İslâm Ve Türk Edebi̇yati Çalişmalarinda Bi̇r Ömür: H. Ahmed Schmi̇ede- Hayati, Faali̇yetleri̇ Ve Neşri̇yati (original) (raw)
Related papers
Câhi̇li̇ye Dönemi̇ Şai̇rleri̇nden Antere B. Şeddâd’In Hayati Ve Edebi̇ Ki̇şi̇li̇ği̇
2021
Antere, Necd bolgesinde yasamis Abs kabilesine mensup, kahramanligi ve azmi sayesinde kolelikten kurtulusu, erdemli yasami ve amcasinin kizi Able’ye olan platonik askiyla meshur olmus, gunumuzde de tum Arap cografyasinda taninan, muallaka sahibi Câhiliye donemi sairidir. Antere hakkinda bilgiler iceren ilk kaynaklar hicri ucuncu asra aittir. Antere’nin hayatiyla ve edebi yonuyle ilgili bilgilere edebiyat kitaplari, dilbilgisi eserleri, sozlukler, tarih ve cografya kaynaklarinda rastlamak mumkundur. Annesinin kole olmasindan dolayi zamanin cari adetlerine gore kendisi de kole kabul edilen Antere ancak babasini, amcasini, sevgilisi Able’yi ve kabile halkini dusmanlarin esaretinden kurtardiktan sonra ozgurlugune kavusabilmistir. Antere kabilesi Abs ile kardes kabile Zubyân arasinda Dâhis ve Gabrâ ve 40 yil suren savaslarda gosterdigi kahramanliklarla ve soyledigi hamasi ve nesib turu siirleriyle suvari bir sair ve platonik âsik olarak Arap kabileleri arasinda adini duyurmustur.
Mahmud Sami̇ El Bârûdî’Ni̇n Hayati, Edebî Ki̇şi̇li̇ği̇ Ve Şi̇i̇rleri̇nden Örnekler
2008
ÖZET MAHMUD SAMİ EL BÂRÛDÎ'NİN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİĞİ VE ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER Mısır'da yaşamış, bakanlık ve başbakanlık yapmış Mısır'daki İngiliz hâkimiyetine karşı başlatılan isyana katıldığından dolayı, 17 yıl Seylan'da (Şimdi Sri Lanka) sürgünde yaşamış olan Mahmud Sami el Bârûdî, modern ve neo-klasik şiirin öncülüğünü yapmıştır. Özellikle Abbasi dönemi şairlerini kendisine model olarak alan şair, medih, gazel, fahr, mersiye, hikmet ve hamaset gibi türlerde şiirler yazmıştır. Bunların yanında onun zühd, vatan hasreti, sevgi, gurbet konularında da şiirleri vardır. ANAHTAR KELİMELER Neo-klasik, medih, mersiye, hikmet, hamaset, zühd, vatan hasreti, sevgi. ABSTRACT MAHMUD SAMI AL BARUDI'S LIFE, LITERARY PERSONALITY AND EXAMPLES OF HIS POEMS Mahmud Sami al Barudi who served as the minister and prime minister, lived in exile for 17 years in Ceylon (now Sri Lanka) for participatic to an unsuccessful revolt in 1882 against the Brtish rule in Egypt. He is accepted as the leader of modern and neo-classic Arabic poetry. He wrote in the style of panegyric, elegy, wisdom, boast, heroism. Also he wrote about asceticism, nostalgia to his homeland, love and being for away from homeland.
