Taban Suyu Derinlikleri İçin Grid Tabanlı Yeni Bir Optimizasyon Modeli Geliştirilmesi:Aşağı Seyhan Havzası Örneği (original) (raw)
Related papers
Kuraklık Riski Altındaki Havzalarda Gölet Haznelerinin Tasarımı: Seyhan Havzası'nda Bir Uygulama
Gölet kapasitelerinin tasarımında, M. Turc yöntemi ile hesaplanan %50, %80 ve %90 olasılıklı havza su verimleri kullanılmaktadır. Bu çalışmada, kuraklığa eğilimli havzalarda gölet hazne tasarımları için uygun olasılık düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Meteoroloji gözlem istasyonlarının yıllık toplam yağış serilerine frekans analizi uygulanarak her istasyon için %50, %80 ve %90 olasılıklı beklenen yağışlar elde edilmiştir. İstasyonlara ait %50 olasılıklı yağış değerleri ile Normalin Yüzdesi İndeksi (NYİ) kuraklık sınıflarına karşılık gelen %65, %75 ve %85 kuraklık eşik yağış değerleri hesaplanmıştır. Bu değerler, Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ortamında Ordinary Cokriging yöntemi ile haritalanarak M. Turc yöntemine göre farklı olasılıklarda ve eşik değerlerde yüzey akış haritaları oluşturulmuştur. Yüzey(sel) akışların, hipsometrik eğrileri çizilmiştir. %80 ve %90 olasılıkla beklenen akımların hipsometrik eğrileri "Hafif" ve "Orta Şiddette" kuraklık sınıfına karşılık gelen eşik yağış akımlarını, %50 olasılıklı akımlar ise "Normal ve Üzeri-Risk Yok" kuraklık sınıfı eşik üstü akımları temsil etmiştir. Seyhan Havzası'nda gölet hazne tasarımlarında, %50 olasılıklı havza su verimlerinin kullanılması uygun bulunmamıştır. Maliyet azaltımı için, %80 veya %90 olasılıklı yüzey akışların kullanılması önerilmiştir.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisi, 2021
Bu araştırma, Türkiye’nin güneyinde, Aşağı Seyhan Ovası’nda yer alan düşük kota sahip Yemişli sulama sahasında yürütülmüştür. Araştırma alanındaki çiftçiler, sulamadan dönen düşük kaliteli drenaj sularını yüzey sulama yöntemleriyle kullanmaktadırlar. Araştırmada, sulamadan dönen düşük kaliteli suların sulamada kullanılmasının neden olabileceği muhtemel taban suyu seviyesi ve taban suyu kalitesi sorunlarının örneklerle irdelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, 3 m derinlikteki 55 adet drenaj gözlem kuyusunda ölçülen taban suyu (TS) derinlikleri ve taban suyu tuzluluğu gözlemleri kullanılmıştır. Drenaj gözlem kuyuları, alan üzerine homojen dağılacak şekilde tesis edilmiştir. Kuyulardaki taban suyu derinlik (m) ölçümleri şubat, nisan, temmuz ve eylül aylarında yapılmıştır. Drenaj gözlem kuyularında, derinlik ölçümleri yapılan tarihlerde su örnekleri de alınmış ve laboratuvarda kimi su kalitesi analizleri yapılmıştır. Araştırmada, TS derinliğinin alansal ortalamaları kışın ve yazın hemen he...
