Vagon Li Olayı: Türkçeye Yapılan Hakarete Basının ve Gençliğin Tepkisi (original) (raw)
Related papers
Türkçe Ve Almanca Sosyal Medyada Gençli̇k Di̇li̇
International Journal of Language Academy, 2017
In this study, it is aimed to discuss the language of youth in Turkish and German social media. Today, the internet has become an indispensable habit of the individuals in every part of the society. The society carries out the communication of the individuals through the internet largely, and social media tries to clarify the issues that they wonder about. Especially young people in society are communicating through social media at every moment of the day. This study contains the linguistic behaviors of young people. The physical and social development of young people also affects their behavior and language use. The language of young people is also reflected in their use in social media. As a result, a different language emerges in social media. In the theoretical section that constitutes the first part of the work, the details of the subject will be revealed by starting from the definition of youth language. In the empirical part of the essay social media discourses in Turkish and German will be examined in terms of both languages. Findings will be evaluated in the context of the two uses of youth language. As a result of this evaluation, it will be seen, what kind of usage field of Turkish and German youth language will be reached and what kind of similarities and differences the youth language in Turkey and Germany show in terms of social media. In the study, comparing the discourses of Turkish and German will be carried out by using contrastive discourse analysis method in general.
Diliçi çeviri ve Gençliğe Hitabe
Türkoloji Dergisi, 2011
Qu'est-ce qu'une pensée qui ne fait de mal à personne, ni à celui qui pense ni aux autres ?" ** Gilles Deleuze Özet Yüz yıldan fazladır, Türk toplumu, geçirmekte olduğu büyük sosyo-kültürel değişim içinde, her şeyden daha önemli olan, doğal süreci aşan bir dil devrimi yaşamaktadır. İmparatorluk dili bırakılmış, yeni bir ulusal dil oluşturulması yoluna girilmiş, bunda da başarılı olunmuştur. Ancak, eski metinlerin, özellikle de edebiyat eserlerinin okunmasını engelleyen bır durum ortaya çıkmış;ve, bu durumu telafi etmek için diliçi çeviri bir çıkar yol olarak kaçınılmaz olmuştur.
Yerel Basında Kadın ve Çocuğa Şiddet
Samsun'da yerel basında yer alan Haber, Denge, Arena ve Halk gazeteleri 1-31 Ocak 2012 döneminde incelenmiş ve bu tarihler arasında yer alan haberlerde kadın ve çocuğa karşı şiddet olgusuna ne kadar yer verildiği sayısal ve niteliksel olarak değerlendirilmiştir.
Türk Dili Dergisi ve Yabancı Sözlere Karşılıklar
İlki 1932'de gerçekleştirilen dil kurultayları, Türk dili için önemli dönüm noktalarıdır. Bu kurultaylarda dilin gelişmesi ve özleşmesi adına önemli kararlar alınmış ve birçoğu hemen uygulamaya konulmuştur. Bu kararlardan biri de Türk Dil Kurumunun amacı doğrultusunda haftalık veya aylık bir dergidir. Derginin içeriği 1945 yılında gerçekleştirilen 5. Türk Dil Kurultayı'nda sunulan önergede "Derginin ereği arı Türkçeyi yaymak olacaktır. Bunun için elden geldiği kadar arı Türkçe ile yazılmış şiirler, hikâyeler, denemeler, başka dillerden çevirmeler verecektir. Derginin bir başka bölümünde eski metinler üzerinde yapılmış incelemeler, irdelemeler bulunacaktır. Üçüncü bölüm dil üzerinde tartışmalara ayrılacak, bu arada basında dil üzerine çıkan yazıların özeti ile gereken cevapları verilecektir." biçiminde belirlenir. Türk Dil Kurumunun bu içeriğe sahip bir dergi yayımlaması konusu 6. Türk Dil Kurultayı'nda da karara bağlanmıştır. Kurultaylarda alınan bu kararlar doğrultusunda yayın hayatına başlayan Türk Dili Aylık Fikir ve Edebiyat Dergisi'nin amacı ilk sayıda şöyle verilir: "Bugünkü türkçe ile neyi söyliyebiliyor, neyi söyliyemiyoruz? Ele alınacak asıl konu budur. Bunu bize bildirecek olan günümüzün edebiyatı, yazılarıdır. Bu dergi bunun için, bugünün türkçesini, daha doğrusu Türkçelerini göstermek için çıkıyor. Bir çığırın, bir görüşün dergisi değil, türkçeyi sevenlerin, türkçe için çalışmak istiyenlerin dergisidir." (T. D. 1951a: 1) Yazının sonunda da "Bu dergiyi türkçeyi seven, türkçeye inanan, Türkçe için çalışmak istiyen bütün yazarlarımıza açıktır." daveti yapılır. Bu davete ilk icabet edenlerden Nurullah Ataç, derginin çıkışından duyduğu sevinci ilk sayıda Kavuşma başlıklı yazısındaki "Sevincimi, önce sevincimi söyliyeyim size, yürek dolusu sevincimi. Kavuştum, iki yıla yakın bir ayrılıktan sonra gene kavuştum öz-türkçeye. (…) Türk Dil Kurumu bu dergiyi çıkardı da ben gene