Attilâ İlhan'ın Fikirlerinde Atatürk: Anti-Emperyalizm, Demokrasi ve Milliyetçilik (original) (raw)

Attilâ İlhan ve “Ulusal Sol” Düşüncesi

Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi, 2020

Türkiye'de 1960'lı yıllar sol-sosyalist düşüncenin siyasal, toplumsal ve ideolojik bakımdan altın çağını yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde sol hareketlerin yükselişi, beraberinde çeşitlenmeye ve giderek bölünmelere yol açmıştır. Soldaki bölünmenin çerçevesini tarih tartışmaları ile ittifak ve strateji ayrışmaları oluşturmuştur. Türkiye'nin güncel sorunlarına tarihsel bir perspektifle yaklaşan sol akımlar, bu dönemde gerçekleşmesini umdukları köklü toplumsal değişim için yön ve yöntemlerini belirlemişlerdir. Geri kalmış bir ülke olarak Türkiye'de, bağımsızlık ve kalkınma yolunda, toplumsal değişimin yönünü ve yöntemini tarihi referanslarla destekleyen sol akımlar, esas olarak, Osmanlı dönemini, Tek Parti dönemini ve Demokrat Parti dönemini tahlil konusu yapmışlar ve buradan hareketle farklı kavramsal ve kuramsal araçlara dayanarak, düşüncelerini geliştirmişlerdir. 1960'lara ve sonraki yıllara damga vuran bu düşüncelerden birisi de "Ulusal Sol" düşüncesidir. Bu düşüncenin önde gelen temsilcilerinden biri ise Attilâ İlhan'dır. Kemalizm'i ve Sosyalizmi milli bir hassasiyetle sentezleyen ve bunu diyalektik bir zeminde geliştiren İlhan, 1960'ların Türkiye'sine kendine özgü ve yerli bir tonda seslenmiştir. Genellikle edebi eserleri ve şair kimliğiyle bilinen İlhan, birçok gazete ve dergide yazdığı yazılarıyla Cumhuriyet dönemi siyasi düşünce hayatında sesi yankı bulan özgün bir kalemdir. Bu çalışmanın amacı; İlhan'ın Ulusal Sol tezinin, 1960'lar'ın sol düşünce dünyasındaki yerini tespit etmek ve bu tezin, İlhan'ın şahsi düşünce evrenindeki anlamını, temelleriyle birlikte ortaya koymaktır. ABSTRACT 1960s was the golden age for left-socialist thought in political, social and ideological terms in Turkey. The rise of left movements during this period led to diversification and gradual division. The framework of the division on the left was caused by history discussions and alliance and strategy divisions. Leftist movements approaching Turkey's current problems from a historical perspective have determined the direction and methods for radical social change they hope will happen in this period. Leftist movements supporting direction and method of social change with historical references in Turkey as a backward country in pursuit of independence and development, basically have analyzed Ottoman period, the single-party era and Democratic Party period and starting from this point of view have developed their thoughts based on different conceptual and theoretical tools. One of these thoughts that marked the 1960s and subsequent years is the idea of "National Left". One of the leading representatives of this thought is Attilâ İlhan. İlhan who synthesized Kemalism and Socialism with a national sensitivity and developed it on a dialectic platform, appealed to Turkey in 1960s in a distinctive and local way. İlhan, who is generally known for his literary works and poet identity, is an original pen whose voice echoes in the political thought life of the Republic period with his writings in many newspapers and magazines. The purpose of this study; to determine the place of İlhan's National Left thesis in the left thought world of the 1960s and to reveal the meaning of this thesis in İlhan's personal thought universe with its bases.

Türk İnkılabı Ekseninde Diktatörlük, Atatürk ve Kemalizm

Turkinkilabi.com, 2018

Amatör ama araştırmacı bir ruhla yazılmış, en çok emek verdiğim yazımdır. Yola çıktığı sorunsallar; Erken Cumhuriyet Türkiyesi'nin rejiminin niteliği, Atatürk'ün diktatör olup olmadığı hususlarıdır. Ayrıca bu doğrultuda diktatörlük söylemine ve demokrasi kavramına, ayrıca erken cumhuriyet tarihi anlatısına büyük ölçüde yer verilmektedir. Her ne kadar birçok açıdan akademik esaslara, atıf usullerine uymasa ve kip-imla-biçim hatalarıyla dolu olsa da halen içerik zenginliği ve argümantasyon bakımından gayet başarılı bulduğum bir çalışmadır. Bir gün düzenleyip tekrar okuyucunun karşısına koymak dileğiyle...

