SİYASETNAMELERDEKİ ERKEKLİK İMGESİ VE KADININ KONUMU (original) (raw)

TÜRK ATASÖZLERİ VE DEYİMLERİNDE KADIN İMGESİ

Özet: Atasözleri ve deyimler yaşayan bir kültürün atalarından günümüze mirasıdır. Atasözleri ve deyimler toplumun ve bireyin davranış kodlarını belirleyen birer nirengi noktası olarak, genel kabul gören, olumlanan davranışlar ve düşünce biçimlerinin yanısıra kabul görmeyen ve reddedilen davranış ve düşünce biçimlerini de anlamlarında barındırırlar. Bu bağlamda Türk Atasözleri ve Deyimleri ışığında Türk toplumunda kadın imgesi araştırılmıştır. Bu araştırmada Türk atasözleri ve deyimlerinde kadın imgesinin nasıl sunulduğunu incelemek amacıyla içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Türk kültürü içerisinde kadın imgesinin bir kahramandan değersiz bir varlığa kadar geniş bir perspektifte tanımlandığı tesbit edilmiştir. Yapılan içerik analizi sonucunda kadınların olumlu ve istenilen özelliklerinin yanısıra kadına ve kadın imgesine olumsuz özellikler de atfedilmiştir. Anahtar Kelimeler: atasözleri, deyimler, Türk kültürü, kadın, kadın imgesi WOMAN IMAGE IN TURKISH PROVERBS AND IDIOMS Abstract: Proverbs and idioms are the heritages of a living culture from the ancestors to today. Proverbs and idoms are the reference points of the society and individuals behavioral patterns and they not only represents the general acceptable and valued behavioralpatterns and thought processes but also unacceptable and rejected behavioral patterns and thought processes. In this context image of women in Turhish society was explored from the Turkish Proverbs and Idıoms. In this research in order to explore the woman image in Turhish proverbs and Idioms the content anaylsis method was used. As a result Turkish women described in a wide range of perspective from a hero to a unvaluable object, not only the precious and wanted characteristics but also unacceptable and rejected characteristics are the part of woman image.

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE KENTSEL DEĞİŞİM VE KADINA YANSIMASI

Özet Günümüz dünyasında, küreselleşme sürecindeki ekonominin ve toplumsal sistemlerin vizyonunda kentsel sorunlara çözüm arayışları giderek artan bir öneme sahiptir. Kentler küreselleşme olgusunun hayata geçtiği temel zeminler olarak görülmektedirler. Küresel değişim kentlerde açık bir şekilde izlenmekte ve kentler de bu süreç içinde değişmektedirler. Kent toplumunun demokratik ve sosyal değerlerinin şekillenerek gelişmesinde etkin olan kent yeni bir yaklaşımla irdelenmektedir. Yaşam kalitesini, kent kültürünü merkeze alan ve mekân insan ilişkisi bağlamında sorgulayan bu yaklaşımda, kent dokusu, kent kültürünün ürettiği değerlerin paylaşım alanı olarak değerlendirilmektedir. Kentsel doku, uluslararası gelişmelerin öngördüğü refah anlayışına göre yeniden şekillenmekte ve bu süreçte ortaya çıkan ihtiyaçlar toplumsal ilişki sistemini de etkilemektedir. Kentsel değişim süreci içinde bu değişimden etkilenen kesimlerin başında kadınlar gelmektedir. Ancak kadınlar kentin erkek bakış açısıyla oluşturulan işleyiş mekanizmasının içinde yer almamaktadırlar. Bu durum kadının toplum dışında kalmasına neden olmaktadır. Zaten, Ülkemizde tarihsel olarak var olan ataerkil toplum yapısı kadını kamusal alanın dışında tutmaktadır. Kadının kent yaşamına katılımının artmasında, eğitim ve bilinç düzeyinin yükselmesinin ve sivil toplum kuruluşlarının büyük rolü vardır. Bu çalışmada, küresel süreç içinde dönüşerek gelişme uğraşında olan kentlerin şekillenmesinde sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler irdelenecektir. Çalışmanın temel vurgusu, toplumsal açıdan yenilik arz eden bu süreçte, yaşamımızın her alanında kadının bağımsız bir birey olarak var olması ve sistem içinde daha aktif rol oynamasıdır. Abstract In today's world, searches for solutions of urban problems in the vision of the economic and social sistems in the globalization process have an increasing importance. Cities are seen as the basic grounds on which globalization phenomenon depends.Global change is observed in urban areas clearly and cities are also changed in this process. City that has a great affect on the development of the democratic and social values of the city society is discussed with a new approach. The urban tissue is assesed as the sharing values that urban culture has produced in the approach that questions the life quality by putting the urban culture in the center and examining the relationship between the place and human. Urban tissue has reshaped according to the welfare concept that the international developments foresee and the needs emerging in this period has effected the relationships system. Women are at the top of the parts tha are affected from this change in this urban development process. But, women don't take place in the city mechanism which is formed by men's perspective. The situation makes the women stay out of the society. Meanwhile, the patriarchal society structure existing in our country doesn't let women to be in the society. The rising of the education and awareness level and the non-governmental organizations have a crucial role in the increasing of the participation of women to the urban life. In this study, social, economic and culturel changes effecting the shaping of the cities in the globalization period willl be discussed. The main emphasis of the study is the existence of the women in every part of our life as an independent individual and the more active role she has in this sistem within the process including innovations from the social perspective.

