Servi̇kal Yetmezli̇k Tedavi̇si̇nde Serklajin Yeri̇ (original) (raw)
Related papers
Servikal Yetmezlik VakalarındaAcil ve Elektif Serklaj Operasyonu
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 2001
Servikal yetmezlik tanýsý Kadýn Hastalýklarý ve Doðum dalýnýn tartýþmalý konularýndan birisidir. Kesin taný klasik öyküye sahip hastalar ve klinik bulgularýn varlýðý ile konur (1-3). Funneling bulgusu (internal servikal
Servikal Yetmezlikte Tanı ve Tedavi
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 1991
Seıvikal yetmezlik tanısı ve tedavisi halen tanışmak olan bir konudur. Bu nedenle 1985-1989 yıllarında seıvikal yetmezlik (SY) tanısı konulan 41 vaka retrospektif olarak irdelendi. McDonald serklaj uygulanan 16 vakada 16 gebelik, Slürodkar serklaj yapılan 14 vakada 15 gebelik ve abdominal serklaj uygulanan 6 vakada 7 gebelik elde edilmiş olup, 3 vaka sonraki gebeliklerinde serklaj planlandığı halde takipten çıktı ve 2 gebeye de konlrendikasyon nedeni ile serklaj yapılmayıp yatak istirahatı ile izlendi. Vakalarda fetal süıvi oranı vaginal serklaj öncesi %]9.2 ve abdominal serklaj öncesi %7.1 olup, bun ların serklaj sonrası fetal süıvi oranı %74.1 ve %85.7 olarak tesbit edilmiştir. En iyi başarı oranları 13-15 haftalarda uygulanan hastalarda elde edildi ve McDonald serklajın daha elverişli olduğu göeriUdii. Tüm vakalarda serklaj öncesi fetal süıvi %15.1 iken. başarılı gebelik oranı %75 olarak teshil edildi (p< 0.001).
Servikal Yetmezliği Olan Gebelerde Medikal Tedavi Yeterli mi? Acil Serklaj Uygulanmalı mı?
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi, 2021
İkinci trimester gebelik kayıplarının %16-20'sinden servikal yetmezlik sorumludur. Bu çalışmanın amacı gebeliğin ikinci trimesterinde servikal yetmezlik tanısı ile acil serklaj ve medikal tedavi uyguladığımız hastalar ile yalnızca medikal tedavi yapılan kadınların maternal, perinatal sonuçlarını karşılaştırmaktır. Bu retrospektif çalışma, önceden erken doğum hikayesi olan, gebeliği tekiz ve 16-24. hafta arasında, servikal yetmezlik tanılı, amniotik membranı vajene prolabe olmuş hastalar değerlendirilerek yapıldı. Yatak istirahati tüm hastalara önerildi, serklaj tekniği olarak McDonalds yöntemi kullanıldı. Servikal yetmezlik tanısı alan hastalara tıbbi tedavi olarak antibiyotik profilaksisi, progesteron ayrıca indometasin veya nifedipin uygulandı. Bu hastalardan 24. gebelik haftasını dolduranlara akciğer olgunlaşması için betametazon verildi. Toplam 29 hastadan 19 hastaya acil serklaj + medikal tedavi, 10 hastaya yalnızca medikal tedavi uygulandı. Acil serklaj uyguladığımız hastalardan 7'sinin, medikal tedavi uyguladığımız 2 hastanın gebeliği geç abortusla sonuçlandı. Acil serklaj + medikal tedavi uygulanan hastalarda tedavi sonrası ortalama doğuma kadar geçen süre 24.83±12.44 gün; sadece medikal tedavi uygulananlarda ise 20.13±6.94 gündü. Serklaj + medikal tedavi uyguladığımız hastalarda doğum için kazanılan süre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazlaydı (p=0.037). Servikal yetmezlik tanısı alan ve 24. gebelik haftasından sonra doğum yapan acil serklaj + medikal tedavi uygulanan hastaların 4'ünde, medikal tedavi alanların 3'ünde perinatal ölüm oldu. Acil serklaj + medikal tedavi uygulanan 19 hastanın 8'inde, sadece medikal tedavi uygulanan 10 hastanın 5'inde canlı doğum meydana geldi. Çalışmamızda acil serklaj uygulamalarının gebelik süresini uzattığını belirledik. Fakat acil serklaj ile kazanılan sürenin perinatal sonuçlara olumlu istatistiksel katkısı saptanmadı.
