80 Günlük Yaban Domuzu Fötüsleri̇nde Ön Ve Arka Extremi̇teleri̇n Kemi̇kleşme Ve Geli̇şi̇mleri̇ (original) (raw)

KANATLI KARACİĞERİNE GENEL BİR BAKIŞ

Karaciğer vücudun en büyük bezidir ve enerji temininin sürekliliğinde merkezi bir organ görevi üstlenmektedir. Hem endokrin hem de ekzokrin bez fonksiyonu gören karaciğerin; protein, yağ ve karbonhidratların metabolizması, safra sentezlenmesi ve salgılanması, detoksifikasyon gibi fonksiyonları bulunmaktadır. Karaciğer, sindirim kanalından emilen besinleri işleyerek diğer vücut kısımlarının yararlanması için depolayan ya da kan dolaşımına veren kompleks yapılı bir organdır. Bu nedenle sindirim sistemi ile kan arasında bir geçiş bölgesi meydana getirir. İnce bağırsaklardan emilen maddelerin çoğu portal ven yoluyla karaciğere ulaşırken, sadece lipidler lenf damarlarıyla iletilirler. Sindirim sistemi organlarından gelen besinleri içeren kan vena porta yolu ile karaciğer sinuzoidlerine taşındıktan sonra sinozoidlerin duvarından komşuları olan hepatositlere aktarılırlar. Hepatositlerde işlenerek elde edilen ürünler ya dış salgı olarak safra kanalları vasıtasıyla duedonuma iletilirler, ya da iç salgı olarak tekrar sinuzoidlere aktarılırlar ve oradan kan dolaşımı ile ilgili yerlere aktarılırlar Karaciğerin rengi, kanatlının türüne ırkına beslenme şekline ve yaşına göre değişiklik göstermektedir.Bu sebeple erişkin kanatlıların karaciğerinde rengi kırmızı ve kahverenginin değişik tonları bulunmaktadır. Karaciğerin ağırlığı da türe, ırka, yaşa ve beslenme şekline göre farklılık gösterir. Kanatlı hayvanlarda karaciğer orta hatta parankimal bir köprü ile bağlanan sağ ve sol olmak üzere iki loba sahiptir. Kanatlı hayvanlarda karaciğer orta hatta parankimal bir köprü ile bağlanan sağ ve sol olmak üzere iki loba sahiptir. Kanatlı karaciğer paranşimi memeli karaciğerine benzemekle birlikte aralarında bazı histolojik farklar bulunmaktadır. Kanatlılarda organı saran kapsül memelilerdekine göre daha incedir ve interlobülerseptum çok incedir, tipik lopçuk yapısı bulunmamaktadır. Vena santralisin bulunduğu her bir ünite bir lopçuğun karşılığı olarak görülür. Memeli karaciğerinde olduğu gibi kanatlı karaciğerinde de Kupffer hücreleri bulunur. Kanatlıların karaciğerinde de lenf folikülleri ve lenfosit infiltrasyonları görülür.

Haritalarla Sosyal Bilgiler Öğretiminin Öğrencilerin Derse İlişkin Tutumuna, Harita Bilgi ve Becerilerine Etkisi

Yeryüzünün bir bölümünün veya tamamının farklı oranlarda küçültülerek bir düzlem üzerine aktarılmasına harita denir. Geçmişten bugüne haritalar tarihin her döneminde farklı amaçlarla kullanılmış ve insanoğlunun yaşamını kolaylaştırmıştır. Günümüzde ise haritalar bilim ve teknolojinin gelişimiyle çeşitlenmiş ve yalnızca basılı materyaller olarak değil elektronik ortamlarda da kullanılır hale gelmiştir. Böylelikle ilkokuldan itibaren sınıf duvarlarında yer alan haritalar, artık tablet, bilgisayar, akıllı tahtalar ve projeksiyon cihazlarıyla eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanılagelmektir. Bunlara ek olarak cep telefonlarında yer alan GPS ve benzeri web tabanlı uygulamalarla birlikte ihtiyaçlara yönelik çeşitli haritalara da kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Günümüzde haritalara kolaylıkla ulaşılabilmesi onlardan etkin şekilde yararlanıldığını göstermemektedir. Nitekim haritalardan etkili şekilde yararlanabilmek için harita okuryazarı olmak gerekmektedir. Bu okuryazarlık becerilerinin kazanılabilmesi için ise erken yaşlardan itibaren haritalarla karşılaşılması gerekmektedir. Farklı içeriklerde onlarca çeşit haritanın olması, haritaların birçok farklı derste kullanılabilmesine olanak sağlamaktadır. İlk ve ortaokulda haritalardan yararlanılabilecek başlıca derslerden birisi de Sosyal Bilgiler’dir. Araştırmada yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. Bu kapsamda 5. sınıf sosyal bilgiler dersinde deney ve kontrol grubu belirlenerek “İnsanlar, Yerler ve Çevreler” öğrenme alanı boyunca harita destekli sosyal bilgiler öğretimi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda deney grubu lehine sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarda ve harita bilgi ve becerilerinde olumlu etki tespit edilmiştir.