Şümeym el-Hillî’nin Hayatı ve Edebi Kişiliği
2021
Biyografik nitelik taşıyan bu çalışmada Şümeym el-Hillî'nin hayatı ve edebî kişiliği konu edinilmiştir. Çalışmada Şümeym'in sosyal ve edebî kişiliği yanında onun eserlerine yer verilerek müellif, ilim dünyasına tanıtılmaya çalışılmıştır. Edebiyatın hemen hemen bütün dallarıyla ilgilenen ve bu dallarda eser veren müellifin kırk-elli civarında eser bırakması bizi bu çalışmaya sevk etmiştir. Kendisini "Sözcüklerin yaratıcısı" ve bu özelliği ile gökteki tanrıya karşılık kendini "Yeryüzündeki tanrı" olarak betimleyen birinin iddiasında haklı olup olmaması irdelenmeye ve incelenmeye değer bulunmuştur. Şimdiye kadar herhangi bir araştırmanın yapılmamış olması nedeniyle özgün sayılabilecek bu çalışma, Şümeym'in hayatı, eserleri ve edebi kişiliği ile sınırlı tutulmuştur. Genelde tezkire addedilen eserlerden istifade edilerek hazırlanan bu çalışmada ilk kaynaklara müracaat edilmiş ve ilk kaynaklar dışında müellifin ismi ve eserlerinin geçtiği diğer kaynaklara da yer verilmiştir. Ayrıca müellifin tespit edilen iki eserine ulaşılmış ve buradaki yazılardan hareketle bir kanıya varılmaya çalışılmıştır.
2011
Calismamizda banilerin saltanat ideolojileri ile sultani ve maddi guclerini sehir olceginde insa ettirdikleri yapilarla ortaya koymalarindan yola cikarak I. Mehmed (1413–1421) doneminin siyasi yapilanmasi ve politik iliskilerinin mimari eserler uzerindeki yansimalari tartisilmaya calisilacaktir. I. Bayezid‟in (1389-1402) ikinci veya ucuncu oglu olan I. Mehmed, kardesleri Emir Suleyman, Isa ve Musa Celebi ile girdigi taht mucadelesinin ardindan 1413 yilinda Osmanli Beyligi‟nin basina gecer. 11 yil suresince karisiklik yasayan Osmanli Beyligi‟ni yeniden toparlayan I. Mehmed‟in siyasi kisiligi ile baglantili olarak kendisine yuklemis oldugu anlami da ortaya koyan bu ozel durum, I. Mehmed‟in banisi oldugu mimari eserlerinde de kendisini gosterir. Sultan‟in baskent Bursa‟daki zaviyesinin kitabesinde yapisi icin “… kudret kuyumcusunun kudret eseri…” seklinde acik acik soylendigi gibi, sultanin farkli ozellikleri ile anlam kazanan tum yapilari, birer “kudret eseri” olarak beyligin onemli k...
II. Abdülhami̇d Sansüründe Hürri̇yet Ve Fi̇rar Endi̇şesi̇ni̇n Edebî Hayata Etki̇si̇
TURKİSH STUDİES, 2018
The establishment of social, political and cultural relations as well as the geographical and economic relations established with the West accelerate the Westernization process in the Ottoman Empire. During the period of II. Abdülhamid, the idea of the escape that emerged as a behavior of the West and started with the New Ottomans, it is turned a fashion. On the basis of this idea, which creates the environment for the creation of modernity, it is seen that the concept of liberty lies. The person's political crisis causes him to regard himself as deprived of liberty. They are seen to escape as the only way of salvation to cut loose from a heavy and tedious state social and political surroundings. In addition, young people who know that the sultan does not like the escapers also show that they take an attitude towards the empire by carrying the thought of deserting or put something into action this thought. Of course, the only reason for the escape is not freedom of thought and l...
