Diabetes Unawareness in Patients Hospitalized Other Than Internal Medicine Services and Related Factors: A Cross-Sectional Multidisciplinary Study (original) (raw)
Related papers
Di̇abetes Melli̇tuslu Kadinlarda Ci̇nsel Fonksi̇yonlarin Beli̇rlenmesi̇
Gazi sağlık bilimleri dergisi, 2022
Diabetes mellitus kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olan kronik bir hastalıktır. Bu tanımlayıcı çalışmanın amacı diyabetli kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğu sıklığının ve etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Araştırmanın örneklemini 18-55 yaş arası 255 kadın oluşturmuştur. Araştırmaya klimakterik dönemde olmayan, cinsel yönden aktif ve üreme sistemi cerrahisi geçirmemiş kadınlar dahil edilmiştir Araştrmanın verileri veri toplama formu ve Kadın Cinsel İşlev Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Diyabetli kadınların cinsel fonksiyon bozukluğu sıklığı % 69,0 olarak bulunmuştur. Diyabetli kadınlarda başka sağlık sorunlarına sahip olmanın cinsel fonksiyon bozukluğu riskini 2,47 kat arttırdığı (95% CI=1.087-5.609, p=0,031) belirlenmiştir. Kadınların diyabet tanısı alma süresinin artması durumunda cinsel uyarılma bozukluğu riski 1,19 kat artmaktadır (95% CI=1.073-1.339, p=0,001). Diyabetli kadınlarda evlilik yılının artması durumunda da orgazm bozukluğu riski 0,95 kat arttığı bulunmuştur (95% CI=0.909-0.993, p=0,024). Ancak, kadınların yaş, evlilik süresi, diyabet süresi ve HbA1c değerleri ile cinsel istek, kayganlaşma, cinsel memnuniyet ve cinsel ağrı alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0,05). Kadınların çoğunda cinsel fonksiyon bozukluğu olduğu belirlenmiştir. Kadınların çoğunun cinsel istek, uyarılma ve ağrı bozukluğu yaşadığı belirlenmiştir. Ayrıca, diayabet tanısı alma süresinin artmasıyla uyarılma bozukluğu riski, evlilik süresinin artmasıyla ile orgazm bozukluğu riskinin de arttığı bulunmuştur. Kadınların diabetes mellitus dışında bir sağlık sorunu olmasının cinsel işlev bozukluğu riskini artırdığı tespit edilmiştir.
Di̇abetes Melli̇tus Vaka Kayitlari (2005-2014)
Kocatepe Tıp Dergisi, 2021
Diabetes mellitus, 21. yüzyılın en zorlu küresel sağlık sorunlarından biridir. Bu çalışmada, diabetes mellitus kayıtlarını analiz ederek bazı risk faktörlerini belirlemeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Tanımlayıcı ve retrospektif bir çalışmadır. Veriler hastane kayıtlarından elde edilmiştir. Çalışmanın evrenini 1 Ağustos 2005-9 Ocak 2014 tarihleri arasında, üç devlet hastanesine başvuran ve ICD10'a göre Diabetes Mellitus tanısı alan 34.649 vaka oluşturmuştur. BULGULAR: Kayıtlarda yer alan 18.653 kadın (%53.8) ve 15.996 erkekten (%46.2) oluşan çalışma grubunun (n=34.649) yaş ortalaması 59.08±15.60 bulunmuştur. Diabetes mellitus tanı alma yaş ortalaması ise 54.76±15.54 olarak belirlenmiştir. Çalışmada vakaların %28.1'inin (n=9.743) 50-59 yaş arasında ve %24.9'unun (n=8.638) 60-69 yaş arasında diabetes mellitus tanısı aldığı görülmüştür. Tedavilerinin çoğunlukla (%81.35, n=28.188) ayaktan yapılmış olduğu, % 18.65'inin (n=6.461) ise hastanede yatarak tedavi edildiği belirlenmiştir. ICD10 göre diabetes mellitus tanısı alan bireyler incelendiğinde; yaklaşık olarak üçte birinin (%28.8, n=9.963) "E10-Tip 1 diabetes mellitus", üçte birinin (%29.8, n=10.334) "E11-İnsüline bağımlı olmayan diabetes mellitus" ve geri kalan üçte birinin (%27.9, n=9.663) ise "E13-Diğer tanımlanmış diabetes mellitus" olduğu saptanmıştır. SONUÇ: Son yıllarda diabetes mellitus tanısının oldukça arttığı ve kadınlarda erkeklerden çok daha fazla olduğu görülmektedir. Diabetes mellituslu bireylerin çoğunun ayaktan tedavi görmesi nedeniyle birinci basamaktaki profesyonel sağlık hizmetine olan ihtiyacın da arttığı anlaşılmaktadır.