Türki̇ye'De Siğirlarda İbaraki̇ Enfeksi̇yonunun Seroloji̇k Olarak Araştirilmasi
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 1998
In this study, it is illvestigated to the presence of Ibaraki virus infection in catfle ilZ Turkey serologically. 1342 serum samples were collected from 9 herds and were tested for Ibaraki virus spesijic antibodies by the micratiter serum neutralisation technique. Of 1342 serum sanıples, 3 (0.22 %) were found to be positive for antibodies against Ibaraki virus. These sera were detected as negative for EHD-I, EHD-2 and Bluetongue spesifle antibadies by microneutralisation technique.
Servi̇kal Di̇stoni̇ Eti̇yoloji̇si̇nde Gömük Di̇şler Ve Nöralterapi̇ İle Tedavi̇
2018
Gomuk dislerin servikal distoni etiyolojisinde yerini gostermek. Servikal distoni tedavisinde noralterapi uygulamalarinin etkinligini belirlemek. Servikal distoni, boyun ve omuz kaslarini etkiler. Tekrarlayici ozellikte, tonik ve klonik hareketlerle karektirizedir. Basin anormal posturune neden olur. Klinik pratikte en sik rastlanilan fokal distoni cesididir. Hastaligin altinda yatan patolojik mekanizma ve etiyoloji tam olarak bilinmemektedir. Gomuk disler sempatik uyaranlara donuserek "Bozucu Alan" yaratabilir. Sempatik asiri stimulasyon, noral terapi yaklasimi ile cozulebilir. Olgunun sikayetleri 18 ay once boyunda istemsiz titreme ve tonik-klonik kasilmalarla baslamisti. Baska merkezlerde servikal distoni teshisi konmustu. Olguya on iki seans noralterapi tedavisi uygulandi. Olguda, takip surecinde distoni gelismedi. Gaz ve siskinlik sorunlari kalmadi. Postur duzelmesine yonelik egzersiz ve noralterapi injeksiyonlari devam etmektedir.
Bir Ergen Olguda Sertralin Kullanımı ile İlişkili Servikal Distoni
ZET Son yıllarda selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSGI) yan etkilerinin az olması nedeniyle çocuk ve ergen psikiyatrisi pratiğinde sıkça kullanıl-maktadırlar. Bu güvenirliklerine rağmen, SSGI kullanımına bağlı ekstrapiramidal sistem bulguları olarak; akatizi, distoni, parkinsonizm, tremor ve geç diskinezi bildirilen vakalar literatürde bulunmaktadır. Bu yazıda sertralin tedavisi ile servikal distoni oluşumu gözlenen bir ergen olgu tartışılmış-tır. Bilebildiğimiz kadarıyla olgumuz, ergenlik yaş döneminde sertralin kullanımı sonucu oluşan ikinci distoni olgusudur.
TURKIYE SINEMASINDA LEZBIYEN STEREOTIPININ TEMSILI
Popüler bir kitle iletişim aracı olarak sinema, toplumun cinsel kimliklere olan genel anlayışını etkilemektedir. Toplumsal gerçeklik ile sinema arasındaki karşılıklı ilişkiden yola çıkarak, Türkiye filmlerinde temsil edilen lezbiyen kimliğinin sosyal bağlamda öneminin ne olduğu sorusunun yanıtı, bu çalışma kapsamında aranmaktadır. Bu makale, toplum içerisinde kendi cinsel kimliklerini lezbiyen olarak ifade eden kadın cinsiyetinin, sinema filmlerinde temsiline ve genel anlamda bu tasvirlerin alımı üzerine odaklanmaktadır. Çalışmada, son dönem Türkiye sinemasında lezbiyen cinsel kimliğinin temsilinin nasıl olduğu, temsil edilen bu karakterlerin gerçeklik ile olan ilişkisi ve 2000 yılı öncesi çekilen Türkiye filmleri ile 2000 yılı sonrası çekilen Türkiye filmlerindeki lezbiyen karakterlerin temsili arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların neler olduğu cevapları araştırılan başlıca sorulardır. Bu araştırmada örneklem içerisinde yer alan filmler, toplum bilimsel analiz yöntemi ile incelenmektedir. Türkiye sinemasında 2000 öncesi filmler ile 2000 sonrası filmler arasında lezbiyen temsili kıyaslaması yapıldığında, öncelikle çok fazla sayıda filmde lezbiyen karakterlerin olmadığını söylemek mümkündür. Özellikle 1960’lı yıllardaki filmlerin (Haremde Dört Kadın, Ver Elini İstanbul, Gramofon Avrat) hemen her birinde lezbiyen ilişkiye sadece dolaylı bakışlar atılmıştır. Sadece Düş Gezginleri, İki Genç Kız ve Nar filmlerinde lezbiyen cinsel kimliklerine sahip kadın karakterleri filmlerde başroldedir ve filmlerin olay örgüsü bu karakter/ler üzerinden ilerlemektedir.