Gestasyonel diyabetik gebeliklerde plasentaların değerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Gebelikte Gestasyonel Diyabet Taraması
Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 2015
Gestational diabetes is a type of diabetes that is diagnosed during pregnancy in patients who do not have pregestational diabetes. Unless diagnosed and treated on time, it may cause various maternal, fetal and neonatal complications like macrosomia, polyhydramniosis, preterm labor, in utero ex fetus, infections, neonatal metabolic complications. The diagnosis of gestational diabetes stands on singlestep or two-step screening/diagnosis strategies. These screening and diagnosis tests should be well known by physicians who are taking care of pregnants.
Gestasyonel Di̇yabette Hemşi̇reni̇n Prenatal Bakimdaki̇ Rolü
2019
Diyabet; insulin salgilanmasinda veya kullaniminda bozulma ile ortaya cikan ve hiperglisemi ile karakterize, kronik endokrin bir hastaliktir. Gestasyonel diyabet (GDM) ise ilk kez gebelikte ortaya cikan glukoz intoleransidir ve gebelikte gorulen en yaygin metabolik hastaliktir. Ozellikle obez ve ileri yas gebeliklerde gorulme orani gittikce artmaktadir. Anne ve fetusde mortalite ve morbiditeye neden olan bu hastalikta prenatal bakim buyuk onem kazanmaktadir. Bu baglamda hemsireler, gestasyonel diyebeti olan gebelerin duzenli prenatal bakima ihtiyac duyduklarini anlatmalidir; kan sekeri takibini ev ortaminda nasil yapabilecegini ogretmeli, egzersizin ve duzenli beslenmenin onemini vurgulamali, riskleri aciklamali ve hangi durumlarda hastaneye basvurmalari gerektigi konusunda gebeyi aydinlatmalidirlar.
Gestasyonel diabetes mellitus tanısında bir biyobelirteç olarak serum prokalsitonin düzeyi
Cukurova Medical Journal
The aim of this study was set as to compare procalcitonin levels of gestational diabetes mellitus patients and healthy pregnant individuals and evaluate link between serum procalcitonin concentration and metabolic parameters of gestational diabetes mellitus. Materials and Methods: 142 pregnant individual who consulted to Endocrinology Division were taken to the study. According to the oral glucose tolerance test results, 57 were diagnosed gestational diabetes mellitus, and 85 healthy pregnant were included in the control group. For the serum analysis, samples were obtained after overnight fasting and between 7:00 AM and 8:00 AM. Results: In the gestational diabetes mellitus group serum procalcitonin levels was found significantly higher than control group. A positive correlation was found between serum procalcitonin levels and fasting glucose and oral glucose tolerance test 60. minute glucose levels. Conclusion: Our results shown that levels of serum procalcitonin in gestational diabetic mellitus were significantly higher than healthy pregnancies for the first time. This result supports the knowledge that chronic lowgrade inflammation plays an important role in the pathogenesis of gestational diabetes mellitus. Procalcitonin level may be considered as a new biomarker for chronic low-grade inflammation in patients with gestational diabetes mellitus
Gestasyonel Diyabetes Mellitus Prevalansı ve İlişkili Risk Etmenleri
2008
Bu calisma Nilufer Halk Sagligi Egitim ve Arastirma Bolgesinde, gestasyonel diyabetes mellitus (GDM) prevalansi ve iliskili risk etmenlerini saptamak amaciyla, 1 Şubat 2005-31 Ocak 2007 tarihleri arasindaki 2 yillik surede yapilan kesitsel bir calismadir. Calisma 674 gebede yapilmistir. Amerikan Diyabet Birligi kriterlerine gore yuksek riskli olarak degerlendirilen gebelere gebelik haftasina bakilmaksizin hemen, riskli olmayan gebelere de 24-28. gebelik haftasinda 50 gram glukozla Glukoz Tarama Testi (GTT) yapilmistir. Riskli gebelerde ilk yapilan GTT 140 mg/ dl'nin altinda ise test 24-28. gebelik haftasinda tekrarlanmistir. GTT ≥140 mg/dl olan gebelere 75 gram glukozla oral glukoz tolerans testi uygulanmistir. GDM'lu gebelerde sismanlik ve glukozuri varligi anlamli olarak yuksek bulunmustur (sirasiyla Fisher p-0.004 and Fisher p< 0.001). Yas ve beden kutle indeksi arttikca GDM prevalansi da artmaktadir (sirasiyla p (sirasiyla p<0.01; p<0.01). Şismanligin azaltilmas...
