NURETTİN ÖZTÜRK - ORGANİZMACI GÖRÜŞ AÇISINDAN: NAMIK KEMAL'İN HASTA ADAM MAKALESİ VE TANZİMAT (original) (raw)
Related papers
ÖZET Bu makale, temel anlamda eleştiri kavramını ve Türk Edebiyatı’ na ait iki önemli tartışmayı ele almaktadır. Bu tartışmaların edebiyatımız açısından önemi ise modern anlamda nitelikli eleştirinin gelişmesi için sağladığı katkıdır. Bir tarafta edebiyatın köklü geçmişiyle hareket edilmesinin önemini savunanlar; diğer tarafta ise modern bir edebiyatın oluşması gerektiğini savunanlar ile her iki tarafa ait taraftarlar arasında fikir çarpışması yaşanmaktaydı. Bu fikir çarpışmalarından doğan eleştirel ortamın, edebiyatımıza getirileri olduğu gibi götürüleri de olmuştur. Edebi anlayışta tekdüze düşünmeyi yıkarak çeşitliliği sağlamak, yeni edebiyat topluluklarının oluşmasını sağlamak, eleştiri türünü geliştirmek gibi olumlu getirileri olurken; ikili ruh anlayışının hakimiyetinde olan dönem aydınlarının ve halkın, tamamen kutuplaşması veya zihin karmaşasına uğraması gibi etkilerle olumsuz getirileri olmuştur. Anahtar Kelimeler: Fikir çarpışması, tartışma, eleştiri, çeşitlilik, kutuplaşma, karmaşa. ABSTRACT This article deals with the concept of criticism and two important discussions of Turkish literature. The importance of these discussions in terms of our literature is the contribution it provides to the development of the quality criticism in the modern sense. On the one hand, there was a clash of ideas between those who advocated the importance of acting in the deep-rooted past of literature; on the other hand, those who argued that modern literature should be created; and the fans of both sides. The critical atmosphere arising from the conflicts of ideas has brought to our literature as well as its advantages. In literary understanding, there are positive consequences, such as the destruction of monotonous thinking, the creation of new literary communities, and the development of the type of criticism.; the period under the domination of the spirit of the two intellectuals and the people, completely polarization or confusion of the mind has had negative consequences. Keywords: Conflicts of ideas, discussions, criticism, the destruction of monotonous thinking, polarization, confusion.
Fatih YAŞLI - TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂR ANTİ-KAPİTALİZM: NURETTİN TOPÇU
Bu çalışmada Türk muhafazakârlığının en önemli ideologlarından biri olan Nurettin Topçu’nun, modernite ve kapitalizm karşıtı fikirleri incelenmiş, bu fikirlerin motivasyon kaynağının ise Topçu’nun anti-komünizmi olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Topçu’ya göre kapitalizm, maddeci ve eşitsizlik yaratıcı karakteri nedeniyle komünizmi güçlendirmekte, onun “yaşam kaynağı”nı oluşturmaktadır. Dolayısıyla komünizmi ortadan kaldırmanın yolu, onun “yaşam kaynağı”nı, yani kapitalizmi ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Tam da bu nedenle Topçu kapitalist olmayan bir devlet, toplum ve ekonomi modeli geliştirmeye çalışmış, düşünsel mesaisini kapitalist ve komünist olmadığını iddia ettiği bir “üçüncü yol”un fikri altyapısını oluşturmaya harcamıştır. Çalışmada, Topçu’nun anti-kapitalizmi, anti-komünizmi ve alternatif devlet/toplum/ekonomi modeli üzerinde durulacaktır.
