“Ulubatlı Hasan ve Surlara Çıkış Ânının Çağdaş Yegâne Çizimi”, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, C. LXXV, Sy.: 449 (Haziran 2024), s. 26-37 (original) (raw)

Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, C. LXXV, Sy.: 449 (Haziran 2024), s. 26-37

"Ulubatlı Hasan’ın varlığını ve Romanos/Topkapı burcuna çıktığını kanıtlayan çağdaş materyallere zaman ilerledikçe daha da yenileri eklenmekte olup, araştırılmaya devâm ettikçe bundan sonra daha da yenilerinin ekleneceği şüphesizdir. Sancaktar Ulubatlı Baba Hasan’ın son hücum esnâsında, sekbanlarıyla şehrin en büyük kara burcuna tırmanıp ilk Türk sancağını diktiği aşama, yalnız isimlerini saydığımız çağdaş Grek, Latin ve Osmanlı müverrihleri değil; yine kuşatmada hazır bulunan ve o âna bizzat şâhid olan, şehir düşmek üzereyken bir Burgonya gemisine kaçıp canını güçlükle kurtaran ünlü Floransalı tüccar Jacopo Tedaldi tarafından da açıkça gözlemlenip kayda geçirilmiştir. Ünlü Fransız târihçi Jean Jacques Cartier’ın (1428-1488) asrın Fransa kralı VII. Charles’a (1403-1461) sunduğu La Cronicque du temps de tres chrestien roy Charles septisme de ce nom roy de France adlı çağdaş kronikte, Jacopo Tedaldi’nin not ve izlenimlerini içeren orijinal anlatısının diğer nüshalardakinden daha geniş bir şekilde yer aldığı görülür. Bu nüshada Tedaldi’nin izlenimlerinin aktarıldığı metnin ilk varağının arka yüzünün baş tarafına, asrın ünlü Flaman ressamı Philippe de Mazerolles (1420-1479) tarafından çizilen kuşatmanın son anlarının renkli minyatüründe, Ulubatlı Hasan Ağa’nın San Romano/Topkapı burcuna tırmanış ânı Jacopo Tedaldi’nin ve onun gibi çağdaş bir başka göz tanığının anlatılarına dayanılarak, -başta Sfrancis olmak üzere- yukarıdaki tüm görgü şâhidlerinin gözlem ve tasvirlerine bire-bir uygun bir içerikte resmedilmiştir. Minyatürde San Romano burcuna tırmanan Ulubatlı Hasan Ağa’nın, zamâne ‘tahrifçi’lerinin öne sürdüğü gibi genç, yirmili yaşlarda bir delikanlı değil, çağdaş kaynaklara dayanan yeni tespitlerimize paralel şekilde; orta yaşın çok üzerinde, uzun sakallı, üzerinde çelik zırh, dışında mavi dış elbise, belinde takılı kırmızı bir kalkan ve kabzası dış elbisenin altından fark edilen bir kılıç, ayaklarında uzun kahverengi bir çizme ve başında çelik miğfer üstüne sarılmış olan; yalnız Yeniçeri ağası, Sekbanbaşı, Sancak beyi ya da ‘Alemdâr’ların giydiği, ümerâya has kallâvî ‘Dardağanlı Yeniçeri başlığı’ bulunan yüksek rütbeli bir kumandan olarak resmedilmiş olması kayda değerdir.”