Türkiye’de 2015 ile 2022 yılları arasında meydana gelen orman yangınlarının coğrafi bilgi sistemleri ile zamansal ve mekânsal analizi (original) (raw)
Related papers
Bir orman yangını insan aktivitelerinin ya da doğal kuvvetlerin neden olup olmadığına bakılmaksızın gerçek bir yıkım olarak karşımıza çıkar. Doğayı kontrol etmek imkânsız olsa da yangın risk alanlarını haritalamak, böylece yangın sayısını azaltmak ve zararları önlemek mümkündür. Orman yangını risk alanları bir yangının başlayacağı ve oradan diğer bölgelere kolaylıkla yayılacağı alanları ifade eder. Yangının dinamik davranışını anlamak ve yangın oluşumunu etkileyen faktörleri tahmin etmek yangın yönetiminde önemli bir bakış açısı sağlar. Orman yangını probleminin değerlendirilmesi ve çözüm metotlarına karar verilmesi işi ancak bir yangın risk haritası mevcut olduğunda tatmin edici bir şekilde yapılabilir. CBS, orman yangını risk haritasını oluşturabilmek için yangına neden olan faktörleri bir arada değerlendirme kapasitesiyle etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu çalışma için sürekli yangın tehdidi altında bulunan Başkonuş (Kahramanmaraş) dağı ormanlık alanı seçilmiştir. Yangın risk alanları, tüm katmanlara yangına neden olma kapasiteleri veya duyarlılıklarına göre ağırlıklar atanarak belirlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda yüksek yangın riskinin bulunduğu yerleşmeler ve bu yerleşmeleri birbirine bağlayan yollar çevresinde yoğunlaştığı belirlenmiştir.
2018
Bu çalışma kapsamında 1 Temmuz 2017 yılında Mersin ili Anamur ilçesi Yukarıkükür mahallesi mevkiinde başlayan ve yaklaşık 200 hektar alanın zarar gördüğü yangının uzaktan algılama teknolojileri kullanılarak mekânsal olarak analiz edilmiş ve buna ek olarak yangının yüzey nemliliği ve arazi yüzey sıcaklığı üzerine etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada yangın öncesi ve yangın sonrasına ait Landsat 8 OLI-TIRS uydu görüntüleri kullanılmıştır. Ormanlık alanda, yanan alanlar normalize edilmiş yanma oran indeksi (NBRI) kullanılarak belirlenmiştir. Toprağa göre ayarlanmış bitki örtüsü indeksi (SAVI) ve normalize edilmiş nem fark indeksi (NDMI) uydu görüntülerinin görünür ve yakın kızıl ötesi bantlarından, arazi yüzey sıcaklığı (LST) ise uydu görüntülerinin termal kızılötesi bantlarından elde edilmiştir.
Journal of the Institute of Science and Technology, 2021
Türkiye'de orman yangınlarının nedenlerini kundaklama (bilerek yangın çıkarma), dikkatsizlik ve ihmal, doğal ve faili meçhul olmak üzere dört ana grup altında toplamak mümkündür. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerimiz bu yangınlardan en çok etkilenen bölgelerdir. Orman Genel Müdürlüğü'nden (OGM) alınan verilere göre 1988-2019 yılları arasında sadece Hatay'da yangın başına 4.91 ha ormanlık alan yanmıştır. Orman yangınları tespitinde özellikle son yıllarda gelişen uydu teknolojileri ile Uzaktan Algılama (UA) teknikleri oldukça yaygın kullanılmaktadır. Bu çalışmada Sentinel-2A 09.10.2020 tarihinde Hatay'ın Belen ilçesinde çıkan orman yangını için UA yöntemi kullanılarak Google Earth Engine Platformunda (GEE) yangın şiddeti haritaları üretilmiştir. Bu amaçla yangın öncesi 04.07.2020 ve yangın sonrası 12.10.2020 tarihli Sentinle-2A (L2A) uydu görüntüleri kullanılmıştır. Normalize Edilmiş Vejetasyon İndeksi (Normalized Differenced Vegetation Index, NDVI), Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti (Normalized Burned Ratio, NBR) ve NBR farklarından Fark Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti (Difference Normalized Burned Ratio, dNBR) kullanılarak yanma şiddeti derecelendirilmiştir. Ayrıca Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile yükselti, eğim ve bakı haritaları üretilerek orman yangını topografik faktörler yönünden analiz edilmiştir. Yüksekliğin 200-300 m arasında olduğu 50 ha alanda, eğimin %30'dan fazla olduğu 36 ha alanda ve doğu bakıda 35 ha alanda yüksek yanma şiddeti görülmüştür. Analizler sonucu çalışma alanında, yüksek yanma şiddeti bulunan toplam alan 90.94 ha olarak hesaplanmıştır.