Izmir Democracy University Health Sciences Journal
Objective: The aim of this study is to develop a blood glucose measurement skills assessment scale in adolescents aged 12-18 years with Type 1 Diabetes Mellitus. Method: The study is of methodological type and was conducted with 309 adolescents aged 12-18 years who were diagnosed with Type-1 Diabetes Mellitus and volunteered to participate in the study. The 'Descriptive Information Form' and the developed 'Blood Glucose Measurement Skills Draft Form' consisting of 35 items were used in the research. SPSS 25.0 and Amos package programs were used for data analysis. Content validity of the 'Blood Glucose Measurement Skills Draft Forum' Davis Technique was used. Cronbach Alpha coefficient, item-total score correlations, explanatory and confirmatory factor analyzes were used for the validity and reliability of the scale. Results: Factor analysis results supported the 28-item as multidimensional with five domains. In adolescents with type 1 diabetes mellitus betwee...
Tip 2 diyabetes mellituslu hastalarda yaşam kalitesi ve ruhsal belirtiler
2011
Quality of life and psychiatric symptoms in the patients with type 2 diabetes mellitus Objective: The purpose of this study is to measure the depression and anxiety levels, to investigate their associations with sociodemographic variables and to emphasize the importance of multidisciplinary approach for the follow up and treatment of patients with type 2 diabetes mellitus (DM). Method: We enrolled randomly selected 100 consecutive patients with type 2 DM, admitted to the outpatient clinic of endocrinology. Age, gender and marital status matched 100 volunteers served as control group. Sociodemographic data form and Hospital Anxiety and Depression Scale (HAD), Short Form-36 (SF-36) were performed for all participants. Results: For SF-36, all subscale mean scores were found to be lower in type 2 DM patients as compared to control group. HAD-Anxiety (HAD-A) and HAD-Depression (HAD-D) mean scores in the group of patients were found to be higher than the mean scores of the control group. The difference was significant for HAD-D, whereas negligible for HAD-A. In both patient and control groups, subscales of life quality were found to be negatively correlated with both depression and anxiety. Comparing the HAD-A and the HAD-D mean scores according to the gender, both subscale mean points were higher in female than male in both groups. When the SF-36 subscale scores for males and females were compared, it was found that females have lower scores in all the subscales. HAD-A and HAD-D mean scores were found to be positively correlated with the duration of diabetes, however, this correlation was not statistically significant. Conclusions: In this study, it was found that type 2 DM have extremely deteriorated the quality of life of the patients and caused many psychological signs accompanying clinic. Thus, our study has shown the necessity of consultation and emphasizes the liaison for clinics.
Diabetes_suvillance_collaboration_NCD_risk_2015.pdf
Background Diabetes has been defi ned on the basis of diff erent biomarkers, including fasting plasma glucose (FPG), 2-h plasma glucose in an oral glucose tolerance test (2hOGTT), and HbA 1c . We assessed the eff ect of diff erent diagnostic defi nitions on both the population prevalence of diabetes and the classifi cation of previously undiagnosed individuals as having diabetes versus not having diabetes in a pooled analysis of data from population-based health examination surveys in diff erent regions.
