Alternatif bir Kamussal alan (original) (raw)
Related papers
Bi̇lgi̇ Toplumunda Kamusal Alan
Sosyal Bilimler Dergisi, 2010
Developments have been seen in the technology since from 1960s accelerated to the process about acquire and dissemination of information. In time, transition have been from industrial society to information society. In the information society that develops by the nets also the public sphere notion has a transformation. In this study, in the information society as a stage that occured together with development of technology, Habermas's public sphere definition transition about 17th and 18th centuries have been discussed. This discussion aimed that reveal about the similarities of public sphere between in these centuries and today's information society.
2021
Öz Kamusal alanlar tarih boyunca kentlerin en önemli parçası olarak, gündelik yaşamın birlikte geçebileceği, paylaşım alanları olmuştur. Günümüzde ortaya çıkan küresel salgınla birlikte, kamusal açık alanların ve yeşil alanların önemi artmaktadır. Kentlerde, belirli mesafelerin korunarak ortak yaşamın geçtiği kamusal açık alanlardaki yeşil alanların düşünülmesi sağlıklı yaşam için önem taşımaktadır. Bu noktada, çalışmanın temel amacı, kamusal alan olgusunu kavramak, kentlerin gelişimiyle ortaya çıkan değişimini anlamak ve tartışmak, bu tartışma sonucu geleceğin kamusal açık alanlarının nasıl olması gerektiğine dair yeni veriler oluşturulmasıdır. Bu bağlamda, kentlerin gelişim süreçleri ele alınarak, kamusal alan ve kamusal yaşam olguları araştırılmakta, bu kavramlara yönelik tanımlar incelenmektedir. Yaklaşımlar değerlendirildikten sonra, kamusal alan kavramının kentsel mekânla olan ilişkisi, teorisyen ve mimarların tanımlarıyla ele alınmaktadır. Literatürden ortaya çıkan tanımlardan, kamusal alan kavramının kavramsal ve fiziksel genel tanımlaması yapılmaktadır. Bu tanım üzerinden, tarihsel süreçte kentlerin gelişmesiyle, kamusal alan kavramındaki değişimler ortaya çıkartılmaktadır. Kamusal alanın değişimi üzerine, hem yurtiçi hem de yurtdışı örneklerin değerlendirmeleri yapılmaktadır. Çalışmada vurgulanan kamusal alan olgusunun öneminin ve kamusal açık alanlara olan gereksinimin, salgınla birlikte daha da artacağı düşünülerek, gelecekte tasarlanacak kamusal açık alanlara yönelik öneriler ölçütler belirlenerek, çalışma tamamlanmaktadır.
Bir Kentsel Müşterek Düzlem Olarak Kamusal Alan
Yapı Dergisi, 2019
Vie ing To er ommel, Belçika'nın ommel kentinde bulunuyor. 0 metre yüksekliğindeki bu gözlem kulesi kum tepeleri ve çam ağaçlarıyla çevrili, gölün hemen yanında bulunan, yürüyüş yapmak ve dinlenmek için sık tercih edilen bir doğa rezervi olan ommelse Sahara'da yer alıyor. Kum tepeleri üzerinde oluşan çizgilerden ilham alınarak, üç buçuk kilometreden fazla, oldukça sert ve bir o kadar da esnek bir halatla sarılan kulenin üzerinde dalgalı çizgiler yaratılmış. Ziyaretçilere ipler arasından görebilecekleri farklı manzaralar sunan gözetleme kulesi, üç platformdan oluşuyor. Kulenin bir rampayla erişebilen en alttaki platformu göle DOSYA
Kamusal Alanın Kavramsal Sınırları
İnsan ve İnsan Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı çağdaş sosyal teoride sıklıkla değinilen bir tema olan kamusal alanın kavramsal sınırlarını ortaya çıkarmaktır. Kamusal alanın fenomenolojik olarak ihtiva ettiği öğelerin ne olduğu, nasıl bir işlev sergilediği incelemenin temel sorunsalını teşkil etmektedir. Bu bağlamda, çalışmada öncelikle kamusal alana günümüz anlamını kazandıran teorik çabalara değinilmiştir. Hannah Arendt, Jürgen Habermas, Oskar Negt-Alexander Kluge, Richard Sennett ve Nancy Fraser’in kavramın politika teorisine dahil olmasında oynadıkları rol incelenmiştir. Takiben, kavramın günümüz ve önceki tarihler arasında ihtiva ettiği anlamda herhangi bir değişiklik olup olmadığı sorgulanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda kavramın semantik kökleri ve işlevsel nitelikleri araştırılmıştır. Daha sonra, kamusal alanın özel alandan farkları incelenerek aleniyet ve çoğulluğun kavramsal olarak kurucu nitelikler sergilediği tespit edilmiştir. Çalışmada, son olarak, kamusal alanın politika ve demokrasiyle ilişkisine değinilmiştir. Böylelikle, kavramın fenomenolojik bütünlüğü açısından aleniyet ve çoğulluğun yanı sıra politik bir telosa da gereksinim duyduğu anlaşılmıştır.
