Kaynakları İtibarıyla Ravzatu’l-ʿUḳūl’da Hikmet İçerikli Şiirlerin Farklı Kullanımı (original) (raw)

Kağızmanlı Hıfzı’nın Şiirlerinde İlahi Ve Beşeri Aşk

ÖLÜMÜNÜN 100. YILINDA KAĞIZMANLI HIFZI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER, 2018

Türkiyeye en çok ozan kazandırmış, kültürü, zengin gelenek, görenekleri ile yüzyıllara dayanan tarihi kent Karsın aşıklar geleneği çok eskilere dayanmaktatır. Bu geleneğin önemli üyelerinden biri de Karsın Kağızman ilçesinde doğup büyümüş, kısacık ömründe değerli şiirler yazmış, daha dokuz yaşındayken hafız olmuş, fakat ömrünün baharında hain ermeni mermisine kurban gitmiş Kağızmanlı Hıfzıdır. Akıcı, yalın, gerçekçi söyleyiş tarzına sahib şiirlerinde yaşadığı gerçek olaylardan etkilenmelerin bulunduğu sıkca hissedilmektedir. Şairin bir gün bahçedeyken ışık içerisinde beliren bir kız gördüğü ve aşk badesi içdiği bilinmektedir. Sonradan bu kızın onun karısının küçük kardeşi olduğu bilinmiş, bu sebepden Hıfzı yaşadığı köyü terk etmek zorunda kalmış, önce Kadirilik, sonra Mevlevilik tarıkatına girmişdir. Şairin şiirlerinde yeri-göyü yaradan tek Allaha sonsuz sevgisi her zaman şiirlerinin en önemli konusu olmuştur. Güzellik aşığı olan Hıfzı gerçek sevgisini de yalnız Allahtan istemektedir. O, hayatın bütün zorluklarına yalnız Allaha derinden bağlılıkla galib gelmenin mümkünlüyüne inanmaktadır. Sonda mutlaka ilahi edaletin tecelli edeceğini bilen şair Allahın izni ile Nuhun tufandan kurtulduğunu, dağları örten geçilmez karların eridiğini, cefalar çeken Eyupun sonsuz sabrına göre mükafatlandırılarak huzura kavuşduğunu dile getirir. “Eyup gibi çeken varmış cefayı” deyen şair kendine de böyle sabır arzular, bu sabrı sonda Allahın mükafatlandıracağına inanır. “Kadar” şiirinde yara kavuşmak hasreti çeken şair yari ile muhabbet etmeyi, yarinin dizinde uyumayı da yüce Allahdan diler. Ancak fani dünyada her şeyin keçici olduğunu anlayan Hıfzı tarih yazan yiğitlerin de, insanlara yol gösteren peygamberlerin de toprak altında uyuduğuna dikkat çekerek Sultan Süleymana bile kalmayam dünyadan vefa ummanın anlamsızlığını iyi bilmekte, ilahi adaletin kıyamet günü berkarar olacağına inanmaktatır. Bu bakımdan şairin “İnam”, “Kadar”, “Bu dünya”, “Yakarış” şiirleri özellikle dikkat çekmektedir. Hıfzı “Gönül”, “Yar yar”, “Düşer mi”, “Bulak başında sevgiliye” şiirlerinde ise kimliği bilinmeyen sevgiliye olan duygularını, nasıl hasret çekdiğini, kavuşmak isteğini dile getirmektedir. Anahtar kelimeler: Şiir, Allah, Aşk, Sabır, Cefa

Etkili Bir Vaaz İçin Edebiyatın İmkânlarından Yararlanmanın Önemi Üzerine -İbnü’l-Cevzî’nin (ö. 597/1201) el-Müdhiş Adlı Eseri Özelinde