SÜRREAL RESİMDE KADIN İMGESİ (Araştırma Makalesi

2020

Sürrealizm, sanat ve yaşam alanında radikal başkaldırı ve kural tanımaz tavrın 20 yüz yılın ilk çeyreğinde ifadesi ve daha sonra sanat alanında yaşanacak değişikliklerin öncüsü olmuştur. Bilinçaltının su yüzüne çıkarılması, içten geldiği gibi eser verilmesi ve bu şekilde gerçeğin anlatılması tavrını benimseyen Sürrealizm Andrea Breton'un öncülüğünde pek çok sanatçıyı bünyesinde toplamıştır. Söylemlerini yayınladıkları manifestolarda açıkça dile getiren Sürrealist sanatçılar, Freud'un araştırmalarından büyük ölçüde yararlanmışlardır. Sürrealistler her türlü ahlak ve mantık kuralarını bir tarafa bırakarak çocukluk anılarından başlayarak yaşamlarını tuvallerine yansıtmışlardır. Her sanatçının kendine has üslubu içinde kendi iç dünyalarını seyirciye sunmuş ve kadın imgesine sıklıkla başvurmuşlardır. Sürrealist resimde kadın, dişi, doğurgan, anne, sevgili anlamlarının yanı sıra savundukları özgür cinsel yaşamın simgesi olarak da tasvir edilmiştir.

SİYASET ALANINDA KADIN KİMLİĞİNİN ERİL İNŞASI

Bu araştırmada feminist antropolojik bir yaklaşımla siyaset alanında yer alan kadın kimliğinin ikinciliğine ve erilleşmesine neden olan siyasal etmenlerin ne olduğu anlaşılmaya çalışılmaktadır.. Çalışmanın bir diğer amacı siyaset alanına dahil olan kadınların karşılaştıkları sorunların ne olduğunun anlaşılmasıdır.Toplumsal cinsiyet; bir kültürün kadına ve erkeğe yüklediği özelikleri ifade eder. Kadının kendisine atfedilen kültürel özellikler nedeniyle “öteki” olarak tanımlanması, onun siyaset alanından dışlanmasının bir nedeni ayrıca bir sonucudur. Günümüzde siyaset alanında kadının temsili tartışmaları önemli bir gündem konusudur. Kadınlar siyaset alanında artık daha fazla görülmeye başlamıştır. Fakat bu durum kadınların yeterince temsilinin sağlandığını göstermez. Kadınlar siyaset alanında karar alma süreçlerinin dışında tutularak yine ikincil bir planda tutulmaktadırlar. Bu çalışmada kadınların ikincilik sorununa da değinilmiş ve bu durumun kadınların siyaset alanındaki yerinin belirlenmesindeki önemine dikkat çekilmiştir.

SUİCİDES İN WOMEN-KADIN İNTİHARLARI

Bu çalışmada kadın intiharlarının sebebi kadına yönelik şiddet açısından incelenmekle birlikte kadın sağlığının kadın intiharları ile ilişkisi ele alınmıştır.Kadın intiharlarının sebebi bireysel bazda görünmekle birlikte kadınlarda daha çok sosyokültürel bazda toplumsal olduğu tespit edilmiştir.”Kadın intiharları” konusunda yapılan akademik çalışmaların ve istatistiki verilerin yetersizliği bu konuda çalışma yapılması gereklilliğini gözler önüne sermektedir.1997 yılından bu konuda çalışmalar ağırlıklı olarak yapılmakla birlikte bu konu güncel olarak nitelendirilebilir. Kadın intiharları,kadına yönelik şiddetin türü ne olursa olsun şiddetin en ağır getirilerinden biri olarak nitelendirilebilir.Bunun yanısıra kadın intiharları kadın sağlığındaki toplumsal bazlı psikososyal sorunlardan en önemlisi olarak nitelendirilebilmektedir.

