TÜRKÇE SÖZLÜK'TEKİ "HALK AĞZINDA (hlk.)" ETİKETLİ SÖZ VARLIĞI-Belgin Tezcan AKSU-ELGİNKAN KURULTAYI-2021-2022 (original) (raw)

TÜRK DİL KURUMU SÖZLÜK GELENEĞİ VE TÜRKÇE SÖZLÜK Belgin Tezcan AKSU Kasım 2010

Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfının 40. kuruluş yılında Elginkan Vakfı ile Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezinin iş birliğiyle düzenlenen bu bilgi şöleninde olmaktan kıvanç duyuyorum. Tanzimat dönemi, Türk toplumunun Batı kültürüyle karşı karşıya geldiği, yeni bir dünya görüşü benimseyip geliştirmeye niyetlendiği, ilklerin dolayısıyla da birçok yeniliklerin yapıldığı, sonraki dönemleri yakından etkileyen ileriye dönük bir atılım dönemidir. 1789 Fransız Devrimi'nden sonra dilimize Batı kökenli kelimeler özellikle de tıp terimleri girmeye başlamıştır. Arapça, Farsça kelime ve terkiplerle oldukça ağır bir durumda olan dilimiz Batılılaşma yolunda köklü değişikliklerin yapıldığı Tanzimat Döneminde Batı kaynaklı kelimelerin de eklenmesiyle daha da karmaşık bir hâl almıştır. Dilimizi bu karmaşadan kurtarmak için Ali Suavi, Ahmet Midhat Efendi eserlerinde ve yayımladıkları dergilerde arı Türkçe kullanmaya çalışmışlardır. 1876 yılında Eğinli Sait Paşa I. Meşrutiyetin kanunuesasisini düzenlerken 18. maddede "devletin lisân-ı resmîsi olan Türkçe"yi görevlilere zorunlu kılmıştır (TDK 1972:22). Necip Asım, Veled Çelebi, Şemsettin Sami, Ahmet Cevdet, Rıza Tevfik, Hamdullah Suphi, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Ali Canip gibi yazarlar saf Türkçeye yönelmişlerdir. Meşrutiyete kadar duru Türkçe kullanma çabaları bireysel olarak devam etmiştir. İlk defa Meşrutiyetle beraber bu konudaki birliktelikler de ortaya çıkmıştır. 1912 yılında Türk Derneği Mecmuası, Türk Yurdu, aynı yılda Selânik'te çıkmaya başlayan Genç Kalemler dergisi etrafında toplananlar bu yolda örgütlenmenin ilk adımlarını atmışlardır. Önce dildeki Arapça ve Farsça terkiplerden kurtulunmaya ve sade bir Türkçe kullanılmaya çalışılmıştır. Ahmet Cevdet Efendi 1851'de yayımladığı Kavâ'id-i Osmâniyye'sinde, dilimizde bulunup da Arap harfleriyle gösterilemeyen sesler için bir yazı yolu aramak gerektiğini belirtmiştir. 1862 yılında Münif Efendi, verdiği bir konferansta Arap harflerinin yetersizliğini, Latin alfabesinin Türkçeye daha uygun bir yazı düzeni olduğunu belirtmiştir. 1900 yılına gelindiğinde ünlü harflerin gösterilmesi konusunda, çeşitli işaretler konularak harfler birbirinden ayırt edilmeye çalışılmıştır. 1907 yılında Selânik'te Kolağası Mustafa Kemal, bir konuşma sırasında Bulgar Türkoloğu İvan Manolov'a şunları söylemiştir: Batı uygarlığına girmemize engel olan yazıyı atarak Latin kökünden gelen bir alfabe seçmeli, kılık kıyafetimize kadar her şeyimizde Batılılara uymalıyız. Emin olunuz ki, bunların hepsi bir gün olacaktır. Meşrutiyetin son yıllarında Maarif Nezaretince Tedkikat-ı Lisaniyye Heyeti kurulmuştur. Bu kurul "Sarf ve İmla Encümeni" ile "Lügat Encümeni" kollarına ayrılarak çalışmalarını 1920 yılına dek sürdürmüştür. Ali Ekrem'le, Ahmet Cevat'ın yönettiği kurul 1919'da Usul-i İmlâ adlı eseri, Babanzade Naim'in başkanı bulunduğu Sarf Encümeni de 1920 yılından başlayarak Sarf ve Nahv-i Türkî adlı defterleri yayımlamıştır. Macar Türkoloğu Németh 1916 yılında yayımladığı Türkische Grammatik adlı eserinde Türkçeyi; fasih Türkçe (resmî ve edebî Türkçe), orta Türkçe (orta katmanın kullandığı dil) ve kaba Türkçe (halk ve köylü dili) şeklinde ayırmıştır. Atatürk bu ayrımı okuduğunda önce yadırgamış daha sonra haklılık payının olduğunu düşünerek şunları söylemiştir: "Bu ayırımlar kalkmalı, bunlar birbirine yaklaştırılmalıdır; genel dili, gazete dilini yalnız aydınların değil, köylünün, kentlinin anlayabileceği bir duruma getirmeliyiz." (Türkay 1982:47).

