KENT MUZELERINDE MINIMALIST BILGILENDIRM (original) (raw)

KELİME ÇAĞRIŞIMLARININ CİNSİYET DEĞİŞKENİNE GÖRE GÖSTERDİĞİ TEMEL NİTELİKLER ÜZERİNE BİR DENEME

Çalısmada, kelime çağrısımlarının cinsiyetler arasında nasıl bir farklılık gösterdiği sorusunun cevabı aranmaya çalısılmıstır. Bu amaçla, lisans öğrenimi gören kız ve erkek öğrencilere bir temel kelime (toprak), bir de kültür kelimesi (dans) verilerek öğrencilerden bu kelimelerle ilgili olarak sınırlı bir sürede akla gelen ilk bes kelimeyi, beyin fırtınası tekniğinin temel uygulamasında olduğu gibi yazmaları istenmistir. Elde edilen veriler, cinsiyet değiskenine göre analiz edilmistir. Ancak, iki grubun verileri birlestirilerek genel sonuçlara da vurgu yapılmıstır. Analizde, sıklığı yüksek olan çağrısımlar, hem cinsiyet grupları içerisinde hem de cinsiyetler arasında gösterdiği yakınlık ve uzaklıklar bakımından değerlendirilmistir. Gruplar arasında çağrısımların çesitliliği bakımından anlamlı farklılıklara ulasılmıstır. Temel kelime ve kültür kelimesinin çağrısımları arasında da cinsiyetler açısından anlamlı bulgular elde edilmistir.

KÜRESELLEŞMENİN KİMLİKSİZ KENTLERİ VE MCDONALDS KENT KÜLTÜRÜ

This study aims to open up a discourse on the new urban culture that the globalization manufactured, through McDonald’s example and with an alternative urban development policy, aims to offer solutions for perception of McDonald’s urban culture as cities without an identity. In this scope, especially the impacts of the globalization process on urban areas and urban life will be evaluated and the potential problems that McDonald’s culture would create as well as the future risks will be assessed.

NEOLİBERAL DÜZENİN MEKÂNSALLAŞMASI: MARKA KENTLER

Neo-liberal ideolojinin yükselişi ile birlikte 1980’lerden beri mekânların rekabetçi olması düşüncesi çağdaş kent anlayışına içkin kılınmış, özellikle, “marka kentler” bağlamında 'imaj üretimi' paradigması kentsel kalkınmada girişimci bir strateji olarak kurulmuştur. Bu süreçte kentlerin sahip olduğu coğrafi, ekonomik, gastronomik, kültürel, tarihi değerler ön plana çıkarılarak etiketlenmiş ve kentlerin farklılıkları vurgulanmıştır. Kanımızca her ne kadar tüm şehirlerde gerçekleşmese de kentlerin markalaşması, kentsel alanların giderek farklı şekillerde ve farklı oranlarda metaya dönüştürülmesi anlamına gelmektedir. Aslında kentlerin markalaşması ile tanık olduğumuz durum, insanların bir yere ilişkin anlamlı buldukları şeylerin (endüstri, tarih, binalar, yazın, çevre), zaman içinde kullanılarak azaltılmakta, bitirilmekte veya tüketilmekte olduğudur. Bununla birlikte belirtilmelidir ki bu, kapitalizmin sadece tesadüfi bir sonucu değil, aynı zamanda, kent içinde yeni yatırım fırsatları yaratarak kendisini yeniden üretebilmek için kullandığı önemli bir araçtır. Çalışma tesadüfi olmayan bu ilişki üzerine olup neoliberal politikaların “marka kent” stratejisi ile kentleri nasıl şekillendirdiğini bir diğer deyişle kendisi için nasıl mekân yarattığını açıklamayı hedeflemektedir.

