6331 Çerçevesinde Alışveriş Merkezlerinde İşveren Yükümlülükleri ve Bir Risk Değerlendirmesi Örneği (original) (raw)

Beliren Yetişkinlikte Saldırganlık: Kişisel ve Ailesel Risk Faktörleri

Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2019

Öz: Bu çalışmanın amacı beliren yetişkinlikte saldırganlıkla ilişkili olabilecek risk faktörlerini belirlemektir. Genel tarama modellerinden betimsel çalışma olarak kurgulanan bu çalışma beliren yetişkinlik döneminde olan 409 üniversite öğrencisi ile gerçekleşmiştir. Çalışmada KAR-YA Saldırganlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde iki düzeyli değişkenlerde bağımsız gruplar t testi, üç ve daha fazla düzeyli değişkenlerde ise tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular incelendiğinde; Beliren yetişkinlerin saldırganlık puanlarında cinsiyete göre anlamlı farklılıklar olduğu; kronik hastalığı olup olmama durumuna göre saldırganlık puanlarının farklılaşmadığı görülmüştür. Sorunla kolaylıkla baş edip etmeme durumlarına, psikolojik travma yaşayıp yaşamamalarına göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaştığı, fiziksel travma yaşayıp yaşamadıklarına göre ise saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmektedir. Psikolojik yardım alanlarla almayanların saldırganlık puanları farklılık göstermektedir. Anne öğrenim düzeylerine göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı, baba öğrenim düzeylerine göre ise farklılıklar olduğu görülmüştür. Ekonomik düzey, ana baba tutumu, aile bütünlüğü, anneden ve babadan şiddet görüp görmemelerine göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaştığı görülmektedir. Ayrıca, beliren yetişkinlerin aile içi ilişkilerini tanımlamalarına, kolay arkadaş edinip edinememelerine ve çok arkadaşı olup olmamasına göre saldırganlık puanlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmektedir. Duygusal ilişki yaşayıp yaşamamaya, sosyal medya kullanımına, sigara kullanma durumlarına ve kendilerini tanımlama durumlarına göre saldırganlık puanları anlamlı olarak farklılaşmıştır. Sonuç olarak beliren yetişkinlerin saldırganlıklarında önemli olan risk faktörleri; cinsiyet, sorunla kolaylıkla baş edip etmeme durumları, psikolojik travma yaşayıp yaşamamaları, psikolojik yardım alıp almama, baba öğrenim düzeyi, ekonomik düzey, ana baba tutumu, aile bütünlüğü, anneden şiddet görüp görmeme, babadan şiddet görüp görmeme, duygusal ilişki yaşayıp yaşamama, sosyal medya kullanımı, sigara kullanma durumları, kendilerini tanımlama durumları olarak belirlenmiştir.

Düzce'deki Okul Çocuklarında Obezite Yaygınlığı ve Risk Faktörlerinin Belirlenmesi

2018

Amac: Bu calismada, Duzce Il merkezinde cocukluk cagi obezite prevalansi ve cocukluk cagi obezitesinin gelismesinde rol oynayan faktorlerin belirlenmesi amaclandi. Gerec ve Yontemler: Bu calisma bir kesitsel ve vaka kontrol calismadir. Duzce merkezinde 1245 ilkokul ikinci sinif ogrencisine antropometrik olcumler yapildi. Yasa gore vucut kutle indeksi z skoru (BAZ) +2 ve uzeri (vaka grubu) ile -2 ile +2 (kontrol grubu) arasinda olan ogrencilerin ailelerine anket uygulandi. Bulgular: Bulunan obezite sikligi %10,1 idi. Cocuklukta obezitenin gelismesinde; yemegini hizli yemek (OR=2,38, p=0,016), duzenli olarak ogle yemegi yemek (OR=3,52, p=0,001), duzenli (haftanin yedi gunu) olarak kahvalti yapanlarla karsilastirildiginda genellikle (haftanin 4-6 gunu) kahvalti yapmak (OR=3,67, p=0,006), dogum agirligi 2500 gr'in altinda olanlar ile karsilastirildiginda dogum agirligi 4000 gr'in uzerinde olmak (OR=12,02, p=0,002), cocugunun kilosundan memnun ebeveynlerle karsilastirildiginda or...