“İsonomi̇a”Yi Yeni̇den Düşünmek: Ekşi̇ Sözlüğün Kamusal Alan Olma Potansi̇yeli̇
2014
Bu çalışmada internet-kamusal alan ilişkisi Arendt'in kamusal alan tasavvuru ekseninde incelenmeye çalışılacaktır. Arendt, kamusal alan tasavvurunu, "uzlaşı"dan ziyade "çoğulculuğa" ve anlamın üretimine dayandırdığı noktada önem arz etmektedir. Kamusal alan geçmiş ve gelecek arasındaki insan(lar)ın "insansal etkinlikleri" (vita activa: iş, emek, eylem) ile kalıcılık kazandırdıkları, bu sayede "unutma" tehlikesinin aşıldığı, çoğulculuğun esas olduğu ve anlam ihtiyacına dayanan bir dünya tasarımına tekabül etmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri bağlamında düşünüldüğünde klasik kamusal alan tasavvurunun dönüşüm geçirdiği ve internet ortamında "uzlaşı" temelli kamusallıktan ziyade Arendt'in belirttiği şekilde insanlar arası ilişkiler içerisinde (inter homines esse) anlamın üretildiği dünyaların kurulduğu çoğulculuk esaslı bir kamusallığın varlığını savunmak mümkündür. Bu bağlamda öncelikle kamusal alan kavramsallaştırması üzerinde durulacak, kavramın tarihsel gelişimine kısaca değinilecek ve kamusal alan-internet ilişkisine dair yapılan analizler ele alınacaktır. Daha sonra ise bir internet fenomeni olarak Ekşi Sözlük oluşumu incelenmeye çalışılacak ve bu sözlük yazarları ile yapılan görüşmeler söylem analizine tabi tutulacaktır.
Yönetim Alan Yazınında Çağının Ötesindeki Bir İsim
yönetim teorilerini zamanının ötesinde bir yaklaşımla ele alan önemli bir bilim insanıdır. Follett, yönetim felsefesinde sosyal bilimlerin tüm alanlarını kapsayan önemli çalışmalar yapmış, günümüze ve geleceğe ışık tutan değerli kavramlar ortaya atmıştır. Yönetimde devrim niteliğinde çığır açması gerekirken, böylesine önemli bir beynin yönetim alan yazında ve uygulamalarında hak ettiği ilgiden yoksun kalması çok büyük eksikliktir. Bu araştırmanın amacı, Follett'in güçlü yönetim felsefesini tanıtmak, getirdiği kavramlara yönelik önemli ipuçları vermek ve onun öngörülerinin zamanımızda yaşanan yönetim sorunlarına çözüm üretme potansiyelini değerlendirmektir. Araştırmada, alan yazın taramasına dayanarak Follett'in teorilerini nasıl oluşturduğu, teorilerinin güçlü ve zayıf yönleri ve teorilerine yönelik çeşitli görüşler ele alınmıştır. Yaşamından sunulan kesitlerle teorilerini nasıl oluşturduğuna, teorilerine yönelik çeşitli görüşlere yer verilmiş ve yönetim felsefesinin güçlü ve zayıf yönleri analiz edilmiştir. Gerek anlatıda gerek analiz ve yorumlarda alan yazından sağlanan görüşler temel alınmıştır.