Tasavvur Dergisi, 2022

İslam’ın kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılmasında askeri başarıdan ziyade tebliğ ve davet faaliyetlerinin etkisi olmuştur. Müslümanlar bir taraftan henüz İslam’a girmemiş toplumları dine davet ederken; diğer taraftan kendi iç ıslahlarını ihmal etmeyerek vaaz ve irşatlarla Müslüman toplumu diri tutmaya özen göstermişlerdir. Dini bilgiler açısından donanımlı ve hitabete eğilimli kimselerin vaaz kürsülerinde bilhassa yeni yetişen nesillere dini aşk ve coşkuyu kazandırmalarına teşvik etmişlerdir. Toplumun bu vaaz beklentisi, İslam cemiyetinde tarih boyu güçlü vaizlerin yetişmesinin müşevviki olmuştur. Vaazı müessir kılan etkenlerin birisi de konuşma içeriğinin edebi dil ile sağlamlaştırılmasıdır. Yaratılış gereği güzele meyyal olan insan tabiatı, sözün estetik kaygılar gözetilerek söylenmesine değer verir. Lafızca veciz, manaca derin, beyanca açık ve anlaşılır konuşmalar yapmanın yolu edebi sanatların yerli yerince kullanılmasına bağlıdır. Edebiyatçılar edebiyatın imkânlarından azami düzeyde yararlanmaya çalışarak eserlerini kalıcı kılarlar. Bu çalışmada Arap edebiyatının zengin imkânlarından yararlanarak vaazlarını müessir kılan vaizlerden birisi olan İbnü'l-Cevzî’nin el-Müdhiş adlı eseri edebiyat-vaaz ilişkisi çerçevesinde incelenmiştir. Eserde öne çıkan edebi unsurlar başlıklar halinde irdelenmiş, çarpıcı örnekler seçilmiş ve kritiği yapılmıştır. Sonuç olarak İbnü'l-Cevzî’nin vaaz diliyle edebiyatçılığını bir araya getirmesinin vaaz metnine neler kazandırdığı ortaya konulmuştur.

Tefsir Terminolojisine Kaynaklığı Bakımından Kemâlpaşazâde’nin et-Ta‘rîfât ve’l-ıstılâhât Adlı Eseri Ve Buna Dair Bazı Mülahazalar

KEMALPAŞAZÂDE FELSEFE–DİN–EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI -II-, 2022

Şemseddin Ahmed Kemalpaşazâde (ö. 1534), kadılık, kazaskerlik, müderrislik ve Şeyhülislamlık gibi yüksek görevlerde bulunmuş bir 16. yüzyıl Osmanlı âlimidir. Şeyhülislam olması onun fakih ve hukukçu yönünü hatırlatsa da o, felsefeden edebiyata, dinî ilimlerden tarihe kadar birçok değişik disiplinde araştırma yapmış ve eser yazmıştır. Onun Türkiye'de ve Türkiye dışında yayımlanmış birçok fıkıh-hukuk eseri vardır. Tefsîru İbn Kemal Paşa adlı tefsir kitabı yanında bağımsız sure tefsirleri de bulunmaktadır. Sultan II. Beyazıt'ın talebiyle Tevarih-i Âli Osman adlı tarih kitabını yazmış, bu eser Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanmıştır. Başta Tehâfüt Hâşiyesi olmak üzere felsefi ve kelami problemleri incelemek üzere 40 civarında kitap veya risale yazmıştır. Dilbilim ve belagat da onun özel olarak araştırma yaptığı ve eser verdiği önemli disiplinlerden biridir. Edebiyat alanında Türkçe Divan ve Yusuf u Züleyha, Farsça Nigâristan gibi değerli eserler vermiştir. Divan'ı Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanmıştır. Eserlerinin bir kısmı bağımsız olarak basılmış, değişik konulardaki muhtelif risaleler ise Dârü'l-lübab Yayınları tarafından basılmıştır. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi BAP Birimi tarafından desteklenen projenin çıktısı olarak yayınlanan Kemalpaşazâde: Felsefe-Din-Edebiyat Araştırmaları adlı bu kitapta, Türkiyeli ve Türkiye dışından araştırmacıların Kemalpaşazâde'nin çeşitli disiplinlerdeki düşünce ve değerlendirmelerini konu alan araştırmaları yayımlanmıştır.

Ravzatü’l-Vâi’zîn Adlı Farsça Eserin Rahim Niyazi Tarafından Çağataycaya Tercümesi (Metin-İnceleme)

Turkish language family group located in Central Asia and is considered more of Harezm Turkish Chagatai language of the early 15th century until the beginning of the 20th century, was used. Chagatai Turkish, as in Pre-period, primarily including foreign elements has been influenced by Persian and Arabic. Master's thesis prepared in this study, Abdulmelek Khan's reign, XVIII. At the end of the century Niyazi Kela pseudonym Mullah by an author named Bukhari Persian Ravzatü'l Vâi'izîn esra Chagatai Turkish were translated from the Post-Classical Revolution. Author verse-prose consists of two sections, and sections prepared in this study is discussed only in prose. Of the work, which includes building and archaic language with elements of mixed-lingual diyalektolojik Turkish language has a great significance for the research seems to be. In the study, written using the Arabic script nestalik style original text, transcription (transcription) by the method of converting into Latin letters have been exposed, writing features, phonological and morphological structure are highlighted. Working mainly writer's life, works and literary personality of the work and the work of examination of language and writing features, including the transcription is composed of three parts. Each section was divided into sub-headings in the end of the study were presented in a dictionary covering Chagatay words.

