Grafi̇k Tasarimi Bağlaminda Sanatçi Ki̇taplari (original) (raw)
Related papers
Sanat/Grafi̇k Tasarim Etki̇nli̇kleri̇ni̇n
Elektronik sosyal bilimler dergisi, 2016
Toplumlarda demokrasi ve insan hakları konusunda duyarlılık sağlamak, farkındalık oluşturmak veya var olan demokratik uygulamaları koruyabilmek için 'Demokrasi ve Đnsan Hakları Eğitimi' bir zorunluluktur. Bu eğitim, bireylerin kişisel gelişiminin ilk safhaları olması nedeniyle özellikle ilkokul ve ortaokulda oldukça önemlidir. Bu araştırmada sanat/grafik tasarım etkinliklerinin demokrasi ve insan hakları eğitimine katkısı incelenmiştir. Bu kapsamda 10 farklı ülkeden 62 sanatçının sanat çalıştayı'nda, demokrasi ve insan hakları konusunda yaptığı eserler, Türkiye'nin 7 bölgesi ile bu bölgelerde yer alan illerin demografik yapısına göre belirlenen 9 şehrinde
Felsefe ve sanat tarihi bağlamında ütopya, düşünce tarihi açısından çok sayıda tartışmanın anahtar kavramı olarak yer almıştır. 1516 yılında Thomas More' un yazdığı Ütopya eseri, ütopyanın sanatla doğrudan bağının kurulduğu bir başlangıç olarak kabul edilir. Postmodern dönem düşünsel anlamda bir distopya dönemidir. Distopya olarak postmodern düşünce hedefe ulaşmadan biten yolculuğa acı çekmeden bakabilmektir. Bu bağlamda Bauman Foucault, Gramsci, Froster, Deleuze, Žižek ve Bourdieu gibi teorisyenlerin liberal ütopyanın eleştirisine yönelik distopik analizleri, distopyanın kuramsal dayanaklarını oluşturmuştur. Çok sayıda sanatçı bu savlara ilgi duymuş, ürünlerinde söz konusu analizleri somutlaştırmıştır. Distopya bir tür kara ütopya olarak da algılanmış, postmodern duyarsızlığın modernliğe karşı tepkisizlik olarak algılanmasını sağlamıştır. Distopya; modern insanın hayallerinden vazgeçmesi, kendisine hedef belirleyememesi, belirlediği hedefte ilerleyemeden yorulması, her parlak fikrinin kısa zamanda önemsizleşmesi gibi bir olumsuz evren içerir. Bu evren zaman zaman sanat ürünün kendini var etmeye çalıştığı evrendir. Edebiyatla başlayan distopya; sinema ve tiyatro alanlarında yoğunluk kazanırken grafik tasarımı bu dönüşümden kendini uzaklaştıramamış, çok sayıda marjinal grup ve sanatçı topluluğu üretimlerinde distopik yöntemi seçmiştir. Araştırma 20. yüzyıldan başlayan sanatta distopya düşüncesini irdeleyerek, söz konusu düşüncenin grafik tasarımlarında somutlaşma biçimini tartışacaktır. Araştırmada literatür tarama yöntemi ile distopya düşüncesini tartışan görüşler seçilip; bu görüşlerin öncelikle sanata daha sonra da grafik tasarımına yansıması irdelenecektir.
DergiPark (Istanbul University), 2022
Researches on both the linear and meaning dimensions of calligraphy/khat arts are increasing day by day, and evaluations and interpretations of this art are developing by opening different doors. It is common for the art of calligraphy/khat to be considered an abstract art, as it consists of the lines of letters and the geometrical-based point values of thuluth, naskh and taliq types. In this article, through the selected examples, the side of the text that has different meanings behind the linear stance of the writing to the one who watches the whole composition or perhaps subconsciously makes different connotations in the world of the mind will be discussed. It makes us think that the calligraphers of the period were not content with creating the writing based on an aesthetic value, but as a reflection of the social structure of the age in which they lived, and perhaps more as a common product of the artistic taste of the intellectual group they were associated with.
