Kırgızistan Yerel Yöneti̇m Si̇stemi̇ni̇n Subsi̇di̇ari̇te (Hi̇zmette Halka Yakinlik) İlkesi̇ Bağlamında İncelenmesi̇ (original) (raw)

Yerel Yöneti̇mlerde Subsi̇di̇ari̇te İlkesi̇ni̇n Etki̇leri̇ Ve Uygulanabi̇li̇rli̇ği̇

Hukuk ve iktisat araştırmaları dergisi, 2022

Değişen ve gelişen dünyanın dinamik yapısı, kaçınılmaz olarak toplum içinde yaşayan bireyleri ve yönetenleri etkilemiş, yeni yapılanmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ülkeler, çeşitli ortak amaçlarına birlikte ulaşabilmek için bir * Bu makalede bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine uyulmuştur.

Azmî-zâde Hâletî Di̇vanı’nda “Halka” Keli̇mesi̇ni̇n Kullanım Bağlamları

Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2018

AZMÎ-ZÂDE HÂLETÎ DİVANI'NDA "HALKA" KELİMESİNİN KULLANIM BAĞLAMLARI CONTEXTS OF USAGE OF THE WORD "HALKA" IN AZMÎ-ZÂDE HÂLETÎ'S DİVAN Aslıhan ÖZTÜRK Öz Divan şiirinin anlam zenginliği göz önünde bulundurulduğunda bağlam, şüphesiz büyük önem taşımaktadır. Kavramlar, hayaller, mazmunlar kendilerinden önce veya sonra gelen kavramlarla ilintili olarak yüzlerce farklı mana taşıyabilmektedirler. Genel itibarıyla yuvarlaklıkla ilgili olan "halka" kelimesinin sözlüklerde yirmiden fazla anlamı bulunmaktadır. Kelimenin anlam bakımından bu denli zengin olması, divan şairlerinin yuvarlaklıkla ilgili kurdukları hayallerde "halka" kelimesinin anlam zenginliğinden yararlanmalarını sağlamıştır. XVII. yüzyıl şairlerinden Azmî-zâde Hâletî de bu kelimenin anlam zenginliğinden faydalanan şairlerdendir. Divan'ında halka kelimesinin sekiz farklı manada toplam 38 defa kullanıldığı görülmektedir. Halka kelimesi, tek başına kullanıldığında karşıladığı anlamların yanı sıra birtakım kelimelerle bir araya gelip kelime grubu oluşturduğunda da yeni anlamlar kazanmaktadır. Bu çalışmada söz konusu edilen Divan'da, halka kelimesinin bu şekilde üç farklı kullanımı görülmektedir. Bunlardan ilki kelimenin "zikr, irşât" gibi kelimelerle bir araya gelerek kazandığı tasavvufî terim anlamıdır. İkincisi divan edebiyatında sıklıkla kullanılan "halka-begûş" yahut "halka der-gûş" sonuncusu ise "halka-i der gibi olmak" yani kapı halkası gibi olmaktır. Bu çalışmada "halka" kelimesinin Azmî-zâde Hâletî Divanı'nda tek başına ve diğer kelimelerle bir araya gelip kalıp ifadeler oluşturduğunda hangi anlamlarda kullanıldığı değerlendirilecektir.

İti̇bar Yöneti̇mi̇: Halkla İli̇şki̇lerde Güven Yaratma

2008

Cagdas yonetim anlayisi, urun veya hizmet sunulan kisi ve kurumlarin, yonetim surecinde dikkate alinacaklar listesinin basinda yer almasini saglamis ve bu durum, “ben ne uretirsem satilir” dusuncesinin de sonu olmustur. Gunumuzun rekabet kosullarinda urettigini satabilmek; karsi taraftan begenilmeyi, guvenilmeyi ve tercih edilmeyi gerektirmektedir. Toplum tarafindan “begenilen ve guvenilen” bir orgut olmak ise kolay degildir. Kurumun urun kalitesinden, calisanlarina ve topluma karsi sorumluluklarina kadar uzayan genis bir alana sahiptir. Bu sorumluluklarinin bilincinde davranan kurumlarin belli bir itibar kazandiklari ve bu itibari surdurebildikleri surece basarili olduklari gorulmektedir