TÜRKÇE SÖZLÜK'TE "hlk." ETİKETLİ SÖZLÜK BİRİMLERİN TANIMLANMASI: C ve Ç MADDE BAŞLARI ÖRNEĞİ

Turkish Studies , 2019

ÖZ Türkiye'de sözlük bilimi araştırmaları sistemli olarak Cumhuriyet döneminde başlamıştır. Cumhuriyet dönemine gelene dek oluşan sözlükçülük geleneği bu dönemde yapılan sözlükçülük çalışmalarına ve araştırmalarına kaynaklık etmiştir. Sözlük bilimi çalışmaları özellikle son yüzyıllarda Batı'da yapılan bilgisayar destekli çalışmalarla zenginleşmiş ve kuramsal çerçeveye oturmuştur. Türkiye'de yapılan çalışmalarda ise kuramsal çerçeve konusunda yapılan çalışmalar daha yeni olmakla birlikte daha çok sözlük yazımı ve uygulama alanında çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda da kuramsal bakımdan birtakım eksiklikler görülmektedir. Genel anlamda Türkçe üzerine sözlük bilim çalışmalarının eksikliğinin yanında ağız sözlükleri üzerine kuramsal çalışmalar daha da az sayıdadır. Bu eksikliği gidermek için son yıllarda sözlük bilimi ve özellikle de ağız sözlükçü üzerine yapılan çalışmaların sayısı artmıştır. Söz konusu çalışmaların büyük bir bölümü ağız sözlükleri ve ağız sözlüklerinde görülen yöntem hataları üzerinedir. Özellikle Türkçe Sözlük'te (TS) hlk. etiketli sözlük birimler üzerine çalışmalar nadirdir. Bu çalışmaların geliştirilip Türk ağız sözlüklerine referans oluşturan Derleme Sözlüğü (DS) ile karşılaştırılması ve her iki sözlüğün halk ağzından alınan sözcükleri tanımlamadaki yaklaşımlarının ortaya konulması gerekmektedir. Halk ağzından Türkçe Sözlük'e giren sözler üzerine daha önce de değerli çalışmalar yapılmıştır. Söz konusu çalışmalar nicelik olarak yeterli seviyede değildir. Türk sözlük biliminin gelişmesi açısından özellikle genel sözlükler ile ağız sözlüklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla çalışmamızda Türkçenin önemli sözlükleri olan TS ve DS üzerinden halk ağzından * Arş. Gör. Hacettepe Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

TÜRKÇE SÖZLÜK'TE SALGIN TERİMLERİ

SALGIN TERİMLERİ VE TÜRKÇE BİLGİ ŞÖLENİ, 2022

Salgının başladığı dönemde Güncel Türkçe Sözlük Kolu olarak bir çalışma yaptık. Türkçe Sözlük’teki salgın terimlerini çıkardık, bunların çok eksik ve bazı yanlışlıklar içerdiğini gördük. Ülke gündeminde kullanılan salgınla ilgili terimleri ve İngilizce terimlere karşı teklif edilen Türkçe karşılıkları gözden geçirerek bir “Salgın Terimleri Sözlüğü” oluşturduk. Başkana da göndererek bunları basınla paylaşmak isteyip istemediğini sorduk. Başkan, H. Develi’nin yazısının Türk Dili’nde yayımlanmasını yeterli gördü. Biz de mevcut bilgilerden yararlanarak oluşturduğumuz terimleri Türkçe Sözlük’e işledik. Durum bundan ibarettir. Bütün arkadaşlarımla ortak hazırladığımız sözlüğün serüvenini ve sonuçları kol başkanı olarak sizlerle paylaşayım. Bir de orada tartışılmasında fayda vardır.