Grafi̇k Tasarimci İçi̇n Özgünlük
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Bu makalede temel alınacak anlamıyla özgünlüğün izleri sanat alanında Antikçağ'dan beri görülebilmektedir. Antikçağ seramik sanatçılarının eserlerine isimlerini yazarak adlarını duyurdukları bilinmektedir. Benzer şekilde Rönesans sanatçıları da eserlerini imzalayarak tanınırlıklarını artırmışlardır. Burada dikkat edilmesi gereken yazılan isimler ve atılan imzalar ile sadece sanat eserinin değil sanatçının da tanınırlık aracılığıyla bireysellik ve özgünlük kazanmasıdır. Bu bağlamda biri sanatçıya diğeri sanat eserine bağlı iki tür özgünlükten bahsedilebilir. Grafik tasarım alanında durum daha karmaşıktır. Grafik tasarımcılar, çalışmalarını çoğunlukla imzalamazlar. Üretilen tasarım tek değildir, pek çok kopyası bulunur. Grafik tasarımcının adı ise neredeyse görünmezdir. Grafik tasarımcının özgün bir kişilik olarak piyasada varolamaması değersizlik duygusu yaratmaktadır. Başlangıcı Sanayi Devrimi'nde bulunabilecek çalışma şartları grafik tasarımcıyı özgünlükten alıkoymuştur. Önce Arts and Crafts, ilerleyen yıllarda First Things First ve Do It Yourself gibi tasarım hareketleri ve manifestolar grafik tasarımcının özgünlüğünü kazanma çabaları olarak yorumlanabilir. Bu çalışmada grafik tasarımcının, çalışmalarının özgünlüğünden ziyade bir birey olarak toplumsal konumu merkeze alınmıştır. Günümüz grafik tasarımcısının özgün olma bağlamındaki beklentileri ile piyasa koşulları arasındaki uyuşmazlık tarihsel sıra ve sebepleriyle anlatılmaya çalışılacaktır. Grafik tasarımcının toplumsal konumu içerisinde eleştirmen Berman'ın tanımladığı anlamıyla özgün bir tutum geliştirme olanakları sorgulanacaktır. Özgün bir kimlik geliştirmek yönünde atılabilecek adımlar tasarımcı örnekleri ve bu konu hakkındaki açıklamaları üzerinden tartışılacaktır. Bu çalışmanının, grafik tasarımcılara özgünlük ile ilgili bir bakış açısı kazandırması ve alan üzerine çalışan araştırma-Fuat Akdenizli cılara kaynak oluşturması amaçlanmıştır.
Sanat ve Tasarım Dergisi
Maksimalizm, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanat ve tasarım literatüründe kendisine yer bulmaya başlayan, çeşitli sanatsal akımların özelliklerini de içerisinde barındıran ve biçimsel olarak renkli, canlı, zengin bir yapıya sahip olan üslubun adıdır. Bu üslup 21. yüzyılın ilk on yılından sonra özellikle grafik tasarım alanındaki pek çok tasarımcıya ilham vermeye, aynı zamanda grafik tasarım ürünü talep eden müşteriler tarafından daha çok istenilir olmaya başlamıştır. Araştırmada 21. Yüzyılın ilk on yılından itibaren grafik tasarım alanında popülerleşen maksimalizm akımı irdelenecektir. Bu doğrultuda araştırmanın problemi “Maksimalizm’in 21. yüzyıl itibariyle grafik tasarım alanında sıklıkla tercih edilmeye başlanmasının sebepleri nelerdir?” olarak belirlenmiştir. Araştırma problemi doğrultusunda araştırmanın amacının, maksimalizmin grafik tasarım alanında popülerleşmesinin nedenlerini ifade etmek, ayrıca maksimalizme ilham kaynağı olmuş diğer sanat ve tasarım akımlarıyla m...
KAĞIT ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALARIN, GÖRSEL SANATÇILARA KATKILARI
Öz Kağıt düşüncelerin yazılarak ya da çizilerek kayıt edildiği bir araçtır. Esnekliği, taşınabilirliği, farklı malzemelerden farklı coğrafyalarda amacına uygun olarak tercih edilmesi onun güçlü yanlarındandır. Günümüz dijital çağında, ekranların hayatımıza girmesinin yarım asırlık mevcudiyetinde dahi otantikliğini, doğallığı ile tercih nedeni. Kağıt üzerine yapılan resim(ler), eskiz, çizim ve boyama biçimleri olarak başlı başına sanat yapıtı kabul edilmektedir. Kağıt üzerine yapılan görsel çalışmalar değerini kaybetmeden güncelliğini koruyan sanatçıların fikirlerini yansıtmaları için en önemli araçlardan birisidir. Güncel sanat ortamı içinde Kağıt üzerindeki resimler, çizimler ve baskılar yalnız başına ya da başka sanat yapıtları ile kurgulanarak yeni yapıtlara dönüşmektedir. Birçok çağdaş sanat faaliyetinde bu yapıtları sanatçı betimlemeleri olarak görebilmekteyiz