TOKAT İLİ ELMA BAHÇELERİNDE Apple mosaic virus (ApMV)’UN YAYILIŞ DURUMUNUN BELİRLENMESİ (original) (raw)

Amasya ve Tokat illerinde yetiĢtirilen eriklerde Elma mozaik virüs (Apple mosaic virus, ApMV)’ü enfeksiyonu ve yaygınlığı

2011

This work was conducted in plum orchards of Amasya and Tokat provinces in the year between 2008–2010. The aim of the study was to determine the current status of European plum line pattern disease caused by Apple mosaic virus (ApMV) in these provinces. Plum trees were examined in all surveyed fruit orchards of the provinces. A total of 549 plum samples were collected and tested by DAS-ELISA and RT-PCR against the cusal agent Apple mosaic virus. In DAS-ELISA tests, ApMV was detected only in Prunus cerasifera cv. Sut erigi among all collected plum varaites. The prevalence of the disease in cv. Sut erigi. was 46.1 % and 16.6 % in the surveyed plantations of Amasya and Tokat, respectively. The RT-PCR results were confirmed the ELISA test results.

Infection and distribution of <em>Apple mosaic virus</em> (ApMV) on cultivating plum in Amasya and Tokat provinces

2011

Infection and distribution of Apple mosaic virus (ApMV) on cultivating plum in Amasya and Tokat provinces This work was conducted in plum orchards of Amasya and Tokat provinces in the year between 2008-2010. The aim of the study was to determine the current status of European plum line pattern disease caused by Apple mosaic virus (ApMV) in these provinces. Plum trees were examined in all surveyed fruit orchards of the provinces. A total of 549 plum samples were collected and tested by DAS-ELISA and RT-PCR against the cusal agent Apple mosaic virus. In DAS-ELISA tests, ApMV was detected only in Prunus cerasifera cv. Süt eriği among all collected plum varaites. The prevalence of the disease in cv. Süt eriği. was 46.1 % and 16.6 % in the surveyed plantations of Amasya and Tokat, respectively. The RT-PCR results were confirmed the ELISA test results.

FIRAT ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ ULAŞIM AĞI’NIN COĞRAFİ AÇIDAN İNCELENMESİNDE MEKÂN DİZİM ANALİZ YÖNTEMİ

Mekân dizimi 1970’li yıllarda Bill Hillier ve Julienne Hanson tarafından geliştirilmiştir. Mekan dizimi, mikro ve makro ölçekteki mekansal dokuların nasıl şekillendiğini, çalıştığını, geliştiğini ve değiştiğini analiz eden bir yöntemdir. Çalışmada Fırat Üniversitesi yerleşkesinin ulaşım sistemi, mekân dizim analizi yöntemiyle incelenmiştir. Üniversite kampüsündeki yaya ve araç trafik hareketlerinin organizasyonu belirlenerek, kampüsün öğrenciler tarafından algılanabilirliği ulaşım ölçüsünde değerlendirilmiştir. Böylece üniversitenin kendine özgü ulaşım sisteminin, coğrafi mekân bütünleşmesi ve kampüsün algısal olarak kavranabilirliği daha net bir şekilde değerlendirilebilir. Özellikle, Fırat Üniversitesi yerleşkesinin bütününe ait olan ortak ulaşım sistemi ile alt parçalarına ait (mahalli) ortak ulaşım sistemi karşılaştırılarak okunmasına yardımcı olması düşünülen bu analizin, Fırat Üniversitesi kampüs ulaşım sisteminin, farklı bir bakış açısıyla incelenmesine ve yorumlanmasına olanak tanıyacağı düşünülmüştür. Çalışmada Fırat Üniversitesi kampüs ulaşımıyla ilgili ileriye yönelik planlamalara destek olabilmesi amaçlanmıştır. Gelecekte mekân dizim analizi yöntemi kullanılarak yapılacak olan coğrafi çalışmalara bir altlık oluşturmak istenmesi de çalışmanın bir diğer amacını oluşturmuştur. Kampüs içerisinde hem yayların hem de araçların ortak kullanabildiği yollar dışında, bir de sadece yayaların kullanabildiği yaya yolları gelişmiştir. Yaya yolları, kimi zaman ulaşım akslarını birbirine bağlar nitelikte çapraz, kimi zaman da araç ve yayaların kullanabildiği akslara paralel bir yapı arz etmektedir. Gerek ulaşım ağlarını gerekse kampüs içerisindeki fakülte binalarına ulaşımı sağlayan yaya yolları ulaşım sistemine kendine özgü bir karakter katarken ulaşım sistemleri arasındaki sürekliliği sağlamada da önemli bir görev üstlenmektedir. Özellikle yaya yollarının erişilebilirliği ne kadar arttırdığını değerlendirmek için mekân dizim yöntemi ile doku analizi yapılmıştır. Fırat Üniversitesi kampüsü için yapılan bu çalışmada öncelikle yayaların ve araçların ortak kullandığı yolların önce global bütünleşmesi (Rn) ve lokal bütünleşmesi yarıçap analizi yapılmıştır. Daha sonra sadece yaya yollarının bütünleşmeye ve okunabilirliğe etkisini tespit etmek amacıyla bütün yol aksları analize dahil edilerek önce global bütünleşmesi (Rn) ve lokal bütünleşmesi yarıçap analizi yapılmıştır. Aksiyel analizleri yapmak için Depth Map, programı kullanılmıştır. Map Info programı ile bütünleşme değerlerinin dağılımını gösteren haritalar oluşturulmuştur. İlk olarak uydu görüntüsü üzerinden aks haritası oluşturulmuştur. Bu aks haritası öncelikle yaya ve araçların kullanabildiği ortak yollar temel alınarak çizilmiştir. Daha sonra bu yollara sadece yayaların kullanabildikleri yollar da eklenerek ikinci aks haritası üretilmiştir. Ayrıca çalışmada Gate Counts (Kapı Sayımı) gözlem tekniği kullanılarak seçilen kapılardan geçen araç ve kişiler, haftanın belirli gün ve saatlerinde (Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi günlerinde 08:00,12:00,17:00 saatlerinde yarım saat süreyle) sayılmıştır. Bu sayımlar sonucunda elde edilen bilgilerle, aksiyel haritaların doğruluğu kanıtlanmaya çalışılmıştır. Üretmiş olduğumuz fiziki ve eğim haritalarıyla Fırat Üniversitesi Kampüsü’nün belirli bir eğime sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit sonucunda daha önce üretmiş olduğumuz aks haritalarıyla, fiziki ve eğim haritaları karşılaştırılarak, haritalar arasındaki ilişki incelenmiştir. Yayaların yol güzergahlarını kullanırken, özellikle aksiyel analizlerde bütünleşikliği yüksek olan yollarda, yokuş çıkılan yolları hangi yönde (iniş veya çıkış olarak) daha sık kullandıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Eğim ve fiziki haritalarla, aks haritalarının karşılaştırılmasıyla, aks haritalarına kısmen üçüncü boyutun eklenmesi amaçlanmıştır.