TÜRKÇE SÖZLÜK’TE YER ALAN EŞ GÖSTERENLİ “SAZ” SÖZCÜĞÜNE İLİŞKİN DÜZELTME ÖNERİLERİ

TÜRKÇE SÖZLÜK’TE YER ALAN EŞ GÖSTERENLİ “SAZ” SÖZCÜĞÜNE İLİŞKİN DÜZELTME ÖNERİLERİ, 2023

Yazım ve sesletimi aynı olan ancak farklı etimolojilere dayanan sözcükler eş gösterenli sözcükler olarak değerlendirilir. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de eş gösterenli sözcükler vardır. Türkçe Sözlük’te bu tür sözcüklerin eş gösterenli olduğunu göstermek amacıyla Romen rakamları kullanılmıştır. Türkçe Sözlük’te eş gösterenli sözcüklere yer verilmiş olsa da bazı sözcükler dikkatlerden kaçmıştır. Buna bağlı olarak bazı eş gösterenli sözcükler, çok anlamlı tek bir sözcükmüş gibi algılanmış ve sözlüğe de bu şekilde alınmıştır. Bu durum çoğu zaman sözlük kullanıcılarını yanılgıya düşürmüştür. Bazen bu tür yanılgıları düzeltmek amacıyla çoğunlukla makale düzeyinde, düzeltme ve katkı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmada da Türkçe Sözlük’te yer alan eş gösterenli “saz” sözcüğü hakkında bazı düzeltme önerilerinde bulunulmuştur. Türkçe Sözlük’te eş gösterenli, biri Türkçe biri Farsça olmak üzere iki farklı “saz” sözcüğü vardır. Ancak yapılan araştırmalar neticesinde “saz” sözcüğünün biri Farsça biri Türkçe olmak üzere iki değil, biri Farsça ikisi Türkçe olmak üzere eş gösterenli üç farklı sözcük olduğu tespit edilmiştir. Eş gösterenlilik Türkçe “saz” sözcüğü ile ilgili olduğu için Farsça “saz” sözcüğü üzerinde durulmamıştır. Öncelikle Türkçe “saz” sözcüğündeki eş gösterenliliğin anlaşılması amacıyla tarihî ve çağdaş Türk dillerindeki anlamları üzerinde durulmuştur. Ardından bu sözcüğün etimoloji çalışmalarındaki durumuna değinilmiştir. Sonuç bölümünde ise eş gösterenli olan bu sözcüğün Türkçe Sözlük’te nasıl yer alabileceği ile ilgili önerilere yer verilmiştir.