Amanullah Han'ın Islahatları ve Atatürk

Sosyal Bilimler Dergisi, 2010

Amanullah Han'ın Islahatları ve Atatürk Aliye YILMAZ * ÖZET 1919-1929 yıllarında Kabil tahtında bulunan Kral Amanullah Han, 19 Ağustos 1919 yılında Afganistan'ın istiklalini ilan ederek bir dizi ıslahatlar başlattı. Batıdaki gelişmeleri yakından izleyebilmek için de 1928 yılında Avrupa yolculuğuna çıktı. Amanullah Han, bu seyahati sırasında genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi ziyaretçisi unvanıyla, İstiklal mücadelesindeki başarılarından dolayı hayranı olduğu Atatürk'le görüşerek Afganistan'da yapacağı ıslahatlar hakkında onun görüşlerini aldı. Afgan kralı Amanullah Han ıslahat konusunda Atatürk'ü örnek olarak görmüş ve askeri alandaki düzenlemelerde Türkiye'nin desteğini istemiştir. Ancak Amanullah Han aldığı desteklere rağmen reformları gerçekleştirme konusunda Atatürk gibi başarılı olamamıştır. Bu çalışmada, Amanullah Han dönemi ıslahatları ve bu konuda Türkiye ve Atatürk'ün Afganistan'a katkıları ortaya konmaya çalışılacaktır.

Türkiye Solunda Bir Figür Olarak Attila İlhan

İlef Dergisi, 2016

Daha çok roman, şiir ve denemeleriyle Türkiye edebiyat dünyasının tanınmış simalarından Attila İlhan, aynı zamanda yazdığı edebi metinlerin de yardımıyla sol düşünce içinde bir siyasal kişilik olarak kendine yer edinmiştir. Solcu şair ve yazarları okumanın suç sayıldığı 1940'larda, bu suçu işlediği için devlet tarafından "solcu" ilan edilen İlhan'ın, sol düşünce/hareket içinde aktif varlığı çok kısa sürelidir. Türkiye'deki baskı rejiminden kaçarak gittiği Fransa deneyiminin etkisiyle Kemalizm'e yönelmiş ve Kemalizm'i tüm düşünce dünyasının merkezine yerleştirmiştir. İlhan'ın düşünce dünyasının bir diğer belirleyeni, yine Fransa etkisiyle şekillenen kendine özgü diyalektik yöntemidir. Tüm zıt düşüncelerin birbirini mutlak içerdiğinden/içermesi gerektiğinden hareket eden yöntemi aracılığıyla İlhan, çerçevesini Kemalizm'in çizdiği bir sol düşüncenin mümkün olduğuna, bir başka ifadeyle Kemalizm ve sosyalizmin birbirini içerdiğine/kapsadığına inanır. Bu inançla kendisini, toplumu ulusal Türk sosyalizmi adını verdiği yeni bir kapsayıcı Kemalist siyaset altında birleştirmeye adar. Bu, içinde kavram ve söylem olarak sosyalizmin olmadığı, antiemperyalist olması kaydıyla solcu, İslamcı ve milliyetçi tüm toplum kesimlerine hitap eden yeni bir Kemalizm okumasından başka bir şey değildir.

Türkiye'de Muhafazakâr, Milliyetçi ve Sol Düşüncelerde Siyasal Bir Sembol Olarak Atatürk

2020

Chantal Mouffe ve Ernesto Laclau, toplumların kaçınılmaz şekilde bir tür biz/onlar karşıtlığına dayalı olarak yarıldığını belirtirler. Tüm toplumlarda bu ayrışmanın dinamikleri farklıdır ancak biz/onlar şeklindeki ayrışmanın kendisi hemen her toplumda kendini göstermektedir. Biz/onlar şeklinde ayrılan toplumsal gruplar, siyasal alanda karşılaştıklarında, birbirlerine referansla inşa ettikleri kimliklerini semboller yardımıyla pekiştirirler. Duygu, düşünce ve inançların kolay yoldan ifade edilmesine ve kavramsallaştırılmasına yarayan semboller, siyasal alanda bir olay, fikir, slogan, işaret, davranış, nesne veya kişi olabilir. Bu çalışmanın amacı da, Türkiye’de Atatürk’ün muhafazakâr, milliyetçi ve sol düşüncelerde siyasal bir sembol haline getirilmesi ve kullanılmasını, bu düşüncelerin her biri için biz/onlar şeklindeki toplumsal ayrışma fikrini kullanarak teorik bir çerçeve oluşturmaya çalışmaktadır.