Hatay'da hastanelere doğum ya da düşük nedeniyle başvuran kadınlarda istenmeyen gebelikler, isteyerek düşükler ve risk faktörleri

2017

Amaç: Bu çalışmanın amacı Hatay'da doğum ya da düşük nedeniyle hastaneye başvuran kadınlarda istenmeyen gebelik ve isteyerek düşük sıklığını ve bunlarla ilişkili risk faktörlerini belirlemektir. Yöntem: Kesitsel nitelikteki çalışmanın evreni bir ay içinde doğum ve düşük nedeniyle Hatay'daki hastanelere başvuran kadınlardır. Toplam 635 kadına anket uygulanmıştır. İstenmeyen gebelikler bağımlı değişken, kadının ve eşinin yaşı, nikah durumu, eğitim, toplam gebelik sayısı, çalışma durumu, aile planlaması yöntemi kullanma ve danışmanlık alma durumu bağımsız değişken olarak alınmıştır. Analizlerde Ki-kare ve Student-t testleri kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların %21.4'ü gebe kaldığında bir aile planlaması yöntemi kullandığını belirtmekle birlikte, %15.1'i bu gebeliği istemediğini bildirmiştir. İstenmeyen gebeliği olan kadın ve eşlerinin yaşları yüksek ve toplam gebelik sayıları daha fazladır (p<0.05). Eşi çalışmayanlarda, düşük eğitim düzeyine sahip kadın ve eşlerde, b...

Sağlıklı Kadınlarda Cinsel Fonksiyon Bozukluğu Sıklığı Ve Risk Faktörleri

2010

Kadinlarda cinsel fonksiyon bozuklugu (KCF), biyolojik, psikolojik ve bireysel bircok faktorden etkilenen karmasik bir sorundur. Cinselligin kadinin genel saglik durumunu ve yasam kalitesini etkileyen noel unsurlardan birder. Bu calisma 15-49 yaw saglikli kadinlarda cinsel fonksiyon bozuklugu ve nedenlerinin belirlenmesi amaciyla yapilmistir. Kesitsel olarak planlanan calisma 15-49 yaw saglikli 188 evli kadin uzerinde yapilmistir. Verilerin toplanmasinda soru formu ile Turkiye de gecerlik guvenirlik calismasi yapilmis Kadin Cinsel Fonksiyon Indeksi (Female Sexual Function Index- FSFI) kullanilmistir. Calismaya katilan 188 kadinin yaw ortalamasi 30.26±6.89 yildir. Kadinlarin cogunlugu (%84.1) ilkogretim mezunu ve %95.6’si ev hanimidir. Kadin cinsel fonksiyon indeksine gore FSD gorulme sikligi %45.6 (FSFI skoru < 23) olarak saptanmistir. Kadinlarin %45.1’inin disparoniden sikayet ettigi gorulmustur. Logistik regresyon analizi sonucuna gore gelir (OR 0,999, %95 CI: 0,997 - 1,000), e...

Soma’da Madencilerin Risk Anlamlandırmalarında Kurumsal ve Yerel Bilginin Üretim Dinamikleri

2018

Bu calisma 13 Mayis 2014 tarihinde Soma’da 301 madencinin hayatini kaybettigi facianin meydana geldigi madendeki riskleri anlamlandirmak ve suregiden benzer risklerle bas etmek icin madencilerin farkli sosyal bilgi kumelerini nasil kullandiklarini incelemektedir. Calisma, 2015 yili Haziran ve Eylul aylarinda Soma’da yapilan saha arastirmasinda toplanan verilere dayanmaktadir. Sosyal bilgi kumesi, bir grubun ortaklasa anlamlarinin butununu ifade eder (Berger ve Luckmann, 1966). Bu kume, grup uyelerinin iliskileri, rolleri ve kimliklerine dair yerlesik anlamlari barindirir. Bu calismada, madencilerin ozellikle is guvenligi konusundaki kurumsal bilgi kumelerine ulasiminin oldukca sinirli oldugu savunulmaktadir. Ilk olarak, uretim baskisi ve genis bir yedek isgucunun varligi, is sagligi ve guvenligine iliskin egitimlerin ve denetlemelerin isveren tarafindan uygulanmamasina veya ihmal edilmesine yol acmakta ve madencilere tam zamanli calismaya baslamadan once yeterince isyeri v...

Travma, Kırılganlık ve Risk Faktörleri

Travma Psikolojik Danışmanlığı, 2019

Çalışmanın bu bölümünde travma ile ilgili uluslararası kabul görmüş tanımlamalardan yola çıkarak travmaya kırılganlık oluşturan ve travmanın oluşturabileceği kırılganlık faktörlerinden bahsedilmiştir. Örneğin cinsiyet, yaş, medeni durum, başka travmalara maruz kalmış olma, travmatik olayın niteliği/türü, travma süreci, kronik tıbbi rahatsızlıklar ya da kronik psikolojik bozukluklara sahip olma, yaşanılan ülke, kronikleşmiş yoksulluk, evsizlik, işsizlik durumlarında yaşamak ya da ayrımcılığa maruz kalmış olmak yaşanılan travmanın şiddetini ve etkilerini farklı düzeylere çekebilir. Daha sonra ise psikolojik bağlamda travma sonrası risk faktörleri ve baş etmeyi etkileyen faktörlere değinilmiştir. Bu faktörler travma sonrası oluşturulacak tedavi ya da müdehale yöntemlerinin niteliğini ve süresini etkileyeceğinde dikkat edilmesi gereken faktörlerdir. Bu faktörler arasında travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), ruminasyon, tekrarlayan olumsuz öz-derin düşünceler, otomatik düşünceler, öğrenilmiş çaresizlik, düşük benlik saygısı, aşağılık duygusu, değersizlik hissi, korku, anksiyete duyarlılığı, sosyal kaygı, umutsuzluk, utanç ve suçluluk, melankoli ve yas (matem), intikam arzusu, öfke, saldırganlık, sosyal dışla/n/ma, yabancılaşma, yalnızlık ele alınarak kısaca açıklanmış; daha sonrasında travma ile etkileşiminden bahsedilmiştir.

Cerrahi Alan İnfeksiyonları ve Risk Faktörleri: Türkiye’de Doğu Anadolu Bölgesinde bir Devlet Hastanesinin Sonuçları

Kocatepe Tıp Dergisi, 2015

Cerrahi alan infeksiyonları (CAİ) cerrahiden sonra görülen major bir problemdir. Hasta konforunun bozulmasına, morbidite ve mortalite artışa, hastanede kalış süresinin uzamasına ve hastane maliyetlerinde artışa neden olurlar. Bu çalışmanın amacı cerrahi alan infeksiyonlarını etkileyen risk faktörlerini araştırmaktır. Materyal ve Metod: Bir devlet hastanesinde Kasım 2007 ile Ağustos 2009 tarihleri arasında cerrahi uygulanan 1040 hasta; CAİ ve onunla ilişkili yaş, cinsiyet, ASA derecelendirmesi, anestezi tipi, cerrahinin zamanlaması ve bölgesi, yara tipi ve altta yatan hastalık açısından retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Hastaların yaşları 4 ile 82 yıl (ort. 36,1 ±15,8 yıl) arasında ve kadın/erkek oranı 43/57 idi. 1040 hastanın 53'ünde (% 5,1) CAİ tanısı konmuştu. CAİ gelişen vakaların % 39,2'sinde S. aureus izole edildi. CAİ gelişen hastaların ortalama yatış süresi 7 gün iken, gelişmeyen hastalarda bu oran 2,7 gün idi. Yaş, yara tipi, ASA skoru ve altta hastalıkla CAİ gelişmesi arasında anlamlı fark bulundu (p<0,05). Sonuç: Hastaların ameliyat sonrası CAİ oranları literatür ile uyumlu idi. Hastanın yaşı, ASA skoru, yara tipi ve ek hastalık varlığı faktörleri değiştirilmez. Ancak CAİ için risk ameliyat öncesi antibiyotik profilaksisi ile azaltılabilir.