Sürdürülebi̇li̇r Yerel Kalkinmada Vatandaş Beklenti̇ Ve Tutumlarinin Yerel Yöneti̇mler İçi̇n Önemi̇: Kağizman İlçesi̇ Örneği̇

2017

Surdurulebilir kalkinmanin temel ilkesi “yerel kalkinma”dir. Yerel kalkinmada amac; yoresel dinamiklerin harekete gecirilerek yerel topluluklarin ekonomik, ekolojik, sosyal, siyasal, kulturel, fiziki ve yonetisim alanlarinda surdurulebilir kalkinma ilkelerine uygun olarak gelisiminin saglanmasidir. Surdurulebilir yerel kalkinma; o yoredeki yasayan ve yasayacak olan insanlar ile birlikte butun ekolojik sistemin yasam standardini yukselterek mevcut kaynaklari gelecege aktarabilmenin derdindedir. Dolayisiyla surdurulebilir yerel kalkinmanin merkezinde yerelde yasayan canlilar ve onlar icinde de temel unsur olarak insanlar vardir. Yerel yonetimler yore ile ilgili kararlar alirken iyi bir yonetisimin geregi olarak yorede yasayan vatandaslarin yoredeki en onemli kamu kurulusu olan belediye hizmetlerinden beklentilerini, isteklerini, sorunlara bakis acisini dikkate alip karar alma surecinde degerlendirmek durumundadir. Bu calismada Kars ili Kagizman ilcesinde yasayan 18 yas ve ustu kisiler...

Türki̇ye’De Yerel Yöneti̇mleri̇n Kamuoyu Deneti̇mi̇nde Etki̇nli̇k Sorunu

2018

Gunumuzde kitle iletisim araclarinin yayginlasmasi ve gelisimi, baski gruplarinin gorece bir sekilde etkinlik gostermesiyle birlikte kamuoyu sesini daha etkin bir sekilde duyura bilir hale gelmistir. Fakat kamuoyunun etkinligini yerel yonetimlerin denetiminde istenildigi duzeyde gorememekteyiz. Bu calismanin amaci, kamuoyunun yerel yonetimleri etkin olarak denetlemesinin onundeki engelleri tespit etmek ve ortaya cikan sorunlara cozum onerileri sunmaktir. Calismada oncelikle, yerel yonetimlerin denetim sekillerinden biri olan kamuoyu denetimi ve etkinligi sorunu, kamuoyunun tanimi ve tarihsel gelisimi incelenerek okuyucunun konuyu daha saglam temellerde anlamasi amaclanmistir. Daha sonra, siyasal sistemlerde kamuoyunun olusumu, kamuoyunun olusmasinda etkili olan etmenler, kamuoyu denetiminin etkinligini saglayan kosullar ve yerel yonetimlerde kamuoyu denetiminin etkinligi tartisilmistir. Calismada derleme yontemi ile alandaki literatur taranmis ve calismanin bulgularinin sonucu olara...

YEREL YÖNETİMLERDE KLİENTALİST BAKIŞ AÇISININ HAK TEMELLİ SOSYAL HİZMET YAKLAŞIMI ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

