Factitious Disorder Presented by Haematemesis / Factitious Disorder Imposed on Another (FDIA): A Case Report (original) (raw)

Factitious Disorder and Factitious Disorder By Proxy Comorbidity: A Case Report

Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2014

Yapay bozukluk, hasta rolünü benimsemek için bilerek hastalık belirti ve bulgularının üretilmesi ile karakterize bir bozukluktur. Fiziksel ve/veya ruhsal belirti ve bulgular ile görülebilir. Yapay bozukluk ruhsal, bedensel, ruhsal/ bedensel belirti ve bulguları bir arada olan, başka türlü adlandırılamayan yapay bozukluk (bakım verenin neden olduğu yapay bozukluk bu kategoride yer alır) olarak dört kategoride ele alınmıştır. Yapay bozukluk ve bakım verenin neden olduğu yapay bozukluğun birlikte görüldüğü olgular nadirdir. Bu yazıda üç yaşındaki kızının vücudunda bilerek haşlanmaya neden olan 32 yaşındaki bir kadın olgu sunulmakta, yapay bozukluk ve bakım verenin neden olduğu yapay bozukluk birlikteliği, hastalık öyküsü ve özgeçmiş bilgisi çerçevesinde ele alınmakta, dinamik açıdan tartışılmaktadır. Ayrıca yazıda yapay bozukluk ve bakım verenin neden olduğu yapay bozukluk birlikteliğinin beklenilenin tersine daha yūksek oranda olabileceğinin altı çizilmektedir.

Psychodynamic Aspects and Clinical Approach to The Concepts of Factitious Disorder / Factitious Disorder Imposed on Another: A Review

Journal of Clinical Psychiatry, 2020

Yapay bozukluk/bakım verenin yapay bozukluğu olgularına psikodinamik bakış ve klinik yaklaşım: Bir gözden geçirme Psychodynamic aspects and clinical approach to the concepts of factitious disorder/factitious disorder imposed on another: A review SUMMARY Factitious Disorder is characterized by fabricating physical or psychological symptoms, injuring or inducing the illness with the intent of deception. Factitious Disorder Imposed on Another is mimicking physical or mental, misleading symptoms, injuring or causing the disease on another. In this disorder, behaviors of deception are obvious, even without any extrinsic reward. It is a severe form of child abuse which leads to high levels of mortality and morbidity. It is stated in the literature that raising awareness of physicians about the disorder can reduce and even sometimes prevent the mortality and morbidity. Multidisciplinary approach is of great significance for the process to be carried out properly and for the disorder to be detected. Turkey suffers from the lack of multidisciplinary teams of physicians who can study and treat such a disorder. It is clear that the judicial system in the country is ignorant of such cases, does not usually commence legal proceedings and cannot prevent the child abuse. This article aims to extensively discuss the biopsychosocial and psychodynamic features of the concepts of factitious disorder and the factitious disorder imposed on another and undertakes to set a course for these concepts in the light of literature research and recent information on the issue, considering the multidisciplinary teamwork conducted by the Commission on Evaluation, Research and Treatment of Child Abuse, clinical experiences and a wide range of concept research included in the literature.

THE TWIN DEFICIT HYPOTHESIS IN TURKEY: TODA- YAMAMOTO CAUSALITY APPROACH

Öz Cari işlemler dengesi ile bütçe dengesi arasındaki ilişki uzun yıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Geleneksel Keynesyen yaklaşım iki açığın birbiriyle ilişkili bulunduğunu ileri sürerken Ricardocu Denklik Teoremi bu ilişkiyi reddetmektedir. Türkiye ekonomisinde uzun yıllardır kronikleşmiş bütçe açığı ve cari açık gözlemlenmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye ekonomisi için ikiz açık hipotezinin varlığının sınanması ve cari açık ile bütçe açığı arasındaki nedensellik ilişkisinin yönünün tespit edilmesidir. Çalışmada 1975-2015 dönemi yıllık bazda veriler istihdam edilmiş olup analiz için Toda ve Yamamoto (1995) nedensellik testi tercih konusu olmuştur. Uygulama bulguları, Türkiye'de bütçe açığı ve cari açık arasında çift yönlü nedensellik ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Abstract The relationship between the budget balance and the current account balance is a matter of debate for many years. While the Traditional Keynesian Approach recognizes that there is a relationship between the two deficits, the Ricardian Equivalence Hypothesis rejects this view. Turkey's economy has been observed in chronic current account deficit and budget deficits for many years. The main aim of this study was to test whether the twin deficits hypothesis is valid in Turkey's economy and to determine the direction of the causality relationship between the budget deficit and the current account deficit. In the study, data were employed on an annual basis in the period 1975-2015 and time series analysis was preferred. The direction of the causality between the budget deficit and the current deficit was examined using the Toda and Yamamoto (1995) causality test and bi-directional causality relationship was determined between the variables.

