Bir Üçüncü Ülke (Türkiye) Vatandaşlığının Kazanılmasıyla Birlikte Bir Üye Devlet (Almanya) Vatandaşlığının ve Dolayısıyla Birlik Vatandaşlığının Kaybı: Adalet Divanının S.Ö. and Others (C-684-686/22) Kararı (original) (raw)

2024, Yaşayan Avrupa Birliği Hukuku Blogu

Giriş Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), 25 Nisan 2024 tarihinde S.Ö. and Others (C-684-686/22) davasındaki kararını açıklamıştır. Bu dava, ana hatlarıyla, bir üçüncü ülke vatandaşlığının kazanılmasıyla birlikte bir üye devlet vatandaşlığının ve dolayısıyla Birlik vatandaşlığının kaybı ile ilgilidir. Öz olarak, ABAD'a göre, o güne kadar verdiği diğer kararlardaki tespitlerinden hareketle, bir üçüncü ülke (Türkiye) vatandaşlığının (yeniden) kazanılması halinde bir üye devlet (Almanya) vatandaşlığının otomatik kaybı, ilke olarak, AB hukukuna aykırılık taşımamaktadır. Buna karşın, bir üye devlet (Almanya) vatandaşlığının otomatik kaybı aynı zamanda Birlik vatandaşlığının kaybı anlamına geldiğinde, AB hukuku uyarınca orantılılık ve etkililik ilkeleri gereği, ilgili kişiler açısından bu kaybın sonuçları AB hukuku ışığında bireysel incelemeye tabi tutulmalıdır. S.Ö. and Others kararı, Türk vatandaşlığı ile ilgilisi nedeniyle Ülkemiz açısından açıkça önemli olsa da, AB hukuku açısından orta derecede önemli olduğu söylenebilir. Bir taraftan, kararın önemin arttırmakta olan iki husus göze çarpmaktadır. Birincisi, Hukuk Sözcüsü (HS) Szpunar, 14 Aralık 2023 tarihinde bu davadaki Gerekçeli Görüşünü vermiştir. Adalet Divanı, dava konusu olayın hiçbir yeni hukuksal sorun ortaya çıkarmadığı görüşündeyse davanın Hukuk Sözcüsünün görüşü olmaksızın yürütülmesine karar verebilmektedir. O halde, Adalet Divanı, bu davada Hukuk Sözcüsünün görüşü alındığına göre, dava konusu olayın yeni hukuksal sorun ortaya çıkardığı kanaatini taşımaktadır. İkincisi, bu karar, "medya ilgisini çeken veya vatandaşların yaşamında etki doğuran konular hakkında" kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlayan basın açıklamaları arasında kendisine yer bulmuştur. Diğer taraftan, kararın önemini azaltmakta olan iki husus göze çarpmaktadır. Birincisi, Adalet Divanı davaya (örneğin Büyük Dairesi aracılığıyla değil) beş hakimli Dördüncü Dairesi aracılığıyla bakmıştır. Örneğin 2019-2023 yılları arasında Adalet Divanı, yaklaşık olarak her on davadan dördüne beş hakimli daireleri aracılığıyla bakmaktadır. İkincisi, yalnızca Almanya, Estonya ve Avrupa Komisyonu davaya gözlemlerini sunmuştur. Bu blog postta önce Birlik vatandaşlığı ile ilgili mevzuata ve içtihat hukukuna yer verilecek, sonra S.Ö. and Others davasının arka planı ortaya konacak, daha sonra ABAD'ın kararı incelenecektir.