Neonatal Respiratuar Sinsitiyal Virüs Enfeksiyonu (original) (raw)

Solunum Yolu İnfeksiyonu Olan İki Yaş Altı Çocuklarda Respiratuvar Sinsisyal Virüs İnfeksiyonlarının Sıklığı ve Klinik Özellikleri

2010

ÖZET Amaç: Bu çalışmada, solunum yolu infeksiyonu bulgularıyla getirilen 2 yaşından küçük çocuklarda Solunumsal Sinsisyal Virüsü (RSV) infeksiyonu sıklığınının saptanması, RSV infeksiyonlu hastaların yaş, cinsiyet, anne sütüyle beslenme, anneden bakım alma, kardeş sayısı, infeksiyonlularla temas gibi demografik özelliklerinin belirlenmesi ve hastalığın seyrinde laboratuvar testlerinde oluşan farklılaşmanın tespiti amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Mart 2007-Mart 2008 tarihleri arasında çocuk acil birimimize solunum yolu infeksiyonu bulgularıyla getirilen 2 yaşından küçük 298 olgu çalışmamıza alınmıştır. Nazofarengeal aspirat ve sürüntü örneklerinde hızlı immünokromatografik test ile RSV antijen tespiti yapılmıştır. Bulgular ve Çıkarımlar: Hastaların % 58.1'i erkek, % 41.9'u kız olup, ortalama yaş 7.3±5.0 ay (30 gün-23 ay) idi. Hastaların bronşiyolit ve bronkopnömoni nedeniyle yoğun olarak getirildiği dönem sonbahar ve kış aylarından kasım, aralık ve ocak olup, bu dönemde RSV pozitifliği yüksek saptandı. Anne sütü ile beslenmeyen, kalabalık ailede yaşayan, solunum yolu infeksiyonlularla teması olan ve ek hastalığı bulunan olgularda RSV pozitifliği anlamlı derecede yüksekti. Belirtiler başladıktan sonra erken dönemde (ilk 5 gün) getirilen olgularda yüksek oranda RSV pozitifliği saptanırken, başvuru yakınmalarıyla RSV pozitifliği arasında bağlantı yoktu. Fizik muayene bulgularından postnazal akıntı, boğaz kızarıklığı, otitis media, sibilan raller ve takipne RSV(+) olgularda yüksek oranda tespit edilirken, diğer muayene bulguları açısından fark saptanmadı. Ayrıca, akciğer grafisinde infiltrasyon varlığı dışındaki laboratuvar tetkikleri RSV pozitif ve negatif olgularda farklılık göstermedi. Anahtar kelimeler: RSV, bronşiyolit, anne sütü SUMMARY Aim: In this study we aimed to determine the frequency of RSV infections in children under two years who were admitted to our clinics with upper respiratory tract infection. We also evaluated the demographic characteristics such as age, sex, number of siblings, history of breast feeding, mother care, contact with a RSV infected person and the laboratuary value differentiation during the course of the disease in children with RSV infection.

Respiratory syncytial virüs infections in neonates and infants

Türk Pediatri Arşivi

Respiratuvar sinsitiyal virüs yenidoğan, süt çocukluğu ve çocukluk dönemleri solunum yolu enfeksiyonlarının en sık nedenlerinden biri olup, yaşamın ilk yıllarında yüksek oranda hastane yatışı, hastalık ve ölüm ile ilişkilidir. İki yaş altı akut bronşiyolit ve viral pnömonilerin en sık etkeni olup, tüm dünyada yenidoğan dönemi sonrası bebek ölümünde sıtmadan sonra ikinci en sık nedenidir. Ayrıca virüs tekrarlayan hışıltı ve çocukluk çağı astımı ile de ilişkilendirilmiştir. Altı aydan küçük yaş, erken doğum, süreğen akciğer hastalığı, doğuştan kalp hastalığı, kas ve sinir sistemi hastalıkları, immün yetmezlikler gibi risk etmeni taşıyan hastalarda respiratuvar sinsitiyal virüs enfeksiyonları ciddi seyredebilmektedir. Özgül bir tedavisi yoktur, çoğunlukla sıvı ve oksijen ile destek tedavisi verilmekte, bazı hastalarda ise mekanik ventilasyon gerekmektedir. Respiratuvar sinsitiyal virüs enfeksiyonunu önleyici aşı ya da klinik etkili bir tedavisi olmadığından, yüksek riskli bebeklere uygulanan palivizumab profilaksisi günümüzde hastalığı azaltmada tek etkili yöntemdir.

Perinatal Suçiçeği (Varisella Zoster Virüs) Enfeksiyonu

2013

Chickenpox is due to infection with the varicella zoster virus (VZV), a human alphaherpervirus found worldwide. Classically, the cinical disease is a febrile illness with a pruritic vesicular rash. Maternal chickenpox between 5 days before delivery to 2 days after delivery (perinatal varicella) can cause severe and even fatal illness in the newborn. A 7-day old girl baby presented on day 4 of postnatal with the complaints of widespread vesicular rash and non-suckling. Mother of the baby also had a similar eruption four day prior to delivery, which was clinically characteristic of varicella. Considering history and clinical presentation, a diagnosis of perinatal chickenpox was considered and the baby was treated with acyclovir which she responded and recovered. Herein, the clinical feasures and treatment of chickenpox infection in the perinatal period have been emphasized with this case report.