GİRİŞ Dünya ekseninde meydana gelen son değişimler ve gelişmeler, konjonktürel olarak yerelleşmenin ve yerel yönetimlerin önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye'de de, küreselleşme ve Avrupa Birliği sürecinde öne çıkan konulardan birisi olarak karşımıza çıkan yerel yönetimlerin yapılanmaları ve işlevlerindeki değişimler olmuştur. Avrupa Birliği'nin yerel yönetimlerin örgütsel yapılarına ve işleyişlerine yaklaşım biçimi Türk yerel yönetimlerindeki değişimi de hızlandırmaktadır (Çetin, 2009). Çalışmanın temelini oluşturan yerel yönetimlerin genel bir tanımına baktığımızda, Ökmen ve Dönmez (2005)'e göre, " belirli bir coğrafi alanda (kent, köy, il v.b) yaşayan yerel topluluğun bireylerine, bir arada yaşamaları nedeniyle kendilerini en çok ilgilendiren konularda hizmet üretmek amacı ile kurulan, karar organları yerel toplulukça seçilerek göreve getirilen, yasalarla belirlenmiş görevlere ve yetkilere, özel gelirlere, bütçeye ve personele sahip, üstlendiği hizmetler için kendi örgütsel yapısını kurabilen, merkez yönetimi ile ilişkilerinde idari özerklikten yararlanan kamu tüzel kişiler, " olarak açıklanmaktadır. Bu hususta Türkiye'de yerel yönetimlerin paylaşımı belediyeler, il özel idareleri ve muhtarlıklar olmak üzere 3 kademede gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada yerel yönetim olarak daha çok belediyeler ele alınmıştır. Yerelin yapılanmasında ve dağılımında yaşanan bu değişim doğrultusunda, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile Belediyelere sosyal hizmet ve yardım yapma görevinin devredilmeye başlandığı görülmektedir. Belediyeler, sundukları yerel kamu hizmetlerinde etkinliği ve verimliliği ön planda tutarak insan yaşamını doğrudan etkileyen ve insanların en yakından izledikleri ve değerlendirdikleri, halkın yönetimle ilişkisinin birçok alanda çok boyutlu olduğu özerk kuruluşlar olarak yerel düzeydeki sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmektedir. Bu açıdan belediyelerin günümüz yönetim anlayışı içinde, gereksinimlerin karşılanması ve ilerlemenin sağlanması için mikro, mezzo ve makro boyutlarda önemli bir yere sahip olduğu ifade edilebilir. Sosyal devlet olmanın gereklerinden biri olarak görülen sosyal politikaların yürütülmesi büyük ölçüde devletin sorumluluğunda iken, bu değişim ve dönüşüm ile bu sorumluluğu yerel düzeydeki örgütlenmelerin yani belediyelerin yerine getirdiği bilinmektedir. Bu doğrultuda Türkiye'de sosyal politika, sosyal politikanın dönüşümü, bu açıdan yerelleşmenin yeri ve önemi, yerelleşme sürecinde sosyal hizmetlerin konumunun tartışılması ve incelenmesi önem arz etmektedir.

Yerel Yöneti̇mlerce Çikarilan Yönetmeli̇kleri̇n Yayim Ve Kali̇te Sorunu

Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021

geçirilmemektedir. Bu çalışmada, mevzuat kalitesini artırmak için yerel yönetimlerce çıkarılacak yönetmelik taslaklarına ön inceleme yapılması, hukuki belirliliği sağlamak amacıyla yeni çıkarılan yönetmelikleri yayımlamak üzere Yerel Yönetimler Bülteni kurulması ile yürürlükteki yönetmelikleri tek metin haline getirerek yayımlayan Yerel Yönetimler Mevzuatı Bilgi Sistemi kurulması önerilmektedir.

Yönetenler-Yönetilenler Bağlamında Evrensel İlkeler ve Kutadgu Bilig

Bilindiği üzere insanın iki cephesi vardır. Bunlardan biri akıl cephesi, diğeri ise duygu cephesidir. Akıl cephesi, bir açıdan insanın nesnelliği, dahası evrenselliği, duygu cephesi ise, insanın özeli, yereli ve milliliğidir. Hz. Peygamber'in "İlim Çin'de de olsa gidip alınız" hadîsi, insanın akıl yönüne hitap ederek maddî veya manevî evrensel değerleri benimsemesini, elde etmesini işaret eder. Tabiî ki burada işin olumlu yönünden bakıyor ve insanî olanını kast ediyoruz. Çünkü, evrensel sözü, günümüzde -evrensel değerlere aykırı olarakküreselleşmeyi de işaret edebilir veya öyle de anlaşılabilir. Evrensel, A. Timuçin'in (2004:207) bilgilerine göre, bağsız ve koşulsuz genelgeçer olandır; genel olan değildir. A priori olan, yani aklî olan evrenseldir ve bir toplum hâlinde yaşayan insanların ortak akıl ve mantıkları ile benimsedikleri, bütün insanlık için de öngördükleri değerlerdir. Bu yönüyle her yerde ve her zaman insanlığın bütünü için geçerlidir ve ideal olandır.