SİNEMADA 'KÖTÜ ADAM' ve MÜZİK: FİLM KARAKTERLERİ ve KLASİK MÜZİK İLİŞKİSİ
Karadeniz Teknik Üniversitesi II. Uluslararası Dans ve Müzik Araştırmaları Sempozyumu, 2016
Music and 'Villain' in movies: The relationship between the characters in the movie and classical music Most of the studies on perception of classical music emphasises the superiority of this music in terms of it's "value". Both researchers and the listeners who do and do not listen to this music confirm this. Prejudice is significant and the meanings attributed to classical music are overwhelmingly 'good'. The words which are used to define the audience profile are "upper class" and "high culture" and they constantly refer to "culturel heritage". Genius and mastery definitions used for most composers in the history of music are also implemented on some movie characters in an interesting way. Villains who are classical music fans are portrayed as higly intelligent characters, thus being a fan of classical music is associated with intelligence. In Silence of the Lambs when Hannibal Lecter murders the guard, he listens to Bach's Goldberg Variations. The performer is Glenn Gould; one of the provocative pianists of music history. In Apocalypse Now, when Colonel Kilgore bombs Vietnamese villages, Wagner's Die Valküre is heard from the speakers of the helicopter. It would be the last thing they hear before they die; just as the Jews killed by Nazis in gas chambers. In A Clockwork Orange, the director, Stanley Kubrick used works of Beethoven, Mozart, Schubert at the scenes of rape, murder, and sexual violence. This paper aims to discuss some problematic movie characters-who are all classical music fans-with examples from the director's eyes.
NAMIK KEMAL’İN MEKTUPLARINDAN DÖNEMİN, TÜRÜN VE YAZARIN DİLİNE DAİR NOTLAR
Özet: Namık Kemal'in mektupları, dili ve içeriği ile Türk nesir tarihinin önemli belgeleridir. Mektupların dili yazarın, türün ve dönemin dil anlayışını ve Türkçenin 19. yüzyıldaki görünümünü yansıtır. Bu mektuplarla yapılacak karşılaştırmalar, Türkçenin en az yüz yıllık bir zaman diliminde geçirdiği değişikleri gözler önüne serecektir. Abstract: The letters of Namık Kemal are valuable sources of Turkish prose history in respect to the language and content. The language of the letters reveals the literary viewpoint of the writer, genre and the period as well as the perspective of the Turkish language in the 19 th century. These comparisons of the letters will demonstrate various changes undergone in Turkish within at least a century-long period.
EDEBİYATIMIZDA MİZAH VE HİCİV UNSURU OLARAK KEDİ VE KÂNÎ İLE NAMIK KEMAL’İN HİRRE-NÂME’Sİ
Türk Edebiyatında Mizah Sempozyumu (13-15 Mayıs 2016), 2019
Bütün dünya toplumlarında hakkında pek çok inanışın mevcut olduğu, kimilerinin mabutluk isnat ederek tapındığı kimilerinin ise musibet ve uğursuzluk sembolü hatta şeytan olarak gördüğü, kimi zaman savaşlar kazandıran kimi zaman ise hakkında idam kararı verilen kedi; dinî, sosyolojik, kültürel, edebî ve tarihî pek çok macera geçirmiş ve birbirinden farklı yönleriyle ön plana çıkmıştır. Bazı devlet adamlarının nedimi ve musahibi olan kedi, edipler ve şairler için bir ilham kaynağı olmuş; bununla da kalmayıp bazen kara mizahın bazen de doğrudan söylenilemeyen söz ve düşüncelerin üstü kapalı biçimde anlatılmasında bir hiciv unsuru olarak önemli rol oynamıştır. Türk Edebiyatı’nda kedinin aşk, edebî kavga, siyasî mizah ve hiciv unsuru olarak kullanılmasına genel olarak “Hirre-nâme” diye isimlendirilen metinlerde tesadüf etmekteyiz. Bu manada Sürûrî’nin hezl türündeki şiiri, Me’âlî’nin ölen kedisi için yazdığı 21 bentten oluşan uzun mersiyesi (Mersiye-i Gürbe), Tevfik Fikret’in Rübâb-ı Şikeste ve Şermîn adlı şiir kitaplarında yer alan kedi şiirleri bunlardan sadece birkaçıdır. Bu bildiride ise XVIII. yüzyıl divan şairlerinden Tokatlı Ebûbekir Kânî (1712-1792)’nin Münşeât’ında yer alan, kedi ağzından yazılmış nükteli bir arzuhâli ile Tanzimat döneminin en önemli şairlerinden Namık Kemal (1840-1888)’in ilk siyasî mizah dergimiz kabul edilen Diyojen’in 128 ve 133. sayılarında iki kez yayımlanan, çok beğenildiği için nazireler yazılarak bestelenilen ve dönemin sadrazamı Mahmud Nedim Paşa’yı tehzilen yazmış olduğu müseddes şeklindeki “Kedi Mersiyesi” birer mizah ve hiciv unsuru olarak değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Mizah, Hiciv, Kedi, Ebûbekir Kânî, Namık Kemal, Hirre-nâme