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2016
Amaç: Bu çalışmada, tip II diyabet hastalarının sağlık algısı, sağlıkla ilgili davranışları ve ilaç tedavisine uyumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı-kesitsel nitelikteki bu çalışmada araştırmanın örneklemini Giresun ilinde tip II diyebetes mellitüs tanısı almış 450 hasta oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında sosyodemografik özellikler, sağlık algısı ve tip II diyabete ilişkin sorulardan oluşan anket formu ve Morisky İlaç Tedavisine Uyum Ölçeği-8 kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 60.7±1.35 olarak belirlenmiştir. Hastaların % 12.3'ü sağlıklarını kötü olarak algılarken, % 55.6'sı sağlığının orta düzeyde olduğunu belirtmektedir. Hastaların % 40.6'sı sağlığının kötüye gideceğini düşünmektedir. Kadın hastalar anlamlı olarak daha fazla sağlığının kötüye gideceğini düşünmektedir (p<0.05). Hastaların % 74.6'sı düzenli fiziksel egzersiz yapmamaktadır, % 20'si sigara kullanmaktadır ve % 84.9'u pre-obez ve obez sınıfındadır. Hastaların ilaç tedavisi puanları ortalaması 5.4±2.2 olarak belirlenmiştir ve ilaç tedavisine uyumları düşük düzeydedir. Tedavisinden memnun olanların ilaç tedavisine uyumları anlamlı olarak yüksektir (p<0.05). Sağlığının kötüye gideceğini düşünen hastaların tedaviye uyum puanlarının anlamlı olarak düşük olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Sonuç: Araştırmanın bulguları doğrultusunda hastaların sağlık algılarının, sağlıkla ilgili davranışlarını ve tedaviye uyumlarını etkilediği, hastaların sağlığı artırıcı davranışlarının düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir.
Nöro Psikiyatri Arşivi, 2011
Kantitatif duyusal test (QST) termal eflik de¤erlendirmesi ince lif nöropatisinin tespitinde, LANSS skalas› da nöropatik a¤r› tan›s›nda kullan›lmaktad›r. Bu çal›flmada kal›n lif nöropatisi olmayan tip II diyabetes mellituslu olgularda iki inceleme birlikte yap›larak, uyumlu sonuçlar verip vermedikleri, birbirlerine üstünlüklerinin olup olmad›¤›n›n araflt›r›lmas› ve laboratuvar›m›z›n de¤iflik yafl gruplar›na ait QST termal eflik de¤erlerinin tespit edilmesi amaçlanm›flt›r. Yöntemler: 20-69 yafl aras› kad›n ve erkek 100 normal birey ve kal›n lif nöropatisi saptanmayan 50 tip II diyabetes mellituslu hasta çal›flmaya al›nm›flt›r. 20-69 yafl aras›nda 5 normal grup belirlenmifl ve normal QST termal alg› ve termal a¤-r› alg›s› ortalamalar› saptanm›flt›r. 40-69 yafl aras›nda 60 normal birey, diyabetik grupla karfl›laflt›rmak üzere kontrol grubu olarak kullan›lm›flt›r. LANSS skalas›na göre nöropatik a¤r› tan›s› alanlar ve almayanlar›n verileri, yafllar› uyumlu kontrol grubu verileri ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Bulgular: Normal bireylerin ve kontrol grubunun yafl ortalamalar› 44.8±14.4 ve 54.7±8.4'dür. Diyabetik grupta yafl ortalamas› 55.1±8.5 olan 10 kifli LANSS skala-s›nda>12'nin üzerinde puan alm›fl (14.6 ± 3.5), yafl ortalamas› 55.5±8.4 olan 40 kiflinin LANSS puan› 12'nin alt›nda kalm›flt›r (6.8±3.4). LANSS>12 grubunda, en az bir anormallik saptanma oran› % 100 bulunmufl, en fazla anormallik ayak so¤uk a¤r› alg›s›nda saptanm›flt›r (% 70). LANSS<12 grubunda en az bir anormallik saptanma oran› % 67.5 olarak belirlenmifl ve en fazla anormallik el so¤uk a¤r› al-g›s›nda bulunmufltur (% 45). Sonuç: QST, LANSS skalas› ile 12'den fazla puan› olan büyük olas›l›kla nöropatik a¤r› tan›s› alanlarda termal alg› anormalliklerinin varl›¤›n› göstermekte bafla-r›l› bulunmufltur. QST, ince lif nöropatisi ve nöropatik a¤r› tan›s›nda güvenilir ve tekrar edilebilir sonuçlar veren bir testtir. Subjektivite içermesi, periferik ve santral sebepleri ay›rmadaki yetersizlikleri nedeniyle nörolojik muayene ve ileti incelemeleri ile birlikte de¤erlendirilmelidir. (Nöropsikiyatri Arflivi 2010; 47: 223-9) Anahtar kelimeler: Kantitatif duyusal test; nöropatik a¤r›; Diabetes mellitus tip II; ince lif nöropatisi; LANSS ABSTRACT Objective: Quantitative sensory testing (QST) thermal threshold evaluation is used in order to determine small fiber neuropathy, and the Leeds Assessment of Neuropathic Symptoms and Signs (LANSS) Pain Scale is used in diagnosing neuropathic pain. The aim of this study is to find out the normal QST thermal threshold values, and to compare the QST values of normal controls and patients with type II diabetes mellitus, who do not