exaltation the possible interpretations point to. An important principle seen in Elmalili's interpretation method is that taking the words, which are referred to Allah in the texts and categorized as khabari attributes, alone would not be correct because they are attributed to Allah out of their contexts in revelational texts. Instead of isolating these words from the sentence and categorizing them as reality or metaphor, one should understand the message conveyed by the entire sentence in which they are included. Keywords: Elmalili, khabari attributes, metaphor, anthropomorphism, to exalt Allah, interpretation, method.
İSTİBDAT TIBBİYESİ TALEBESİNDEN HELAL Ü HOŞ BİR TEZ
Besim Ömer Akalın Askeri Tıbbiye'den 1885 yılında mezun olurken alkolizm üzerine bir tez: "Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'den doktorluk şehadetnamesini alacağım son imtihanımda Tesemmüm-i Kü'uli (Alcoolisme) hakkında takdim [eylediğim] risale-i imtihaniye" hazırlamıştır. Dr. Besim Ömer bu çalışmasını genişleterek Müskirat (Alkollü İçkiler) adıyla yayımlayacaktır. 1 Tezin başlığındaki alkolizm terimine karşılık olarak kullanılan "tesemmüm-i kü'uli" : alkol zehirlenmesi / entoksikasyondur; daha yaygın kullanılan "daü'l-kü'ul" terimidir (Lügat-ı Tıb, 1900). Besim Ömer alkol bağımlılığı anlamında "bekrilik" deyimini de kullanır. Beşir Fuad'ın Güneş dergisinde (sayı 12, 1885, s. 569-572) çıkan yazısının konusu "Bekrilik"dir. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin ortalama bilimsel düzeyinin bir göstergesi sayabileceğimiz Müskirat, Sağlık Bilimleri Üniversitesi yayınları arasında transkripsiyonuyla birlikte yeniden basılmıştır. 2
MİSTİK BİR ÖRGÜTLENME VE BAŞKALDIRMA GİRİŞİMİ: ESMA VE TUTU HATUNLAR OLAYI
ZONGULDAK: ANTİK ÇAĞ’DAN CUMHURİYET’E BİR KENTİN TARİHİ, 2022
Adatepe, modern Zonguldak'ın idari sınırları içinde varlığını bir köy olarak korumaktadırOlayların yaşandığı sırada seksen haneli olduğu belirtilmektedir. Buna ek olarak köye ilişkin kayıtlara 16. yüzyıl başlarına ait nüfus ve arazi defterlerinde de tesadüf etmek mümkündür. Köyün erken dönem kayıtlarıyla ilgili açıklamalar bu kitapta yer alan "Bendereğli ile Hızırbeyli Arasında: Erken Modern Dönem'de Zonguldak'ı Aramak" başlıklı bölümde paylaşılmaktadır. 2 Çalışmada ele alınacak olan olaylara ilişkin teftiş raporları Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivinde (BOA) Şura-yı Devlet (ŞD) tasnifinde yer almaktadır. 3 BOA ŞD__01279_00005_001_002; BOA ŞD__01279_00005_002_002; Kastamonu Valisi Mehmet Reşid'in 18 Mart 1287 tarihli Kastamonu'da gerçekleştirilen yargı sürecine dair telgrafı için bknz: BOA ŞD__01640_00018_002_001.