Kırıkhan İlçesindeki Taban Suyu Derinliğindeki Değişimin CBS ile Analizi
Taban suyunun bitki kök bölgesinde yükselmesi, tarımsal üretimin azalmasına neden olur. Verimin azalması yanında, tuzluluk ve sodyumluluk gibi problemlerinde ortaya çıkmasına neden olabilir. Sulama amacıyla yapılan yatırımlardan beklenen yararın sağlanabilmesi için, taban suyunun sürekli izlenmesi ve projelerde öngörülen düzeylerde tutulması gerekmektedir. Bu çalışmada Hatay Kırıkhan ilçesinde koordinatları bilinen 60 gözlem kuyusunda 2004 yılından 2016 yılına kadar Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılmış taban suyu derinlik ölçüm değerleri kullanılmıştır. 2004, 2008, 2012 ve 2016 yılları sulamanın en yoğun olduğu temmuz ayı için taban suyu eş derinlik haritaları hazırlanmış, taban suyu derinliğindeki değişimler, farklı yıllar için ILWIS CBS ile incelenmiştir. Taban suyu derinliklerindeki alansal değişimler, şebekeye alınan sulama suyu miktarları ile kıyaslanarak kullanılan sulama suyu miktarının taban suyu derinliğine etkisi araştırılmıştır. Sonuç olarak, taban suyu derinliği ile şebekeye alınan sulama suyu miktarı arasında önemli bir ilişki bulunmuş, planlı su dağıtımı ve uygulaması ile taban suyu seviyesinin kontrol edilebileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Kırıkhan, taban suyu eş derinlik haritası, ILWIS
Su ve Arazi Tabanlı Rekreasyon Olanaklarının Belirlenmesi: Ankara Güneyi Alt Havzası Örneği
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisi, 2019
Water and Land Recreation Opportunity Spectrum (WALROS), stands out as a tool that guides the institutions responsible for recreation planning and management in determining recreation opportunities and making decisions on the sustainability of recreation resources. This study aims to identify WALROS classes of the Southern Sub-Basin of Ankara Province, where the population density and urban sprawl put pressure on the natural and rural resources in Article History
Bir Havzanın Su Bütçesinin Belirlenmesi İçin Yeni Bir Yaklaşım
2018
Dunya nufusu gittikce artmaktadir. Su kaynaklari ise sinirlidir. Dolayisiyla kisi basina dusen su gittikce azalmaktadir. Bunun bir sonucu olarak su kaynaklarinin ulusal kalkinmadaki onemi dramatik bir sekilde artmaktadir. Bu durum, uluslarin en kucuk su kaynaklarini, hatta sulamadan donen sulari degerlendirmesini zorunlu kilmaktadir. Bunun icin de oncelikle hem temiz suyun hem atik suyun hem de sulamadan donen sularin miktarinin dogruya en yakin sekilde belirlenmelidir. Onceleri su butcesinin belirlenmesinde sadece temiz su esas alinmaktaydi. Şimdilerde ise yagmur suyu, gri sular, sulamadan donen sular v.b. atik sularda hesaba katilarak su butceleri belirlenmektedir. Bu calisma kapsaminda yeni bir su butcesi yontemi onerilmektedir. Yontem, Harran ve Şanliurfa Ovalari icin temiz, gri ve kirli sular da esas alinarak uygulanmistir.
2020
Icme ve kullanma suyu en onemli yasamsal kaynaklardan biridir. Ulkemizin toplam su potansiyeli 112 milyar m³ olup bunun 14 milyar m³ 'u yeralti suyudur. Antalya ili 79 milyon m³ yer alti suyu potansiyeli ile ulkemizin toplam yeralti suyu potansiyelinin %5.6’ sina sahiptir. Antalya 2.426.355 toplam nufusa sahip olup, bu nufusun %55,4’u 5 merkez ilcede yasamaktadir. Bu ilcelerin icme kullanma suyu ihtiyacinin %98 'i yeralti suyundan karsilanmaktadir. Calismamizda Antalya ilinin icme ve kullanma suyunun karsilandigi alanin bir bolumunde yeralti suyu karakteristigini ve ozelliklerin belirlenmesi hedeflenmistir. Calisma alani Antalya ilinin en onemli icme suyu kaynaklarindan olan Kirkgozler olarak belirlenistir. Bu alandaki jeolojik veriler, sayisal arazi modeli ve kuyu bilgileri kullanilmis, yer alti suyu seviyesi, verimlilik degerlerini gosteren tematik haritalar uretilmistir. Ayrica 2-3 boyutlu yeralti suyu modelleri ve sayisal arazi modelleri ve turevleri olusturulmustur. Cal...