z Bir orman yangını insan aktivitelerinin ya da doğal kuvvetlerin neden olup olmadığına bakılmaksızın gerçek bir yıkım olarak karşımıza çıkar. Doğayı kontrol etmek imkânsız olsa da yangın risk alanlarını haritalamak, böylece yangın sayısını azaltmak ve zararları önlemek mümkündür. Orman yangını risk alanları bir yangının başlayacağı ve oradan diğer bölgelere kolaylıkla yayılacağı alanları ifade eder. Yangının dinamik davranışını anlamak ve yangın oluşumunu etkileyen faktörleri tahmin etmek yangın yönetiminde önemli bir bakış açısı sağlar. Orman yangını probleminin değerlendirilmesi ve çözüm metotlarına karar verilmesi işi ancak bir yangın risk haritası mevcut olduğunda tatmin edici bir şekilde yapılabilir. CBS, orman yangını risk haritasını oluşturabilmek için yangına neden olan faktörleri bir arada değerlendirme kapasitesiyle etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu çalışma için sürekli yangın tehdidi altında bulunan Başkonuş (Kahramanmaraş) dağı ormanlık alanı seçilmiştir. Yangın ris...
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Küresel ısınmanın sürekli artması afet risklerini de beraberinde getirmektedir. Isınmanın artmasında insan faktörü öne çıkmaktadır. Özellikle son beş yılda sıcaklıkların yoğun bir şekilde artması iklim değişikliğinin etkilerini daha belirgin hale getirdi. Sıcak hava dalgaları pek çok bölgede orman yangınlarına neden olmuştur. 2021 yılında orman yangınları dünyanın pek çok yerinde yıkıcı bir etki göstermiştir. Afetler kurumsal kriz iletişimi yönetiminden daha zor bir kriz yönetim sürecidir. Bu çerçevede araştırmada koordinasyon ve dezenformasyon kavramları da kriz iletişimi araştırmasında değerlendirilmiştir. Çalışmada 2021 yılında Türkiye’de Ege ve Akdeniz bölgeleri başta olmak üzere gerçekleşen orman yangınları, afette öne çıkan ilgili bakan ve kurumların 28 Temmuz 2021-12 Ağustos 2021 tarihleri arasında sosyal medya mecrası Twitter üzerinden paylaştıkları 381 mesaj durumsal kriz iletişimi teorisi çerçevesinde içerik analizi uygulanarak incelenmiştir. Çalışmada veriler Maxqda 2020 ...
Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Kullanılarak Yangın Hasarının ve Yangına Duyarlı Alanların Belirlenmesi: Aydıncık (Mersin) İlçesi Örneği, Türkiye, 2024
Akdeniz iklim kuşağında yer alan bir ülke olması sebebiyle Türkiye’de her yıl yüzlerce orman yangını meydana gelmekte ve bu yangınlar birçok zarara sebep olmaktadır. Bu zararın azaltılmasında orman yangınlarını önlemek ne kadar önemliyse yangın tahribatının azaltılması da o denli önemlidir. Dolayısıyla muhtemel bir yangın öncesinde hem erken yangın tespiti ve erken müdahale hem de tahribatın azaltılmasında orman yangınına duyarlı alanlar belirlenmelidir. Bu bağlamda Mersin’in Aydıncık ilçesinde 2021 Temmuz ayında meydana gelen orman yangınının oluşturduğu hasarı tespit etmek ve yangına duyarlı alanları belirlemek için bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde Uzaktan Algılama (UA) teknikleri ile yangın öncesi-sonrası arasındaki farkı belirlemek için Landsat 8 OLI/TIRS uydu görüntüleri kullanılarak NDVI (Normalize Edilmiş Bitki Örtüsü İndeksi), NBR (Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti) ve dNBR (Fark Normalize Edilmiş Yanma Şiddeti) indeksleri hesaplanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise orman yangınına duyarlı alanlar belirlenerek Aydıncık ilçesinin Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) destekli orman yangını duyarlılık haritası oluşturulmuştur. NDVI indeksine göre 2020 yılında %13,43 olan çıplak arazi ve yerleşmelerin 2021 yılında %23,02’ye yükseldiği, farklı orman yoğunluklarının olduğu alanlarda ise azalma olduğu tespit edilmiştir. dNBR indeks sonuçlarına göre; %27,67’lik bir alanın (12.153,83 ha) yangından orta-yüksek derecede hasar gördüğü ve farklı bitki yoğunluğundaki alanlarda kayıplar olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, orman yangını duyarlılık analizine göre sahanın %7,82 çok düşük, %22,46 düşük, %28,65 orta, %28,56 yüksek ve %12,50 oranında çok yüksek duyarlılık gösterdiği tespit edilmiştir.
8. Dirençlilik Kongresi, Bildiri, 16- 18 Aralık 2024, Ankara., 2024
Bu çalışma, Güney Batı Anadolu’da bulunan antik kent territoriumlarının orman yangını riski karşısında dirençliliğinin artırılmasına yönelik yöntemsel bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Bölgedeki antik kentler, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle artan orman yangını riski altındadır. Bu durum, mikro bölgesel düzeyde kültürel mirasın korunmasını sağlamak adına yangın risk haritalarının oluşturulması ve bu risk haritalarına göre korunma stratejilerinin geliştirilmesini gerektirmektedir. ICOMOS’ un “Arkeolojik Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü” (1990)’ne göre “Arkeolojik miras, temel verileri arkeolojik yöntemlerle ele edilen maddi mirastır. İnsan varlığının her tür izini kapsar ve her tür insan etkinliğini yansıtan yerleri, terk edilmiş yapıları, toprak ve su altındaki sitler de dahil olmak üzere her tür kalıntıyı , bunlarla ilişkili taşınabilir tüm kültürel malzemeyi içerir”. Kültürel mirasın afetlerde korunmasına yönelik ülkemizin de imzaladığı pek çok tüzük ve program bulunmaktadır. 2007 yılında ICOMOS’un ‘Climate Change, Fire and Cultural Heritage in Australia’ toplantısında olduğu gibi dünya genelinde çok sayıda kültürel mirasın afetlerden önemli ölçüde zarar gördüğü örnekleri ve çözüm önerileri birlikte değerlendirilmiştir. Ancak makro ölçekli risk değerlendirmeleri yalnız başına genellikle belirli bir bölge için spesifik olan orman yangınları riskini gözden kaçırmaya sebep olabilir. Akdeniz iklim kuşağında yer alan kültürel miras unsurlarının büyük bir bölümü yangın tehdidi altındadır. Avrupa Orman Yangın Bildirgesi Sistemi (EFFIS) verilerine göre, Akdeniz iklim kuşağındaki Avrupa ülkelerinde 10 yıllık (2011-2020) ortalama yangın başına yanan alan miktarı Yunanistan’da 25,62 ha, İtalya’da 11,96 ha, İspanya’da 8,34 ha, Portekiz’de 7,38 ha, Türkiye’de 3,46 ha, Fransa’da 3,10 ha olmuştur (JRC Technical Report, Forest Fires in Europe, Middle East and North Africa 2021). Bu çalışmada orman yangınları riski için mikro ölçekli (Güney Batı Anadolu) bir alan seçilerek, sahaya özgün bir değerlendirme ile kültürel mirasın dirençliliğine ilişkin stratejiler geliştirilecektir. Bu konuda CBS uygulamaları hali hazırda kullanılan yöntemlerden biridir. Ancak antik kent ve turistik yerleşim