have large fiber neuropathy. With this comparison, the study also aims to determine whether QST abnormalities are present in patients without neuropathic pain. Methods: A total of one hundred normal subjects between the ages of 20 and 69, and 50 patients with type II diabetes mellitus aged 40 to 69 years with no sign of large fiber neuropathy were recruited. The normal subjects were divided into 5 subgroups according to their ages. The mean values of the QST thermal detection and thermal pain thresholds were determined. Sixty normal subjects between the ages of 40-69 were defined as a control group for comparison with the diabetic group. The patients were divided into subgroups according to their LANSS points and their data were compared with the data of age-matched controls. Results: The mean ages of total normal subjects and the control group were 44.8±14.4 and 57.4±8.4, respectively. In diabetic group, according to LANSS, 10 patients (mean age, 55.1±8.5 years) scored above 12 (14.6 ± 3.5), and 40 patients (mean age, 55.5±8.4 years) scored under 12 points (6.8±3.4). In the LANSS>12 group, the least abnormality rate was 100 %, and the most frequently detected abnormality was in the foot cold pain threshold (70%). In the LANSS<12 group, the least abnormality rate was 67.5%, and the most frequently detected abnormality was in the hand cold pain threshold (45%). Conclusion: It was demonstrated that QST was successful in determining thermal detection abnormalities in all patients with probable neuropathic pain according to LANSS Pain Scale. QST is a test, which gives reliable and reproducible results in the diagnosis of small fiber sensory neuropathy. Because of its subjectivity and inefficacy in differentiation of peripheral and central causes, QST findings should be evaluated together with findings of neurological examination and nerve conduction studies.
ULAŞ İLÇESİ ERİŞKİN NÜFUSTA DİABETES MELLITUS PREVALANSl VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Turkiye Klinikleri Journal of Case Reports, 2002
Our study included 400 cases randomly sampled from a population aged over 20, living in the county of Ulas, a rural area in Sivas. Subjects had blood drawn into tubes after completion of a questionaire and the blood samples were analysed at laboratory of Biochemistiy in Hospital of Faculty of Medicine in Cumhuriyet University. As a result of this study, the prevalence of diabetes mellitus was found to be 5.3%. Age, family histoiy of diabetes mellitus, hypertension and obesity were found to affect the prevalence of diabetes mellitus (p<0.05).
OSMANGAZİ JOURNAL OF MEDICINE, 2019
Our aim in this study was to investigate the relation between type 1 diabetes mellitus (DM) and attention deficithyperactivity disorder (ADHD) and severity of ADHD in children and adolescents. Cases (n:80) and healthy children (n:80) aged 6-18 and followed-up with Type 1 DM were included in the study. Psychiatric evaluation in the light of DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition diagnostic criteria), an information form, the ADHD section of the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children (6-18) (K-SADS-PL-T), the DuPaul ADHD Rating Scale, the Conners Teaching Rating Scale (CTRS), and the Conners Parental Rating Scale (CPRS) was applied to the participants. The two groups were compared in terms of ADHD and ADHD severity. Sixteen of the cases with type 1 DM, and 5 of the control group were diagnosed with ADHD, the rate of ADHD being higher in the case group (chi-square p<0.05). A statistically significant difference was determined between the ADHD scale scores. Mean HbA1c in cases diagnosed with ADHD in the case group was higher than in undiagnosed cases (p=0.020). All scale parameters, apart from HbA1c and the attention part of the CTRS, were higher in cases diagnosed with ADHD in the case group than in cases not diagnosed with ADHD(p=0.020). Duration of exposure to diabetes, and numbers of hospitalizations and ketoacidosis attacks were higher in cases with ADHD in the case group than in those without ADHD (p<0.05). There was a significant difference in terms of ADHD between the control and case groups in our study, and there is a probable association between ADHD and type 1 DM. Further, more detailed studies are needed to provide a clear explanation of that relation.