KENT MÜZELERİNDE MİNİMALİST BİLGİLENDİRME TASARIMI UYGULAMALARI

Artıkel Akademi, 2003

Müzeler, koleksiyonlarında eşsiz eserleri ve objeleri barındırıyor olmaları yanında, günümüzde birer eğitim ve eğlenme mekanı olarak kabul edilmektedirler. Müzelerde ziyaretçilerin bilgi edinebilmesi, yönlendirme ve sergileme tekniklerini desteklemesi amacıyla bilgilendirme tasarımlarından yararlanılmaktadır. Bu tasarımlar kurumsal kimliğe bağlı olabildiği gibi farklı şekillerde de gerçekleştirilebilmektedir. Bu tasarımlar hazırlanırken dikkat edilmesi gereken unusurlar vardır. Bunlardan biri minimalist tasarım yaklaşımıdır. Minimalist tasarım yaklaşımı özellikle müzelerdeki grafik tasarım ürünlerinden olan bilgilendirme tasarımları için tercih edilmesi gereken bir olgudur. Müzelerdeki minimalist grafik tasarım ekseninde mekansal kurguyu bütünleyen bilgilendirme tasarımlarının gelişimlerinin incelendiği bu çalışmada, yöntem olarak ilgili literatürün incelenmesi ve bilgilendirme tasarımlarının müzeler bağlamında karşılaştırmasından yararlanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre minimalizmin, dönemsel değişimlerden bağımsız olarak grafik tasarımda biçimsel veya düşünsel yöntemlerinin hala kullanıldığı görülmektedir. 19. yüzyıl ortalarında ortaya çıkan minimalizm akımında, öze ulaşmayı engelleyen bütünsel karmaşadan arınma tercih edilmiş ve bu nedenle sanat ve tasarım alanlarında indirgemeci bir tutum izlenmiştir. Bu indirgemeci tutumun ilk örnekleri resim sanatında ortaya çıkmış ve daha sonra grafik tasarım alanında da etkilerini göstermiştir. Minimalizm akımı şüphesiz,1960'lardan bu yana bir çok değişim sürecinden geçmiştir. Minimalizmin biçimsel ve kavramsal temelli yöntemleri, dönemsel değişimlerden bağımsız olarak sanat ve tasarımda kullanılmıştır. Bu noktada minimalizm, grafik tasarımda izleyiciye hızlı ve etkin şekilde ulaşabilmek vemesajını iletebilmek için tercih edilen kavramsal içerikli bir yöntem olmuştur. Zamansız bir akım olarak nitelendirilen minimalizmin grafik tasarımın uygulama alanları üzerindeki dijital teknoloji ve korelasyonundaki güncel gelişimi ile kavramsal derinliğini açığa çıkarmak amaçlanmıştır. Bilgilendirme tasarımlarının aktif olarak kullanıldığı mekânlardan biri olan müzeler, son dönemlerde iletişim mecralarının da çeşitlenmesi ve ortaya çıkan rekabetten dolayı, tanıtıma, eğitime, bilgilendirmeye ve sergilemeye daha fazla önem vermektedir. Bu tasarımların kısa sürede algılanır ve anlaşılır olması için, hem daha minimalist üslupta hazırlanmış tasarımlara hem de kurumun kimliğini öne çıkartacak ve mekan algısı içerisinde bütünlüğü sağlayacak renk ile biçimlere yer verdikleri görülmektedir. Çabuk tüketmeye eğimli olan günümüz insanı için bilgiye kısa sürede erişmek, çok önemlidir. Bu yüzden minimalist tasarımların bir tercih olmanın ötesinde gereklilik haline geldiği belirtilebilir. Anahtar Sözcükler: Grafik tasarım, Minimalizm, Tasarım Uygulamaları, Bilgilendirme Tasarımı. Akademik etik kurallara bağlı kalınarak yapılacak olan alıntılar ve tanıtım maksadıyla yapılacak olan kısa alıntılar dışında, yazılı izni alınmadan, tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla, basımı, yayımı, kopyalanması, çoğaltımı veya dağıtımı yapılamaz.