Gestasyonel Diyabette Doğum Sonrasında Annenin İzlenmesi
2020
G estasyonel diyabet, gebelik sırasında başlayan veya ilk tanısı gebelik sırasında ortaya konan bir glukoz intoleransıdır. Gebelikte görülen diyabet hastalarının %90'ını gestasyonel diyabet, %10'unu ise pregestasyonel diyabet [tip 1 diabetes mellitus (DM) ve tip 2 DM] oluşturmaktadır. 1 Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) prevelansı çalışma yapılan popülasyona, tarama ve tanı testlerindeki kriterlere göre farklılık göstermektedir. Amerikan Diyabet Cemiyeti verilerine göre ABD'de GDM prevelansı %7 iken Türkiye'de prevelans %1-4.5 arasında değişmektedir. 2 Dünya genelinde obezite ve hafif kiloluk artışı ile birlikte son 20 yılda GDM oranlarının giderek artış gösterdiği gözlenmektedir. 3 GDM, maternal ve neonatal morbiditeyi artıran, gebelikte görülen en yaygın metabolik hastalıktır. GDM'ye bağlı glukoz intoleransı, doğum sonrasında genellikle ortadan kalkmasına rağmen GDM'li kadınların 1/3 kadarı postpartum taramalarda diyabete ya da bozulmuş glukoz intoleransına sahiptirler ve bunların %15-70'inde yaşamlarının ileriki dönemlerinde tip 2 diyabet gelişmektedir. Yapılan bir çalışma, GDM öyküsü olan 1 Gestasyonel Diyabette Doğum Sonrasında Annenin İzlenmesi Follow-Up the Mother with Gestational Diabetes in Postpartum Period ÖZET Gestasyonel diabetes mellitus (GDM), gebelikte ortaya çıkan, aslında genetik zeminde varolan patolojinin çevresel ve sosyal etkenlerle ortaya çıktığı bir glukoz intoleransıdır. Doğum sonrasında annenin kan glukoz düzeyi kontrolü, fiziksel aktivite yapma, sağlıklı beslenme ve etkin emzirme gibi sağlıklı yaşam tarzı uygulamaları hakkında bilgilendirilmesi ve bunları uygulayabiliyor olması anne ve yenidoğan sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Postpartum dönemde gestasyonel diyabetli annenin bakımı ve uzun vadede takibi, bu annelerin ileride tip 2 diyabet riskini ve diğer gebeliklerinde tekrar gestasyonel diyabet gelişme riskini azaltmada büyük önem taşımaktadır. Ayrıca postpartum takipler, yenidoğanı doğum sonrası komplikasyonlardan ve ileride obezite ve diyabet gelişmesinden de korumaktadır. Bu nedenle GDM'li annenin postpartum takibi hakkında anne ve aile, doğum sonrası taburculuk sırasında ve aile hekimliği izlemlerinde hekim ve hemşireler tarafından bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir. Anah tar Ke li me ler: Diyabet, gebelik; doğum sonrası bakım ABS TRACT Gestational diabetes is a glucose intolerance that occurs in pregnancy, where the pathology that actually exists on the genetic basis arises from environmental and social factors. After birth, the mother's blood glucose level control, physical activity, healthy eating and effective breastfeeding, such as healthy lifestyle practices to be informed and able to apply them positively affect the health of the mother and newborn. Postpartum period and long-term follow-up of the mother with gestational diabetes, this is of great importance in reducing mothers' risk of future Type 2 diabetes and their risk of developing gestational diabetes again in other pregnancies. In addition, postpartum follow-ups protect the newborn from postpartum complications and future development of obesity and diabetes. For this reason, the mother and the family should be informed and trained by physicians and nurses during postpartum discharge and family practice follow-up treatment.
