Tornalama Operasyonlarında Farklı Talaş Kırıcı Formlarının Yüzey Pürüzlülüğü Üzerinde Etkilerinin Yapay Sinir Ağları Kullanılarak Modellenmesi (original) (raw)

Süt İneği ve Besi Sığırı Pelet Yemi Üretiminde Sepiyolit Kullanımının Bazı Üretim Parametreleri ve Pelet Kalitesi Üzerine Etkisi

2017

Bu denemede sut inegi ve besi sigiri pelet konsantre yem uretiminde sepiyolit kullaniminin bazi uretim parametreleri ve pelet kalite ozellikleri uzerine etkisinin belirlenmesi amaclanmistir. Bu amacla denemede ticari sut inegi ve besi sigiri konsantre yemleri kullanilmistir. Ticari bir yem fabrikasinda her bir konsantre yem cesidi icin bir kontrol ve bir deneme grup yemi uretilmistir. Sepiyolit deneme konsantre yemleri uretiminde miksere %1 duzeyinde topdressed olarak ilave edilmistir. Her bir grup pelet konsantre yemi 5 parti (her bir parti 2 ton yem icermekte) halinde yapilmistir. Uretilen pelet yem capi 6 mm’dir. Peletleme suresince buhar sicakligi (°C), elektrik akimi (amper) ve pelet uretim suresi (dakika/metrik ton) olculmustur. Peletleme aletinin enerji tuketimi (kilowatt) hesaplandi. Yem numuneleri nem miktari ve pelet dayaniklilik indeksi (PDI, %) bakimindan analiz edilmistir. Sepiyolit kullanimi ile buhar sicakligi artarken enerji tuketimi azalmistir. Gruplar arasinda nem ...

Enerji Kırıcı Yapıların Etkinliğinin HAD Yöntemi ile Belirlenmesi

Derim, 2017

Bu çalışmada, DSİ 13. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılm ış olan bir bağlamaya ait giriş su debisi, hızı, akış yükseklikleri, çıkış debisi vb. su akış karakterleri kullanılmıştır. Bu değerler DSİ 13. Bölge Müdürlüğü'nün baraj ve bağlama projelendirmesi sırasında kullandığı hesaplama kriterlerine göre hesaplatılm ıştır. Daha sonra bağlama gerçek boyutlarda ANSYS yazılımında modellenmiştir. Böylelikle oluşturulan modele başlangıç koşulları tanımlanarak ANSYS-Fluent paket programında analizler yapılmıştır. Analizler sonucunda elde edilen enerji kırıcı yapıların etkinliği, akışların meydana getireceği basınçlar, hız dağılımları, su akış modeli, düşü havuzu boyunca su derinliğindeki değişimler gibi değerler hesaplanan değerler ile karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda, DSİ'nin kullandığı program ile elde edilen başlangıç su hızı 8.5 ms-1 ve su derinliği 0.46 m iken, enerji kırıcı yapıdan sonra bu değerler sırasıyla 4.8 ms-1 ve 0.57 m olarak ölçülmüştür. Aynı şekilde simülasyon sonucunda elde edilen başlangıç su hızı 8.5 ms-1 iken enerji kırıcı yapıdan sonra bu değer 4.4 ms-1 ' ye düşmüştür. Simülasyon sonucu elde edilen akış değerlerinin hesaplanan değerler ile yüksek oranda (%92) benzerlikler olması baraj ve bağlama gibi mühendislik yapılarının planlanmasında HAD yönteminin araştırmacılar tarafından kullanılabileceğini göstermektedir.