kavuştum öz-türkçeye." (Ataç 1951: 23, 24) ifadeleriyle dile getirir. Aynı yazıda Ataç, öz Türkçeden neden ayrı kaldığını da açıklamaktadır: "İki yıldır neden bırakmıştım? Yazı yazdığım güncelerde öz-türkçe yazılar is-Türk Dili Türk Dili ve Yabancı ve Yabancı Sözlere Karşılıklar Sözlere Karşılıklar 507 ÂDEM TERZİ ÂDEM TERZİ D temiyorlardı da onun için." Bu ifadelerden de anlaşılabileceği gibi öz Türkçe yazanların kendilerini evinde hissedecekleri bir yayın yoktur o yıllarda. Türk Dili'nin amaçları arasında bu boşluğu doldurmak da vardır. Bu amaç, tam da Ataç'ın bu yazısının altında, "Türk dilini sevenler, onun için çalışanlar arasında öz-türkçeciler de bulunduğunu unutmuyoruz. Onlara da, kendi görüşlerini savunabilmeleri için, dergimizde bir yer ayırdık. Bu bölüme şiirler, hikâyeler, kendi dilleriyle söyliyelim, yırlar, öyküler, denemeler gönderebilirler. Ancak, kendi kurdukları kelimelerin anlamlarını bildirmekle yetinmeyip onları hangi köklerden nasıl kurduklarını da göstermeleri, eski sözlüklerde, metinlerde bulmuşlarsa onları bildirmeleri gerektir. Bu kelimeleri beğenmeyip yerlerine başkalarını gösterenlerin yazılarını da koruz." (T. D. 1951b: 25) çağrısıyla dile getirilir. Ataç'ın ilk sayıdaki yazısı da dâhil olmak üzere, dergide yer alan birçok yazıda geçen öz Türkçe sözler bu uyarı doğrultusunda yazının altında listelenerek hangi yabancı sözlerin yerlerine kullanıldıkları gösterilmiştir. Bu yöntem, yabancı sözler için kullanılan karşılıkların derli toplu bir biçimde dergide verilmesine olanak sağlar.
Türk Basınında Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Tartışması
Bu çalışma, çocuğa yönelik cinsel istismar iddiasıyla suçlanan Hüseyin Üzmez örneğine odaklanarak, cinsel istismar sorununun basında tartışılma biçimini eleştirel söylem çözümlemesi yöntemiyle çözümlemektedir. Çalışmada, Hüseyin Üzmez’in “İslamcı yazar” kimliği nedeniyle çocuğun cinsel istismarı iddiasının, siyasal mücadelenin aracı haline getirilmiş olmasının bir sonucu olarak yaygın bir toplumsal sorun olarak çocuğun cinsel istismarına dair tartışmaların ve soruna ilişkin önleyici tedbirlerin, devletin ihmali/sorumluluğu gibi konuların gündem dışı kalmasına neden olduğu savunulmaktadır. Yazıda, medyaya yönelik etik sorunların ortaya çıkarılmasının yanı sıra çocuk haklarına duyarlı bir habercilik pratiğinin nasıl işletilebileceğine, alternatif bir haber dilinin etik çerçevede nasıl oluşturulabileceğine ilişkin öneriler de yer almaktadır. Anahtar sözcükler: Çocuğun cinsel istismarı, çocuk hakları, etik, kurbanlaştırma, mağduriyet, medyada çocuk istismarı.
international journal of turkish literature culture education, 2020
Üniversite öğrencilerinin devam ettikleri bölümlerinden olan memnuniyetleri üzerinde birçok etmen söz konusudur. Öğrencilerin öğrenimlerine bağlı olarak sergiledikleri tutum ve davranışlar hem öğrenci hem de öğretim üyeleri açısından daha etkili eğitim sunulabilmesi için önemlidir. Bu çalışmada Türkiye"deki Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin, Türk lehçe ve edebiyatlarına karşı tutum ve davranışların incelenmesi yoluyla bölüm öğrencilerinin hazır bulunuşlukları ve bölümün hedeflerini gerçekleştirme düzeyi ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında öncelikle, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Uşak Üniversitesi, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümlerinde öğrenim gören öğrencilere uygulanan ölçek formu ile gerekli veriler toplanmıştır. Sonrasında ise, öğrencilerin tutum ve davranışları ile demografik özellikleri göz önünde bulundurularak, çok değişkenli istatistiksel tekniklerle analiz edilmiştir. Çalışmada istatistiksel çözümlemelerin gerçekleştirilebilmesi için SPSS ve LISREL paket programlarından yararlanılarak betimleyici istatistiklerin yanı sıra ilgili öğrencilerin tutum ve davranışları modellenmiştir. Anahtar Sözcükler: Çağdaş Türk lehçeleri ve edebiyatları, öğrenci tutum ve davranışı, faktör analizi. Afyon Kocatepe Üniversitesi, BAP 17.FENED.06 numaralı projeden üretilmiştir.
1991
Ergenlige iliskin olarak pek cok gorus ileri surulmektedir. Bu konudaki en yaygin gorus ergenligin genel olarak bir ''firtina ve stress''(bunalim ve gerilim) donemi oldugu yolundadir. Hall'in onculugunu yaptigi bu gorus, genis tepkiler uyandirdiysa da bugun bile varligini surdurmektedir. (Demos and demos , 1969, Liebert and Wicks-Nelson, 1981). Ergenlere iliskin bu gorus, 2000 yil oncesinden destek saglanmaktadir. Sokrates, gencleri ''ana-babalariyla catisan, isbirligine girmeyen, aniden parlayan, ogretmenlerine zalimce davranan'' sorunlu bir grup olarak tanimlanmistir (Falchikov, 1989).