alanları harita yüzeylerinde noktasal (point) olarak gösterilmekte, bu ise kültürel miras alanlarının geniş bir alanı ilgilendirdiği gerçeğinden uzak bir fikri doğurmaktadır. Antik kent ve yerleşim alanlarının kontrol ve yönetsel alanlarını ifade etmek üzere kullanılan çokgen (polygonal) analizler alanların risk ile ilişkisini daha açık olarak yansıtılacağı yeni haritalara ihtiyacı göstermektedir. Kültürel mirasa yönelik afet risk haritası oluşturulması uygulamalarında CBS (Thiessen, Voronoi, Halka Tamponları, vb.) analizlerinin detaylı çalışılması bu bildirinin özünü oluşturmaktadır. Çalışmada önerilen yöntemlerde, CBS ve uzaktan algılama (UA) teknolojileri bir arada kullanılarak yangın tehlikesi yüksek alanların haritalandırılması öngörülmektedir. Haritaların yorumlanmasında ise çok katmanlı karar verme yöntemlerinden “Analitik Hiyerarşi Süreci” (AHP) gibi metodolojilerden yararlanan çeşitli stratejiler, etkinlik, fizibilite, maliyetler ve kültürel önemi kapsayan kriterlere göre incelenecektir. Öncelikle, antik kentlerin territorium alanları içinde mevcut ormanlık alanlar, iklim değişikliği bağlamında yangın risk faktörlerine göre analiz edilecek; çıkış noktaları, yayılma eğilimleri ve yangın şiddeti gibi parametreler dikkate alınarak yangın risk seviyeleri belirlenip haritalanacaktır. Bu analizlerin ardından, yüksek risk taşıyan bölgelere yönelik koruma stratejileri geliştirilerek somut bir örnek model üzerinde uygulanacaktır. Bu yöntemsel öneri, yalnızca belirli antik kent alanları için değil, Akdeniz havzasındaki diğer kültürel miras alanları için de model teşkil edecektir. Geliştirilen yangın risk haritaları ve önleyici stratejiler, uluslararası düzeyde orman yangınlarının kültürel miras üzerindeki yıkıcı etkilerini azaltmayı hedefleyen sürdürülebilir koruma yaklaşımlarına katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak; bu çalışma kültürel miras alanlarının orman yangınına karşı, afet öncesinde dirençliliğini artırıcı CBS araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasını önermektedir. İleriye yönelik ise yapay zeka uygulamaları ve makina öğrenme yöntemlerine sunulacak altlık haritaların oluşturmasını hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: Antik Kent, Orman Yangını, Kültürel Miras, Arkeolojik Miras, Yangın Risk Haritası, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Uzaktan Algılama, Afetlerde Kültürel Miras Koruması, Kültürel Miras Risk Haritası, Kültürel Miras Dirençlilik, Orman Yangını, Orman Yangınlarında Kültürel Miras Alanları, Güney Batı Anadolu, Analitik Hiyerarşi Süreci, Cbs, Kültürel Miras Haritası, Thiessen, Voronoi Diyagramı, Halka Tampon.
Kahramanmaraş Sütçü İmam universitesi mühendislik bilimleri dergisi, 2023
Orman yangınları canlılara ve bitki örtüsüne zarar vermekte, bunun yanında hava kirliliğine de neden olmaktadır. Bu nedenle orman yangınlarıyla mücadele önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde görüntü işleme algoritmaları ve uzaktan algılamadaki farklı indeksler kullanılarak uydu görüntülerinden yanan alanların tespiti yapılabilmektedir. Bu çalışmada 21 Haziran 2022 tarihinde Muğla ili Marmaris ilçesinin Küfre koyu ve Hisarönü mahallesinde meydana gelen orman yangını Sentinel-2 MSI ve Landsat-9 OLI uydu görüntüleriyle analiz edilmiştir. Bu amaçla çalışma alanına ait yangın öncesi ve sonrasında ait uydu verilerinden Normalleştirilmiş Fark Bitki İndeksi (Normalized Difference Vegetation Index-NDVI), Normalize Edilmiş Nem İndeksi (Normalized Moisture Index-NDMI), Normalize Edilmiş Yanma Oranı İndeksi (Normalized Burn Ratio Index-NBRI) ve Yanmış Alan İndeksi (Burned Area Index-BAI) hesaplanmıştır. Analizler sonucunda elde edilen yanmış alanlar Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verileri ile karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma sonucunda OGM değerlerine en yakın sonuçların; Landsat-9 OLI görüntüsünde NDMI ve Sentinel-2 MSI görüntüsünde NDVI indekslerinin olduğu tespit edilmiştir. Sınıflandırma sonuçlarını değerlendirmek için hata matrisi hesaplanmıştır. Genel doğruluk ve Kappa değerlerine göre Sentinel-2 MSI görüntüsü, Landsat-9 OLI görüntüsüne göre daha yüksek değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Sentinel-2 MSI görüntüsünde 0,99 genel doğruluk ve 0,98 Kappa değeri ile NBRI indeksi en yüksek değerleri elde etmiştir.