VALİ ATAMALARINDA YÖNTEM SORUNU (MAKALE)

Mülki idare amirliği mesleğinde tartışılan en önemli konulardan birini valilerin atanmaları, görevden alınmaları ile merkez valiliği statüsü oluşturmaktadır. Literatür tarandığında valiliğe atamalar konusunda "başlıca üç tartışma alanının" var olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki, istisnai memurluk uygulaması nedeniyle hükümetin takdirinde olan atamaların ne ölçüde mülki idare mesleği içinden yapıldığı, ikinci tartışma alanı, vali atamalarının ne derece nesnel ölçütlere dayandığı, üncü tartışma alanı ise valilerin seçimle işbaşına gelmesi ile ilgilidir. Bu yazıda bu tartışma alanlarına değinilecek ve bazı değerlendirmelerde bulunulacaktır.

ELMALI’DA (ANTALYA) YAĞIŞIN TETİKLEDİĞİ SEL TAŞKIN VE ÇAMUR AKINTISI AFETLERİNİN JEOMORFOLOJİK ANALİZİ

JEOMORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ ( JADER ), 2019

İnceleme alanı Antalya ilinin Elmalı ilçesinde yer alan Salur, Eskihisar, Yılmazlı, Karaköy ve Yapraklı kırsal mahallelerini kapsamaktadır. Salur, Eskihisar, Yılmazlı ve Yapraklı yerleşmelerinde 06.08.2018 tarihinde sel, taşkın ve çamur akıntısı şeklinde etkili olan doğal afet yaşanmıştır. Bahsi geçen kırsal mahallelerde temizlik çalışmaları sürerken 07.08.2018 tarihinde saat 17:00 sıralarında başlayan sağanak yağış sonucunda Karaköy’de gerçekleşen sel ve taşkın sonucunda tarım arazileri zarar görmüştür. Bu çalışmanın amacı doğal afetin nedenlerini araştırmak, afetin bilançosunu ortaya çıkarmak ve tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemleri belirlemektir. Çalışma kapsamında nitel araştırma yöntemlerinden olan literatür taraması, arazi çalışması ve gözlem metotları kullanılarak ihtiyaç duyulan veriler elde edilmiştir. İnceleme alanına 12. 08. 2018 tarihinde arazi çalışması gerçekleştirilmiş, hasar tespit ve temizlik çalışmaları yerinde incelenmiştir. Afetin bilançosu ile ilgili veriler Elmalı Kaymakamlığı ve Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nden temin edilmiştir. Ardından ofis çalışmasına geçilerek mevcut literatür, arazi çalışması verileri ve haritalardan elde edilen bulgular değerlendirilerek sonuç bölümüne aktarılmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular değerlendirildiğinde kısa süreli sağanak yağışların birikinti konileri üzerindeki yan kolların debisini aniden arttırdığı tespit edilmiştir. Bu durum süreksiz yan kolların yüksek aşındırma gücü kazanmasına ve birikinti konisindeki gevşek malzeme istifi şeklindeki iri unsurlu çakıl ve ince unsurlu kumlu malzemeyi aşındırarak taşımasına neden olmuştur. Yüksek akım ve yüksek eğim değerlerinin etkisi ile harekete geçen çamur kütlesi başta Salur olmak üzere Eskihisar, Yılmazlı ve Yapraklı kırsal mahallelerini etkilemiştir. Ardından 07.08.2018 tarihinde Karaköy’de sel ve taşkın etkili olarak tarım arazilerine zarar vermiştir. Yaşanan doğal afet sonunda can kaybı olmazken 450 dönüm sera ve tarım alanı, mezarlıklar ve 12 ev kullanılamaz hale gelmiş, çok sayıda küçükbaş ve büyükbaş hayvan telef olmuştur. Yerleşim alanlarının seçimi esnasında jeomorfolojik ve uygulamalı jeomorfolojik özelliklerin dikkate alınmaması, bu tür afetlerin yaşanma olasılığını arttırmaktadır.