TDK TÜRKÇE SÖZLÜK'TE ESKİMİŞ KULLANIM ETİKETİ ÜZERİNE

Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 6 (15), 232-240., 2018

*Bu çalışma 3-4 Kasım 2015’te gerçekleştirilen II. Uluslararası Sözlük Bilimi Sempozyumu’nda sözlü olarak sunulan aynı başlıklı bildirinin genişletilmiş şeklidir. Sözlükbilimin birincil amacına yönelik hazırlanan kullanıcı odaklı sözlüklerde yer alan etiketler, sözlük kullanıcılarına bilgi veren ve kullanıcıların sözlükten azami düzeyde yararlanmalarını sağlayan parçacıl yapı birimleridir. Sözlük hazırlayıcıları, merkeze aldıkları kriterlere ve hedef kitlelerine göre sözlükte çeşitli sebeplerle sapmalar meydana getiren maddebaşlarını etiketlemeyi tercih ederler. Bu bağlamda etiketlerin en önemli işlevi, sözlük kullanıcılarına mevcut dilde yer alan özel kullanımlar ve terimler hakkında yol göstermek, onları uyarmaktır. Sözlüklerin söz konusu işlevsel birimlerinin alt kategorilerinden biri de zaman etiketleridir. Zaman etiketleri hem eski hem de yeni sözcükleri işaretleyen parçacıl yapı birimidir. Kullanımdan düşmüş sözcükler için kullanılan etiketler kimi yabancı sözlüklerde modası geçmiş, eskimiş, arkaik şeklinde çeşitlenirken TDK Türkçe Sözlük'te zaman etiketi olarak bu bağlamda sadece eskimiş etiketi kullanılmıştır. Bu çalışmada, sözcüklerin göndergesinin (referent) unutulduğunu ya da var olan göndergenin başka bir sözcük ile ifade edildiği durumları gösteren eskimiş kullanım etiketinin, TDK Türkçe Sözlük'teki görünümü sıklık odaklı incelenmiş ve TDK Türkçe Sözlük'te eskimiş etiketinin sözcük sıklığından bağımsız kullanıldığı tespit edilmiştir. Elde edilen verilerden yola çıkılarak söz konusu etikete sahip maddebaşlarının derlem odaklı sıklık frekansı sorgulamasına tabi tutulması gerektiği kanısına varılmıştır. Çalışmada ayrıca TDK Türkçe Sözlük'teki zaman etiketlerinin çeşitlenmesi, bir art zamanlılık sınırının belirlenmesi ve belirlenen ilkelerin kullanıcı kılavuzunda yer alması gerektiği üzerine de görüşlere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: işaretleme, etiket, kullanım etiketi, eskimiş, TDK Türkçe Sözlük. OLD-FASHIONED USAGE LABEL IN TDK TURKISH DICTIONARY ABSTRACT The usage label in the user-oriented dictionaries prepared for the primary purpose of lexicography is the part of the microstructure that provides information to dictionary users and provides users to make maximum use of the dictionary. Dictionary makers prefer various usage labels for deviation lexical items in their dictionaries according to the determined criteria and their target audience. In this context, the most important function of the labels is to guide users about the specific uses and terms in the current language. Also one of the functional parts of dictionaries is a temporal label. Temporal labels are part of the microstructure that marks both old and new words. In some foreign dictionaries, temporal labels are old-fashioned, archaic, historical while in TDK Turkish Dictionary, only the old-fashioned label is used as a temporal label. In this paper old-fashioned label which indicating forgotten referents of words or no longer represents by another word, is examined with frequency-focused and determined that the old-fashioned label is used independently of the frequency of words in TDK Turkish Dictionary. Based on the data obtained, it is concluded that the headwords with the old-fashioned label should be questioned their frequency corpus-oriented. In the study, it is also mentioned that the temporal labels should be varied, a diachrony limit should be determined and the defined principles about usage labels should be accessible in the user's guide of TDK Turkish Dictionary. Keywords: marking, label, usage label, old-fashioned, TDK Turkish Dictionary.