Ahmed Zi̇yaeddi̇n Gümüşhanevî’Ni̇n Edebî Ve Tasavvufî Cami̇adaki̇ Etki̇si̇
2020
19. yuzyilin ilmi ve tasavvufi dunyasinin en onemli sahsiyetlerinden biri de suphesiz Ahmet Ziyaeddin Gumushanevi’dir. Doneminde ve sonrasinda basta Câmi’ul-Usul ve Râmuzu’l-Ehâdis olmak uzere din ve tasavvuf konularinda olusturdugu eserleri ile pek cok onemli sahsiyete yol gostermis, sadece dâhil oldugu Naksi-Halidi kolunun degil tarikat ehli butun sahsiyetlerin gonullerini fethetmis ve saygisini kazanmistir. Ayrica Istanbul’daki meshur tekkesinde onlarca murit yetismis, bu dergâh donemin onemli dini egitim merkezlerinden biri haline gelmistir. Bu calismada Gumushane’nin yetistirdigi en onemli isimlerden biri olan Ahmed Ziyaeddin Gumushanevi’nin edebi ve tasavvufi dunyadaki etkisi arastirilacak; Omer Ziyaeddin Dagistani ve Fevzi Efendi gibi Gumushanevi ekolunde yetisen sair kimlikli mutasavviflar ele alinarak edebi kisilikleri ve eserleri hakkinda bilgi verilecektir. Bununla birlikte onun yolundan giden Abdulaziz Bekkine, Fersad Efendi, Feyzi Efendi, Ismail Necati Efendi, Zeynullah...
Âmi̇d-İ Sevdâ Gazetesi̇nde Eski̇ Türk Edebi̇yati İzleri̇
Journal of International Social Research, 2018
ÂMİD-İ SEVDÂ GAZETESİNDE ESKİ TÜRK EDEBİYATI İZLERİ • THE SIGNS OF THE OLD TURKISH LITERATURE IN AMID-I SEWDA NEWSPAPER Adnan OKTAY** Öz Edebî metinler, araştırmacıların toplumları birçok açıdan tanımak için başvurduğu temel kaynaklardandır. Bir milletin edebiyatı, içinden çıktığı toplumla ilintisiz olmaz. Eski Türk edebiyatı metinleri de toplum hayatı, sosyal ve bireysel problemler, değer yargıları gibi birçok hususta araştırmacılar için ana kaynak niteliğindedir. Eski Türk edebiyatının araştırma alanlarından biri de Arap harfli Türkçe gazetelerdir. Bu gazeteler arasında Âmid-i Sevdâ (AS) gazetesi önemlidir. Âmid-i Sevdâ, 1909 yılında altı sayı olarak Ali Emîrî tarafından neşredilmiştir. Bu çalışmada Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı şiir ve yazılardan hareketle eski Türk edebiyatına nasıl yaklaştığı üzerinde durulmuştur. Ali Emîrî, gazetede mensur metinlerin yanında beyit, gazel, kaside, kıta, tarih manzumesi gibi nazım şekilleriyle yazılmış manzum metinleri de yayınlamıştır. Bir şair olarak gazeteyi "mektep ya da edebî muhit" şeklinde araçsallaştırmıştır. Ali Emîrî'nin gazeteye aldığı eski Türk edebiyatının nazım şekilleri ile yazılmış bazı manzum metinler çağın sorunlarına ışık tutmaktadır. Bu makalede karşılaştırma, Osmanlıca matbu metin okuma ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Neticede Ali Emîrî'nin Âmid-i Sevdâ'da eski Türk edebiyatıyla çok yakından ilgilendiği, gazetesini de böyle bir esas gayeyle çıkardığı tespit edilmiştir. Buna göre Ali Emîrî, eski Türk edebiyatını şark-İslâm medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bunun için hayatı boyunca şuurla ve inatla bir Dîvân edebiyatı savunucusu olarak mücadele etmiştir.
