Türkiye GSYH büyümesinin MIDAS ile şimdi tahmini (original) (raw)
Related papers
Türkiye’nin GSYİH Büyümesinin Kredi Büyümesi ile Öngörüsü: Midas Regresyon Yöntemi
Ekonometride Güncel Yöntemler ve Uygulamalar, 2021
Bu çalışmanın amacı, 2006-2018 dönemi aralığında Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyümesinin, bankalarca kullandırılan toplam kredi büyümesi yardımıyla öngörülmesidir. Çalışmada, farklı frekans düzeylerinde değişkenlerin aynı model içinde kullanılmasına olanak veren Karışık Veri Örnekleme Mixed Data Sampling (MIDAS) yöntemi kullanılmıştır. Spesifik olarak, üçer aylık frekans düzeyine sahip gayri safi yurt içi hasıla büyümesinin öngörüsü, haftalık ve aylık frekans düzeylerine sahip toplam kredi büyüme serileri ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada elde edilen ampirik sonuçlar, genel olarak daha yüksek frekans düzeyine sahip haftalık kredi büyüme serilerinin aylık kredi büyüme serilerine göre, Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılasının öngörüsünde daha başarılı sonuçlar verdiğini göstermektedir. Çalışmada elde edilen diğer bir sonuç ise Üssel Almon modelinin diğer alternatif modellerle karşılaştırıldığında daha başarı tahmin sonuçları ürettiğidir. MIDAS metodolojisinden yararlanı...
M3’ün Dolaşım Hızının GSYİH Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği
Eurasian Business & Economics Journal
İktisadi düşünce tarihine katkı yapan görüşler ışığında, ekonominin genel dengesini değerlendirmek için paranın dolaşım hızının bir gösterge olarak önerilmesi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu anlamda paranın dolaşım hızının, makroekonomik performans ölçütleriyle birlikte değerlendirilmesi, çalışmanın ekonometrik olarak modellenmesi için temel düşünce olmuştur. Bu çalışmanın motivasyonu, geniş paranın dolaşım hızının makroekonomik performans ölçütü olan Reel GSYİH’yi nasıl etkilediği ve makroekonomik performans ölçütleri olarak belirlenen değişkenlerin paranın dolaşım hızını nasıl etkilediği sorusudur. Ekonometrik analizde EKK/OLS (En Küçük Kareler/Ordinary Least Squares) yöntemiyle bu sorunun cevabı aranmıştır. Türkiye ekonomisi için 2006–2019 yılları arasında üçer aylık verilerle dört değişken elde edilmiştir. Bunlar Reel GSYİH, Enflasyon, M3 para arzı ve M3 para arzının dolaşım hızı olan V3’tür. Reel GSYİH’nin bağımlı değişken olarak yer aldığı ve geniş para arzının dola...
2017 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ(Yüksek Büyüme Niçin Hissedilmedi?)
2017 yılı üçüncü çeyrek GSYH büyümesi yüzde 11,1 olarak açıklanmıştır. Büyümeye, üretim tarafında sanayi, inşaat ve ticaret-ulaştırma-konaklama sektörleri katkıları belirleyici olurken, harcama tarafında sabit sermaye yatırımları ve yerleşik hane halkı tüketimi etkili olmuştur. İşgücü ödemelerinin GSYH içindeki payında gözlenen gerileme ve dış ticaret hadlerinin önemli ölçüde aleyhe dönmesi, yüksek büyümenin toplumun tüm kesimlerince hissedilmesini engellemiştir.
ÖZET Türkiye ve dünya ekonomisinin tarihsel gelişimine bakıldığında sanayi sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) payının gittikçe arttığı görülmektedir. Sanayi sektörünün gelişimi, GSYH' yı da oluşturan tarım ve hizmetler gibi diğer sektörleri de etkilemektedir. Sanayi sektörünün bu hızlandıran etkisi nedeniyle ülkelerin ekonomi yönetiminin sanayi sektörüne daha fazla kaynak ayırdığı söylenebilir. Bu çalışmada, Türkiye sanayi sektörünün GSYH içindeki payının gelişimi incelenmiş olup, uygulanabilecek ekonomi politikaları, sonuç ve öneri kısımlarında ortaya konmuştur. ABSTRACT Looking at the historical development of the Turkish and world economies, it is visibled that the share of the industrial sector in Gross Domestic Product (GDP) is increasing. The development of the industrial sector also effects other sectors such as agriculture and services, which make up GDP. It can be said that due to the accelerating effect of the industrial sector, the governments of the countries economic allocate more resources to the industrial sector. In this study, the development of the share of the Turkish industrial sector in GDP has been examined in the literature and the economic policies that can be implemented are presented in the conclusions and proposals.
G-20 orta ölçekli güçte ülkeler (MIKTA) ile Türkiye'nin kalkınma bağlamında karşılaştırmalı analizi
2017
ÖZETKalkınma kavramı, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde az gelişmiş ülkeler için yeni bir rejimin başlangıcına işaret etmekteydi. Kalkınmanın üçüncü dünya ülkelerinin sorunu olarak görüldüğü 1950’li yıllarda, ekonomik büyüme ile kalkınma eş anlamda ilişkilendirilmiştir. 1970’lerin ortalarına kadar popüler olan bu anlayış, yoksulluk ve eşitsizlik konularının gündeme gelmesiyle dönüşüme uğramıştır. 1990’lardan sonraki tartışmalarda ise, kalkınmanın ihmal edilen sosyal, kültürel ve siyasal yönlerine odaklanılmış ve insani gelişim kavramı ortaya çıkmıştır. İnsani gelişme düzeyinin objektif kriterlerce ölçülmesi de Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilen İnsani Gelişmişlik Endeksi ile mümkün olmuştur.Ekonomik büyüme ve kalkınmanın küresel bir platformda tartışıldığı ve çözüm üretildiği ortam 1999’dan beri G-20 forumudur. Küresel kriz sonrası dönemde G-20 liderler düzeyinde toplanmaya başlayarak zirve diplomasisinin temel kaynağı olmuştur. G-20 içerisindeki gruplaşmalar ortaya koydu...
