Sosyal Bilimlerde Çok-Paradigmalılığın Olanağı: Bilimsel Devrim – İlerleme İlişkisi (original) (raw)
Coğrafyacılar Derneği Yıllık Kongresi Bildiriler Kitabı, Editörler: Ali Demirci, Yılmaz Arı, Coğrafyacılar Derneği Yayınları, Balıkesir, 2013 (Elektronik Kitap), s. 573-583.
Kuhn’a göre, bilimsel etkinliği ve kuram oluşturmayı da önceleyen ve ‘deney – gözlem’den türetilmemiş bir ‘kavramsal görme biçimi’ne ihtiyaç vardır. Bu ‘kavramsal görme biçimi’, paradigma olarak adlandırılır. Kuhn,buna bağlı olarak, bilimsel gelişim sürecini paradigma öncesi dönem, olağan bilim dönemi, bunalım ve bilimsel devrim dönemi biçiminde modeller. Bu modele göre, bilimin gelişiminin ilk aşamasının temel özelliği, doğa üzerine birbirinden farklı çok sayıda görüşün eş zamanlı olarak bir arada olması ve birbirleriyle yarışmasıdır. Bunları birbirlerinden ayıran şey, -belki de bir tanesi hariç- pek çoğunun içine düştüğü bir yöntem hatası değil, bunların dünyayı görüş tarzlarında ortak hiçbir ölçütün olmaması ve bu ayrı dünyalarda farklı şekillerde bilim yapıyor olmalarıdır. Esas ‘bilimsellik’, bu ‘farklı bilim’lerden birinin baskın hale gelerek olağanlaşması ve bu olağan bilime göre ‘bilimsellik’in tanımlanması ile açığa çıkar. Kuhn’a göre, bu aşamadan sonra bilimsel devrimler yoluyla farklı paradigmalara geçişler yaşansa da, bir kez daha paradigma-öncesi döneme dönülemez. Diğer bir deyişle, pek çok bilim yapma biçimi aynı anda, aynı güçle varolamaz. İlerleme, ancak, güçlü olağan bilimin bir krize girmesi ve bu krizi ortadan kaldıracak alternatif tek bir paradigmanın onun yerini alması ile gerçekleşir. Doğa bilimlerinde, özellikle fizik disiplininde, geçerliliği gösterilebilir olan bu model, söz konusu sosyal bilimler olduğunda problemli hale gelebilmektedir. Öyle ki, sosyal bilimlerde olağan bilim döneminden bahsedilip bahsedilemeyeceği tartışma konusudur. Kuhn’a göre, bir bilim dalının kendisini tanımlayamadığı ya da farklı paradigmaların aynı anda varolmasına bağlı olarak eş-zamanlı biçimde farklı tanımların tedavülde olduğu bir alan, paradigma-öncesi dönemdedir ve henüz ‘bilimselleşememiş’tir. Oysa, bu çok-paradigmalılık sosyal bilimlerin olağan durumu gibi görünmektedir. Bu durumda ya sosyal bilimlerin özünde –henüz- bilim olmadığı kabul edilecek ya da çok-paradigmalı bilimin olanağı kabul edilecektir. Bu bildiri, ‘paradigma’, ‘bilimsellik’, ‘ilerleme’, ‘devrim’ ve ‘çok-paradigmalılık’ kavramları üzerinden, coğrafya disiplini özelinde bu tartışmaya kuramsal bir temel oluşturabilmeyi amaçlamakta ve yine Kuhn’un ‘disipliner matriks’ kavramsallaştırmasının çok-paradigmalılığın olanağını sağlayabileceği önerisini getirmektedir.