Riyâz-ı Belde-i Edirne Eseri nüshalarında Ravzatü’l-Hattâtîn bölümü

2015

ÖZET Ahmed Bâdî Efendi’nin 1308 (m. 1891) yılında Ahmed İzzet Paşa’nın teşvikleri neticesinde yazmaya başladığı ve 1315 (m. 1897-98) yılında tamamlamış olduğunu belirttiği Riyâz-ı Belde-i Edirne adlı eseri; Edirne tarihi, kültürü, mimarisi, dönemin önemli bürokratları, aydınları ve devlet adamları hakkında bilgi veren önemli bir eserdir. Bu çalışmada ele almış olduğumuz konu Riyâz-ı Belde-i Edirne adlı eserin “Ravzatü’l-Hattâtîn” bölümüdür. Tebyîz edilmiş nüshası Beyazıt Kütüphanesi T.Y 10392 numarada ve müsvedde nüshası da Edirne İl Halk Kütüphanesi T.Y 2315 numarada kayıtlıdır. Temize çekilmiş nüsha olan Beyazıt nüshası esas alınarak, müsvedde nüsha ile karşılaştırılmış, farklılıklar tesbit edilmiştir. Üç bölümden oluşan bu tezin birinci bölümünde hat sanatına genel bir bakış ve Osmanlı’nın ikinci pâyitahtı olan Edirne’nin hat sanatı tarihindeki yeri hakkında bilgi verildi. İkinci bölümde eserin müellifi olan Ahmed Bâdî Efendi’nin hayatı ve eserleri üzerinde duruldu. Üçüncü bölümd...

Fahruddin Râzî ve Kâdî Abdülcebbâr’ın Subûtî ve Haberî Sıfatlara Konu Olan Âyetlere Yaklaşımı ve Değerlendirmesi

2015

Kur’an-i Kerim muhataplarina varlik âleminin sonsuz guc ve kudret sahibi olan yuce yaraticiyi onun vasiflarini pek cok âyette ortaya koyarak tanitmistir. Allah Teâlâ’yi vasfeden bu âyetlerin onun zâtina isnat edilip edilmeyecegi ve te’vil edilmesi konusu tefsir ve kelâm âlimleri arasinda en cok tartisilan konulardan birisi olmustur. Bu tartismalari ilmi arenaya tasiyan Mu’tezile’nin onemli mufessirlerinden Kâdi Abdulcebbâr (v. 415/1024) mezhebinin bes temel inanci (usul-i hamse) icerisinde ilk sirada gelen tevhid ilkeleri geregi tenzihci bir yaklasim sergileyerek sifatlari zâtin ayni kabul etmis ve onlarin zâttan ayri olmadigini soylemistir. Boyle olmamasi durumunda birden fazla yaraticinin ortaya cikacagini ileri surmustur. Subuti sifatlarin mastar olanlarini da ayni gerekceyle reddetmistir. Haberi sifatlarin ise yaraticiyi varliklara benzemekten uzak kilmak icin aklin isiginda te’vil edilmesi gerektigini savunmustur. Ehl-i Sunnet’in Es’ariyye koluna mensup olan Fahruddin Râzi (v. ...

“Muhammed b. Gazi’nin, Ravzatu’l-Ukul adlı Eseri Üzerine Bir İnceleme / A Review on Ravzat al-Uqul by Muhammad b. Ghazi

Journal of History Culture and Art Research, 2018

Poetry and story have long been an important and effective methods to express the feelings and thoughts in terms of language and literature. Muhammed b. Gazi el-Malatyavi applied this method in his book called Ravzat al-Uqul, which contains ninety-six stories in Arabic and Persian. In every story, the number of couplets and parables differs. Not limited to a certain period, the couplets are belong to poets in every periods of Arabic and Persian literature. The poems which are given as examples are chosen according to the main theme, to the extent that they can be used as a title of the story. They include advice to have a positive impact on the characters. Also they does not contain any complicated word and phrase.