The Effect of Early Marriage on Women’s Well-Being:A Case Study (original) (raw)

The Factors Causing Early Marriages, Their Attitudes and Their Effects on Women's Health

Turkiye Klinikleri Journal of Nursing Sciences, 2020

Anah tar Ke li me ler: Erken evlilik; çocuk gelin; tutum; kadın sağlığı ABS TRACT The aim of this review is to examine in depth the place, causes, attitudes towards early marriages and the negative effects on women's health in the legal system in light of the literature of early marriages which have a negative impact on the health and life of girls and which have become more visible in recent years. Early marriages, which vary in prevalence and causes from society to society, are seen in both sexes, but mostly affect girls. At the beginning of these marriages; poverty, lack of education, cultural and religious values, anxiety of protecting family honor ve and gender inequalities. These factors that cause early marriages also affect the attitudes of individuals to these marriages; it is reported that the attitudes of girls with low marital status, education level and low level of knowledge about early marriage are more positive and support more early marriage in societies where these marriages are widespread. These marriages are also on women's health; to experience negative sexual intercourse at an early age, sexual mismatch and sexual problems, increase in unwanted pregnancy rate, early and frequent pregnancies, unhealthy abortions and curetages, increased risks of mother-child deaths, increased HIV incidence, sexually transmitted infections, physical and sexual violence. etc. It is known to cause negative consequences. Considering the negative effects of early marriages on female body and life; necessary measures should be taken in order to eliminate the factors that cause early marriages, to raise awareness on the negative consequences of these marriages on women's health, to implement strict legal practices for early marriages and to support women to benefit more from health services.

Physical, Emotional and Social Effects of Early Marriages on Women

Gaziantep University Journal of Social Sciences

Çocuk yaşta evlilik olarak da adlandırılan erken yaşta evlilik, dünyanın birçok ülkesinde hâlâ yaygın bir sosyal sorundur. Dünyadaki milyonlarca kız çocuğu henüz reşit olmadan evlendirilmiştir. Bu olgu, kız çocuklarının evlilik hakkında bilinçli kararlar vermek, evliliğin ve ailenin sorumluluğunu taşıyabilmek ve çocuk doğurmak için gereken fiziksel, duygusal ve psikolojik olgunluğa erişmeden, 18 yaşın altında evlendirilmeleridir. Sosyal krizlerle kendisini yeniden gösteren bu sorun bireyler üzerinde eğitimden mahrum kalma, sağlık riskleri, duygusal ve psikolojik zorluklar, özgüven ve temsiliyet sorunu ve aile içi şiddete karşı artan kırılganlık gibi potansiyel olumsuz etkiler bırakmaktadır. Dolayısıyla erken yaşta evlilik olgusu aynı zamanda bireylerin çocukluğundan ve geleceğinden mahrum bırakılmasını da içermektedir. 2015-2018 yılları arasında 18 yaşın altında evlilik yapmış olan 18- 60 yaş arası 25 kadın ile Gaziantep’te derinlemesine görüşmeler yapılarak gerçekleştirilen bu nite...

Sociodemographic Characteristics of Early Marriage Cases According to The Civil Code A Single Center Study

The Bulletin of Legal Medicine, 2019

Türk Medeni Kanunu göre erkek ve kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Bu çalışmada Medeni Kanun'a göre erken evlilik için müracaat ederek, adli tıbbi değerlendirmesi yapılan olgulara ait sosyodemografik özelliklerin incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Türk Medeni Kanun'un 124. Maddesine göre erken evlilik için müracaat eden ve adli tıbbi değerlendirmesi yapılan 39 olgu çalışma kapsamında ele alınarak, yaş, cinsiyet, eğitim ve evlilik ile ilişkili sosyodemografik özellikleri araştırıldı. Bulgular: Olguların tümü kadın olup, %53,8'i (n=21) gerçek doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarının farklı olduğunu belirtti. Tüm olguların kemik yaş tespiti yapıldı ve %43,6'sının (n=17) kimlikteki yaşlarından ortalama 1,9 (±0,9; min:1, maks:4) yaş büyük bulundu. Olguların %69,2'si (n=27) ilköğretim mezunu olup, %94,9'u (n=37) eğitimini evlilik sürecinden bağımsız olarak daha önceden bırakmıştı. Olguların %46,2'sinin (n=18) evlilik yaptığı ve %48,7'sinin (n=19) gebe olduğu belirlendi. Sonuç: Bölgemizde medeni kanun kapsamında erken evlilik için müracaat eden olguların tümü kadın olup, önemli bir kısmı eğitimlerini ilköğretim seviyesinde bırakmıştır. Olguların neredeyse yarısının gerçek doğum tarihleri ile kimlik yaşları farklı olup ortalama iki yaş küçüktür.

