106 Primer Palatoplasti Olgusunda Oronasal Fistül Oranının İncelenmesi (original) (raw)

Safra Kesesi̇ Poli̇pleri̇: 106 Olgu Eşli̇ği̇nde Li̇teratürün Değerlendi̇ri̇lmesi̇

2019

Giris: Safra kesesi polipleri, safra kesesi mukozasindan koken alan ve malignite riski tasiyan lezyonlardir. Calismamizda, safra kesesi polipleri ile ilgili klinigimizin tecrubelerini paylasmayi amacladik. Yontemler: Klinigimizde Ocak 2013- Ekim 2017 tarihleri arasinda 3348 hastaya kolesistektomi ameliyati yapilmistir; safra kesesi polibi tanisiyla opere edilen 106 hasta bu calismaya dahil edilmistir. Hastalar demografik ozellikleri, klinik ve abdominal ultrasonografi bulgulari, histopatolojik verileri acisindan retrospektif olarak degerlendirildi. Bulgular: Hastalarin yas ortalamasi 47.0±12.04 (18-77) olup olgularin 72’si kadindi. Preoperatif degerlendirmede polip boyutu ortalama 5.25±3.61 mm (2-32mm) idi. Histopatolojik incelemede hicbir hastada malignite gozlenmedi; 77 yasinda kadin bir hastada (%0.94) neoplastik polip tespit edildi. En sik kolesterol polibi goruldu (% 41.5). Hastalarin 13’unde (%12.26) hicbir patoloji saptanmadi. Sonuc: Safra kesesi polipleri cerrahi tedavi kar...

Hemodializ Amaçli Açilan AV Fistüllerde Proksimal Distal Başari Orani Karşilaştirilmasi

2000

Özet: Amaç: Hemodiyaliz hastalarında yaşam beklentisi ve hayat kalitesi uygun bir damar yolu seçimi ile yeterli diyalize bağlıdır. Damar yolu yetersizliği hemodiyaliz hastalarında önemli bir problemdir. Bu konuda gelişen komplikasyonlar önemli morbidite nedenidir. Çalışmamızda kronik böbrek yetmezlikli hastalarda açılan arteriovenöz (A-V) fistüllerin, yerlerini de göz önüne alarak, erken ve geç dönemde açık kalma oranlarını ve cerrahi sonuçları değerlendirmeyi amaçladık. Method: Çalışmada, ocak 1997-aralık 2004 yılları arasında 114 kronik böbrek yetmezliği vakasına damar yolu amaçlı açılan arteriovenöz fistüller değerlendirildi. Operasyon için hastanın dominant olmayan kolu seçildi. Hastaların 63'ü erkek (% 55.3), 51'i kadındı (%44.7). Ortalama yaş 45.5±14.4 yıl idi. Bulgular: Açılan fistüllerin 39(%.29.5)'u radiosefalik, 86(%65.2)'sı brakiosefalik, 7(%5.3)'si brakiobazilik A-V fistüllerdi.Tüm vakalarda erken başarısızlık 18(%13.63) olguda, geç dönemde başarısızlık ise 8(%6.06) olguda gözlendi. Erken başarısızlık distaldeki fistüllerde (%23.07) proksimaldeki fistüllerden (%9.67) istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Geç dönemde ise proksimal ve distal başarısızlık oranları arasında istatistiksel fark yoktu (p>0.05). Açılan fistüllerin 31(%23.48)'inde komplikasyon gelişti. Sonuç: Ekstremite distaline açılan arterio venöz fistüllerde proksimale açılanlara oranla başarı oranları daha düşüktür. Brakial bölgeyi sonraki dönemlerde kullanılmak üzere korumak için distal uygulamalar ilk seçenek olarak tercih edilmelidir. Anahtar kelimeler: Kronik böbrek yetmezliği, hemodiyaliz, arteriovenöz fistül, erken dönem başarısızlık, geç dönem başarısızlık.

