İstanbul Sözleşmesi̇nden Çeki̇lme Süreci̇ni̇n Düşündürdükleri̇: Türk Hukukunun Uluslararasi Andlaşmalarla İmti̇hani (original) (raw)
2023, Türkiye adalet akademisi dergisi
Özet Uluslararası hukuk ile ulusal hukuk ilişkisi, anayasalarda açık hüküm bulunmadığı hallerde üzerinde ittifak sağlanamayan en temel teorik tartışmalardan biridir. Özellikle Türkiye'de, ulusal hukuk ile uluslararası andlaşmaların ilişkisine dair net anayasal düzenlemenin bulunmaması, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışının ne olduğu hususunda öteden beri tartışmaları beraberinde getirmektedir. "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinden" (İstanbul Sözleşmesi) Türkiye'nin 19 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı (CK) ile çekilmesi üzerine yapılan tartışmalar, Türkiye'nin uluslararası hukuk ve ulusal hukuk arasındaki ilişkinin monist bir yaklaşıma sahip olduğu ön kabulü üzerinden gerçekleşmiştir. Oysaki İstanbul Sözleşmesinden çekilme süreci, Sözleşmenin içeriğinden ziyade, çekilmenin gerçekleşme usulü kapsamında ele alındığında da, Sözleşmeden çekilmenin iç hukuka etkisi bakımından da, Türk hukukunun monist bir yaklaşıma mı düalist bir yaklaşıma mı sahip olduğu tespitinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada, İstanbul Sözleşmesinden çekilme örneğinden hareketle, Türk hukukunun uluslararası andlaşmalara bakışı tespit edilmeye çalışılmış ve Türkiye'deki monizm-düalizm sarkacındaki tartışmalara yeni bir açılım getirilmeye çalışılmıştır.
Related papers
World Women Conference-V, 2023
The Council of Europe Convention on Preventing and Combating Violence Against Women and Domestic Violence, known as the Istanbul Convention, was opened for signature on 11 May 2011 in Istanbul and entered into force on 1 August 2014. 45 different countries have signed the convention and its implementation is ensured with the support of the Council of Europe. Turkey has joined this convention without reservation, besides it has been the first country to sign the convention and ratify it in the parliament. Accordingly, it has made its own internal legal regulations. When some circles criticized this contract, which was implemented undisputedly for about eight years, the contract was opened for discussion and it was decided to terminate the contract as a result of the presidential decision numbered 3718 published in the Official Gazette on 20 March 2021. There have also been some debates about the legality of this termination process. The decision was opposed by the circles advocating women's rights and an appeal was made to the judiciary. As a result, the Council of State decided to cancel the contract. There is an opinion that the abolition of the Convention will further increase femicides in Turkey. This determination has been included in many books and articles. For this reason, the study will be carried out with the method of literature review. The aim of the study is to explain the withdrawal process from the Istanbul Convention and open it up for discussion by examining the events mentioned chronologically. It is a fact that the Istanbul Convention provides protection to every individual who has been subjected to violence only because of their gender. Despite this, it is necessary to clarify why the decision to terminate the contract was made and the developments that took place after this decision.
Uluslararası Sözleşmelerden Çekilmenin Anayasal Esasları ve Başlıca Tartışmalar
Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin hukuki usulü, bu konudaki anayasal sessizliğin de katkısıyla oldukça belirsizdir. Bu belirsizlik, özellikle 2021 yılı Mart ayında Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin “Türkiye açısından feshedilmesiyle” daha da görünür olmuştur. Bu kararın ardından, söz konusu Cumhurbaşkanı kararının hukuka aykırılığına dair çok sayıda sav ortaya atılmıştır. Bu savlarda en çok dikkat çeken noktalardan biri, kararın neden hukuka aykırı olduğunu açıklarken sunulan gerekçelerin birbirlerinden ne denli farklı olduğudur. Bu çalışmada, Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin doğru usulünün ne olduğu sorusu ele alınmaktadır. Çalışma ilk bölümde uluslararası sözleşmelerden çekilme usulü konusunda uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı hukuktaki başlıca düzenlemeleri incelemektedir. Bu bölümde ayrıca ulusal hukuka ve uluslararası hukuka uygun, ikisine de aykırı, ilkine uygun ama ikincisine aykırı, ve ikincisine uygun ama ilkine aykırı çekilmelerin hukuki sonuçları örnekler çerçevesinde incelenmektedir. İkinci bölümde önce İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla başlayan tartışmada öne sürülen başlıca savlar incelenmekte, ele alınan savların hiçbirinin tam anlamıyla isabetli olmadığı öne sürülmektedir. Sonra Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin hukuki usulüne dair yazarların görüşü açıklanmaktadır. Yazarlar uluslararası sözleşmelere katılma ve çekilmelerin, sözleşmelerin ilgilendirdiği alanda bir düzenleme yapmak olduğuna vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla bir sözleşmeden çekilme usulünün yasama ve yürütme erklerinden hangilerince düzenlenebileceği sorusuna verilecek yanıt, çekilmeyle düzenlenen alana göre değişmektedir. Çünkü Anayasa, yasama ve yürütme erklerinin düzenleme yapabileceği alanları ayırmıştır. Yazarlara göre usulü Cumhurbaşkanı kararnamesiyle (“CBK”) belirlenmiş bir çekilme, yalnızca Anayasa’nın yürütme tarafından düzenlenmesine olanak verdiği alanları düzenleyen sözleşmeler açısından hukuka uygundur. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması niteliğindeki çekilmelerin usulü Anayasa’nın 13’üncü, düzenlenmesi niteliğindeki çekilmelerin usulü ise (sadece sosyal hak ve özgürlükleri düzenleyenler hariç) Anayasa’nın 104’üncü maddesi gereği CBK ile düzenlenemez.