The Factors Affecting the Psychological Well-Being Levels of Married Women: Comparison of Turkey and Azerbaijan

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan Bilimleri Dergisi, 2021

Bu araştırmada Türkiye’de ve Azerbaycan’da yaşamakta olan evli kadınların psikolojik iyi oluş düzeylerinin çeşitli faktörlere göre incelenerek karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma Türkiye’den 207, Azerbaycan’dan ise 225 evli kadın ile yürütülmüştür. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ve “Evli Kadın ve Erkeklerde Psikolojik İyi Oluş Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, t- testi, varyans analizi ve gruplar arasındaki farklılıkların belirlenmesi amacı ile Duncan çoklu karşılaştırma testi yapılmıştır Araştırmadan elde edilen bulgularda, Türkiye’de ve Azerbaycan’da yaşayan evli kadınların algıladıkları ekonomik gelir düzeyi, istek / sorunlarını eşleri ile paylaşma durumu, eşlerini tanıma durumları, evlilikten memnun olma durumları, evliliği bitirmeyi düşünme durumları ile psikolojik iyi oluş düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Araştırma bulguları ilgili lit...

Evlenme Biçimi Ve Evlenme Süresi Bağlamında Evlilik Öncesi Sürecin Kadınlardaki Evlilik Doyumuna Etkisi/ The Effects of the Type of Marriage and Pre-Marital Process on Marriage Satisfaction for Women

Academic Platform Journal of Education and Change, 2019

Bu araştırmada, evlenme biçimi ve evlenme süresi bağlamında evlilik öncesi sürecin kadınlardaki evlilik doyumuna etkisi incelenmiştir. Çalışmanın evrenini İstanbul ilinde ikamet eden 25-50 yaş arasındaki kadınlar oluşturmaktadır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışmada 20 katılımcı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir ve elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bu doğrultuda çalışma nitel araştırma deseninde tasarlanmış olup veriler yarı yapılandırılmış sorularla elde edilmiştir. Görüşleri betimlemek amacı ile sekiz adet demografik soruyu içeren kişisel bilgi formu ve on dokuz adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Katılımcılar ile gönüllü yapılan mülakatlar sonucu katılımcıların görüşleri alınmış ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda evlenme biçimi ve evlenme süresi bağlamında evlilik öncesi sürecin evlilik doyumuna etkisinin olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda literatüre katkı sağlamak hedeflenmiştir. Araştırma sonrasında evlilik öncesi sürecin evliliğin gidişatı ve yönü konusunda belirleyici olduğu düşünülse de tek başına bireylerin evliliklerinden aldığı doyumu etkilemediği görülmüştür. Elde edilen bulgular doğrultusunda daha sonraki çalışmalarda faydalı olabilecek önerilerde bulunulmuştur. Abstract This study was conducted to research the effects of pre-marital process and the type of marriage on the marriage satisfaction for women. The target population of the study will be women who are aged between 25 and 50 and live in Istanbul. 20 participants have been interviewed for the research and the data were analysed through descriptive analysis method. To that end, this study was designed in the pattern of the qualitative research and the data were obtained from the answers to semi-structured questions. The participants were interviewed through personal information forms including 8 demographic questions; and semi-structured questionnaire including 19 open-ended questions. The opinions of the participants were accumulated through the voluntary interviews and interpreted in accordance with the scope of the study. During the study, it was aimed to discover whether pre-marital process and the type of marriage have an impact on marriage satisfaction for women through the findings obtained from the interviews. Accordingly, it was also aimed to make a contribution to the literature. At the end of the research, the study showed that although the pre-marital process has undeniable effects on the course of marriage, it does not have an impact on marriage satisfaction. At the end, advisory arguments have been put forward in line with the findings of the study, which are believed to contribute to future studies.

The Relationship of Early Maladaptive Schemas and Problem Solving Skills and Marriage Satisfaction

Toplum ve sosyal hizmet, 2022

Çalışmada erken dönem uyumsuz şemalar ve evlilikte sorun çözme becerilerinin evlilik doyumu ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda gönüllü 368 evli bireye Kişisel Bilgi Formu, Young Şema Kısa Form-3, Evlilikte Sorun Çözme ve Evlilik Yaşamı ölçekleri uygulanmıştır. Katılımcıların %51.9'unun kadın, %41.8'inin 31-40 yaş, %54.9'unun çocuk sahibi, %80.4'ünün çalıştığı ve %39.9'unun evlilik süresinin 1-5 yıl arasında olduğu tespit edilmiştir. Sorun çözme becerileri ile erken dönem uyumsuz şemalara ait toplam puan ve erken dönem uyumsuz şemalara ait alt boyutlar arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Erken dönem uyumsuz şemalara ait duygusal yoksunluk, sosyal izolasyon/güvensizlik ve tehditler karşısında dayanıksızlık alt boyut şemaları ile evlilik doyumu arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Erken dönem uyumsuz şemalar ve evlilikte sorun çözme becerilerinin evlilik doyumu ile ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın, evlilik doyumu ile ilgili yapılacak gelecekteki araştırmalara katkı sağlaması hedeflenmektedir.

Awareness and Attitudes of Physicians Towards Early-Age Marriage

The Journal of Clinical Psychiatry, 2017

Objective: In terms of official marriage, which is to be done at an early age physicians play a crucial role in protecting children from early marriage, which is a form of child abuse. We aimed to show the awareness of the physicians and the directions of their attitudes about this issue which is very important for the development of the country. Method: Physicians who were able to reach the research through social media and volunteered to participate in the study were invited and were asked to complete the questionnaire created by the authors. Study data were evaluated by descriptive statistics (arithmetic mean, median, standard deviation, percent distributions) and the percent distributions of categorical data between the groups were evaluated by the Chi square test. Results: 1315 (83.9%) of the physicians responded to the definition of early marriage that 'Marriages made under the age of 18'. 1287 (82.1%) of the physicians emphasized that early marriages were 'sexual ...

EVLİ ÇİFTLERİN SPİRİTÜEL İYİ OLUŞLARI İLE EVLİLİK DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ (The Relationship between Spiritual Well-Being and Marriage Satisfaction of Married Couples )

EVLİ ÇİFTLERİN SPİRİTÜEL İYİ OLUŞLARI İLE EVLİLİK DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ (The Relationship between Spiritual Well-Being and Marriage Satisfaction of Married Couples ), 2019

Özet Bu araştırmanın amacı, evli çiftlerin spiritüel iyi oluşları ve evlilik doyumları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın desenini nitel ve nicel araştırma yönteminin birlikte kullanıldığı karma desen modellerinden açıklayıcı desen oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu 86 evli çiftten oluşan toplamda 172 katılımcı oluşturmaktadır. Nicel veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Spiritüel İyi Oluş Ölçeği ve Evlilik Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. Nitel araştırma için yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmış ve veriler, çalışma grubu içinden nitel görüşme için gönüllü olan 7 kişiden elde edilmiştir. Nicel verilerin analizinde SPSS-25 programı kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma neticesinde elde edilen nicel bulgulara göre araştırmaya katılan evli kişilerin Spiritüel İyi Oluşları ve Evlilik Doyumları arasında genel anlamda korelasyonel olarak anlamlı bir ilişki bulunmazken; spiritüel iyi oluşla evlilik doyumu ölçeğinin alt boyutu olan eşin ailesiyle iletişim ve ebeveynlik alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı korelasyon bulunmuştur. Bununla birlikte evlilik doyumu alt ölçeklerinden öfke, eşin ailesiyle iletişimi, ekonomik anlayış, ebeveynlik anlayışı ve evlilik doyumu toplam ölçek ortalamalarının cinsiyete göre anlamlı şekilde farklılaştığı gözlenmiştir. Bununla birlikte eşin ailesiyle iletişim alt faktörü ölçek prtalamaları evlilik yılına göre ve ebeveynlik anlayışı faktörü çocuğa bakan olup olmamasına göre anlamlı derecede farklılaşmıştır. Spiritüel iyi oluş ölçeğinin alt faktörü olan anomi alt faktörü ortalamalarının ise çocuk sayısına göre ve eğitim durumuna göre anlamlı derecede farklılaşmakta olduğu görülmüştür. Nitel bulgularda da nicel verileri destekleyen ve açıklayan bulgulara ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler Spitiritüel İyi Oluş, Evlilik Doyumu, Maneviyat, Din Psikolojisi, Karma Araştırma. Abstract The aim of this study is to investigate the relationship between marital well-being and marital satisfaction of married couples. The pattern of the research is an explanatory pattern from the mixed pattern models in which the qualitative and quantitative research method is used. The study group of the study consisted of 86 married couples with a total of 172 participants. Semi-structured interview technique was used for qualitative research and data were obtained from 7 people who volunteered for qualitative interview. SPSS-25 program was used to analyze the quantitative data. In the analysis of qualitative data, content analysis method was used. According to the quantitative findings obtained from the study, while there was no significant correlation between the Spiritual Well-Being and Marriage Satisfaction of the married individuals who participated in the study, there was no significant correlation between them; A positive positive correlation was found between the sub-dimensions of the spiritual well-being and the marital satisfaction scale, which is the sub-dimension of communication with the spouse's family and parenting. On the other hand, it was observed that the mean scores of marriage satisfaction, anger, communication with the spouse's family, economic understanding, parental understanding and marital satisfaction significantly differed by gender. However, sub-scale scale scales of communication with spouses were significantly different according to the year of marriage and whether the parenting factor was facing the child. The mean sub-factor aomi, which is the sub-factor of the spiritual well-being scale, was significantly different according to the number of children and education level. In qualitative findings, findings supporting and explaining quantitative data were obtained. Keywords Spiritual Well-Being, Marriage Satisfaction, Spirituality, Psychology of religion, Mixed research.

An Investigation of the Relationships between Early Maladaptive Schemas and Marital Adjustment A Meta-analysis

20th International Congress on Psychological Counseling and Guidance, 2018

The aim of this study is to analyze the correlational studies which investigate the relationships between early maladaptive schemas and marital adjustment by using meta-analysis technique and to determine the general correlation value between these variables. In the determination of the studies to be included in the meta-analysis, literature review was conducted on various databases in the first place. Early maladaptive schemas and marital adjustment terms were searched in the title section of the studies and the correlational studies listed were included in the meta-analysis. The publication intervals of the studies were determined as 2000-2018 and the studies carried out between these dates were taken into meta-analysis. In the study, it is aimed to calculate a general correlation coefficient (r) between the variables and to determine whether it differs according to the moderator variables. Marital adjustment variable and early maladaptive schema type were determined as hypothetical moderator variables. The results showed that there is a high, negative and significant correlation between maladaptive schemas and marital adjustment. It was determined that the marital adjustment variable and early maladaptive schema type function as moderator. It was found that that early maladaptive schemas are correlated with marital satisfaction in marital adjustment at the highest and negative level, and subjugation, defectiveness and dependency schemas are the ones which are more negatively correlated with marital adjustment significantly.

Child Early and Forced Marriages

Turkish journal of family medicine and primary care, 2022

Child marriage is a type of violation of human rights and is also considered as child neglect and abuse. The fact that child marriages are encountered both in Turkey and all over the world shows that this issue is not a local problem, but a global one. The share of girls in child marriages is higher. Recently, the rate of marriages before the age of 18 has been decreasing, albeit slowly. However, it is still not at the desired level. Much can be said about the reasons for child marriages. Child marriages in underdeveloped and developing countries have reasons such as sociocultural, gender inequality, poverty, low level of education, wars, domestic violence, social pressure and tradition. These causes vary by region and society, and often overlap and reinforce each other. The mental and physical development of girls who get married are adversely affected. Children in the developmental period come under a heavy burden with marriage and the mental health of children is adversely affected. Early marriages also negatively affect physical health, trigger sexually transmitted diseases, increase the risk of maternal and infant mortality by causing early and frequent pregnancies, force individuals to be uneducated and leave them poor. Multidisciplinary studies should be carried out to prevent child marriages. The society should be informed about early and forced marriages at a young age and social awareness should be created. The education level of girls should be increased and their attendance at school should be ensured. Socioeconomic empowerment of families may also prevent children from marrying at an early age. When faced with child marriages, legal actions must be taken. Family, society and the state have important duties in preventing child marriage, which is a multidimensional problem. Key words: Child marriages, child abuse and neglect, child brides Özet Çocuk yaşta yapılan evlilikler insan haklarının ihlalinin bir türü olup aynı zamanda çocuk ihmali ve istismarı olarak kabul edilmektedir. Çocuk yaşta yapılan evliliklere hem Türkiye'de hem de tüm dünyada karşılaşılması, bu konunun yerel bir sorun olmadığını, küresel bir sorun olduğunu göstermektedir. Çocuk yaşta yapılan evlilikler içerisinde kız çocuklarının evlendirilmesinin payı daha yüksektir. Son zamanlarda bu evliliklerin oranı yavaş da olsa azalmaktadır. Ancak hala istenen düzeyde değildir. Çocuk yaşta gerçekleşen evliliklerin nedenleri hakkında pek çok şey söylenebilmektedir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çocuklarda görülen evliliklerin nedenleri arasında sosyokültürel faktörler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, eğitim düzeyi düşüklüğü, savaşlar, toplum baskısı, aile içi şiddet ve gelenekler yer alır. Bu nedenler bölgelere ve topluma göre değişiklik gösterir ve genellikle birbirinin içine geçip birbirini destekler. Erken yaşta evlilik yapan çocukların ruhsal ve bedensel gelişimleri olumsuz etkilenmektedir. Gelişme dönemindeki çocuklar evlilik ile ağır bir yükün altına girmektedir ve çocukların ruh sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Çocuk yaşta yapılan evlilikler beden sağlığını da olumsuz olarak etkilemekte, cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olmakta, erken ve sık gebeliklere sebep olarak anne ve bebek sağlığını olumsuz etkilemekte, bireylerin eğitimsiz kalmasına neden olmakta ve yoksul bırakmaktadır. Çocuk evliliklerini önlemek için multidisipliner çalışmalar yapılmalıdır. Toplum çocuk yaşta erken ve zorla yapılan evlilikler hakkında bilgilendirilmeli ve toplumsal farkındalık oluşturulmalıdır. Kız çocuklarının eğitim düzeyi yükseltilmeli ve okula devamlılıkları sağlanmalıdır. Ailelerin sosyoekonomik açıdan güçlendirilmesi de çocukların erken yaşta evlenmesini engelleyebilir. Çocuk evlilikleriyle karşılaşıldığında yasal işlemlerin yaptırılması gerekmektedir. Çok boyutlu bir sorun olan çocuk evliliklerinin önlenmesinde ailenin, toplumun ve devletin önemli görevleri vardır. Anahtar kelimeler: Çocuk evlilikleri, çocuk istismarı ve ihmali, çocuk gelinler Geliş tarihi /