ADANA 106 Envanter KONUT Sanat Tarihi Raporu

106 Envanter numarası ile taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen 48 Pafta 139 Ada 116 - 117 Parsel Tescilli Taşınmaz Kültür Varlığı Konut, Adana Geleneksel Konut Mimari’sinin tipik örneklerinden birisidir. Yapının inşa ve onarım tarihini veren kitabe ve vakfiyesi yoktur; yapan ve yaptıran da bilinmemektedir. 19. Yüzyıl Sonu – 20. Yüzyıl Başına tarihlendirilebilecek; orta sofalı plan şemasına sahip yapı, zemin + muhdes ara kat + oturma katından ibarettir. Yığma teknikte tuğla malzeme ile inşa edilen yapıda; duvarlara, kapı ve pencere seviyesinde ahşap hatıllar yerleştirilmiştir. Yapı üzerinde gerçekleştirilen müdahaleler ile özgün plan şeması bozulmuştur. İlk inşa döneminde; zemin katta kuzey – güney doğrultusunda uzanan orta sofa ve iki yanında doğu kanatta iki, batı kanatta ortada merdiven boşluğu ve iki yanında birer mekandan oluşan plan şemasına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Orta sofaya kuzey ve güney duvarlarda yer alan iki kapı dışarıdan ulaşımı sağlar. İki plastere basan yuvarlak kemerle dönülmüş kuzey kapı ana giriştir. Ara kat bütünüyle muhdestir. Çıkmalarla genişletilmiş üst kat; zemin kat planını takip eder. Zemin ve üst kat sofalarının batı kanadında eksende yer alan eyvan görünümlü merdiven boşluğuna yerleştirilmiş ahşap merdivenle dikey sirkülasyon sağlanmıştır. Üst örtü alçak tuğla parapetlerle dönülmüş toprak damdır. Marsilya tipi kiremit kaplı ahşap strüktürlü saçak batı yön hariç korniş seviyesinde yapıyı döner. Cephe öğeleri ritmik ve düzenli yerleştirilmiştir. Pencere ölçüleri ve doluluk – boşluk oranı Geleneksel Adana Evlerini yansıtır. Oldukça yalın ele alınmış yapıda, doğu cephedeki kalem işi “Maşallah” yazısı ve kuzey cephe eksenindeki ana girişi kuşatan plaster ve kemerdeki silmeler dışında süsleme öğesi bulunmaz. Yapının kuzeyindeki parselde yer alan ikinci yapı ise zemin kat kuzey cephesi dışında bütünüyle yok olmuştur.

Pedi̇atri̇k Üroloji̇k Cerrahi̇de Kaudal Epi̇dural Blok Uygulamasi; 5536 Olgu Deneyi̇mi̇

2015

Objective: In pediatric surgery, caudal epidural analgesia is reliable, easy to learn regional anesthesia technique in surgical procedures under the umbilicus. Despite its frequent use, excellent analgesic properties, current literature search yielded only a few large series reported. We aimed to present our institutional experience reflecting the collective data in pediatric urological surgical casesMateials and Methods: The anesthesia records of 5536 consecutive pediatric urological surgical cases who underwent caudal epidural anesthesia procedure between January 2008-February 2013 were retrospectively analyzed. Parameters including the type of surgery, demographic findings, need for additional analgesic agents, the complications related to the procedure, the percentage of failed cases were analyzed.Results: Total patients with a median age of 4 years were enrolled. There were 4538 male (82%), 998 female (18%) patients. In four cases the procedure was terminated due to dural punct...

Ayak Başparmağı Distal Falanksta Gerçek Osteokondrom: Olgu Sunumu

Journal of Inonu …, 2010

... Ayak Başparmağı Distal Falanksta Gerçek Osteokondrom: Olgu Sunumu+ Kadir Ertem*, Seyfullah Doğan*, Demet Pepele*, Mehmet Baydar*, Engin Aydın** ... Öyküsünde şikayetlerinin başlamasından 6 ay kadar önce, sol ayak 1. parmağına demir blok düşme tarif ediyordu. ...

Şilöz Fistül Tedavisinde Oktreotidin Başlangıç Tedavisi Olarak Etkinliği

Cukurova Medical Journal, 2020

The aim of this study was to investigate the efficacy of octreotide used as initial treatment in patients with low or high flow chylous fistula (CF) after neck dissection. Materials and Methods: Twenty-one patients who underwent neck dissection between 2010-2019 and developed chylous fistula were included in this study. Octreotide was added to the conservative treatment of all patients as initial treatment. Age, gender, surgical indications for neck dissection, type of neck dissection, the duration of CF and octreotid treatment, the amount of chylous fluid in 24 hours, total hospitalization time and treatment-related complications were evaluated. Results: Two patients had CF on the right side and 19 patients on the left side. Intraoperative CF was detected in 52.3% (11/21) of the patients. Thirteen patients had lowflow and 8 patients had high-flow CF. Treatment success was 100% (13/13) in low flow, 62.5% (5/8) in high flow, and 85.71% (18/21) in total. Three patients with high-flow CF required surgical treatment. Mean duration of fistula closure was 4.2 days in patients receiving octreotide without surgical treatment. Only to be low-flow or highflow CP was found as a statistically significant between the group that CP controlled with octreotide treatment and the group required surgery. Conclusion: Our study showed that the addition of octreotide to conservative treatment as an initial treatment in both low-flow and high-flow CF provided successful results.

OTEL ISLETMELERINDE ALGILANAN ORGUTSEL D

ASSOS JOURNAL, 2019

The aim of this study is to reveal the effect of perceived organizational support andfit to organization on service performance. At the study, questionnaire techniquewas used for data collection. Within this scope, data were gathered from 400 employeeswho are working at 4 and 5 star hotels operating in Ankara, in Februaryand May 2018. In the analysis of the data, reliability, validity tests, correlation analysis and regression analysis were performed. According to the results of thecorrelation analysis, a moderate high level of relationship was detected between perceived organizational support, fit to organization and service performance. Inregression analyses, it was found that organizational support and fit to organization had a significant effect on perceived service performance.