Ardeşen (Rize)’de Mart 2014’te meydana gelen orman yangınının meteorolojik hazırlayıcıları
Coğrafi bilimler dergisi, 2014
Ardeşen (Rize) forest fires caused by meteorological conditions in March 2014 Hurşit Yetmen * Öz: Rize ve ilçelerinde kış ve bahar aylarında zaman zaman görülen orman yangınlarının bölgedeki hava şartlarıyla ne düzeyde ilgili olduğu, 25 Mart 2014 tarihinde Ardeşen (Işıklı köyü)'de gerçekleşen orman yangını örneğinde incelenmiştir. Yangından önceki dört haftanın saatlik meteorolojik verileri incelenerek yangın koşullarının hazırlanmasında etkili olabilecek olasılıklar değerlendirilmiştir. Yangından önceki 108 saatte yağış gözlenmemiş, son 12 saatte güneydoğu yönlü rüzgâr hızını arttırırken bağıl nem hızla düşmüş ve sıcaklık 27ºC seviyesine kadar yükselmiştir. Bu parametrelerin oluşturduğu kombinasyon tipik bir fön devresinde görülen karakteristik hava şartlarıdır. Bu şartlar altında orman altı toprak yüzeyindeki organik kalıntıların nem kaybı hızlanmış ve yangına karşı hassasiyeti artmıştır. Ardeşen'deki bu orman yangını, kuşkusuz beşeri faaliyetlerden kaynaklanan ihmal veya bilinçsiz uygulamalarla da ilişkilidir fakat meteorolojik şartların da yangın için oldukça elverişli olduğu saptanmıştır. Aynı meteorolojik verilerin kullanılmasıyla yangın olasılığı, Kanada Yangın Hava İndeksi (FWI) ile de test edilmiştir. Bu testin sonuçlarıyla da yangın tarihinde risk seviyesinin yükseldiği teyit edilmiştir.
Bir orman yangını insan aktivitelerinin ya da doğal kuvvetlerin neden olup olmadığına bakılmaksızın gerçek bir yıkım olarak karşımıza çıkar. Doğayı kontrol etmek imkânsız olsa da yangın risk alanlarını haritalamak, böylece yangın sayısını azaltmak ve zararları önlemek mümkündür. Orman yangını risk alanları bir yangının başlayacağı ve oradan diğer bölgelere kolaylıkla yayılacağı alanları ifade eder. Yangının dinamik davranışını anlamak ve yangın oluşumunu etkileyen faktörleri tahmin etmek yangın yönetiminde önemli bir bakış açısı sağlar. Orman yangını probleminin değerlendirilmesi ve çözüm metotlarına karar verilmesi işi ancak bir yangın risk haritası mevcut olduğunda tatmin edici bir şekilde yapılabilir. CBS, orman yangını risk haritasını oluşturabilmek için yangına neden olan faktörleri bir arada değerlendirme kapasitesiyle etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu çalışma için sürekli yangın tehdidi altında bulunan Başkonuş (Kahramanmaraş) dağı ormanlık alanı seçilmiştir. Yangın risk alanları, tüm katmanlara yangına neden olma kapasiteleri veya duyarlılıklarına göre ağırlıklar atanarak belirlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda yüksek yangın riskinin bulunduğu yerleşmeler ve bu yerleşmeleri birbirine bağlayan yollar çevresinde yoğunlaştığı belirlenmiştir.