HİTİT DÖNEMİ'NDE TAVANANNA OLGUSU
Arkeoloji ve Sanat Dergisi, 2021
Özet Monarşik devlet yapıları, organize tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomik sistemleri, askeri teşkilatlanmaları, erkek soyuna dayalı veraset sistemleriyle ataerkil bir görüntü çizen Hitit Krallığı’nda özellikle Eski Hitit Çağı’na tarihlendirilen belgeler, Hitit sarayında Hitit kralından sonra neredeyse en nüfuzlu ve etkili kişi olarak Egemen Kraliçe adıyla anılan Tavananna unvanlı kadınların varlığına işaret etmektedir. Mevcut belgeler Tavannaların devlet üzerinde güçlü etkileri olduğuna işaret etmekte fakat Hitit Kralı ile soy ilişkileri, görevleri ve misyonları ile ilgili bilgi vermemektedirler. Krallar, Eskiçağ dünyasında devletin içte ve dışta tek meşru temsilcisi, kanun yapıcı, kural koyucu, veliahdı belirleyici, tanrısal kudrete sahip, halkın geleceği ve kaderini tayin edici mutlak bir güçtür. I.Hattušili’nin böyle bir dünyada taht üzerindeki hakkına meşruiyet kazandırmak için kendisini Tavananna’nın yeğeni olarak tanıtması, yine aynı kralın ömrünün son zamanlarında devlet için çok büyük bir tehlike olarak gördüğü Tavananna’nın adının anılmasını yasaklaması, ardından Hattušili’den uzunca bir zaman sonrasına kadar Tavanannalık ve Tavananna adının geçtiği belgelere rastlanılmaması bile Tavanannalarınkrallık üzerindeki etkilerinin sade bir kraliçeden çok farklı ve fazla olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, Hitit Çağı’nda Anadolu’daki siyasal ve sosyal yaşama dair önemli tartışmalardan biri olan Tavananna ve Tavanannalık kurumunu mevcut belgeler ve tartışmalar ekseninde ele alarak incelemek amacıyla kaleme alınmıştır. Abstract In the Hittite Kingdom, which has a patriarchal image with its monarchic state structures, economic systems based on organized agriculture and animal husbandry, military organizations, and inheritance systems based on male ancestry, documents dated especially to the Old Hittite Age indicate the existence of women by the name of the Sovereign queen, Tawananna as almost the most influential and influential person in the Hittite palace after the Hittite king. Existing documents indicate that the Tawannas had a strong influence on the state, but they did not provide information about their lineage relations, duties and missions with the Hittite King. Kings are the only legitimate representatives of the state inside and outside in the ancient world, law maker, rule maker, the heir determiner, an absolute power with divine power, determining the future and destiny of the people. Even Hattušili I introducing himself as Tawananna's nephew in order to legitimize his right on the throne in such a world, him banning the mention of Tawananna, whom the same king regarded as a great danger to the state at the end of his life, and then the absence of documents with the names of Tawananna and Tawanannaship for a long time from even long after Hattušili show that the influence of Tawananna on the kingdom is much different and more than a plain queen. This study has been written in order to examine the institution of Tawananna and Tawanannaship, which is one of the important debates on political and social life in Anatolia in the Hittite Age, in the axis of existing documents and discussions.
BİR KELÂMCI ve SÛFÎ OLARAK İBN TEYMİYYE'NİN TASAVVUFA BAKIŞI
İLAHİYAT YAYINLARI, 2022
Teymiyye" diye meşhurdur. Bu aileye "Teymiyye" denmesinin nedeni olarak iki görüş zikredilmektedir. Birincisine göre İbn Teymiyye'nin dört kuşak önceki dedesi olan Muhammed b. Hıdır'ın zamanından beri bu isim 2 sürüp gelmektedir. Buna göre aileye böyle bir ismin verilmesinin nedeni, Muhammed b. Hıdır'ın