Türkiye'nin Kamusal Alan Tecrübesi
Kamusal alan kavramı, uzun yıllardan beri pek çok ülkede siyasal bilimlerde olduğu kadar sosyal bilimlerde de tartışma konusu olmuştur. Bu çalışmanın ilk bölümünde, kamusal alan ile ilgili olarak yapılan tarihsel tanımlamalardan kısaca bahsedilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, Antonio Rappa ve Jürgen Habermas'ın konu ile ilgili değerlendirmeleri aktarılmıştır. İkinci Bölümde, Türk toplumunun, kamusal alanı Batı ülkelerinden farklı tecrübe etmesinin temel sebepleri tartışılmış ve bu tartışmayı anlamlı kılan Türk modernleşme projesinden ana hatlarıyla bahsedilmiştir. Türk modernleşme projesine başkaldırının sembolü olarak nitelenen başörtüsü meselesi de, modernizm, laiklik ve sekülerizm kavramları çerçevesinde ele alınan modernleşme projesi içerisinde anlatılmıştır. Bu çalışmanın son bölümünde ise Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gülsüm Depeli'nin (2007), Basındaki Köşe Yazılarında Kamusal Alan ve Türban Tartışmaları: Bir Analiz Denemesi adlı çalışması ile basındaki köşe yazılarından hareketle kamusal alanda başörtüsü tartışmalarının söylemsel zeminini değerlendirilmeye çalışılmıştır. Böylece kamusal alan tartışmalarının basındaki yansımaları incelenmiştir.
Kamusal Alan (Türkiye'de Kamusal Alan Kavramlaştırılmasının Muhtevası: Tektiplil
Gaziosmanpasa Universitesi Sosyal Bilimler Arastirmalari Dergisi, 2007
Özet Kamusal alan teorik olarak yurttaşların/insanların özgürce kamusal meseleleri tartıştıkları ve kamuoyunu şekillendirdikleri alandır. Kamuoyunun içinde oluştuğu alan olarak kamusal alan, tarihsel olarak farklı doktrinlerden ve toplumsal şartlardan etkilenmiştir. Türkiye'de kamusal alan ana hatlarıyla iki şekilde gelişmiştir. Bir yanda genellikle ve daha ziyade resmi düzeyde "devlete ait alan" olarak tarif edilen bireysel ve grupsal tercihlerin ve yaşam tercihlerinden izole edilmeye çalışıldığı bir kamusal alan, diğer tarafta evrensel anlamıyla ve özgürlüklerin genişletilmesi bağlamında tarif edilen bir kamusal alan mevcuttur. Çalışma Türkiye'deki "kamusal alan" tartışmalarının evrensel-felsefi tanımlamalarından farklı bir seyir izlediği tespitinden hareket etmekte olup, kamusal alanla ilgili doktrindeki yaklaşımlara bakarak ülkemiz açısından kamusal alanın daha anlaşılır hale getirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca kamusal alanın geçirdiği dönüşümlerin, bireytoplum-devlet eksenlerinde ele alınması, Türkiye'de kavramın şekillenmesinde etkili parametrelerin açıklanması açısından da önem taşımaktadır.
Osmanlı'da Kamusal Alanın Dinamikleri
This article, aims to find out the dynamics of the public sphere before the emergence of the press in the Ottoman Empire. The main thesis of this article is that eventhough the press was not emerged in the Ottoman Empire, the dynamics of the public sphere, which can be understood by coffeehouses set up in the middle of the sixteenth century and aestetic-affectual expressions produced in these places, were available. However, in the west, the arguments of public sphere are based on euro an centric view and taken for granted that in non-western societes there is no public sphere. In the west, discussions between Habermas and those sharing his views, and those opposings to this view are based on an eurocentric stanpoint. These discussions, whose main pivotals are rationel-critical and aestetic-affectual, aare generated in western, and do not have a comparative perspective on the western and nonwestern societies. This article adopts a non-western view by showing evidence that in the Ottoman Empire there were dynamics of the public sphere even before emerging the press.
Kentsel Kamusal Alanlar – Beylikdüzü Örneği
Beylikdüzü Belediyesi, 2016
Bu çalışma kapsamında kamusal alan kavramı, açılımı, kentlerimizde kamusal alanların yeri ve niteliği kavramsal ve fiziksel yapılanma olarak ele alınmış ve belirlenen kriterler doğrultusunda örnekleme alanı olarak öngörülen İstanbul Beylikdüzü yerleşimi kentsel kamusal alan kurgusu bağlamında incelenmiştir.