Mersin üniversitesi sağlık bilimleri dergisi, 2020
Amaç: Gestasyonel diabet ile obesite gebelikte sık görülen metabolik bozukluklar arasında yer almaktadır. Leptin başlıca yağ dokusu hücreleri tarafından üretilerek dolaşıma salınan bir peptiddir. Leptin'in karbonhidrat metabolizması ve insülin direnci üzerine tanımlanmiş birçok etkileri bildirilmiştir; ancak gestasyonel diabet ile arasındaki ilişkiye ait veriler kısıtlıdır. Bundan ötürü bu çalışmada sağlıklı ve gestasyonel diabetli gebelerdeki vücut yağ yüzdesi, serum insülin ve leptin düzeylerinin kıyaslanarak gestasyonel diabet üzerine olası etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmada 26 ile 36. gebelik haftaları arasındaki 49 gestasyonel diabetli ve 37 sağlıklı gebe incelendi. Vücut kitle indeksi ve cilt kıvrım kalınlıkları ölçüldü. Vücut yağ yüzdesi Siri formülüyle hesaplandı. Serum açlık glukoz, insülin ve leptin seviyeleri ölçüldü. İnsülin duyarlılığının değerlendirilmesinde QUICKI-IS, insülin direncinin değerlendirilmesinde ise HOMA-IR indeksleri kullanıldı. Bulgular: Gebelik haftası, yaş ve vücut kitle indeksi bakımından her iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Gestasyonel diabetli gebelerde Vücut yağ yüzdesi (p=0.007), serum insülin (p=0.004) , leptin düzeyleri (p=0.044) ve HOMA-IR (p<0.001) sağlıklı gebelere kıyasla daha yüksek saptanırken; QUICKI-IS ise anlamlı derecede düşük bulundu (p<0.001). Korelasyon analizinde vücut yağ oranı ile serum leptin (p<0.001), insülin (p=0.04) ve HOMA-IR arasında (p=0.04) anlamlı pozitif korelasyon; QUICKI-IS ile ise (p<0.001) anlamlı ters korelasyon bulundu. Sonuç: Gestasyonel diabetli gebelerde sağlıklı gebelere kıyasla artmış olan vücut yağ oranı; leptin düzeylerinin ve insülin direncinin artmasına, insülin duyarlılığının ise azalmasına yol açabileceği düşünülmüştür. Cilt kıvrım kalınlığı ölçülerek vücut yağ yüzdesinin hesaplanması, günlük klinik uygulamalarda gebeler için güvenilir, ucuz ve uygun bir yöntem gibi görünmektedir.
Gestasyonel diyabetin klinik periodontal durum ve plazma NT-ProBNP düzeylerinin değerlendirilmesi
Selcuk dental journal, 2014
Evaluation of clinical periodontal status of gestational diabetes mellitus and NT-ProBNP levels Background: Few studies have investigated possible relationship between gestational diabetes mellitus (GDM) inflammatory periodontal diseases. The aim of this study was comparatively investigate clinical periodontal status and plasma NT-ProBNP levels in pregnant women with or without GDM. Methods: Forty-three pregnant women with diagnosis of GDM and 41 women without GDM were included in the present study. Venous blood samples were obtained for determination of plasma NT-ProBNP levels. Clinical periodontal status was evaluated by probing depth (mm), plaque and bleeding indices (%) in 4 sites of all teeth present. Presence of polycystic ovary syndrome, history of abortus insulin resistance, sociodemographic parameters, and delivery week, birth weight was recorded. Data were analysed statistically by Mann-Whitney U test and Pearson chi-square test. Results: In the GDM group, age, fasting glucose, fasting insulin, HOMA-IR, hour 1, 2 and 3 glucose levels were higher than those in the non-GDM group (p<0,05). Clinical periodontal findings and plasma NT-ProBNP levels were similar in the study groups. Conclusion: The present findings do not indicate a significant relationship between GDM and inflammatory periodontal disease. However, larger scale studies evaluating various biochemical parameters may provide further insight to this subject.