Bu araştırmada, kağıt üzerine yapılan görsel çalışmaların görsel sanatçılar, izleyiciler ve sanat eğitimi alan öğrenciler açısından olumlu yönleri üzerinde durulmuştur. Kağıt üzerine yapılan çalışmaların fikirlerin hızlı kaydedilmesi ve sonuçlandırılması bakımından güçlü bir tazeliğe sahip olduğunu ve yaratıcı fikirler için avantajlı bir yaratım sahası oluşturduğunu da görebilmekteyiz. Kağıt işlerin güçlü yanlarından birisi taşınabilirliğe uygun olmasıdır. Bu nedenle sergileme alanlarında hızlı, ekonomik ve etkili bir kurulum yapabilmesine imkan sağlayan esnek bir yapısı vardır. Kurulum ve ulaştırma kolaylığı nedeniyle, daha fazla sanatçının eseri, izleyicilerle buluşabilmekte ve izleyiciler ile sanatçılar arasındaki pozitif ilişkileri arttırabilmektedir. Kağıt üzerine yapılan çalışmalar birçok farklı teknikte olabilir; Ekslibris, afiş, mail art, özgün baskı, pul tasarımları, çağrılı desen sergileri, çağrılı fotoğraf sergileri, çağrılı minik kağıt Kağıt üzerine işler sergileri, bienal, ve trenal çağrıları vb. sonuç olarak, sanat eğitimi öğrencilerine sunduğu olanak olarak, network ağlarının geliştirme aşamalarında hız kazanmakta, özellikle uluslararası düzeyde yapılan etkinliklere orijinal işlerle ekonomik transfer ücretleri ödeyerek katılabilmektedir. Bu türlü sergi faaliyetlerine katılmak özellikle sanat eğitimi alan öğrenciler için bir avantaj sağladığı gibi sergileyenler açısından da daha güçlü sergiler açabilmeyi sağlayan başvuru kitlesine ulaşabilen önemli bir kolaylığa dönüşmektedir.
Mobil cihazlar donanımsal benzerlikleri ve/veya sınırlılıkları nedeni ile metin girişi konusunda benzer yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden biri her cihazda farklı uygulamaları bulunan, farklı algoritmalar ve yöntemler kullanan el yazısı tanıma sistemleridir. Bu çalışmada Palm-OS'ta kullanılan el yazısı tanıma sistemi olan Graffiti üzerinde farklı yazma alışkanlıklarına sahip (sağ elini ya da sol eli ile yazan) kullanıcıların bu durumlarının kullanılabilirlik skorlarına ve yazma hızlarına etkileri incelenmiştir. Çalışmaya 20-28 yaş aralığında ve daha önce Graffiti kullanımı üzerine hiç tecrübesi olmayan 20 ODTÜ öğrencisi katılmıştır. Katılımcılardan 10 tanesi sol, 10 tanesi sağ elini kullanmaktadır. Katılımcılardan 2 kullanıcı testi ve 1 anket ile veri toplanmıştır. Birinci kullanıcı testinde kullanıcılardan kendilerine verilen metni, A4 kâğıda, kalem ile yazmaları istenmiştir. İkinci kullanıcı testinde ise yine kendilerine verilen metni Graffiti ile PDA (Personal Digital Assistant)'ya yazmaları istenmiştir. Son olarak sistem kullanılabilirlik ölçeği ile Graffiti el yazısı tanıma sisteminin kullanılabilirliği araştırılmıştır. Böylelikle kullanıcıların yazma hızlarına, hata oranlarına ve sistemin kullanılabilirliğine yönelik bilgi elde edilmiştir. Kâğıt üzerine el yazısı yazarken sol elini kullananlar sağ elini kullananlara göre istatistiki olarak anlamlı bir şekilde yavaş yazmalarına karşın bu farklar Graffiti üzerinde yazma hızlarına ve sistemin kullanılabilirliğine yönelik görüşlerinde hiçbir anlamlı farka sebep olmamıştır. Ayrıca kâğıt üzerine yazma hızları ile Graffiti ile yazma hızları arasında istatistiki bir ilişki bulunamamıştır. Yani hızlı el yazısı yazmak, bu tip el yazısı tanıma sistemi kullanan cihazlara veri girişinde de hızlı olmak anlamına gelmemektedir, çünkü bu iki aktivite birbirinden farklı zihinsel ve motor kabiliyetler gerektirmektedir.
Çevreye Grafi̇k Tasarimci Dokunuşu: Sokak Grafi̇kleri̇
2014
Tüm tasarım disiplinlerinin iç-içe geçtiği, görsel ve sözel işbirliklerinin arttığı ve sadece estetik değil, protest söylemlerin de tasarım dünyasında yer bulduğu bu dönemde, grafik tasarımcı, klasikleşmiş alanlar yerine, yüzey olarak niteleyebildiği tüm alanları kendi oyun sahası haline getirmektedir. Kitlesel iletişimin önemli bir başrol oyuncusu olan grafik tasarım, sahip olduğu bu görsel ifade gücünü, içinde hayat bulduğu dünyanın dengesini ve sağlığını koruyabilmek, güzellikleri ortaya çıkarabilmek adına kullanmaktadır.