12th INTERNATIONAL MARDIN ARTUKLU SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE August 17-19, 2024 / Mardin, Turkiye; BİLDİRİNİN TAM METNİNE ISBN: 978-625-367-822-7 NUMARASI ÜZERİNDEN DİJİTAL OLARAK ERİŞİLEBİLİR, 2024
This paper examines the relationship of second nature with existence and morality in the philosophy of Ibn Taymiyya. The aim is to identify how the concept of second nature in Ibn Taymiyya’s thought corresponds to various levels of non-existence of existential or divine virtues and morality. Although some previous studies have addressed second nature, it can be argued that no academic work focuses explicitly on Ibn Taymiyya and his perspective. Therefore, our paper will offer a different perspective on the subject and contribute to filling the existing gap. The study is built on the premise that “Natures exist as external realities” and that “Humans emerge into existence with a nature that has a good identity.” However, instead of a result fixed simultaneously with these premises, it is addressed as a result that manifests through the relative participation of the qualities of “nature” and “ownership” in varying degrees of non-existence, focusing on second nature. The moment when a person who opens their eyes to the world as purely existential and sound due to God’s creation begins to lose their natural identity due to the necessary sociality and the associated non-existential teachings, behaviours, education, and other conditions they are exposed to, can be defined as the moment when second nature emerges, and the process of losing human existence and goodness begins. Ibn Taymiyya considers every intensification and deepening in the quantity and quality of non-existence second natures as a further immersion in the swamp of non-existence and its requisite evil. Therefore, according to him, one must rid oneself of such second nature to achieve morality and divine virtue. It can also be said that this approach, supported by Ibn Taymiyya, overturns metaphysical approaches that claim a person can only achieve goodness and morality only through a second natüre that is artificially created within themselves. According to him, morality is not a phenomenon to be acquired but needs to be preserved or rescued.
TÜRKİYE'DEKİ iNTİHAR VAKALARININ ÇEŞİTLİ KRİTERLERE GÖRE İSTATİSTİKSEL OLARAK İNCELENMESİ
Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi
İntihar, geçmişten günümüze gelen, birden fazla alt nedeni olan bir olgudur. Ülkeler bazında incelendiğinde ise sebepleri, ilgili ülkenin kültürel, ekonomik, dinî ve sosyal etkenlerine dayanmaktadır. İntihar; toplumun varlığını ve düzenini etkileyen, her ne kadar bireysel bir davranış, kişinin bulunduğu ve yaşadığı çevreyi etkileyen bir olgu gibi görünse de sonuçları itibarıyla uluslararası boyutları da olan, önlenebilecek bir eylemdir. Ülkemizdeki nedenleri incelemek ve sonuçları değerlendirmek amacıyla bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın temel amacı, TÜİK' ten (Türkiye İstatistik Kurumu) alınan verilere dayanarak, 2002-2015 yılları arasındaki intihar sebeplerini derlemek ve intihar edenlerin bağlı olduğu durumları değerlendirmektir. Türkiye' de intihar alt nedenlerinin değerlendirilmesi kapsamında yapılan bu çalışma 2002-2015 yılları arasındaki on dört yıllık dönemden oluşmaktadır. Cinsiyet, intihar şekli, yaş, ikamet ettikleri yer, medeni hali ve eğitim durumları göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Ülkemizdeki intihar durumu son veriler ile istatistiksel analizler ve yapılan çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlar hem ülkemizin sosyokültürel yapısı hem de analizler göz önüne alınarak tartışılmıştır.