Two Cases of Panhypopituitarism Presenting with Severe Hyponatremia

Turkish Journal of Geriatrics-Turk Geriatri Dergisi, 2004

Hipopituitarizm primer veya sekonder olarak gelißebilir. Ön hipofiz bezinin % 70’inden fazlas› çal›ßamaz hale geldi¤i zaman hipofiz yetmezli¤inin klinik bulgular› ortaya ç›kar. Hipopituitarizmin klini¤i, yok olan hormonlar›n yaratt›¤› klinik tablodan olußur. Tedaviye baßlamadan önce de hangi hormonun eksik oldu¤u ortaya konmal› ve tedavi planlanmal›d›r. Yaßl›larda, halsizlik, yorgunluk gibi semptomlar tan›da güçlü¤e yol açabilir. Geriatri servisine hiponatremi nedeniyle yat›r›lan iki hastada, empty sella tan›s› kondu ve tedavileri düzenlendi. Her iki hasta da taburcu edilerek geriatri ve endokrinoloji poliklinik takibine al›nd›.

A rarely known topic ‘Delusional Parasitosis’: A case report (tur)

Journal of Clinical Psychiatry

Delusional parasitosis (DP) is a delusional disorder with a false belief that the person is infected by parasites or living small creatures, although there is no medical evidence. Although DP has been named as Ekbom disease and psychogenic parasitosis for more than 100 years, the clinic features still remains unclear. Most of the patients with delusional parasitosis are 50-70 years old, married and well educated women. DP's etiology can be classified as primary or secondary. Symptoms in secondary delusional parasitosis occur due to general medical, neurological and psychiatric disorders. Although delusional parasitosis has insidious onset and chronic course, it is sometimes seen in acute onset. Although DP is a psychiatric disease, patients mostly appeal to dermatologists, family physicians and infectious diseases specialists. DP should be evaluated by psychiatrists but unfortunately they are usually evaluated by dermatology and infectious diseases and because of this reason, diagnosis and treatment are delayed.

A Case of Fusariosis and Lymphoma Diagnosed Concurrently

Türk mikrobiyoloji cemiyeti dergisi, 2022

Fusarium cinsi küf mantarları bitki patojeni olup, insanlarda bağışıklık durumuna ve giriş bölgesine göre değişen farklı enfeksiyon tablolarına neden olurlar. Keratit, onikomikoz gibi yüzeyel enfeksiyonlar dışında lokal invazif ya da yaygın enfeksiyonlar da bildirilmektedir. Yüzden fazla fusarium tipi bildirilmekle birlikte, en sık tanımlanan etken Fusarium solani'dir. Bu makalede, boyunda tek taraflı şişlik yakınması ile gelen ve lenfadenopati nedeni ile tetkik edilen bir hastada histopatolojik ve mikrobiyolojik tanı ile doğrulanan servikal fuzaryoz olgusu sunulmuştur. Hastanın boyun lenf nodundan tru-cut biyopsi ile örnek alınmıştır. Sabouraud dekstroz agar besiyerinde Fusarium spp. üremesi saptanmış olup, üreyen küf mantarı MALDI-TOF MS (Vitek-MS, bioMérieux, Fransa) ile de Fusarium verticillioidis olarak tanımlanmıştır. Olgunun zemininde diffüz büyük B hücreli lenfoma olduğu saptanmıştır. Enfeksiyonun primer hastalıkla eşzamanda tanı alması ve erken dönemde posakonazol tedavisi başlanması, yaygın fungal enfeksiyon gelişmesinin önüne geçmiştir ve antifungal tedaviden olumlu sonuçlar alınmasını sağlamıştır. Bu nedenle cilt altı lezyonların etiyolojisi araştırılırken enfeksiyon etkenlerinin özellikle de mantarların akla getirilmesi yaşam kurtarıcı olmaktadır.