AŞİRETLERDE KADININ KİMLİĞİ/KİMLİKSİZLİĞİ

AŞİRET TÜRKİYE'DE AŞİRET VE AŞİRETİN DÖNÜŞÜMÜ, 2021

Modernleşmenin etkisiyle bireyselleşmenin güçlendiği, kolektif kimliklerin görece etkisinin azaldığı bölge ve alanlarda da aşiret olgusu zayıflar (A. Jabar, Dawod, 2013). Büyük şehirlerdeki gelişimi veya tezahürü de geldiği coğrafyadan aldığı toplumsal ve kültürel meşrutiyetle gerçekleşmektedir. Her halükarda aşiret güç kaybetmekle birlikte varlığını kültürel ve toplumsal alanda kimi zaman da siyasal gelişmeler içinde yer alarak korumaktadır (A. Jabar, Dawod, 2013). Bu yüzden aşiret, Doğu, Güneydoğu illerinde geçmişte olduğu gibi bugün de siyasal arenada müracaat edilecek toplumsal bir güç olarak dikkate alınmaktadır (Bruinessen, 2013). Aşiret olgusu, araştırma içinde toplumsal görünürlüğüyle betimlenmeye çalışılmış, toplumsal olay ve olguların dinamik karakterleri göz önünde bulundurularak açıklanmıştır. Günümüzde yaşanan hızlı toplumsal değişim ve dönüşümler dikkate alınarak aşiret olgusunun ve algısının değiştiği üzerinde durulmuştur. Aşiretin baskın toplumsal ve kültürel karakterinde, kadın ve erkeklere biçilen toplumsal rollerde, özellikle kadınların eğitim ve öğretiminin kabullenilmesinde paradigmal değişimlerin olduğuna değinilmiştir. Bu durum modernleşmenin, bireyselleşmenin ve kadının kamusal alanda daha görünürlük kazanmasının bir sonucu olarak okunmuştur. Daha önceleri edilgen bir karakter olarak aşiret içinde rol verilen kadın, zamanın ruhunu yakalayan, değişim rüzgârını arkasına alan baskın karaktere dönüşmektedir. Araştırma, güçlü kadın örneklerinin sözü edilen eril aşiret olgusuna aşiretli güçlü dişil karakterler olarak itiraz ettiklerini, aşiretlerin eril özelliklerini değiştirdiklerini, aşiretleri dişileştirdiklerini görebilme imkânı sunmaktadır. Görüşmeler için hazırlanan sorular olmakla birlikte görüşme sürecinde bunlar, kimi zaman atlanarak kimi zaman değiştirilerek ve kimi zaman da olduğu gibi bırakılmıştır. Görüşmenin muhtevasının seyri, soruların değiştirilmesine veya atlanmasına yönelik yaklaşımımızı belirlemiştir. Bundan dolayı esnek bir yaklaşım ya da yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinin kullanılması tercih edilmiştir. Katılımcılarla icra edilen mülakatlar kayıt altına alınmıştır. Ses kayıtları katılımcılardan izin alınarak yapılmıştır. Kimi katılımcıların ses kaydını kabul etmemelerinden dolayı görüşmeler notlar alınarak yürütülmüştür. Ayrıca ses kaydı alınan katılımcıların ve notlar alınarak görüşme yapılanların gerçek isimleri ve aşiretlerinin çalışmada yer almayacağı kendilerine ifade edilmiştir. Bir katılımcı da görüşmek için kendisine gönderilen sorularak cevap vererek araştırmada yer almıştır. Yine bir başka katılımcı bölgedeki siyasi bir partinin yöneticisi konumunda olması hasebiyle notlar alınmaması ricasında bulunmuştur. Bu durum da kabul edilmiştir. Söz konusu edilen yaklaşımımızdan kaynaklı olarak kadın katılımcılar ve aşiretleri gerçek isimleri ile makalede yer almayacaktır. Araştırmada kadın katılımcılar K koduyla verilecektir. Mülakatlar, 2021in Şubat ve Mart ayları içinde gerçekleştirilmiştir. Aşiretlerdeki kadın algısının öğrenilmesine yönelik gerçekleştirilen görüşmeler, aşiretli kadın katılımcılar üzerinden yürütülmüştür. Farklı aşiret mensubu kadınlardan seçilen katılımcıların genel profilinin eğitimli, iş sahibi ve sosyal hayatın içinde olmasına dikkat edilmiştir. Bununla birlikte eğitimli ve iş sahibi olmadıkları halde hem aileleri içinde hem de aşiretlerinde otoriter konuma gelebilmiş kadın katılımcılarla da görüşülmüştür. Bu kadınlar, özellikle geçmiş ile gelecek arasında bir karşılaştırma yapabilme imkânı sunmuştur. Nitekim bu kadınların aile içinde kızların eğitim ve öğretim hayatına katılmasında güçlü etkilerinin olduğu görülebilmiştir. Geçmişin olumsuz sosyal ve kültürel şartlarının kurbanları olarak nitelendirilebilecek bu kadınlar şimdinin güçlü, yönlendirici ve aile içinde söz sahibi karakterleri olarak öne çıkmışlardır. Kadının kimliği veya kimliksizliğini, başarı öyküsüne sahip olan aşiretli kadınların gözünden okunmaya çalışmak araştırmanın nirengi noktasını oluşturmaktadır.

KADIN İSTİHDAMI VE KALKINMA

In today's world economic development is one of the important goals. Exclusion of women workforce, making it unwanted will cause economical and social results. Women employment is a factor which should always take into consideration. This study will be tackle the importance of women workforce on development. İt will also try to describe that how ignoring women who compose one half of country populations and how big advantage is considering the power of woman workforce with tables in terms of Turkey, Spain and Netherlands.