Prostat Kanserinde Selenyumun Proteomik Temelli Bir Yaklaşımla Farklı Etkilerinin Belirlenmesi (original) (raw)
Related papers
2020
ÖZ Adriamisin, kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir kemoterapi ilacıdır. Adriamisin kanser hu creleri yanında testis dahil birçok dokuda zararlı etki go stermektedir. Selenyum ve Vitamin E u reme organları ve kısırlık u zerine koruyucu o zelliklere sahiptirler. Bu çalışmanın amacı, Adriamisin ile indu klenen testis hasarına karşı E vitamini ve Selenyumun koruyucu etkisini araştırmaktır. Çalışmada 64 erkek sıçan her grupta 8 adet olacak şekilde; Kontrol, Adriamisin, Vitamin E, Selenyum, Vitamin E+Selenyum, Adriamisin+Vitamin E, Adriamisin+Selenyum, Adriamisin+Vitamin E+Selenyum gruplarına ayrıldı. Testis dokuları eksize edildi ve %10’luk formaldehit içinde fikse edilerek rutin histolojik doku takibi basamaklarından geçirilip parafin bloklara go mu ldu . 5μm kalınlıg ındaki kesitler alınarak histopatolojik deg erlendirme için Hematoksilen&Eozin ile boyanarak ışık mikroskobunda incelendi. Seminifer tu bu llerdeki hasar JTBS ile belirlendi. Biyokimyasal yo ntemlerle, testis d...
Biyoaktif Bilesenlerin Prostat Kanserindeki Rolu
Prostat kanseri dünyada erkekler arasında insidansı en yüksek olan ikinci kanser türüdür. Hastalığın insidansının ve mortalite oranının yüksek olması, hastalığı önlemek ve tedavi etmek için yeni stratejiler geliştirmeyi gerektirmektedir. Epidemiyolojik veriler, biyoaktif bileşenlerden zengin diyet tüketen toplumlarda prostat kanser riskinin daha düşük olduğuna işaret etmektedir. Biyoaktif bileşenler, kanser gelişim sürecinin farklı basamaklarını hedef alarak kemopreventif özellik gösterebilirler. Son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalarda ciddi bir artış söz konusudur. Bu derlemede bazı biyoaktif bileşenlerin (likopen, resveratrol, kurkumin, ellajik asit ve kateşin) prostat kanseri ile ilişkisi güncel literatür ışığında değerlendirilmiştir.
Prostat kanseri teşhisi için soft expert kümelere dayanan karar verme probleminin bir uygulaması
Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2022
Bu çalışmada soft expert kümelere dayanan farklı bir tip çok kriterli karar verme metodu prostat kanser teşhişi için önerildi. Biyopsinin gerekliliğini belirleyen ve prostat kanser risk oranını veren bu metod, diğer metotlardan [1, 2, 3] elde edilen sonuçlarla karşılaştırma yapmak için verildi. Sonuç olarak biyopsi yapılan hastaların sayısı azaltıldı.
Gli̇al Tümör Tedavi̇si̇nde Tamamlayici Hedef Tedavi̇: Prostat Spesi̇fi̇k Membran Anti̇jen (Psma)
SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2022
Amaç Gliomalar farklı dereceleri ile en sık karşılaşılan primer beyin tümörleridir. Özellikle yüksek dereceli olanlarda tümör anjiogenezi hem ana komponenetlerden biri, hem de prognoz açısından değerli bir belirleyicidir. Bu çalışmada, farklı hedef tedavileri belirleyebilmek için immunohistokimyasal metod ile glial tümörlerde prostat spesifik membran antijeni (PSMA) salınımını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem Derece II (n=22), Derece III (n=19) ve Derece IV (n=52) glial tümörlü 93 hastadan alınan örneklerde PSMA antikorları immunohistokimyasal metod ile incelendi. Tümör dokusundaki PSMA boyanma yoğunluğu ve tümör epitelleri incelendi. Tümör epitelinde tümör ve tümör-dışı dokuda PSMA salınımına göre vasküler salınım ve yoğunluk skoru analiz edildi. Bulgular Yüksek dereceli gliomalarda, vasküler PSMA boyanma yüzdesi ve vasküler yoğunluk skoru düşük derecelilere göre anlamlı olarak daha yüksek (p
Prostat kanseri: Patogenezde yeni gelişmeler ve prognostik yansımaları
Üroonkoloji Bülteni, 2013