Şanliurfa’Da Çok Amaçli Toplum Merkezleri̇ne (Çatom) Katilimlar Ve Beklenti̇leri̇n Gerçekleşmesi̇ Üzeri̇nde Bi̇r Araştirma

2013

Bu calismada, Turkiye’de kadinlarin egitimi ve kadinlara ait gostergeler ile birlikte Guneydogu Anadolu Bolgesinde yurutulen CATOM uygulamalarinda degisik yaslardaki kadin katilimcilarin amaclari ve bunlara ne duzeyde ulastiklarini belirlemek hedeflenmistir. Basbakanlik GAP Bolge Kalkinma Idaresi tarafindan yurutulen CATOM’lar kadinlarin faaliyetlere katilimlari ve bu katilimlar sonucunda hayatlarina neler kazandirdiklari ne gibi degisimler gecirdikleri isteklerine ne boyutta ulastiklari , yapilan anket calismasiyla belirlenmistir. Elde edilen bulgulara gore, Kendini gelistirmek, para kazanmak, cocuklarini iyi yetistirebilmek, is imkani bulabilmek, okur-yazar olmak ve bos zamanlarini degerlendirmek uzerine yapilan anketlerde cok farkli sonuclara ulasilmistir. Beklentilerine ulasma bakimindan % 80’i olumlu yanit vermistir. Ote yandan, katilim amaclari degerlendirildiginde % 40’inin kendini gelistirmek istedigi, Okur-yazar olmak ve bos zamanlarini degerlendirmek isteyenler ise % 4’unu...

OKUL SOSYAL HİZMETİ VE AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖĞRENCİ GELİŞİMİNE ETKİSİ

10. Uluslararası Başkent Sosyal ve Beşeri Bilimler Kongresi, 2023

Bu çalışmanın amacı, okul sosyal hizmeti uygulamaları ve ailelerle kurulan işbirliğinin, öğrencilerin akademik, sosyal ve duygusal gelişimleri üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koymaktır. Çalışmada okul sosyal hizmeti uzmanlarının öğrencilere sunduğu destek hizmetleri ile ailelerle yürütülen işbirliği çalışmaları incelenecek ve bunların öğrencilerin okula uyumuna, akademik başarısına ve duygusal yönden iyi olma haline katkıları değerlendirilecektir. Böylece okul sosyal hizmetinin, öğrenci gelişimini çok yönlü olarak desteklediği vurgulanmış olacaktır. Bu çalışmanın sonuçları, okul sosyal hizmeti uygulamalarının ve ailelerle işbirliğinin öğrenci gelişimi üzerindeki etkileri konusunda önemli bilgiler sağlayacaktır.