Yerel Yöneti̇mlerde Kamu Hi̇zmetleri̇ni̇n Sunumunda Katilimci Yöneti̇şi̇mi̇n Rolü

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020

Son yıllarda vatandaşların kent yönetimine katılımını artırmaya dönük çeşitli çalışmalar söz konusudur. Çünkü kent yönetimine katılım kamu bilincinin artırılması ve yerel yönetimlere olan güvenin sağlanmasında çok önemlidir. Katılım, insanların beceri ve ilişkilerindeki eksikliklerini gidererek kendilerini daha iyi bir şekilde yönetmelerini sağlar. Katılımın niceliği ve niteliği arttıkça vatandaşların güveni ve yaşam kalitesi de gelişiyor. Yerel kararlara katılım veya karar verme olarak bilinen katılımcı yönetişim, sorunların analizi, stratejilerin geliştirilmesi ve çözümlerin uygulanmasında paydaşların bir organizasyonun tüm düzeylerine katılımını teşvik eder. Yerel yönetimlerde katılımcı yönetişimin başarısı dikkatli planlamaya ve aşamalı bir yaklaşıma bağlıdır. Kamu hizmetlerinin sunumunda yönetişimin rolü bağlamında yerel yönetimlerin etkisini artırma, kamu hizmetleri sağlama, planlama ve yönetme yetkisi ile yerel ekonomik kalkınma temel hususlar olarak görülmektedir. Bunlar, yerel yönetimlerin katılımcı yönetişim ve yenilikçi sürdürülebilir uygulamalar geliştirmesi için stratejik unsurlardır. İnsanların katılımı, yerel yönetimin başarısına ve refahına katkıda bulunan önemli bir faktör olarak kabul edilir. İnsanların yerel yönetime katılımı iyi sonuçlar üretmekle kalmayıp katılımcı yönetişimi daha cazip hâle getirmektedir. Bu çalışmada, yerel yönetimlerin, katılımcı yönetişim yaklaşımı çerçevesinde; yerel halkın ve sivil toplum işbirliğini teşvik eden, katılımcı bir yönetim anlayışı ile kamu hizmeti sunumundaki rolünün ortaya çıkarılması, geliştirilmesi ve yerleşmesi yönünde adımlar atılması amaçlanmaktadır.

Yerel Yöneti̇mlerde Hi̇zmet Sunumu: Kamu Özel Ortakliği Modeli̇

2016

Kamu Ozel Ortakligi (Public-Private Partnership - PPP), saglik, ulasim, adalet ve savunma gibi kamu hizmeti alanlarindaki yatirimlarin finansmani ve risklerin etkin dagitiminda kullanilan bir yontemdir. Bu calismanin amaci, kamu ozel ortakligi modelinin kamu hizmeti perspektifinde degerlendirilmesidir. Bununla birlikte, kamu ozel ortakligi modeline odaklanilarak yerel yonetimlerde hizmet sunmada kullanilan yontemlerin ele alinmasi ve yerel yonetimlerde kamu ozel ortakligi modelinin irdelenmesi de amaclanmaktadir. Bu amaclar dogrultusunda hazirlanan calisma kapsaminda oncelikle, yerel yonetimlerde hizmet sunma yontemleri ve kamu ozel ortakligi ile ilgili kavramsal cerceve ele alinmakta ve yerel yonetimlerde kamu ozel ortakligi modeli konusu degerlendirilmektedir. Bu kapsam cercevesinde calismada, kamu ozel ortakligi modeline yonelik mevzuat ve uluslararasi belgeler gibi birincil kaynaklardan ve konuyla ilgili hazirlanmis ikincil kaynaklardan faydalanilmistir.