İBN TABÂTABÂ'YA GÖRE ŞİİRİN MAHİYETİ VE TÜRLERİ
Ebu'l-Hasen İbn Tabâtabâ edebî tenkit alanında dikkat çeken isimlerden biridir. Zira klasik Arap şiirine yönelik yapıcı eleştirileri, farklı meselelerdeki yenilikçi yaklaşımları ve aynı zamanda geleneğe olan saygısı onu önemli bir isim haline getirmektedir. Edebi açıdan çok canlı bir dönemde yaşamıştır. Bu dönemde pek çok eser kaleme alınmış ve edebiyat alanında yenilik hareketleri hız kazanmıştır. İbn Tabâtabâ da eserleri ile, bu alana katkı yapan edebiyatçılardandır. Kaynaklarda sekiz eserinden söz edilmektedir. Günümüze de ulaşan 'İyâru'ş-şi'r adlı eserinde, edebî tenkit alanındaki farklı meselelere dair görüşlerini görmek mümkündür. 'İyâru'ş-şi'r, metodu ve konuları bakımından pek çok edebi tenkit eserinden farklı özelliklere sahiptir. Kendisinden önce yazılmış bazı eserlerde olduğu gibi, sadece şiir dili ve lahn gibi meselelere odaklanmamıştır. Asıl telif sebebi, şiir sanatını edebi kıstaslara göre ortaya koymaktır. Bu bağlamda İbn Tabâtabâ, farklı edebiyatçıların görüşlerini kendi tecrübe ve birikimleri ile birleştirerek, şiiri iyi-kötü şeklinde ayırt etmeyi amaçlamıştır. Bir şair olmasının da avantajı ile şiir yazımında karşılaşılabilecek güçlükleri ortaya koyarken bunların çözüm önerilerini de sunmuştur. İbn Tabâtabâ'nın edebî tenkitçiliğini farklı yönleriyle görebilme amacı taşıyan bu çalışma, şiirin mahiyeti ve türleri konuları ile sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırma yapılırken, tenkitçiliğinin yanı sıra bir şair olması da göz önünde bulundurulmuş ve şiir mefhumuyla ilgili fikirlerinin ayrıca önemli olduğu düşünülmüştür. Bu bağlamda öncelikle şiirin tarifi ve ön şartlarıyla ilgili olarak ortaya koyduğu düşünceler farklı edebiyatçıların görüşleri de zikredilerek değerlendirilmiştir. Ardından da lafız ve anlam ögelerini merkeze alınarak yapmış olduğu şiir tasnifi incelenmiştir.
VII. Uluslararası Şeyh Şaʿbân-ı Velî Sempozyumu “Mâverâünnehir”, 2024
Öz Had"s "l"mler"n"n özel "ht"sas gerekt"ren alt dallarından b"r" olan İlelü'l-had<s, ancak bell" b"r yetk"nl"ğe ulaşmış, bel"rl" b"r b"r"k"m ve değerlend"rme yeteneğ" bulunan uzmanların "lg"lend"ğ" b"r alandır. Had"sler"n doğru b"r şek"lde nakled"lmes" amacına matuf olan bu "l"m dalı, "sadece ehl" tarafından b"l"nen ve r"vayet"n sıhhat"n" olumsuz yönde etk"leyen g"zl" kusur" şekl"nde tanımlanan "llet" konu ed"n"r. Ancak "lk asırlarda tel"f ed"len "lel eserler"nde r"vayetlerdek" her türlü kusur ele alınmaktadır. Bununla b"rl"kte özell"kle s"kaların r"vayetler"nde bulunan "lletler"n ancak bell" b"r yetk"nl"ğ" bulunan, b"r"k"m ve anlayış sah"b" k"mseler tarafından ancak fark ed"leb"leceğ" de b"r gerçekt"r. Hafız muhadd"sler arasında sınırlı sayıda "sm"n temayüz ett"ğ" bu alanın öncü "s"mler"nden b"r" de T"rm"zî'd"r. O, hem sünen türü eser"nde r"vayetler"n "lletler"ne da"r açıklamalar yapmış, eser"nde "lele özel b"r başlık açmış, hem de hocalarıyla yaptığı müzakereler net"ces"nde bu alanda müstak"l b"r eser tel"f etm"şt"r. Bu çalışma, tel"f ett"ğ" Sünen'" Kütüb-" S"tte "çer"s"ne dah"l ed"len T"rm"zî'n"n "lel "lm"ndek" yer"n"n tesp"t"n" hedeflemekted"r. Bu amaç doğrultusunda onun "llet kel"mes"n" ve türevler"n" kullanımı, "lele da"r müzakerede bulunduğu "s"mler, hocalarıyla farklı düşündüğü hususlar ele alınarak kend"s"n"n ta'l"l metodunun "z" sürülecekt"r.