KENT KİMLİĞİ VE TURİZMİT PROJESİ

İzmit şehrinin bugünkü yerine ilk kurucusu, Bithynia Kralı I. Nikomedes'dir (MÖ 279-250). İzmit şehri bugün İstanbul ve Bursa’dan sonra Marmara Bölgesinin 3. en büyük şehridir. Fakat MS 4. yüzyıldaki İzmit; Roma, Antakya (Antiokheia), İskenderiye'den (Aleksanderia) sonra dünyanın en büyük 4. kenti idi. MS 284 yılında Diokletianus’un resmen başkent yaptığı İzmit, 330 yılında İstanbul’un öne çıkıp Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olmasına değin 46 yıl, Roma İmparatorluğu’nun doğudaki başkenti olmuştur. Bu süreçte birçok kamu yapısı yapılmış şehir ihya edilmiştir. İzmit şehrinin bu ayrıcalıklı durumu şüphesiz Marmara Denizi’nin doğusundaki karaların içine doğru ilerleyen derin körfezinden gelmektedir. O dönemdeki adıyla Sinus Astacus veya S. Olbianus olarak adlandırılan bu körfez doğal ve korunaklı bir harp limanı ve tersane işlevini mükemmel görmekteydi. Anadolu’dan Avrupa’ya giden yolların üzerinde kurulmuş olması İzmit’in sürekli önemli bir kent olmasını sağlamıştır. Kent kimliği, bir kenti diğer kentlerden ayırt etmeye, bir anlamda başkalaştırmaya yardımcı olan nitelikler ve kente özgü olduğu tartışma götürmeyen ögeler olarak tanımlanmaktadır. Bu ögeleri coğrafi ögeler (körfez, boğaz, dağ vb.), mimari ögeler (Eyfel Kulesi, Kolezyum, Kızıl Meydan, piramitler vb.), iklimsel ögeler (çöl, ılıman, sürekli yağış alan vb.) ve sosyokültürel ögeler (Rio Karnavalı, Las Vegas'ın eğlence ve kumarı vb.) olarak gruplandırmak mümkündür. Tarihi geçmişi prehistorik dönemlere kadar uzanan İzmit (Nikomedia) günümüzde bu geçmişi ile ne kadar anılmaktadır? Geçmişinin kıyafetlerini ne ölçüde üzerinde taşımaktadır? Bu çalışmada İzmit Belediyesi’nin düzenlediği Turizmit programı üzerinden, kent kimliğinin oluşturulmasının kent turizmine katkısı üzerinde durulmuştur. Ayrıca tura katılanlar arasından bir anket çalışması yapılmış, sonuçları yine bu çalışmanın içinde değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Turizmit, Kapanca Sokak, Saat Kulesi, Amfi Tiyatro, Sırrı Paşa Konağı, Orhan Camii The first founder of the city of Izmit in its current location was Nicomedes I (279-250 B.C.), the king of Bithynia. The city of Izmit is the third largest city in the Marmara Region after Istanbul and Bursa. However, Izmit was the fourth largest city in the world after Rome, Antiochia, Alexandria in the 4th century A.D. Izmit officially made capital by Diocletian in A.D. 284, stayed as the capital city of the Roman Empire in the east for 46 years until Istanbul became prominent and named as the capital city of the Byzantine Empire in A.D. 330. The city was rejuvenated and many public buildings were constructed in this process. This privileged situation of the city of Izmit was of course due to the deep bay which moves into the land to the east of the Sea of Marmara. This bay, called Sinus Astacus or S. Olbianus in that period, served perfectly as a natural and sheltered harp harbour and shipyard. The fact that Izmit was established on the roads leading from Anatolia to Europe made it an everlasting important city. The urban identity is defined as the qualities that help to differentiate a city from other cities, to metamorphose it in a sense, and features inarguably distinct to the city. These features can be grouped as geographical features (e.g. bay, strait, mountain), architectural features (e.g. Eiffel Tower, Collasium, Red Square, Pyramids), climatic features (e.g. desert, mild, continuous rainfall) and socio-cultural features (e.g. Rio Carnival, entertainment and gambling in Las Vegas). How many times does Izmit (Nicomedia), dating back to prehistoric ages, mentioned with his history? To what extent does it carry the clothes of its past? This study about the contribution made to a city's tourism by building a urban identity in the light of the Turizmit program organized by the Izmit Municipality. In addition, a survey study was conducted among the participants of the tour and the results were evaluated. Keywords: Turizmit, Kapanca Street, Clock Tower, Amphitheatre, Sırrı Pasha Mansion, Orhan Mosque