Ağır Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Olgularında Respiratuar Sinsityal Virüs ve İnfluenza Virüslerinin Seroepidemiyolojisi

Mediterranean Journal of Infection Microbes and Antimicrobials, 2014

Bu çalışmada ağır kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan olgularda respiratuar sinsityal virüs ve influenza virüsleriyle karşılaşma oranlarının saptanması planlanmıştır. Materyal ve Metod: Hastanemize 2006-2007 sonbahar-kış döneminde başvuran ardışık 57 ağır KOAH hastası çalışmaya alınmıştır. ELISA yöntemiyle influenza A, influenza B ve RSV spesifik IgG ve IgA antikorları çalışılmıştır. Bulgular: İnfluenza A, influenza B ve RSV IgG ve IgA seropozitiflik oranları sırasıyla,%100 (n= 57), %75.4 (n= 43), %94.7 (n= 54) ve %21 (n= 12), %17.5 (n= 10), %19.3 (n= 11) olarak bulunmuştur. Sonuç: KOAH hastalarında influenza ve RSV seroprevalansı yüksektir. İnfluenza A ve B kökenleri içeren aşıların yapılması ve solunum enfeksiyonlarından korunma önlemlerinin alınması KOAH hastalarında atakların önlenmesi için önemlidir.

Alt Solunum Yolu Enfeksi̇yonu Olan Bebeklerde Respi̇ratuvar Si̇nsi̇ti̇yal Vi̇rüs Sikliği Ve Kli̇ni̇k Özelli̇kleri̇

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 2012

Giris: Respiratuvar sinsityal virus (RSV) 2 yas alti sut cocuklarinda en onemli alt alt solunum yolu enfeksiyonu (ASYE) etkenidir. Ozellikle 6 aydan kucuk sut cocuklarini, prematureleri, kronik akciger hastaligi olanlari, dogumsal kalp hastaligi olanlari ve immun sistem hastaligi olan cocuklari etkilemektedir. Calismamizda klinik olarak ASYE tanisi konulan 0–1 yas grubundaki hastalarin RSV sikliginin ve klinik ozelliklerinin arastirilmasini amacladik. Yontem: Hastanemiz Cocuk Acil Servisinde ASYE tanisi konulan 50 hasta calismaya alindi. Hastalar 8 saat sure ile monitorize edilerek izlendi. Hastalardan nazofaringeal firca ile nazofaringeal suruntu ornegi alinarak Coris marka RSV respistrip hizli tani kiti ile RSV antijeni tarandi. Istatistiksel veri analizi icin SPSS 16,0 programi kullanildi. Bulgular: Hastalarimizda RSV sikligi % 46 (23/50) olarak saptandi. Cinsiyete gore RSV sikligi acisindan anlamli fark saptanmadi. Hastaneye yatis oranlari cinsiyete gore karsilastirildiginda erk...

Çocuklarda Akut Enfeksi̇yöz Kiş İshalleri̇ni̇n Van İli̇ndeki̇ Prevalansi

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 2015

Bu çalı mada ilimiz çocukluk ya grubunda kı ishallerinin etkenlerinin belirlenmesi ve ishalli çocukların klinik ve laboratuar özelliklerinin incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalı mada 2008 yılı Kasım ve Aralık ayı ile 2009 yılı Ocak ve ubat aylarında (toplam 4 ay) poliklini imize ishal nedeniyle getirilen 105 çocuk öykü, idrar ve gaita örneklerinin bulguları, kan tetkik sonuçları, bazı klinik özellikleri ve ba lanan tedaviler açısından incelendi. Bulgular: Hastaların 70'i (%66.6) erkek, 35'i (%33.4) kız olup ortalama ya ları 54±38 ay idi. shalin ortalama ba lama süresi ba vurudan ortalama 3.6±2.2 gün önce idi. Kusma olguların (n=64) %61'ine, ate ise (n=48) %45.7'sine e lik etmekteydi. Altı hasta klini imize febril konvulziyon tablosuyla getirilmi ti. Gaita mikroskopisinde hastaların (n=51) %48.57'inde Entamoeba histolytica kist ve/veya trofozoidleri görüldü. Gaita kültürü yapılan 21 hastada da üreme olmadı. Hastaların %7.21'inde idrar yolu enfeksiyonu ile uyumlu bulgular elde edildi. Hastaların %27.83'inde rotavirüs, %14.43'ünde adenovirüs pozitif bulundu. Hastaların %17.1'i yatırılarak tedavi edildi. Sonuçlar: Hastaların ço unlu unda ilaç tedavisi ba lanırken; ilaç tercihinde ilk sırayı metronidazol aldı. shallerde; gaita mikroskopisi ile birlikte yapılan basit viral testlerle etken ayırımı yapılıp gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilebilir..