Sporcularda Hedef Bağlılığı Üzerine Bir Araştırma (original) (raw)

Profesyonel Futbolcularda Hedef Yöneli̇mi̇ni̇n Moti̇vasyonel Yöneli̇m Üzeri̇ne Etki̇si̇

2019

Hedef yonelimi Nicholls (1989) tarafindan ortaya atilmis ve bir kisinin nasil yetkinlik gosterdigi ego ve gorev yonelimi olmak uzere iki farkli yone ayrilmistir. Deci ve Ryan (1985) bireylerin belirli icsel ya da dissal nedenlerle sportif aktiviteye katildiklarini ve devam ettirdiklerini belirtmistir. Icsel motivasyon, kisinin bir etkinlige katilmasini, bu durumdan haz almasi ve doyum saglamasini ifade etmektedir. Dissal motivasyon ise, diger insanlar araciligiyla gelen maddi, manevi degerler tasiyan pekistirecler olarak ifade edilmektedir. Spora katilan bireylerde motivasyon ve hedef yonelimini anlamak, performansi arttirmada antrenman programlari gelistirilmesinde ve bu programlara bagliligi saglamada antrenorlere yardimci olabilir. Bu arastirmanin amaci, profesyonel futbolcularin hedef yonelimlerinin motivasyonel yonelimlerini nasil etkiledigini incelemektir. Arastirmaya 121 (Xyas= 23.6± 3.6 yil) profesyonel futbolcu katilmistir. Katilimcilarin hedef yonelimlerini belirlemek icin...

Sporcuların Covid-19’a Yakalanma Kaygısı ve Spora Bağlılık Durumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Uluslararası Güncel Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021

Öz Bu araştırma, 2020-2021 sezonunda spor kulüplerinde aktif spor yapan sporcuların Covid-19'a yakalanma kaygısı ve spora bağlılık durumları arasındaki ilişkinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesini amaçlamıştır. Araştırmada, "Tanımlayıcı (Betimsel) ve İlişkisel tarama modeli" kullanılmıştır. Araştırma grubu 124 erkek 102 kadın olmak üzere toplamda 226 sporcudan oluşmaktadır. Katılımcıların seçiminde basit tesadüfi örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu, Cicioğlu ve İlhan (2020) tarafından geliştirilen "Sporcuların Yeni Tip Koronavirüse (Covid-19) Yakalanma Kaygısı Ölçeği-SYTKYKÖ" ve Schaufeli, Bakker (2004) tarafından geliştirilen, Türk kültürüne uyarlanması Sırgancı, Ilgar ve Cihan (2019) tarafından yapılan "Spora Bağlılık Ölçeği-SBÖ" kullanılmıştır. Verilen analizinde SPSS 26.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Katılımcılardan elde edilen verilerin istatistiksel analizlerinde bağımsız örneklem T-Testi, ANOVA ve Pearson Korelason testleri kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularında yapılan t-testi sonucunda cinsiyet değişkenine göre SBÖ zinde olma alt boyutunda anlamlı farklılık tespit edilirken içselleştirme ve adanma alt boyutlarında anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Benzer şekilde SYTKYKÖ bireysel ve sosyal kaygı alt boyutlarında da anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Korelasyon analizi sonuçlarında yaş değişkeninin SYTKYKÖ ile SBÖ arasında anlamlı ilişki tespit edilmemiştir. Ayrıca SYTKYKÖ ile SBÖ arasında anlamlı ilişki tespit edilmezken, Zinde olma alt boyutu ile Sosyal kaygı alt boyutları arasında negatif yönde ve düşük düzeyde ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak sporcuların Covid-19'a yakalanma kaygılarının spora bağlılık düzeyleri üzerine doğrudan etkisi bulunmadığını ve zinde olma psikolojik etkisinin artmasıyla sosyal kaygının azalacağını söyleyebiliriz.

Spora Katılım Motivasyonu: Görme Engelli Sporcular Üzerine Bir Araştırma

Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi, 2019

In general expression, visually impaired people are the persons that are affected by visual disability. Sports is one of the important factors that helps visually impaired individuals to take their places in daily life, to connect them to life by socializing, to orient themselves with motivation and to accept the idea that visual disability is not an obstacle to continue living. In this study, it was aimed to determine the motivation levels of licensed visually impaired athletes for participation in sports according to various variables. In this context, descriptive survey model from quantitative research methods was used in the research. The sample of the study consists of 80 (23 female, 57 male) licensed athletes who were 60 national and 20 non-national athletes from Turkey Sports Federation for the Visually Impaired. In the research, a personal information form prepared by the researchers and the "Scale of Motivation for Participation in Sports in Persons with Disabilities (SMPSPD)" developed by Tekkurşun, İlhan, Esentürk and Kan (2018) were used as a data collection tool. In the analysis of the data obtained in the research; frequency, arithmetic mean, standard deviation as well as t-test, Pearson Moment Correlation, Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis tests were used. In the study, it was determined that the internal motivation score means of visually impaired judoists were significantly higher than the weightlifters and their external motivation score means were significantly higher than the goalballers. There was a significantly moderate positive difference between the age of the athletes and External Motivation level. There was no significant difference according to the gender of the participants. A high level of positive difference was found between the sports history of visually impaired athletes and their Internal Motivation, External Motivation and Non-Motivation dimensions. It was concluded that the motivation visually impaired athletes for participation in sports were at a high level.

Engelli Sporcularda Spora Katılım Motivasyonu

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 2019

Araştırma, Türkiye Bedensel-İşitme-Görme Engelliler Spor Federasyonları bünyesinde lisanslı olarak spor yapan engelli sporcuların spora katılım motivasyonlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Nicel modelde desenlenen araştırmaya toplam 303 engelli sporcu katılmıştır. Araştırmada boyut toplam puanları bakımında spora katılım motivasyonu en yüksek grubun bedensel engelli sporcular olduğu, bunu görme engelli ve işitme engelli sporcuların izlediği tespit edilmiştir. Milli olan sporcuların dış motivasyonlarının, milli olmayan sporculara göre anlamlı olarak yüksek olduğu, yaş artıkça motivasyonsuzluğun anlamlı olarak azaldığı, işitme engelli kadın sporcuların aynı engel grubu içerisinde hem iç ve dış motivasyon puanlarına göre erkek sporcularda anlamlı olarak yüksek motivasyona sahip oldukları, bedensel engelli sporcuların genel olarak spor yapma güdülerinin fiziksel gelişim ile ilişkili olduğu, görme engelli sporcuların iç motivasyon faktörleri arasında "sporun özgür hissettirmesi" özelliğinin daha çok vurgulandığı, işitme engeli sporculardan ise diğer engel gruplarındaki sporculara göre "motivasyonsuzluğun" ön plana çıktığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, milli olan sporcuların milli olmayan sporculara göre ve bedensel engelli sporcuların işitme ve görme engellilere göre spora katılım motivasyonlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca spora katılım motivasyonu ile yaş arasında anlamlı ilişki bulunmazken, spor yaşı ile anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Hedef Yöneli̇mleri̇ Ve Algilanan Moti̇vasyonel İkli̇m Arasindaki̇ İli̇şki̇ (Li̇seli̇ Erkek Voleybolcular Üzeri̇ne Bi̇r Çalişma)

DergiPark (Istanbul University), 2005

Bu araştırmanın amacı, liseli erkek voleybolcularda hedef yönelimi ve algılanan motivasyonel iklim arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya 18 okul takımında yer alan, toplam 156 erkek liseli voleybolcu katılmıştır (yaş ortalaması 16.33±0.75 yıldır). Voleybolcuların hedef yönelimleri, "Sporda Görev ve Ego Yönelim Ölçeği-SGEYÖ" ile, algılanan motivasyonel iklimleri ise, "Sporda Algılanan Motivasyonel İklim Ölçeği-SAMİÖ" ile ölçülmüştür. Verilerin analizinde betimsel istatistikler ve pearson korelasyon istatistik tekniği kullanılmıştır. Elde edilen bulgular liseli voleybolcuların görev yönelimi ortalamalarının, ustalık iklimi ortalamalarından daha yüksek olduğunu, ego yönelimi ortalamalarının ise performans iklimi ortalamalarından daha düşük olduğunu göstermektedir. Toplam puanlar değerlendirildiğinde ise, ustalık ikliminin, görev yöneliminden ve performans ikliminin, ego yöneliminden daha yüksek olduğu görülmektedir. Hedef yönelimi ve motivasyonel iklim arasındaki ilişkilerde, görev yönelimi ve ustalık iklimi arasında (r = 0.236; p<0.003) pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Ego yönelimi ile ustalık ve performans iklimleri arasında bir ilişki bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak, liseli erkek voleybolcuların görev yönelimleri arttıkça ustalık iklimlerinin de artmakta olduğu söylenebilir.

Sporcuların Hedef Yönelimleri, Algılanan Güdüsel İklimleri ve Algılanan Fiziksel Yeterliklerinin Cinsiyete ve Deneyim Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Turkiye Klinikleri Journal of Sports Sciences, 2012

Bu çalışmanın amacı, sporcuların hedef yönelimleri, algılanan güdüsel iklimleri ve algılanan fiziksel yeterliklerinin cinsiyete ve deneyim düzeyine göre karşılaştırılmasıdır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Bu amaç doğrultusunda, çalışmaya farklı branşlarda (futbol, voleybol, basketbol, buz hokeyi, hentbol) spor yapan 181 erkek (X yaş = 17,65 ± 2,83)'i, 106 (X yaş = 17,39 ± 2,23)'sı kadın olmak üzere toplamda 287 (X yaş = 17,55 ± 2,62) sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların hedef yönelimleri Sporda Ego ve Görev Yönelim Ölçeği, algılanan güdüsel iklimleri Sporda Algılanan Güdüsel İklim Ölçeği, algılanan fiziksel yeterlikleri ise Kendini Fiziksel Algılama Envanteri ile belirlenmiştir. Sporcuların yaş, cinsiyet gibi demografik bilgilerinin yanı sıra ne kadar süredir bu spor dalı ile uğraştıkları araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu ile ölçülmüştür. Çalışmada verilerin analizinde betimsel istatistiksel tekniklerin yanı sıra, Çok Yönlü Varyans Analiz (MANOVA) ve Tek Yönlü Varyans Analiz (ANOVA) tekniği kullanılmıştır. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Yapılan analizler sonucunda, kadın sporcuların hem görev hem de ego yönelim puanları erkek sporcuların hedef yönelimi puanlarından yüksek bulunmuştur (p< 0,05). Benzer bir şekilde, kadın sporcuların ustalık iklimi puanları erkek sporcuların ustalık iklimi puanlarından yüksek iken (p< 0,05), kadın ve erkek sporcuların performans iklimi puanları arasında fark bulunamamıştır (p> 0,05). Bunun yanı sıra, elde edilen bulgular kadın ve erkek sporcuların algılanan fiziksel yeterlik puanları arasında da bir fark olmadığını göstermektedir (p> 0,05). Spor deneyimine göre yapılan analizler ise kadın ve erkek sporcuların hem hedef yönelimi hem de algılanan güdüsel iklim puanları arasında bir fark olmadığını ortaya koymuştur (p> 0,05). S So on nu uç ç: : Sonuç olarak, kadın sporcuların hem beceri öğrenimi, görevde ustalığı gösterme, sıkı çalışma kavramları hem de başarıya üstün yeteneği kanıtlayarak ve rakiplerini mağlup ederek ulaşılacağı inancı üzerine odaklandıkları söylenebilir. Buna ek olarak, spor deneyiminin hem kadın hem de erkek sporcular için hedef yönelimi ve algılanan güdüsel iklim üzerinde etkili olmadığını söyleyebiliriz. A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Hedef yönelimi; algılanan güdüsel iklim; algılanan fiziksel yeterlik, cinsiyet, spor deneyimi A AB BS ST TR RA AC CT T O Ob bj je ec ct ti iv ve e: : The purpose of this study was to compare the perceived motivational climate, goal orientations and perceived physical competence of athletes with regard to gender and sport experiences. M Ma at te er ri ia al l a an nd d M Me et th ho od ds s: : For this aim, 181 male (17.65 ± 2.83), 106 female (17.39 ± 2.23) totally 287 athletes (17.55 ± 2.62) who involved in different sports (soccer, volleyball, basketball, ice hokey, handball) were voluntarily participated in this study. "Task and Ego Orientation in Sport Questionnaire" was used to determine goal orientations of athletes, "Perceived Motivational Climate in Sport Questionnaire" was used to determine perceived motivational climate of athletes and "Physical Self Perception Profile" was used to determine physical competence of athletes. In addition, a demographic questionnaire was used to obtain information about their age, gender and also lenght of sport participation. Descriptive statistics, Multiple Way Analysis of Variance (MANOVA) and One Way Analysis of Variance (ANOVA) technics were used to analyse data. R Re es su ul lt ts s: : Results of analysis showed that, both task and ego orientation scores of female athletes were higher than male athletes' scores (p< 0.05). Similarly, while mastery climate scores of female athletes were higher than mastery climate scores of male athletes (p< 0.05), there was no significant differences in performance climate scores between male and female athletes (p> 0.05). Besides this, findings showed no differences in perceived physical competence between female and male athletes' scores (p> 0.05). Results, according to sport experience revealed that differences in both goal orientations and perceived motivational climate scores between male and female athletes were not statistically significant (p> 0.05). C Co on nc cl lu us si io on n: : In conclusion, it can be said that, female athletes focused on both learning skills, demonstrate proficiency in task, hard work concepts and belief that reach to success defeated their opponents and proven ability. In addition to that, we could say, sport experiences hadn't effective on goal orientation and perceived motivational climate for both female and male athletes. K Ke ey y W Wo or rd ds s: : Goal orientations; perceived motivational climate; perceived physical competence, gender, sport experience T Tu ur rk ki iy ye e K Kl li in ni ik kl le er ri i

Ameri̇kan Futbolu Oyuncularinda Hedef Yöneli̇mi̇ Ve Algilanan Güdüsel İkli̇m

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu SPORMETRE Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2005

Bu çalışmanın amacı, Amerikan futbolu oyuncularının hedef yönelimleri ve güdüsel iklim düzeylerini belirlemek ve oynanan mevkiye göre karşılaştırmaktır. Çalışmaya Ankara'da Amerikan futbol takımı olan üç üniversiteden toplam 102 amerikan futbolcusu (X yaş 21.21± 1.91; 52 defans ve 50 hücum oyuncusu) gönüllü olarak katılmıştır. Sporcuların hedef yönelimleri "Sporda Görev ve Ego Yönelim Ölçeği", güdüsel iklimleri "Sporda Algılanan Güdüsel İklim Ölçeği" ile belirlenmiştir. Elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistik ve bağımsız örneklerde t test kullanılmıştır. Analizler, Amerikan futbolu oyuncularının görev yönelimli hedef profiline sahip olduklarını ve algılanan güdüsel iklimin ustalık iklimi olduğunu ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar hücum takımında oynayan oyuncuların performans iklimi değerleri ile defans takımında oynayan oyuncuların performans iklimi değerleri arasında anlamlı fark olduğunu ortaya koymuştur (t =-2.77; p<0.05). Öte yandan; hücum takımında oynayan oyuncuların görev yönelimi (t=-0.76; p>0.05), ego yönelimi (t=-1.25; p>0.05) ve ustalık iklimi (t=-0.24;p>0.05) değerleri ile defans takımında oynayan oyuncuların değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç olarak; Amerikan futbol oyuncularının görev yönelimli oldukları ve algılanan güdüsel iklimin takımda üstlenen rollere göre farklılaştığı söylenebilir.

Rekreasyonel Koşucuların Spora Bağlılık Düzeylerinin İncelenmesi

Aksaray University Journal of Sport and Health Researches, 2021

Bu araştırmanın amacı koşu gruplarında rekreasyonel amaçlı koşan bireylerin spora bağlılık düzeylerini çeşitli demografik değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma grubu; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin ve Antalya illerinde rekreasyonel olarak koşan 159 kadın ve 223 erkek olmak üzere toplam 382 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların spora bağlılık düzeylerini incelemek için Cronbach alfa katsayısı 0,90 olan, "Spora Bağlılık Ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin analizinde cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olma, lisanslı sporculuk geçmişi değişkenlerinin spora bağlılık düzeyine etkisini belirlemek için Bağımsız Örneklem t-testi kullanılırken, yaş, beden kitle indeksi, eğitim durumu, gelir durumu, algılanan gelir durumu, sigara ve alkol kullanımı, haftada koşulan gün sayısı, koşu geçmişi, haftalık koşu mesafesi, algılanan yaşam kalitesi, algılanan genel sağlık durumu değişkenlerinin etkisini belirlemek için Tek Yönlü Varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; yaş, medeni durum, çocuk sahibi olma, gelir durumu, algılanan gelir durumu, sigara ve alkol kullanımı, lisanslı sporculuk geçmişi değişkenleri ile spora bağlılık düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunamamışken (p>0,05), cinsiyet, eğitim düzeyi, haftada koşulan gün sayısı, koşu geçmişi, haftalık koşu mesafesi, algılanan yaşam kalitesi ve algılanan genel sağlık durumu değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler saptanmıştır (p<0,05). Sonuç olarak koşu gruplarında rekreasyonel koşucuların; koşu mesafeleri, koşu sporuna ayırdıkları zaman ve koşu geçmişleri arttıkça spora bağlılıkları, algılanan yaşam kalitesi ve genel sağlık durumları artmaktadır.

Kadın ve Erkek Sporcularda Başarı Hedeflerini Öngörmede Kendini Fiziksel Algılama ve Yaşam Doyumunun Rolü

Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe Üniversitesi

B u çalışmanın amacı kadın ve erkek sporcularda başarı hedefi yönelimini öngörmede kendine güven, genel fiziksel yeterlik, spor yeteneği ve yaşam doyumunun rolünü incelemektir. Araştırmaya farklı spor dallarından 820 sporcu (n erkek= 497; X yaş = 21.77 3.92 ve n kadın = 323; X yaş =20.74 3.78) katılmıştır. Katılımcıların kendine güven, genel fiziksel yeterlik, spor yeteneği düzeyini, yaşam doyumunu ve başarı hedeflerini belirlemek için sırasıyla Marsh Kendini Fiziksel Tanımlama Anketi, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Sporda 2 2 Başarı Hedefleri Envanteri kullanılmıştır. Verilerin ortalama ve standart sapmaları belirlenmiş, cinsiyetler arasındaki farklılığı ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar için t testi hesaplanmıştır. Adımsal çoklu regresyon analizi kadın ve erkeklerin puanları için ayrı ayrı uygulanmıştır. Katılımcıların spor yeteneği (p<0.01) ve yaşam doyumu (p<0.001) puanlarında cinsiyete göre farklılık görülmüştür. Kadın sporcularda genel fiziksel yeterlik algısı, ustalık-yaklaşma hedef yönelimi ile pozitif A B S T R A C T T he purpose of the present study was to examine the role of self-esteem, global physical selfconcept, sport competence and life satisfaction in the prediction of achievement goal orientations in female and male athletes. 820 athletes (n male= 497; X age =21.77 3.92 ve n female =323; X age =20.74 3.78) participated in this study. Physical Self-Description Questionnaire, The Satisfaction with Life Scale and 2x2 Achievement Goals Questıonnaire for Sport were used as the measure of self-esteem, global physical self-concept, sport competence, life satisfaction and goal orientation levels, respectively. Data are reported as means and standard deviations and independent samples t tests were calculated to compare the scores for the two gender. Then, multiple regression analyses with stepwise were applied separately to data of male and female athletes. Gender differences were observed in sport competence (p<0.01) and life satisfaction (p<0.001) of participants. Global physical self-concept was positive related to mastery-appro

Üst Düzey Sporcuların Egzersiz Bağımlılık Düzeylerinin İncelenmesi

Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi

Öz Araştırmada üst düzey sporcuların egzersiz bağımlılığı düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, 66'sı takım (basketbol, Amerikan futbolu) ve 94'ü bireysel (atletizm, güreş) olmak üzere toplam 160 (35 kadın, 125 erkek) milli takımda yer alan üst düzey sporcu üzerinden yürütülmüştür. Araştırmada "Kişisel Bilgi Formu" ve "Egzersiz Bağımlılığı Ölçeği (EBÖ)" kullanılmıştır. Araştırmanın modeli, nicel araştırma yöntemlerinden betimleyici bir tarama desenidir. Araştırmada pearson korelasyon katsayısı, Mann Whitney U testi, Krusal-Wallis testinden yararlanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, EBÖ ile katılımcıların yaş değişkeni arasında istatiksel anlamda anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Branş, cinsiyet maddi gelir değişkenleri ile EBÖ alt boyutları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Katılımcıların spor yaşına göre; 'Aşırı Odaklanma ve Duygu Değişimi' alt boyutunda pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Sonuç olarak; üst düzey sporcuların, spor yaşı, branş, cinsiyet, maddi gelir değişkenleri ile egzersiz bağımlılığı ölçek ve alt boyutları toplam puan ortalamalarına bakıldığında 'bağımlı' grupta yer aldıkları tespit edilmiştir. Buna sebep olarak; yıllar boyunca düzenli ve profesyonel anlamda spor yapan sporcuların başarılarıyla doğru orantıda yükselen performansları, bireyleri daha fazla egzersiz yapmaya motive ederek, yapmış oldukları egzersizin bağımlılık oluşturabileceğini fark etmelerine engel olabileceği düşünülmektedir.