Farkli Nanoparti̇küllerle Güçlendi̇ri̇len Mi̇krodalga Enerji̇si̇ İle Poli̇meri̇ze Olan Akri̇li̇k Rezi̇ni̇n Mekani̇k Ve Fi̇zi̇ksel Özelli̇kleri̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇ (original) (raw)

Mi̇krodalga Enerji̇si̇ni̇n Anali̇ti̇k Ki̇mya Sahasinda Ve Katali̇zör Hazirlamada Kullanimi

Pamukkale University Journal of …, 2010

Bu makalede, mikrodalga enerjisinin, sahip olduğu üstün özelliklerinden dolayı, analitik kimya sahasında sıklıkla karşılaşılan numune çözündürme, çözücü ekstraksiyonu, numune kurutma, nem ölçümü, çözücü desorbsiyonuabsorbsiyonu, numune temizleme, khromogenik reaksiyonlar, analitik numunelerin analize hazırlanması ve nebulizasyon konularına ve ayrıca endüstride kullanılan katalizörler hazırlanırken mikrodalgaların kullanılması sonucu ortaya çıkan etkilere, ortaya konan hipotezlere, ileri sürülen görüşlere yer verilmiş ve katalizör hazırlama safhalarında kullanımı ile ilgili uygulamalardan örnekler sunulmuştur. Bu çalışma ile, mikrodalga enerjisinin analitik kimya sahasında ve katalizör hazırlamadaki kullanım tekniklerine yönelik olarak son yıllarda ortaya çıkan önemli gelişmeler değerlendirilmiş ve böylece bu konularda çalışan akademisyenlere katkıda bulunulması hedef alınmıştır.

Poli̇meti̇lmetakri̇lat Malzemeni̇n Mi̇krodalga İle Otojen Kaynaği

Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2019

Mikrodalga kullanılarak polimetilmetakrilat (PMMA) levhalar birbirine arada herhangi bir ısı çeken grafit veya silisyum karbür malzeme olmadan, otojen olarak 2 MPa yük altında 70, 80, 90 ve 100 saniye süreyle kaynaklanmıştır. Kaynaklanan parçaların bağlanma mukavemetleri kesme deneyi ile mekanik olarak test edilmiş, en iyi bağlanmanın 80 saniye süreyle kaynaklanan numunelerde olduğu görülmüştür. Bağlanma kuvveti 80 saniye süreyle kaynaklanan numune için 3,1 MPa olarak tespit edilmiştir. Kaynaklanmış parçaların optik mikroskop ve taramalı elektron mikroskobu kullanılarak kaynak bölgesi incelenmiştir.

Montmori̇lloni̇t Nanoki̇l İlave Edi̇lmi̇ş Düşük Yoğunluklu Poli̇eti̇len/Poli̇sti̇ren/Sti̇ren Bütadi̇en Sti̇ren Poli̇mer Kompozi̇ti̇ni̇n Mekani̇k Özelli̇kleri̇ni̇n İncelenmesi̇

International journal of innovative engineering applications, 2022

Original scientific paper In this study; a polymer composite was produced by adding different proportions of polystyrene (PS), styrene ethylene butadiene styrene thermoplastic block copolymer (SBS) and montmorillonite nanoclay into low density polyethylene (LDPE). Six different polymer composites were produced by mixing all materials in a twin screw extruder. Later, standard test samples were molded from the obtained polymer composites by injection molding method. To learn about the various mechanical properties of polymer composite materials obtained; tensile, three point bending, hardness, impact tests were conducted to obtain information about the various mechanical properties of the composite. In addition, in order to see the distribution of nanoclay powders in the matrix, photographs of the broken surfaces obtained from the impact tests were taken with scanning electron microscopy (SEM). According to the results of the tests, with the increase of nanoclay powder ratio in the matrix; elasticity modulus, tensile strength, flexural modulus, maximum bending strength and hardness values were increased but % elongation, impact strength and bending elongation values were found to decrease.

Nanoteknoloji̇’Ni̇n Askerî Uygulamalari Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

Güvenlik Bilimleri Dergisi, 2019

Modern dünyada toplumların gelişmesini sağlayan önemli aktörlerden birisi teknolojidir. Geçmişten günümüze hızla ortaya çıkan her yeni teknoloji, kendinden önceki teknolojilerin sahip olduğu etkilerin azalmasına veya tamamen yok olmasına neden olmaktadır. 21'inci yüzyılın devrim niteliği taşıyan teknoloji alanlarından birisi olarak görülen nanoteknoloji, bahsedilen bu yeni teknolojiler içerisinde yer almaktadır. Günümüzde hızlı bir gelişim gösteren nanoteknoloji hayatın her alanında etkisini göstermeye başlamış/başlayacaktır. Nanoteknolojinin önemli uygulama alanlarından birisi askerî alandır. Nanoteknolojinin askerî alandaki muhtemel etkileri konusunda farkındalık sahibi olan ülkeler kendi milli nanoteknoloji girişimlerini oluşturmuşlar ve bu alanda sessizce çalışmalarına başlamışlardır. Türkiye ise, henüz kendi milli nanoteknoloji girişimini oluşturamamıştır. Bu çalışmada, Türkiye'de bu yeni teknoloji alanına ilişkin farkındalığın artırılması hedeflenmiş, geç kalınmış olunsa da askerî alanda henüz başlamamış olan girişimlerin bir an önce başlatılarak somut adımların atılmasının keyfiyetten zaruriyete dönüştüğü vurgusu yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda nanoteknoloji kavramı, güvenlik perspektifinden tartışılmış ve geleceğe ilişkin öngörülerde bulunulmuştur.

Spi̇neloksi̇t Parti̇kül İçeren Nanoakişkanlarin Termofi̇zi̇ksel Özelli̇kleri̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇

2015

Nano boyutta metal ve metal oksit partikül içeren nanaoakışkanlar ısıl iletkenlik bakımından daha yüksek performans göstermektedir. Bu amaçla ısıl sistemlerde çalışma akışkanı olarak kullanılmaktadırlar. Bir çok ısı problemlerinin çözümünde çalışma akışkanların ısıl ve reolojik özellikleri önemli parametredir. Bu çalışma da magnezyum aluminat spinel (MgAl 2 O 4) partikülleri nanoboyuta indirgeyerek saf su içerisine belirli oranlarda katılarak yüzey aktifleştiricilerle beraber nanoakışkanlar elde edilmiş ve termofiziksel özellikleri deneysel olarak belirlenmiştir. Metal oksitlere göre içerisinde farklı iki metali bulundurması spinel tipi oksitlerin ısıl performansa etkilerinin metal oksitlere göre daha fazla olacağı düşünülmektedir.

Farkli Mi̇krodalga Güç Sevi̇yeleri̇nde Ve Farkli Firin Sicakliklarinda Kurutulan Hi̇bi̇skus Çanak Yapraklarinin Kuruma Karakteri̇sti̇kleri̇ni̇n Ve Bazi Fi̇zi̇koki̇myasal Özelli̇kleri̇ni̇n Beli̇rlenmesi̇

Gida the Journal of Food, 2021

Bu calismada farkli sicakliklarda (60, 70, 80 °C) firinda ve farkli mikrodalga guc seviyelerinde (180, 300, 450 Watt) mikrodalga firinda kurutmanin Antalya kosullarinda yetistirilen ve hasat edilen hibiskus canak yapraklarinin kuruma karakteristikleri ve bazi fizikokimyasal ozellikleri uzerine etkisi arastirilmistir. Orneklerin kurutma karakteristiginin degerlendirilmesinde on uc farkli model kullanilmistir. Hibiskus canak yapraklarinin kurutma verilerine en iyi uyumu saglayan model Midilli vd. (R2 ≥ 0.9983; χ2 ≤ 0.5156; RMSE ≤ 0.0193) olmustur. Mikrodalga firinda gerceklestirilen kurutma isleminin firinda gerceklestirilen kurutma islemine gore kurutma suresini yaklasik 10 kat kisalttigi belirlenmistir. Ayrica kurutulan orneklerin pH, iletkenlik, renk, bulaniklik, antosiyanin ve fenolik madde icerigi gibi kalite ozelliklerinde de onemli farkliliklar gozlenmemistir.

Akdeni̇z Bölgesi̇’Ni̇n Güneş Enerji̇si̇ Yatirimina Yöneli̇k Özelli̇kleri̇ni̇n Entegre Entropi̇ Multi̇moora Yöntemi̇ İle Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019

Dünya üzerinde oldukça geniş bir alana hızlı bir yayılım gösteren çevre kirliliğine karşı alınabilecek tedbirlerin başında yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimin-deki payını arttırmak gelir. Yenilenebilir enerji yatırımla-rının değerlendirilmesi ise teknik, ekonomik, çevresel ve sosyal bir dizi kriterden etkilendiği için karar alması kar-maşık bir konudur. Yaşam seyri analizi, fayda-maliyet analizi ve çok kriterli karar verme yöntemleri yatırım pro-jelerinin değerlendirilmesi için yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Bu çalışmada, bir kısmı veya tamamı Akdeniz Bölgesi’nde yer alan şehirlerin güneş enerjisi santrali yatırımına uygunlukları değerlendirilmiştir. De-ğerlendirme için MULTIMOORA ve Geliştirilmiş MULTIMOORA yöntemleri kullanılmış, kriter ağırlıkları ise Entropi Yöntemi ile belirlenmiştir. 13 il için 12 kriter kullanılarak yapılan değerlendirmeler Kahramanmaraş ili-nin her iki yöntem için de en uygun şehir olduğunu gös-termiştir. Uygunluk açısından ilk beş içe...

Elaji̇k Asi̇t/Patates Ni̇şastasi İle Hazirlanan Fi̇lmleri̇n Su Tutma Kapasi̇tesi̇ Üzeri̇ne Çi̇nko Oksi̇t Nanoparti̇külleri̇ni̇n Etki̇si̇

Engineering sciences, 2023

Nanotechnological applications offer new opportunities to improve the performance of food packaging. In this study, the effect of zinc oxide nanoparticles on the water holding capacity of films prepared with elagic acid/potato starch was investigated. In this study, 4 different experimental groups were designed. The experimental groups consisted of starch film (control group) and films prepared with starch +1% elagic acid, starch +1% elagic acid 0.5% ZnO-NP, starch +1% elagic acid 1% ZnO-NP. The thickness and water holding capacity of the prepared films were measured. The research was carried out in two replicates. As a result, it was found that ZnO-NPs had a statistically significant effect on the thickness of the prepared films (p<0.05). It was also found that the WAC values decreased significantly with the inclusion of 0.5% and 1% ZnO-NPs in the film samples (p<0.05).

Farkli Poli̇meri̇zasyon Tekni̇kleri̇ni̇n Kompozi̇t Rezi̇nleri̇n Mekani̇k Ve Fi̇zi̇ksel Özelli̇kleri̇ne Etki̇si̇

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi

Bu çalıĢmanın amacı, direkt veya indirekt polimerizasyon teknikleri ile polimerize edilmiĢ farklı kompozit rezinlerin mikrosertlik, bükülme dayanımı, su emilimi ve çözünürlüklerini değerlendirmektir. Materyal ve Metot: Rezin matriksine göre sınıflandırılan 3 kompozit rezin seçildi: U200 (3M ESPE), Grandio (VOCO), Xtrafil (VOCO). Kompozit rezinler polimerizasyon tekniğine göre üç alt gruba ayrıldı: LED (Eliapar, 3M ESPE), LED+ indirekt ıĢık (DI 500 Coltene) , indirekt ıĢık+ısı+basınç (Tescera ATL, Bisco Dental). Her bir alt grup için yedi dikdörtgen örnek (25mm x 2mm x 2mm) yapıldı ve bükülme dayanım değerleri için üç nokta büküm testleri yapıldı. Vickers sertliğini, su emme derecesini ve çözünürlüğünü belirlemek için yedi silindirik örnek (çap: 8mm, kalınlık: 2mm) yapıldı. Silindirik örnekler 37 ° C'de 24 saat boyunca distile suda saklandı ve mikrosertlik değerleri bir Vickers sertlik test cihazı ile ölçüldü. Su emilim testi için hazırlanan örnekler 24 saat aynı koĢullarda depolandı ve su emme değerleri ölçüldü. Aynı örnekler desikatörde sabit kütle elde edilinceye kadar kurutuldu ve çözünürlük ölçümleri yapıldı. Veriler iki yönlü ANOVA ve Tukey's post-hoc testi (α = 0.05) ile analiz edildi. Bulgular: Polimerizasyon teknikleri ile kompozit rezinler arasındaki etkileĢim yalnızca bükülme dayanım değerlerinde anlamlı idi (p <0.05).Bükülme dayanımı, mikrosertlik ve su absorpsiyonu için en yüksek değer LED+indirekt ıĢıkla polimerize edilen örneklerde görüldü. Çözünürlük için en yüksek değer ise, indirekt ıĢık+ısı+basınçla polimerize edilen örneklerde görüldü. Sonuç: Ġndirekt polimerizasyon yöntemi kompozit rezinlerin mikro sertlik ve bükülme dayanımı değerlerini geliĢtirdi ancak su emilimi ve çözünürlük değerlerini olumsuz etkiledi.