İTÜDERGİSİ/e, 2010
Hidrolojik Simülasyon Programı-FORTRAN (HSPF) gibi karmaşık modeller, veri analizi ve kuramsal çatıyı biraraya getiren, ileri düzeyde model kalibrasyonuna yönelik araçların kullanımını gerektirmektedir. Noktasal ve yayılı kirletici kaynakların değerlendirilmesi amaçlı kullanılan ve ABD Çevre Koruma Kurumu (USEPA) tarafından geliştirilmiş olan BASINS (Better Assessment Science Integrating Point and Non-point Sources) yazılımı çok işlevli havza analizi ve modelleme aracıdır. BASINS, modeller ile verileri birlikte kullanarak su kalitesi ve havza çalışmalarına destek sağlayabilmektedir. HSPF, BASINS sisteminin çekirdeğini oluşturan modellerden biridir. Bu çalışmada, BASINS aracılığı ile Namnam Havzası’nın sınırları belirlenmiş, karakterizasyonu yapılmış ve HSPF uygulaması için model girdileri oluşturulmuştur. Bu çalışma ile BASINS ilk kez Türkiye koşullarında uygulanmıştır. BASINS sayesinde HSPF için gerekli olan havza karakterizasyonu, veri önişlemleri, model çıktıları ile ilgili son işlemler, ileri Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanlı görselleştirme araçları kullanılarak yapılabilmektedir. Çalışma sonunda, HSPF modelinin çalıştırılabilmesi için gerekli olan havza alansal verileri, akarsu ağı topolojisi, akarsuyu oluşturan kanalların enkesit geometrileri ve meteorolojik zaman serileri girdi verisi grupları oluşturulmuştur. Sonuç olarak, BASINS yazılımının veri ön işlemi, havza sınırlarının belirlenmesi ve havzanın karakterizasyonu, model yapılandırılması amaçlı ön işlemler ve havzanın fiziksel özelliklerinin görselleştirilmesi için güçlü bir araç olduğu belirlenmiş ve ABD’nin dışındaki havza verileri ile olabilecek uyumsuzlukların uygun bir çalışma sistematiği seçilerek önemli ölçüde ortadan kaldırabileceği anlaşılmıştır.
Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi, 2021
Tarım alanlarında sulama suyu miktarının düzenlenmesinde, bitki-kök bölgesi tuzlaşmasının önlenmesinde, drenaj sisteminin planlanmasında taban suyu derinliği ve seviyesinin, taban suyu tablasının değişiminin değerlendirilmesi gerekir. Bu çalışmada, Dupuit yaklaşımı ve Darcy yasasına bağlı olarak elde edilen Boussinesq denkleminin (doğrusal olmayan difüzyon denklemin), harmonik sınır koşuluna bağlı çözümüne göre taban suyu tablası ve seviyesinin değişimleri incelenmiştir. Taban suyu tablası ve seviyesinin mesafe ve zamana bağlı olduğu teorik olarak gösterilmiştir. Taban suyu tablası ve seviyesinin maksimum değişimleri sırasıyla 0.123 m ve 2.123 m olarak, 0.5 m mesafede ve 2. saatte hesaplanmıştır. Minimum değişimler ise sırasıyla-0.006 m ve 1.994 m olarak 2.5 m mesafede ve 2. saatte belirlenmiştir. Taban suyu tablasının dalgalanma amplitütünün eksponansiyel olarak değiştiği ve x>2 m mesafede dalgalanmanın "sönme" sürecine yaklaştığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Taban suyu tablası, taban suyu seviyesi, Boussinesq denklemi, amplitüt, mesafe, zaman Mathematical modeling of the groundwater level depending on the change of groundwater table height Abstract It is necessary to evaluate the change of the ground water table, the depth and level of groundwater for regulating the amount of irrigation water in the agricultural areas, preventing salinization in the plant-root region, and planning the drainage system. In this study, the variation of ground water table and its level depending on solution according to harmonic boundary condition of the Boussinesq equation (nonlinear diffusion equation), derived from the Dupuit approximation and the Darcy law, were investigated. It has been theoretically shown that the ground water table and its level depend on distance and time. The maximum variations of ground water table and its level were calculated as 0.123 m and 2.123 m, at a distance of 0.5 m and at the 2 nd hour, respectively. The minimum changes were determined as-0.006 m and 1.994 m at a distance of 2.5 m and at the 2 nd hour, respectively. It has been determined that the fluctuation amplitude of the groundwater table is exponentially changed and the fluctuation in x> 2 m distance approaches the "damping" process.