KILCIZÂDE MEHMET AĞA CAMİİ’NDE BULUNAN BİR MANZARA RESMİNDEKİ AĞAÇ TASVİRLERİNİN BATI TARZI RESME GEÇİŞ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Osmanlı İmparatorluğu’nda Batı ile siyasal, sosyal ve kültürel etkileşimin yaşandığı 18. ve 19. yüzyıllarda, geleneksel kitap resminde yeni denemeler dönemine girildiği gözlemlenir. Bunun yanında, modernleşen mimarideki süslemelere dâhil olan duvar resimleri, yeni bir resim anlayışının Osmanlı görsel kültür alanına girdiğini göstermektedir. Bu dönemde, Osmanlı kitap resminde kullanılagelmiş geleneksel biçim ve ifadelerin yerini, mimarideki manzara resimlerinin almaya başladığı görülür. İstanbul dışında, Anadolu ve çevresinde de dini ve sivil mimaride kullanılan manzara resimleri, hem Batı tekniklerinin uygulanması hem de geleneksel kitap resmi üslubunu yansıtan farklı bir tasvir anlayışı sergilemesi açısından bu geçiş dönemine ait ilginç örneklerdir. Yenileşme dönemine ait bir örnek olması bakımından, Batı resmi tekniklerinin de kullanıldığı Kılcızâde Mehmet Ağa Camii’nde bulunan bir manzara resminde, geleneksel kitap resmine özgü bakış açısının ve biçim anlayışının henüz terk edilmemiş olduğu düşünülmektedir. Bu manzara resminde kullanılmış olan bazı ağaçların, Osmanlı kitap resimlerinde sıklıkla kullanılmış benzer türdeki ağaç tasvirleriyle biçim açısından benzerlikleri çizimlerle vurgulanmıştır. During 18th and 19th centuries of the Ottoman Empire, marked with political, social and cultural interactions with the West, it is observed that a time of new experiments had begun in the miniature painting style of the book arts. Besides, wall paintings, which were included in the modernizing architectural ornamentation programme, indicate that a new mode of painting entered Ottoman visual culture. In this period, it is observed that traditional modes and expressions used in Ottoman illustrated manuscripts were replaced with landscape paintings used in architecture. Landscape paintings, which were also used outside Istanbul in religious and secular architecture of Anatolia, are significant paintings belonging to this time of transition in terms of displaying a unique sense of depiction as they both reflect application of Western techniques and traditional illustrations’ style. As a product of modernization period, a landscape painting at the Kılcızâde Mehmet Ağa Mosque shows that the use of traditional modes regarding the unique viewing in manuscript illustrations have not been relinquished yet even the techniques of Western paintings were used in it. Similarities found in some of the trees depicted in this painting with the trees frequently used in Ottoman manuscript illustrations are emphasized by additional drawings.

TOKAT ŞEHİR MÜZESİ’NDE BULUNAN OSMANLI DÖNEMİ AYDINLATMA EŞYALARI

Değerlendirme ve Karşılaştırma bölümünde; incelenen eserler, tür ve biçimleri, malzeme ve teknik özellikleri, kompozisyon özellikleri, tarihlendirme, bani, usta ve eser üretim yeri gibi farklı açılardan benzeyen ve ayrılan yönleriyle ele alınmıştır. Sonuç bölümünde; Değerlendirme ve karşılaştırma bölümünde incelenen başlıklar ışığında eserlerin Türk sanatında işgal ettiği yeri ve önemine dair düşüncelere yer verilmiştir.