Amiloidozis Kaynaklı Son Dönem Böbrek Yetmezliği Hastası Bir Kedide Sürekli Ayakta Periton Diyaliz Uygula-masının Sonuçları: Olgu Sunumu

2016

Olgumuzu, klinigimize agiz kokusu, istahsizlik, gucsuzluk ve poliuri sikayetleriyle getirilen 10 yasinda 4.4 kg agirliginda kastre edilmis erkek, melez irk bir kedi olusturdu. Hastaya klinik, laboratuar ve histopatoloji bulgulari isigin-da amiloidozis kaynakli son donem bobrek yetmezligi tanisi kondu. Medikal tedaviye cevap vermeyen hastaya periton diyaliz uygulamasi yapilmasina karar verildi. Serum ure ve kreatinin degerleri zaman icersinde geriledi. Ure azalma orani %59.9 olarak hesaplandi. Serum potasyum, bikarbonat ve klor degerleri referans araliga getirildi ancak fosfor seviyesi dusurulemedi. Bu olgu sunumuyla, amiloidozis kaynakli son donem bobrek yetmezligi hastasi bir kedide, 20 gunluk periton diyaliz uygulamasinin asamalarini, ve klinik sonuclarini paylasmak amaclanmistir.

Espinal Ekolojik Bölgesindeki bir ormanda mekanik müdahele ile çalılar üzerinde sağlanan iyileşme (Arjantin)

2018

DOI : 10.26650/forestist.2018.392323 Dunyanin cesitli yerlerinde odunsu bitkilerin isgali, ikincil uretim uzerinde beklenen olumsuz etki nedeniyle canli hayvan uretiminde uzun zamandir devam eden bir endise kaynagi olmaktadir. Yerli ormanlar dunyanin toprak yuzeyinin %30’unu kaplamaktadir. Entre Rios’un hayvancilik uretiminin buyuk bir kismi, yetersiz sigir yonetimine ve cali turlerinin istilasina bagli olarak buyuk olcude bozulmus olan bu ekosistemlerde gelistirilmistir. Bu calismanin amaci, otlatma alanini arttirmak ve ikincil verimi artirmak amaciyla, onden silindirli dograma ile mekanik mudahaleye maruz kalan, bozulmus bir ormandaki dogal mera geri kazanimini degerlendirmektir. Calisma Parana Bolgesi’nde (Entre Rios, Arjantin) gerceklestirilmistir. 15/12/2014 tarihinde, Ziraat Sistemleri Kursusu Ekolojisi tarafindan tasarlanan bir onden silindirli dograma makinesi ile mekanik bir mudahale gerceklestirilmistir. Dogal ormanin dogal otlaklarinin toparlanma dinamiklerini degerlendir...

MEJRS 3(1) Batı Şeria’daki Üç Kampta Yaşayan Filistinli Mülteci Öğrencilerin İyimserlik ve Geleceğe Yönelik Algıları

MIDDLE EAST JOURNAL OF REFUGEE STUDIES, 2018

Batı Şeria'da birçok Filistinli genç mülteci, kalabalık mülteci kamplarında, çoğu zaman kötü yaşam koşullarında ve belirsiz bir gelecek öngörüsüyle yaşıyor. Bu araştırma, üç Batı Şeria mülteci kampındaki altı Birleşmiş Milletler Yardım Ajansı (URWA) okuluna devam eden 227 Filistinli mülteci öğrencinin gelecek beklentilerini ve iyimserliklerini ele almayı amaçlamıştır. Araştırma; öğrencilerin kendi yaşam koşullarını, gelecek hakkında ne düşündüklerini, kişisel hedeflerini ve tutkularını nasıl algıladıklarını anlamak üzere odaklı sınıf tartışmaları yöntemini kullanmıştır. Öğrencilerin genel iyimserlik ve karamsarlık duygularını değerlendirmek için Yaşam Yönelimi Testi'nin Gözden Geçirilmiş versiyonu kullanılmıştır. Sonuçlar, Filistinli genç mültecilerin bir bütün olarak çok daha iyimser olduğunu; birçoğunun yaşadıkları kampları ve topluluklarını iyileştirmek yönünde motivasyona sahip olduklarını gösteriyor. Bununla birlikte bu ergenlerin birçoğu kendi geleceği konusunda endişe duymakta ve kişisel hayallerine ulaşacaklarına inanmaktadır. Bu durum özellikle, öğrencilerin şiddete maruz kaldıkları veya daha sınırlı yüksek eğitim veya ekonomik imkâna sahip oldukları kamplarda daha belirgindir.