DÜMF Mühendislik Dergisi, 2020
Bu çalışma, Türkiye'nin Doğu Akdeniz kıyısında bulunan Çukurova Deltası'nın yaklaşık olarak 2125 km 2 'lik bir kesimini kapsayan Aşağı Seyhan Ovası'nda (ASO) yapılmıştır. Sanayi ve evsel kaynaklı atıksuların herhangi bir arıtım işlemine tabi tutulmadan su kaynaklarına boşaltılması ve yoğun tarımsal faaliyetler bu bölgede içmekullanma suyu olarak kullanılan yeraltı ve yüzey sularının kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışma kapsamında, ASO'nda bulunan yeraltı ve yüzey sularının kalitelerinin ve hidrojeokimyasal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Haziran-Temmuz 2014 döneminde bölgedeki kuyulardan ve çeşitli yüzey sularından (Akdeniz, Seyhan ve Berdan nehirleri, sulama ve drenaj kanalları, Tuzla ve Akyatan lagünleri) toplam 173 adet su örneği alınmıştır. Alınan su örnekleri üzerinde, yerinde (arazide) yapılan çeşitli fiziksel parametrelere (pH, Eh ve elektriksel iletkenlik) ait ölçümlerin yanı sıra, laboratuvarda çeşitli majör iyonlara (
Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 2021
Yoğun sulama uygulamalarının yapıldığı tarımsal havzalarda kimi sorunlar meydana gelebilmektedir. Sulama şebekesindeki ve sulama yönetimindeki eksiklikler, düşük sulama randımanı, ağır toprak bünyesi ve tarla içi drenaj sistemlerinin yetersizliği vb. nedenler topraklarda tuzlanma, drenaj ve taban suyu tuzluluğu sorunlarına neden olmaktadır. Anılan sorunlar, bitkisel üretimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle, zaman ve mekân boyutundaki taban suyu gözlemleri, sürdürülebilir su kaynakları yönetimi için son derece önemli bilgilerin elde edilmesini sağlamaktadır. Bu çalışmada, geniş bir sulama havzasında taban suyu seviyesi ve taban suyu kalitesinin zaman ve mekân boyutunda değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Türkiye'nin güneyinde Aşağı Seyhan Ovası'nda (ASO) yer alan, Akarsu Sulama Birliği (ASB) sahasında yürütülmüştür. Araştırma alanı, 60 yıldan bu yana sulanmaktadır. Sulama şebekesi, üreticilerin gece ve gündüz sulama uygulamalarını sürekli yapabilmeleri için "devamlı akış yöntemi"ne göre işletilmektedir. Taban suyu derinliği ve taban suyu kalite gözlemleri 108 adet drenaj gözlem kuyusunda yapılmıştır. Gözlemler, yılda dört farklı dönemde (şubat, nisan, temmuz ve ekim aylarında) gerçekleşmiştir. Kış yağışlarının, araştırma alanın üçte birinden fazlasında, aşırı drenaj sorununa neden olduğu ortaya konulmuştur. Akarsu Sulama Birliği sahasının kuzey kesimlerinde, taban suyu derinliğinin kritik seviyelerde (< 1 m) olduğu tespit edilmiştir. Taban suyu tuzluluğu alansal ortalamaları, kritik değer olan 5 dS m-1 ile karşılaştırıldığında oldukça düşük bulunmuştur. Bununla birlikte, ortalama taban suyu tuzluluğu kış aylarında yağışların seyreltme etkisi nedeniyle en düşük değere ulaşmıştır. Alanın %15-26'sında, kış ayı hariç yıl boyunca her zaman taban suyu tuzluluğu >5 dS m-1 değerlerini almıştır. Taban suyundaki toplam çözünmüş tuzlar (TDS), sulama mevsiminin sonunda en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Alansal ortalama taban suyu alkaliliği (Sodyum Adsorpsiyon Oranı-SAR), eşik SAR değerinin altında (SAR<13) bulunmuştur. Araştırma alanındaki yetiştiricilerin yoğun şekilde sulamalarını gündüz yapmalarından dolayı fazla sulama suyu gece boyunca drenaj kanallarına tahliye olmaktadır. Şebeke alanındaki sulama yönetiminden sorumlu yetkililerin, gece sulama uygulamalarını teşvik etmeleri; hakim yüzey sulama yöntemleri yerine, sulama suyundan tasarruf sağlayan yağmurlama ve düşük basınçlı damla sulama yöntemlerini yaygınlaştırmaya yönelik faaliyetlere ağırlık vermeleri önerilmiştir.