The Co-Occurence of Reduplicative Paramnesia, Intermetamorphosis and Capgras Syndrome: A Case Presentation

Dusunen Adam: The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, 2011

ÖZET Paranoid tip şizofreni tanısı alan bir hastada reduplikatif paramnezi, intermetamorfoz ve capgras sendromu birlikteliği: Bir olgu sunumu Sanrısal yanlış tanıma sendromları (Delusional mis-identification syndromes), ruhsal veya nörolojik bozukluklar zemininde gelişebilen ve hastanın çevresindeki nesne(ler) ya da yer(ler)in benzerleri ile değiştiği ya da değiştirildiğine ilişkin bir inancı kapsayan bir grup sanrılı bozukluğu içermektedir. Bu yazıda, Capgras Sendromu, intermetamorfoz ve reduplikatif paramnezinin birlikte görüldüğü bir olgu sunulmuştur. Daha önce şizofreni tanısı alan kırk üç yaşındaki kadın hastanın yakınmalarının beş yıldır aralıksız devam etmekte olduğu saptanmıştır. Öykü ve mental durum muayenesinde, reduplikatif paramnezi, intermetamorfoz ve Capgras sendromu saptanan hasta, psikometrik değerlendirmelerde, Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeğinden (PANSS) 100 puan (pozitif belirtiler: 26, negatif belirtiler: 20, genel psikopatoloji: 54), Mini Mental Testten ise 23 puan almıştır. Bender Gestalt testinde patoloji saptanmamıştır. Fiziksel ve nörolojik muayenede özellik saptanmayan, laboratuvar değerlendirmeleri ve görüntüleme bulguları normal olan hastanın şizofreni, paranoid tip (sürekli gidiş gösteren) tanısını karşıladığı düşünülmüş ve 10 seans elektrokonvülsif tedavi uygulanmıştır. Hastamız, elektrokonvulsif tedaviye olumlu yanıt vermesi ve Capgras, reduplikatif paramnezi ve intermetamorfoz sendromlarını bir arada göstermesi nedeniyle sunulmaya değer görülmüştür. Anahtar kelimeler: Capgras sendromu, sanrısal yanlış tanıma, şizofreni

Fahr disease with atypical presentation: A report of two cases

Journal of Clinical and Experimental Investigations, 2010

Fahr's disease is a rare disorder where bilateral, almost symmetric, calcium and other mineral deposits occur in basal ganglia, cerebellar dentate nucleus and white matter. Common clinical findings of the disease are characterizing parkinsonism, dystonia, chorea, ataxia and psychiatric symptoms. Fahr's disease is associated with various metabolic disorders especially with parathyroid disorders. In this article a 65 year old female patient with vision loss and headache, bilateral basal ganglia and cerebellar calsification on Computerized Tomography examination and a 45 year old female patient with convulsive state and bilateral caudat nucleus calcification on Computerized Tomography examination were reported.

Lhermitte-Duclos Disease: An Asymptomatic Case

2006

serebellumun nadir görülen, yavaş büyüme ile karakterize kitlesel bir lezyonudur. Patogenezi henüz tam olarak açıklanamamıştır. Sıklıkla 2. ve 4. on yılda görülür. İleri yaşlarda görülmesi son derece nadirdir. Bazı yazarlar bu hastalığın tanısının patolojik inceleme olmaksızın nöroradyolojik bulgularla konulabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bu yazıda MRI bulguları ile tanı konulan 65 yaşında, erkek bir Lhermitte-Duclos hastalığı olgusu sunulmuştur.