Şebin Ceviz Çeşidinin Stres Koşullarına Dayanımının Belirlenmesi

Journal of Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University, 2017

Bu araştırma şebin ceviz çeşidinin stres koşullarına dayanımını belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Denemede, Juglans regia L. anacı üzerine aşılı 2 yaşlı Şebin fidanları kullanılmıştır. Fidanlara, 5 sulama suyu tuzluluğu (T0= 0.3 dS.m-1-kontrol, T1= 1 dS.m 1 , T2= 2 dS.m-1 , T3= 3 dS.m-1 ve T4= 5 dS.m-1) ve 3 sulama suyu miktarı (S1= 1 litre/hafta, S2= 3 litre/hafta ve S3= 5 litre/hafta) faktöriyel deneme desenine göre tesadüf parsellerinde 4 tekrarlamalı olarak uygulanmıştır. T3 ve T4 konularındaki bitkiler, denemenin 2. yılında tuz stresi nedeniyle ölmüştür. Bitkiler, haftada 1 litre su uygulanan S1 konusunda 2.68 dS.m-1 düzeyindeki toprak tuzluluğundan (ECe) sonra, haftada 3 litre su uygulanan S2 konusunda 5.34 dS.m-1 düzeyindeki toprak tuzluluğundan (ECe) sonra ve haftada 5 litre su uygulanan S3 konusunda ise 10.95 dS.m-1 düzeyindeki toprak tuzluluğundan (ECe) sonra ölmüştür. Deneme sonunda yaşamlarını sürdürebilen T0, T1 ve T2 konuları için yapılan varyans analizi sonuçlarına göre toplam bitki ağırlığı tuzluluk, su miktarı ve tuzluluk-su miktarı interaksiyondan önemli derecede (p<0.01) etkilenmiştir. Toplam bitki ağırlığı, uygulanan sulama suyu tuzluluğunun artmasıyla birlikte azalmıştır. Kontrol konusuna göre T1 ve T2 konuları için fidan gelişimi sırasıyla %23.9 ve %37.5 oranında daha düşük olmuştur. Bitki boyu üzerine yalnızca uygulanan su miktarlarının etkisi önemli bulunmuştur (p<0.01). Tuzluluğun etkisiyle bitki boyunda azalma gözlenmesine karşın ortalamalar arası fark önemli bulunmamıştır. Bitki gövde çapı üzerine yalnızca uygulanan su miktarlarının önemli derecede (p<0.01) etkili olduğu belirlenmiştir. Tuzluluğun gövde çapı üzerine etkisi önemli bulunmamıştır. Bitki kök gelişimi üzerine tuzluluğun, su miktarının ve tuzluluk-su miktarı interaksiyonu etkisi p<0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur. T0 konusuna göre T1 ve T2 konularında bitki kök ağırlığı sırasıyla %14.8 ve %30.4 kadar daha az gelişme göstermiştir. S1 konusuna göre de uygulanan su miktarındaki artışla birlikte S2 ve S3 konularında bitki kök ağırlığı sırasıyla %79 ve %114 oranında artış sağlamıştır. Saçak kök gelişimi üzerine tuzluluk, su miktarı ve tuzluluksu miktarı interaksiyonu etkisi p<0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur. Artan tuzluluğun etkisiyle saçak kök gelişimi azalırken, azalan su miktarı etkisiyle de azalmıştır. Taze kök sayısı üzerine yalnızca tuzluluğun etkisi p<0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur. T0 ile T1 konularında taze kök sayısı 5.3 ile 4.1 adet iken T2 konusunda 0.2 adete düşmüştür. Uygulanan su miktarındaki artışla birlikte taze kök sayısında da artış gözlenmiş ancak farklılık önemli bulunmamıştır.

Okulda Yönetici ve Öğretmenlerin Deneyimledikleri Duyguların Hiyerarşik Yapılarının İncelenmesi

Trakya Eğitim Dergisi, 2019

Bu çalışma okullarda öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin yaşadıkları duyguların nasıl bir hiyerarşik yapı içerdiğini betimlemeye odaklanmıştır. Akdoğan (2016) tarafından geliştirilen 54 maddelik duygu durum ölçeği Aksaray ili şehir merkezindeki ilkokul, ortaokul ve lise kademesinden tabakalı örneklemeyle belirlenen katılımcılara 2017 Mart-Haziran döneminde uygulanmıştır. Betimleyici istatistikler, açımlayıcı faktör analizi ve korelasyon analiziyle toplam 633 katılımcıya ait veri incelenmiştir. Bulgular, alan yazında beliren çeşitli duygu sınıflamalarının yanı sıra Transfer kuramı, Sosyal Bilişsel Kuram ve Duygusal Olaylar Kuramları açısından değerlendirilmiştir. Okullarda en sıklıkla olumlu duygulardan sevgi, ilgi ve sabır; olumsuz duygulardan ise acıma, endişe ve hayal kırıklığı duygularının yaşandığı saptanmıştır. Olumlu duyguların olumsuz duygulara oranı katılımcılar için 1.31 olarak hesaplanmakla birlikte ideal oranın 1.50-2.00 aralığında olması beklenmektedir. Dördü olumlu 10 farklı hiyerarşik yapı tespit edilmiştir. En güçlü ilişki ağına sahip yapı güven, gurur, coşku, cesaret, memnuniyet, hoşnut olma, inanma ve huzur duygularını içermiştir. Sonuçlar bağlamında okullarda duygusal körelme, kendine kapanma ve sinik davranışların düşük; bağlılık ve memnuniyetin yüksek olduğu belirlenmiş ve okullarda duygusal ortamın gelişimine hizmet edebilecek öneriler geliştirilmiştir.

İtfaiye Hortumunun Alternatif Yöntemlerle Kurutulması ve Uygun Kurutucu Seçimi

2022

Öz Bu çalışmada amaç, hortumların yıpranmasının geciktirilmesi ve içlerindeki suyun kurutularak, hortumların ağırlığını azaltmak ve bu sayede olay esnasında en hızlı kullanımın sağlanması için belirlenmiş tekniklerden olan serme toplama yöntemlerine göre hortumların depolanabilmesidir. Mevcut durumda kurutma işlemi için kullanılan doğal kurutma özellikle hava şartlarından çabuk etkilendiği ve yavaş olduğu için alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma ile enerjiden ve zamandan tasarruf ederek verimsiz çalışma saatlerinde de azalmaya gidilmesi hedeflenmiştir. Kurutma öncesi gerçek koşulları dikkate alarak 30, 60 ve 90 dakika boyunca yangın hortumuna su emmesi uygulanmıştır. Denemeler mikrodalga kurutucuda 120 W, 350 W ve 460 W güç değerlerinde ve bantlı tip tünel kurutucularda ise 50 ⁰C, 60 ⁰C ve 70 ⁰C sıcaklık değerlerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre nem analizi, mukavemet analizi, kuruma hızı, enerji tüketim, difüzyon katsayısı ve aktivasyon enerjisi hesaplamaları yapılmıştır. En az enerji tüketimi ve en kısa sürede kurutma 460 W güç değerinde mikrodalga kurutucu ile yapılan deneyde görülmüştür. Deneylere ait tüm sonuçlar değerlendirildiğinde iki tip kurutmanın da mekanizmaları farklı olduğu için farklı kuruma süreleri ile farklı enerji tüketimleri gözlendiği ancak genel sonuç olarak mikrodalga kurutmanın bantlı tip kurutmaya göre daha verimli gerçekleştiği görülmüştür.

Farkli Yöntemler İle Kurutulmuş Yaği Azaltilmiş Beyaz Peyni̇ri̇n Kurutma Ki̇neti̇ği̇

Gida the Journal of Food, 2020

Bu calismada, sicak hava ile kurutma (50, 60, 70 °C ve 1.8 m/s), mikrodalga kurutma (180, 360, 540 W) ve dondurarak kurutma (0.2, 0.15, 0.1 mbar) olmak uzere uc farkli kuruma yontemi deneysel olarak incelenmis ve yagi azaltilmis beyaz peynirin (RFWC) kurutma kinetigi belirlenmistir. Mikrodalga kurutma yonteminde islem suresi, RFWC icin sicak havayla kurutma ve dondurarak kurutma yontemlerinden onemli olcude daha kisadir. RFWC'nin kuruma kinetigini temsil eden en yuksek R2 ve en dusuk RMSE ve χ2 degerlerini hedefleyen en uygun kurutma modelini belirlemek icin yari deneysel modeller uygulanmistir. Farkli kurutma yontemleri icin efektif difuzyon katsayisi degerleri 1.521 x 10-9 ile 4.432 x 10-8 m2/s arasinda degismistir. Sicaklik, mikrodalga gucu ve vakum basincinin artirilmasiyla efektif difuzyon katsayisi degerleri artmistir. Aktivasyon enerjisi degerleri sicak havayla kurutma icin 12.421 kJ/mol ve mikrodalga kurutma icin 5.599 W/ g olarak belirlenmistir.

6. Sınıf Öğrencilerinin Bitişik Eğik Yazıda Yaşadıkları Sorunların Nedenleri Üzerine Görüşleri

2012

Bitisik egik yazi yazma; ogrencilerin dusunme, anlama, siralama, degerlendirme, iliski kurma gibi zihinsel ve dilsel becerilerini gelistirmesine ragmen bazi ogrencilerde bitisik egik yazi kullanmama egilimi gorulmektedir. Bu arastirmanin amaci, 6. sinif ogrencilerinin bitisik egik yazi yazmama nedenlerini belirlemektir. Bu amacla, 2012-2013 egitim-ogretim yilinda Adiyaman ilinde tabakali ornekleme yontemi kullanilarak secilen uc ortaokulda ogrenim goren 366 ogrencinin bitisik egik yazi yazip yazmamalari cinsiyet degiskeniyle birlikte irdelenmistir. Arastirma-ya katilan 6. sinif ogrencilerinin % 39,9’unun bitisik egik yazi yazmadiklari gorul-mus ve bu oranin % 49,3’unu kiz, % 50,7’sini ise erkek ogrencilerin olusturdugu tespit edilmistir. Bitisik egik yazi kullanmayan 146 ogrenciye “Bitisik egik yazi kullanmiyorsaniz nedenlerini yazabilir misiniz?” acik uclu sorusu yoneltilerek arastirmanin verileri elde edilmistir. Bu veriler icerik analizi teknigiyle incelenmistir. Arastirmaya kati...

Çeşitli Alçak Dünya Yörüngelerinde Küp Uydular Için Diş Isi Yüklerinin Incelenmesi

DergiPark (Istanbul University), 2022

In this paper, radiative heat loads on structural panels of small satellites are simulated for various orbital configurations. Thermal management of small satellites are challenging because of their limited available volumes. Satellites in orbits experience not only extreme temperatures but also rapid temperature changes. In order to provide safe operating conditions, the thermal environment in space must be carefully analyzed. This paper presents a numerical investigation of thermal environment influenced the panels of satellites for various orbital parameters by using Systema Thermica v4.9.0 software with Monte Carlo Ray Tracing (MCRT) method. The results of this study can be useful in the design stage of small satellites operating in similar orbits. Bu çalışmada, küçük uyduların yapısal panellerine etki eden ışınımsal ısı yükleri çeşitli yörünge konfigürasyonları için simüle edilmiştir. Sınırlı kullanılabilir hacimlere sahip olmaları nedeniyle küçük uyduların termal yönetimleri oldukça zordur. Yörüngedeki uydular sadece ekstrem sıcaklıklara değil, aynı zamanda hızlı sıcaklık değişimlerine de maruz kalırlar. Güvenli çalışma koşullarının sağlanması için uzaydaki termal ortamın dikkatlice analiz edilmesi gerekmektedir. Bu makale, Monte Carlo Işın İzleme (MCRT) yöntemi ile Systema Thermica v4.9.0 programı kullanılarak çeşitli yörünge parametrelerinin uydu panellerine etki eden ısıl ortamın sayısal analizine yer vermektedir. Bu çalışmanın sonuçları, benzer yörüngelerde çalışan uyduların tasarım aşamasında yararlı olabilir.