TÜRKÇE SÖZLÜK'TE EŞDİZİMLİLİKLERİN GÖSTERİLİŞİ

Öz: Eşdizimlilik dildeki bazı sözcüklerin belirli durumlara bağlı olarak olağandan sık biçimde birlikte kullanımını ifade eder. Eşdizimlilik kavramını ilk olarak 1951 yılında Firth ortaya atmış ve kavram üzerinde Batı dilbiliminde birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda eşdizimliliğin sınırları belirlenerek eşdizimlilik sözlükleri oluşturulmuştur. Türk dil bilimi alanyazınında konunun araştırılmasıyla birlikte Türkçe Sözlük'te eşdizimli yapıların gösterilişi üzerine çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bu değerlendirmeler yapılırken Türkçe Sözlük'ün bir genel sözlük olduğu göz ardı edilmiştir. Genel sözlüklerin oluşturulma aşamasında betimlenecek dile dair birçok öncelenen unsur olduğu unutulmamalıdır. Genel bir sözlük olarak Türkçe Sözlük'ün öncelikli amacı Türkçenin söz varlığını en kapsayıcı biçimde betimlemektir. Türkçe Sözlük'ün 2005 yılındaki onuncu baskısından itibaren eşdizimliliklerin gösterilişinde önemli bir hassasiyet gösterilmiş ve 2011 yılındaki on birinci baskıda da eşdizimli yapılara gereken hassasiyet gösterilerek söz konusu yapılar çeşitli şekillerde okuyucuya sunulmuştur. Türkçede eşdizimliliklerin yabancı dillerdeki eşdizimli sözlüklerde olduğu gibi gösterilebilmesi için Türk dil biliminde eşdizimlilik üzerine çalışmalar artmalı ve özel eşdizimlilik sözlükleri hazırlanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Eşdizimlilik, eşdizimliliklerin gösterilişi, sözcük birleşimleri, deyim, Türkçe Sözlük Abstract: Collocation is that some word in the language depending on the particular condition refers to the use with the common format. Notion of collocation was first put forward in 1951 by Firth and than many studies have been made on the concepts of Western linguistic. These studies determined the boundaries of collocation and collocation dictionaries were created as a result. After researched the subject in Turkish linguistic several ideas have been proposed by researchers about representation of the collocations in Turkish Dictionary. These assessment is in progress, Turkish Dictionary has been ignored as a general dictionary. While assessing it should be noted that general dictionaries responsible for the many language issues in the process of creation of the dictionaries. As a general dictionary, Turkish Dictionaries primary objective is extensively represent Turkish vocabulary. From the tenth edition of the 2005 edition of the 2005 edition Turkish Dictionary representation of collocations has shown considerable sensivity than on the eleventh edition in 2011, collocations were presented with precision. Representation of collocations in Turkish to be like foreign language dictionaries, collocations research should increase in Turkish linguistic and collocations dictionarys should be prepared. Аннотация: Под понятием коллокация понимается последовательность некоторых слов частота совместного использования которых в языке в конкретных ситуациях более высока чем обычно. Понятие коллокация было впервые выдвинуто Фиртом в 1951-ом году, отностительно которого затем в западной лингвистике было проведено довольно большое * Arş. Gör., Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Ankara/TÜRKİYE. samet.kumanli@hacettepe.edu.tr. Gönderim Tarihi:12.05.2016. Kabul Tarihi:31.05.2016.

KIRGIZCA TÜRKÇE SÖZLÜK'ÜN "T MADDESİ" ESASINDA KIRGIZ TÜRKÇESİ (İSİM) SÖZ VARLIĞI s.(5-6)

IV. ULUSLARARASI KAPADOKYA SOSYAL BİLİMLER ÖĞRENCİ KONGRESİ Aksaray/TÜRKİYE 7-9 Haziran, 2022

Arıkoğlu et al. Vocabulary in Kyrgyz Turkish has been discussed in this study, which we have done on the basis of the "T Item" of the Kyrgyz-Turkish Dictionary published by Kyrgyz Turkish (Noun) Vocabulary. There are shapes that we call roots and affixes in the word. Roots are divided into two as noun roots and verb roots. The subject we have discussed is on the vocabulary of nouns. The noun vocabulary consists of words that have been formed with suffixes and words that have either close or new meanings. We have identified 37 subject headings in our study titled Kyrgyz Turkish Vocabulary Based on the "T Item" of the Kyrgyz-Turkish Dictionary. We have listed them under subheadings, if any. The titles of the Kyrgyz Turkish vocabulary we have identified are shown below:

SENTETİK TÜRKÇE SÖZCÜK KÖKLERİ ÜRETİMİ

ZET Tükçe, bütün dünya dilleri arasında kurallı olması ve düzenli yapısıyla farklı bir konumdadır. Bu çalışma kapsamında Türkçe'nin dilbilgisi kuralları kullanılarak geliştirilen bir bilgisayar yazılımı ile olası yeni sözcük kökleri üretilmiştir. Gerçeklenen çalışmada PC-Kimmo yazılımı için geliştirilmiş olan Türkçe sözlükler kullanılarak yaklaşık 24 bin sözcüklü bir sözcük bankası oluşturulmuş ve üretilen sözcüklerin Türkçe'de kullanılıp kullanılmadığı, bu sözcük bankası ve üretilen sözcük kökleri arasında yapılan istatistiksel karşılaştırmalarla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. I.GİRİŞ Doğal dil işleme alanında, Türkçe'nin farklı bir konumda olmasının temel nedeni, Türkçe'nin dil bilgisi yapısının kurallara dayanması, düzenli olması ve istisnaların sayısının az olmasıdır. Bu özellikleri ile Türkçe, bilgisayar ile işlenmek ve analiz edilmek için çok uygundur. Türkçe konusunda çalışan dil bilimcilerinin en önemli sorunlarından bir tanesi, yeni ortaya çıkan kavramlar...