2018 YILI DÖRDÜNCÜ ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ
2017 yılında yüzde 7,4 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2018 yılı ilk yarısında da büyüme performansını sürdürmüştür. Ancak, Temmuz-Eylül döneminde yaşanan kur ve faiz şoku bu dönemde büyümeyi önemli ölçüde yavaşlatmış ve GSYH büyüme hızı yüzde 1,8'e gerilemiştir. Ekonomi, Ekim-Aralık döneminde ise hızla daralma sürecine girmiş ve GSYH yüzde 3 oranında düşüş göstermiştir. Böylece 2018 yılı genelinde GSYH büyüme hızı yüzde 2,6 olarak gerçekleşmiştir. Üretim tarafında, inşaat sektörü daralırken, sanayi ve hizmetler sektörlerinin büyümeye katkıları sınırlı kalmıştır. Harcama tarafında, sabit sermaye yatırımları gerilerken, dış talep GSYH büyümesinin temel belirleyicisi olmuştur. Yerleşik hane halkı tüketimi oldukça yavaşlamış, devletin nihai tüketim harcamalarında artış devam etmiş, stokların büyümeye katkısı ise negatif olmuştur.
2019 YILI İKİNCİ ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ
2018 yılı Nisan-Haziran döneminde yüzde 5,6 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2019 yılının aynı döneminde yüzde 1,5 oranında küçülmüştür. 2018 yılı Temmuz-Eylül döneminde yaşanan kur ve faiz şoku, yılın son çeyreğinde ve 2019 yılı ilk ve ikinci çeyreğinde ekonomide daralmaya neden olmuştur. Üretim tarafında, inşaat ve sanayi sektöründe ciddi bir daralma yaşanırken, harcama tarafında da, sabit sermaye yatırımları ve hane halkı tüketimi gerilemiştir. Dış talep ve devletin nihai tüketim harcamaları GSYH büyümesine pozitif katkıda bulunmuştur.
2019 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ
2018 yılı Temmuz-Eylül döneminde yüzde 2,3 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, üççeyrek daralmanın ardından, 2019 yılının aynı döneminde yüzde 0,9 oranında büyüme sağlamıştır. 2018 yılı Temmuz-Eylül döneminde yaşanan kur ve faiz şoku, yılın son çeyreğinde ve 2019 yılı ilk ve ikinci çeyreğinde ekonomide daralmaya neden olmuştu. Yılın üçüncü çeyreğinde, inşaat sektöründe küçülme devam ederken diğer sektörler büyüme sürecine girmiştir. Hane halkı tüketimi ve devletin nihai tüketim harcamaları artarken, sabit sermaye yatırımlarındaki düşüş devam etmiştir. Bu dönemde, net ihracatın büyümeye katkısı negatife dönüşürken, stok değişimi GSYH büyümesine pozitif katkıda bulunmuştur.
2017 YILI DÖRDÜNCÜ ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ
TÜİK, 2017 yılı dördüncü çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 7,3 olarak açıklamış ve yıllık büyüme hızı yüzde 7,4 olmuştur. Dördüncü çeyrek büyüme hızı, piyasa beklentileri civarında gerçekleşmiştir. Üretim tarafında, sanayi ve ticaretulaştırma-konaklama sektörü büyümesi belirleyici olurken, harcama tarafında yerleşik hane halkı tüketimi ile stok değişimi GSYH büyümesine önemli katkıda bulunmuştur. Dış talebin büyümeye katkısı yıl genelinde zayıflamış ve dördüncü çeyrekte büyümeye katkısı önemli ölçüde negatif olmuştur. İkinci çeyrekte reel olarak gerileyen devletin nihai tüketim harcamaları, üçüncü ve dördüncü çeyrekte artmış ve büyümeyi olumlu etkilemiştir.
Türkiye’de Gösterge Borsa Endeksi’nin (Bist 100) Makroekonomik Büyümeye Etkisi: Midas Analizi
Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2022
Borsalar ekonomik büyümenin itici gücü olması sebebiyle gelişme ve kalkınma ile yakından bağlantılıdır. Bu çalışma, 2008 ve 2019 global krizlerini kapsayacak şekilde Ocak 2005-Kasım2020 dönemleri arasında Türkiye'de Gösterge Borsa Endeksi'nin (BİST100) makro ekonomik büyümeye etkisinin incelenerek ilgili literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla büyüme göstergesi olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verileri çeyrek dönemlik olarak analize dahil edilmiştir. Bist100 endeksi ise aylık olarak kullanılmıştır. Analiz karma veri örnekleme metodu (MİDAS Mixed Data Sampling) kullanılarak yapılmıştır. Midas farklı frekanslardaki verilerin kullanımına olanak sağlayan bir model önerisidir. Genellikle literatürde, aynı frekanslı verilerin analiz edildiği modeller yer almaktadır. Bunun en önemli dezavantajı bilgi kaybına yol açması ve sonuçları istatistiksel olarak sapmalı hale getirmesidir. Midas uygulaması yapılarak gerçeğe yakın tahminlerin yapılması amaçlanmıştır. Bu çalışma sonucunda GSYH(büyüme) ile Bist100 Endeksi arasında doğrusal olmayan bir etkileşim olduğu görülmüştür. Analiz sonucunda Bist100 ile GSYH arasında asimetrik bir ilişkiden söz edilebileceği görülmüştür.