Hareketlilik ve Çevre Verileri Kullanılarak Yapay Sinir Ağları ile Sığırlarda Kızgınlık Tespiti

Journal of Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University

Kızgınlığın yüksek doğrulukla tespiti, ineklerin gebe kalma olasılığını ve dolayısıyla süt üretimini doğrudan etkiler. Sütün çoğu, doğumdan sonra erken laktasyon döneminde elde edilir. Kızgınlık dönemindeki hayvanlar diğerlerinden daha aktiftir. Bu hareketlilik, "pedometre" adı verilen bir test cihazı ile ölçülebilir. Yapay sinir ağları (YSA) modelleri ile tespit edilen hareket değişiklikleri kullanılarak kızgınlık tahmin edilebilir. Bu çalışma, hareket ve çevresel verileri kullanarak sığırlarda kızgınlığı tahmin etmek için bir sinir ağı modelinin etkinliğini oluşturmayı ve değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Özel bir tarım kuruluşunda yedi aylık dönemde 184 kızgınlık gösteren 78 büyükbaş hayvanın hareket verisi ve çalışma dönemindeki iklim verisi elde edilmiştir. İnek yaşı, laktasyon sayısı ve kızgınlıktan sonra geçen gün sayısı gibi veriler de dikkate alınmış ve değerlendirilmiştir. YSA modelleri doğruluk, kesinlik ve F-skorları ile karşılaştırılmıştır. İki katmanlı sınıflan...

Yabanci Di̇l Olarak Türkçe Öğrenen Öğrenci̇leri̇n Yazili Anlatimlarindaki̇ Söz Di̇zi̇mi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Araştirma

Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021

Araştırma, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin A1 seviyesinden C1 seviyesine kadar yazılı anlatımlarında söz dizimi bakımından nasıl bir gelişme gösterdiklerini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi'nde 2017-2018 eğitim öğretim yılında iki farklı sınıfta öğrenim gören 23 öğrenciden toplanan toplam 155 kağıt oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilerin sınav kâğıtları A1'den C1 seviyesine kadar incelenmiştir. Cümleler, yüklemin yerine göre, yüklemin türü bakımından, anlamları ve yapılışları bakımından incelenmiştir. Bulgulara göre, kağıtlardaki kurallı cümle sayısı oranı B2 düzeyinde %99.6'dır. Devrik cümle sayısı B1 düzeyinde %5.4 ile en yüksek orana ulaşmıştır. İsim cümle sayısının A1 düzeyinde %73.9 ve B2 düzeyinde % 75.0 ile en yüksek orana ulaştığı görülmüştür. Fiil cümlelerinin sayılarının oranı ise A1düzeyinde %26.1 ile en aza yakınken, B1 düzeyinde %88.5, C1 düzeyinde %74.9'tür ve en üst seviyelerdedir. Olumlu cümlelerin sayı oranı A1 düzeyinde %99.1 en fazladır. Olumsuz cümlelerin sayı oranı ise A1'de %0.9 en az B2 düzeyinde %7.1 en fazladır. Soru cümleleri ise A1 düzeyinde hiç kullanılmamışken en yüksek oran A2 düzeyinde %2.5 görülmüştür. Basit cümle sayısı oranı A1 düzeyinde %90 ile en yüksekken, C1 düzeyinde %19.7 en düşüktür. Birleşik cümlelerin oranı A1 düzeyinde % 0.2 en düşükken B2 düzeyinde % 22.3 ile en yüksek orana ulaşmıştır. Öğrencilerin yazılı anlatımlarında bağlı cümlelerin yer alma oranı A1 düzeyinde % 4.9 iken C1 düzeyinde %14.3'tür.Sıralı cümlelerin yazılı anlatımlarda yer alma oranı A1 düzeyinde % 4.3, B2 düzeyinde i% 15.3, C1 düzeyinde ise % 12.4'tür.