Vi̇skon Kumaşlarin Bi̇o-Parlatilmasinda Ti̇cari̇ Selülaz Enzi̇mleri̇ni̇n Kullanimi

DergiPark (Istanbul University), 2010

Uzun süreden beri tekstil terbiyesinde kullanılan selülazlar üzerine yoğun araştırmalar mevcuttur. Selülazların pamuk, jüt, keten rami ve diğer selüloz esaslı lifleri hidrolize ettiği ve temiz parlak tekstil yüzeylerinin elde edilmesini sağladıkları iyi bilinmektedir. Selülaz enzimi ayrıca denim giysilerde taşlanmış ve giyinmiş efekti için de kullanılmaktadırlar. Selulazların kullanım alanlarını arttırmak mümkündür. Fakat selülazların, viskon kumaşların bio-parlatmasında kullanılmasında sorunlar mevcuttur. Bio-parlatma sonrası viskon kumaşlarda mukavemet kaybı gözlemlenirken kumaş yüzeyindeki pilling ve tüylülük yeterli miktarda azalmamaktadır. Bu ikilem nedeniyle farklı ticari enzimlerle farklı süre ve konsantrasyonlarda istatistiksel bir araştırma yapılmıştır. En iyi sonucun Sellobiohidrolaz (CBH) esaslı selülaz enzimi ile elde edildiği tespit edilmiştir.

Sosyal Medya Bağımlılığı ve Saldırganlık Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

Gaziantep University Journal of Social Sciences

Sosyal medya iletişim çağının yaygın bir şekilde kullandığı bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireylerin özgürce görüşlerini paylaştıkları ve kendilerini rahatça ifade ettikleri bu yeni sanal dünya ayrıca şahsi, kurumsal ve kamusal olmak üzere birçok farklı hedeflerde kullanılmaktadır. Sosyal Medya sayesinde, geçmişte kurulan sosyal ilişkiler ve günümüze kadar yüz yüze yürütülen ilişkiler artık yerini yeni kurulan sanal ilişkilere bırakmıştır. Bu yeni dijital dünya aynı zamanda bireylerin günlük hayatta pek sergilemediği kaba ve hiçbir sorumluluk almadığı agresif davranışları rahatça sergilemelerine olanak sağlamaktadır. Sosyal medya bağımlılığı ve saldırganlık arasındaki korelasyon, dünya genelinde ve ülkemizde yaygın bir şekilde kendini gösterebilmektedir. Ruhsal erozyon diyebileceğimiz ve genellikle sosyal medya bağımlılığı ile ortaya çıkan, depresyon, asosyallik, duygusal boşluk vb. durumlar, saldırganlığı tetikler özellikteki durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışman...

Pavlonya, Kavak Ve Ökali̇ptus Ahşabinin Özelli̇kleri̇ni̇n İyi̇leşti̇ri̇lmesi̇ İçi̇n Ԑ-Kaprolakton İle Ki̇myasal Modi̇fi̇kasyonu

2017

Ahsap dusuk ozgul agirligina karsin yuksek direnc ozelliklerine sahip olmasi nedeniyle mukemmel bir muhendislik malzemesidir ve insanligin erken caglarindan bu yana mobilya uretiminde kullanilmaktadir. Bununla birlikte, biyolojik bozunmaya duyarliligi, higroskopik yapisi ve kimyasal bilesiminden dolayi dis ortam mobilyalarinda kullanimi kisitlidir. Dis mekanda kullanim icin kimyasal modifikasyon metotlari urunlere uzun servis omru saglayabilir. Ladin odun hucre duvarlarina hidrofobik molekuller yerlestirerek su iticiligi ve boyutsal kararliligi sirasiyla %70 ve %40 oraninda arttirilabilir. Pavlonya, Kavak ve Okaliptus hizli buyuyen agaclardir ve ahsaplari farkli ozelliklere sahiptir. Bu calismada ekonomik olarak degeri olan Pavlonya, Kavak ve Okaliptus ahsap hucre ceperlerine hidrofobik bir polimer olan poli(e-kaprolakton) (PCL) asilanmasiyla cok yeni bir modifikasyon yontemi uygulanmistir Poli (e-kaprolakton) asilanmis farkli ahsap turlerinin su emme, boyutsal kararliligi (ASE), de...