Uluslararasi Sözleşmelerden Çeki̇lmeni̇n Anayasal Esaslari Ve Başlica Tartişmalar
Türkiye adalet akademisi dergisi, 2022
sınırlanması niteliğindeki çekilmelerin usulü Anayasa'nın 13'üncü, düzenlenmesi niteliğindeki çekilmelerin usulü ise (sadece sosyal hak ve özgürlükleri düzenleyenler hariç) Anayasa'nın 104'üncü maddesi gereği CBK ile düzenlenemez. Anahtar kelimeler: sözleşmelerden çekilme, uluslararası sözleşmeler, anayasa madde 90, çekilme usulü, Istanbul Sözleşmesi.
Avrupa Si̇ber Suçlar Sözleşmesi̇ Ve Türki̇ye'Ni̇n Dahi̇l Olma Süreci̇
ULUSLARARASI BİLGİ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİĞİ DERGİSİ
Bilişim suçlarıyla mücadelede yaşanan zorlukları bertaraf edebilmesi için ülkelerin aynı farkındalıkta ve hassasiyette olması, maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku mevzuatları arasında uyumluluk sağlanması ve bu yolla bilişim suçluları için sığınma limanlarının yok edilmesi ile uluslararası adli iş birliğinin geliştirilmesi gerektiği anlaşılmış ve bu yönde uluslararası alanda bazı adımlar atıldığı görülmektedir. Atılan adımların en önemlisi olarak Türkiye'nin de taraf olduğu ve bu çalışmanın da konusunu oluşturan Avrupa Siber Suçlar Sözleşmesi'dir. Bilişim suçları ulusal sınırlar içerisinde kalmamaktadır. Bu nedenle bu suçlarla mücadele edilebilmesi, dünya çapında elbirliğiyle etkin bir mücadele yürütülmesi halinde anlam kazanabilecektir. Sözleşme ile amaçlanan yeknesak bir yasal mevzuat temelinde, hızlı ve etkin bir uluslararası adli yardımlaşmanın ne seviyede sağlanabileceği zamanla görülecektir.
“Hükümlülerin Nakline Dair Avrupa Sözleşmesi (Convention On The Transfer Of Sentected Persons) - Çekince ve Beyanlar”, Tercüme: Hakan A. YAVUZ-Süleyman ÖZAR-Nurcan DÖNMEZ, Küresel Bakış Çeviri Dergisi, S. 3, Yıl 1, Ekim 2011, s. 179-223.
Kanal İstanbul’Un Uluslararasi Hukuk Bağlaminda Değerlendi̇ri̇lmesi̇
2017
Turk Bogazlarindan gecis rejimi 1936 Montro Bogazlar Sozlesmesi ile belirlenmistir. Donemin degisen kosullari munasebetiyle Turk Bogazlarinda artan gemi trafigi ve gemi boyutlarinin buyumesi Istanbul Bogaz’inda kazalara sebep olabilmekte ve bazi boyuttaki gemilerin gecisleri zorlasabilmektedir. Bogazlardan seyir eden tehlikeli madde tasiyan gemilerin olasi kaza sonucu sehre hasar vermesi cok yuksek ihtimaller dâhilindedir. Ulusal suyolu projesiyle Istanbul Bogaz’inda gecis sistemini yeniden duzenlenmesi gundeme gelmistir. Kanal Istanbul olarak ifade edilen suyolu projesi Istanbul Bogaz’ina alternatif bir suyolu olarak planlanmaktadir. Bogazlarda yeni bir suyolunun acilmasi ile ilgili Montro Bogazlar Sozlesmesi’ne aykiri bir madde bulunmamaktadir. Bu calismada Kanal Istanbul Projesinin guzergâhi, yapisi ve isleyisi incelenerek uluslararasi hukuk acisindan gecis rejimi degerlendirilmistir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.