Ortaokul Sosyal Bilgiler Dersinde ve Okul Uygulamalarında Sosyal Katılım Becerisinin Geliştirilmesi Sürecinin Değerlendirilmesi

Pamukkale University Journal of Education, 2022

Sosyal katılım vatandaşlık becerilerinden biridir. Sosyal bilgiler dersi vatandaşlık bilgi, beceri ve değerlerinin kazandırıldığı temel derstir. Bu araştırmanın amacı, beşinci sınıf sosyal bilgiler öğrencilerinin sosyal katılım becerilerini nasıl kazandıklarını, sosyal bilgiler dersi ve okul uygulamaları çerçevesinde ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Çalışmaya, bir il merkezinde, üst sosyo-ekonomik düzeydeki ortaokulda öğrenim gören otuz dört beşinci sınıf öğrencisi ile sosyal bilgiler öğretmeni katılmıştır. Araştırma verileri 2017-2018 eğitim öğretim yılında gerçekleştirilen katılımcı gözlemlerden, yarı yapılandırılmış öğrenci ve öğretmen görüşmelerinden ve sosyal bilgiler dersi kitabından elde edilmiştir. Araştırmanın verilerinin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmada sonucunda, öğretmen ve öğrencilerin sosyal katılımı, toplumsal katılım, eğitsel/sosyal etkinlikler, akademik katılım, iletişim becerileri ve haklar boyutlarıyla algıladıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin sosyal katılım becerisinin gelişiminde, sosyal bilgiler alan kapsamı, ders kitabı içeriği, öğretmen tutum, davranışları ve okul uygulamaları destekleyici; öğretmen tutum, inanç ve davranışları, öğrenci eğilim, inanç ve davranışları ile veli ve okul etkisi engelleyici unsurlar olarak belirlenmiştir.

Marka Yayma Başarisinin Öncülleri̇: Güzelli̇k Bakim Ürünleri̇ Sektöründe Bi̇r Araştirma

DergiPark (Istanbul University), 2016

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına aittir. Yayınlanan eserlerde yer alan tüm içerik kaynak gösterilmeden kullanılamaz. All the opinions written in articles are under responsibilities of the outhors. The published contents in the articles cannot be used without being cited "İş, Güç" Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi

Havayolu Endüstrisinde Pazar Yapısı ve Rekabet: Gelişmekte Olan ve Gelişmiş Ekonomilerden Kanıtlar

Abant Sosyal Bilimler Dergisi

Bu çalışmanın amacı havayolu pazarlarında piyasa yapısının analiz edilmesidir. Çalışmada gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerde 2011-2020 dönemi için havayolu endüstrisinde pazar yapıları incelenmiştir. Ek olarak, Covid-19 salgınının havayolu piyasa yapısında meydana getirdiği bozulma da çalışmada incelenen unsurlar arasındadır. Çalışmada CR4, CR8 ve Herfindahl-Hirschman endeksi olmak üzere farklı analiz teknikleri kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre Covid-19’un yayılımının havayolu işletmelerini oldukça etkilediği ve bazı ülkelerde piyasa yapılarının değişmeye başladığı ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, rekabet düzeyi ve piyasa yapısılarının ülkeler arasında farklılık gösterdiği görülmüştür. Covid-19 nedeniyle ortaya çıkan bu durum, bazı ülkelerde daha yoğun pazarları öne çıkarırken bazı ülkelerde daha rekabetçi piyasaları gündeme getirmektedir.