İslam Kültüründe Mi̇zah Ve Türk Edebi̇yatindaki̇ Yansimalari: Cevâmi̇u’L-Hi̇kâyât Örneği̇
The Journal of Turkic Language and Literature Surveys (TULLIS)
Erken dönem m൴zah ve eğlence edeb൴yatını ൴çeren kaynaklar doğru anal൴zlerle değerlend൴r൴ld൴ğ൴nde, toplumların zaman ve mekân farklılığına rağmen gülme paydasında b൴r araya geld൴kler൴ görülmekted൴r. Duygu ve zevkler൴n evrensell൴ğ൴ prens൴b൴, tar൴h boyunca Türk kültürünü de oldukça etk൴lem൴ş ve d൴ğer kültürler൴n m൴zah malzemeler൴, özgün edeb൴yatımız ൴çer൴s൴nde yoğrularak renkl൴ f൴gürler ortaya çıkarılmıştır. D൴n൴, coğraf൴ ve sosyal etkenler göz önünde bulundurulduğunda Türk m൴zahının en çok etk൴lend൴ğ൴ kültürler൴n Arap ve Fars kültürler൴ olduğu görülür. Makalem൴zde; Arap ve Fars edeb൴yatı kaynaklı İslam൴ m൴zah malzemes൴n൴n Türk m൴zahını nasıl etk൴led൴ğ൴ tesp൴t ed൴l൴p örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Bu etk൴leş൴m൴ yakından ൴lg൴lend൴ren Farsî ed൴p Avfî'n൴n (ö. 629/1232) kend൴s൴nden öncek൴ Arap edeb൴yatı eserler൴nden derlem൴ş olduğu Cevâm৻u'l-H৻kâyât ve Levâm৻'u'r-R৻vâyât ൴s൴ml൴ eser൴ çalışmamızın temel kaynağı olarak bel൴rlenm൴şt൴r. Müell൴f൴n bu eser൴ne kaynaklık eden Arap edeb൴yatı eserler൴ ve 15. yüzyılda Osmanlı Türkçes൴ne yapılan tercüme nüshaları da ൴ncelenmek suret൴yle bu üç kad൴m meden൴yet arasındak൴ m൴zah etk൴leş൴m൴ ortaya konulmaya çalışılmıştır.
SADRÜŞŞEHÎD: HAYATI, ESERLERİ VE İLMÎ KİŞİLİĞİ
Mâze el-Buhârî (ö. 536/1141) Karahanlıların son dönemlerinde Selçukluların himayesindeki Buhâra'da yetişmiş bir fakihtir, aynı zamanda bir devlet adamıdır. Sadrüşşehîd'in mensup olduğu Burhan ailesi Buhara'da bir nevi Şeyhülislamlık müessesesi olan sadırlık makamını bir buçuk asır elinde tutmuşlardır. Önemli bir Hanefî âlimi olan Burhânuddin Abdülazîz b. Mâze 518 (1124) senesinde vefat edince oğlu Sadrüşşehîd onun yerine geçmiş ve bu görevi on sekiz sene sürdürmüştür. Bıraktığı yirmiden fazla önemli eserleri ve yetiştirdiği birçok talebleri ile islâm ilim ve kültür âlemine büyük katkılarda bulunan Sadrüşşehîd 5 Safer 536 (9 Eylül 1141) tarihinde Büyük Selçuklu Sultanı Sencer'in (ö. 552/1157) Karahıtaylara karşı girdiği meşhur Katvân Savaşı'nda şehit düşmüştür. Sadrüşşehîd'in bıraktığı eserlerinin çoğu günümüze ulaşmış ise de birçoğu hâla yayımlanmamıştır. Çalışmamızda eserlerinin bulunduğu kütüphaneler tespit edilip, içeriği hakkında bilgi verildiği gibi yanlışlıkla Sadrüşşehîd'e nispet edilen eserler hakkında da detaylı bilgi verilmiştir. Ayrıca Sadrüşşehîd'in İlmî kişiliği ve Hanefî fakihler nezdindeki yerinin tespiti için yaptığımız araştırma sonucu Sadrüşşehîd, Kemalpaşazâde'nin (ö. 940/1533) Hanefî fakihlerinin mezhep içindeki konumunu ortaya koymak için yaptığı Hanefî fakihleri tasnifine göre üçüncü tabakada, yani "meselede müçtehitler" tabakasında yer alması gerektiği ortaya çıkmıştır.