Prostatik adenokarsinomlar batı ülkelerinde son derece yüksek sıklıkta görülmekte olup, özellikle ilk tanı anında prostat bezine sınırlı, düşük dereceli prostat tümörlü hastaların aktif izleme alınması veya radikal tedaviye gidilmesi arasında karar verme sürecinde klinisyene yardımcı olabilecek standardize testlerin bulunmaması, hastalarda radikal tedaviye daha sıklıkla başvurulmasına sebep olmakta, bu da beraberinde ciddi morbidite ve maliyet yükü getirmektedir. Prostat kanseri patogenezi alanında giderek daha da gelişmiş moleküler tekniklerin uygulamaya geçmesi, prostat kanserinin tanısı, tedavisi ve takibinde kullanılmaya aday bir çok yeni hedefin ortaya çıkarılmasını sağlamıştır. Ancak bu gelişmelerin büyük kısmı henüz klinik pratiğe girecek olgunluğa ulaşmamıştır. Ortaya çıkarılan moleküler hedeflerin özellikle yeni prostat kanseri tanısı alan hastalarda aktif izleme karar verme aşamasında etkili olabilecek testlere uyarlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yazıda, prostat kanser tümörigenezinde belirgin rol oynayan birkaç temel genetik değişikliğin tanıtılması ve yakın zamanda ortaya çıkarılan yeni moleküler hedeflerin, genetik değişikliklerin ve yeni test tekniklerinin prostat kanserinin tedavisi ve tedavi sonrası izleminde alabileceği rollerin klinikte çalışan ürolog ve patologlara tanıtılması amaçlanmıştır.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2019
Bu çalışma damızlık bıldırcın rasyonlarında nano selenyum (Se) kullanılmasının verim, canlı ağırlık artışı, yumurta kalite özellikleri, sperm kalitesi, kuluçka parametreleri ve karaciğer üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada 20 erkek ve 60 dişi olmak üzere toplam 80 adet 10 haftalık yaşta bıldırcın (Coturnix coturnix Japonica) kullanılmıştır. Hayvanlar kontrol (K - inorganik sodyum selenit) ve deneme (D - nano sodyum selenit) olmak üzere iki gruba ayrılmış, her grup altında da her biri bir (1) erkek üç (3) dişi içeren 10 adet alt grup oluşturulmuştur. Nano Se kullanılması verim, canlı ağırlık ve yem tüketimi üzerine herhangi bir önemli etki oluşturmamıştır. Ancak yumurta ağırlığı (P<0.01) ve sarı rengini (P<0,05) azaltırken, kabuk ağırlığı (P<0.001), Haugh birimi ve kabuk indeksini (P<0.01) artırdığı görülmüştür. Kabuk kalınlığında ise herhangi bir önemli etki belirlenmemiştir. Nano Se kullanımı spermatozoalarda başa bağlı bozukluk oranını artır...
2009
10 ABSTRACT Objective: The tumor stage, Gleason score and PSA level are known as very important parameters in the prediction of prognosis of prostate cancer. We evaluated the value of these prognostic factors in the prediction of the prognosis of prostate cancer. Materials and methods: Between February 2001 and 2008, 121 patients (36-75 yrs) who underwent radical prostatectomy due to clinically localised prostate cancer were included in the study. The demographic characteristics of the patients in addition to serum PSA level and the Gleason scores both in the neddle biopsy of the prostate and radical prostatectomy specimen were evaluated. Results: Mean PSA level and Gleason score before the operation was 9.8 ng/ml and 6.20 (4-9), respectively. Mean Gleason score of prostatectomy specimens was 6.48 (5-10). While the Gleason scores of prostatectomy and TRUS guided prostate biospy were same in 70 (%57.8) patients, there was at least 1 point difference between the Gleason scores in othe...
Prostatın Sarkomatoid Diferansiyasyon Gösteren Primer Transizyonel Hücreli Karsinomu: Olgu Sunumu
Duzce Medical Journal, 2008
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği, İSTANBUL ÖZET Transizyonel hücreli karsinomun prostatta izlenmesi genellikle mesaneden yayılım yolu ile olmaktadır. Prostat kaynaklı primer transizyonel hücreli karsinom oldukça nadir ve kötü bir prognozu olan bir hastalıktır. Biz, bu yazımızda oldukça dramatik seyreden prostat kaynaklı bir primer transizyonel hücreli karsinom vakası sunmaktayız.