Divan Şiirinde Halk Kültürünün İzleri: XIX. Yüzyılda Geçiş Dönemleri (Doğum-Evlenme-Ölüm) (original) (raw)

XIX. YÜZYIL NASTURİLERİNDE EVLİLİK VE DÜĞÜN

ÖZET XIX. yüzyıl'da Nasturi toplumunun geçiş törenleri, Ortadoğu özelliklerini taşımaktadır. Evlilikler erken yaşlarda gerçekleşmekle birlikte, evlilik ritüelleri arasında beşik kertmesi, nişan ve başlık parası gibi uygulamalar da bulunmaktaydı. Ayrıca evlilikler ancak ailelerinin onayıyla gerçekleşirdi. Bunda ailelerin sosyal tabakaları ve maddi varlıkları en önemli etkenlerdendi. Evliliklerde kızın erkekten büyük olması hoş karşılanmadığından kız çocukları erken yaşlarda evlendirilirdi.

XIX. Yüzyil Bursa Kültür Hayatinda Önemli̇ Bi̇r Dönemeç: “Fevâi̇d”

2012

Bursa basin tarihinin Hudâvendigâr ve Nilufer’den sonra ucuncu sureli yayini olan Fevâid, okuyucu kitlesi olarak ogrencileri hedef almistir. Bursa’nin cocuklar icin cikarilan edebi ve ilmi icerige sahip ilk dergisidir. Derginin imtiyaz sahibi Murat Emri Efendi, 1882’de Bursa’ya, bugun Yunanistan’in Larissa bolgesinde kalan Yenisehir Fenâr’in Tirnova kasabasindan gocmustur. Mutesebbis Murat Emri Efendi, divan sairi, kitapci, kutuphaneci, matbaaci, editor ve gazeteci kimligiyle XIX. Yuzyil Bursa kultur hayatinin dikkat cekici kisiliklerinden biridir. Emri Efendi, Fevâid’in yaninda Bursa’nin resmi olmayan ilk gazetesi Bursa’yi ve yine Bursa’nin ilk ekonomi dergisi olan Sanayi’i yayimlamaktadir. Bu calismada Fevâid dergisi cesitli yonleriyle tanitilmaya calisilmistir

XIX. Yüzyıl Şairi Trabzonlu Avnî ve Divan’ları - I

Bu dünyâ b ir kovandır ki içinde zen b û n gitm iş N e gâfılsin ki ey A vnî tehî k ab d an dilersin bal Fatma Sabiha KUTLAR* Özet: XIX. yüzyılda Divan şiirinin halk şiiri üzerindeki etkisi giderek artmış ve halk şiiri dil, vezin ve nazım şekilleri bakımından Divan şiirine biraz daha yaklaşmıştır. Divan şiiri tarzında yazan halk şairlerinin XIX. yüzyıldaki temsilcilerinden biri de Trabzonlu Avnî'dir. Tek cilt halinde basılan iki küçük Divan'ında yer alan şiirlerinin büyük kısmında İlâhî aşkı anlatan Avnî'nin şiire, şekil ve muhteva bakımından herhangi bir yenilik getirdiği ve başarılı bir şair olduğu söylenemez. Abstract: During the Nineteeııth Century, the increasing impact of the courl literatüre on popular literatüre gave way to a development in which the popular poetry became more interrelated to the literatüre o f the Ottoman elite in terms o f language, metric and structure. One of the representatives o f this trend was Avnî o f Trebizon, a popular poet who wrote in court style. His collected poems (Divan), published in one volüme, are mostly consisted of the poetry inspired by spiritual love. Although his work was not marked by an innovative approach in its style and content, he deserves to be studied as an important componeııt of Ottoman literary history.

“İNGİLİZ GEZGİN EDWIN JOHN DAVIS İN SEYAHATNAMESİNE GÖRE XIX YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE ADANA VE ÇEVRESİ,” Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, vol. 2, no. 2, pp. 60–77, Jan. 2016.

“İNGİLİZ GEZGİN EDWIN JOHN DAVIS İN SEYAHATNAMESİNE GÖRE XIX YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE ADANA VE ÇEVRESİ,” Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, vol. 2, no. 2, pp. 60–77, Jan. 2016., 2016

(OSMED) 2015 yılında yayın hayatına başlamış Osmanlı Tarihi ve Osmanlı Medeniyeti alanında özgün araştırmalara yer veren hakemli bir dergidir. OSMED, Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda iki defa yayınlanmaktadır. Dergimizde Türkçe ve İngilizce bilimsel makalelere yer verilir. Yıl içerisinde gerekli görüldüğü takdirde özel sayı(lar) da yayımlanmaktadır. OSMED'de yayımlanan bilimsel makalelerde belirtilen düşünce ve görüşlerden yazar(lar)ı sorumludur. Yayımlanmak üzere gönderilen makaleler, alanlarında uzman en az iki hakeme çift taraflı kör hakemlik yöntemiyle gönderilir. Hakemlerden birini olumsuz olması durumunda yazı üçüncü bir hakeme gönderilir. Son karar dergi danışma ve yayın kurulunda verilir. Yazılarını dergiye gönderen yazarlar yazılarının telif haklarını dergimize vermeyi kabul etmiş sayılırlar. Kabul edilen yayınların tüm yayın hakları Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi(OSMED)'ne aittir. OSMED, yurtiçi veya yurtdışında akademik konferans, sempozyum, çalıştay vb. düzenler veya bunlara destek olur. Bu tür çalışmalarda sunulan bildirilerin tam metinlerine başka yerde yayımlanmamış olması kaydıyla yer verir.

19.Yüzyıl Biterken Bir Avrupalı Araştırmacı-Muhabir Gözüyle Osmanlı'da Doğum ve Lohusalık Gelenekleri

Usmanbaş Ö, editör. İslam Tıbbı. Ankara: Türkiye Klinikleri, 2018

Journalist, cultural historian, poet Bernhard Stern (1867-1924) lived in Istanbul forf ive years between 1894-189At that time II. Abdulhamid (1842-1918) was in power (1876-1909). During this time he gathered a lot of information with interviews and investigative visits he made. He read many books written by the European authors about the Ottoman State. With their synthesis, a comprehensive research work about medical applications, traditions and superstitions in the broad geography of the Ottoman Empire in Berlin called "Medizin, Aberglaube und Geschlechtsleben in der Türkei. Mit Berücksichtigung der moslemischen Nachbarländer und der ehemaligen Vasallenstaaten" was published in 1903. The first volume of this book is composed of 437 tween 1894-1899. At that time II. Abdulhamid (1842-1918) was in power (1876-1909). During this time he gathered a lot of information with interviews and investigative visits he made. He read many books written by the European authors about the Ottoman State. With their synthesis, a comprehensive research work about medical applications, traditions and superstitions in the broad geography of the Ottoman Empire in Berlin called "Medizin, Aberglaube und Geschlechtsleben in der Türkei. Mit Berücksichtigung der moslemischen Nachbarländer und der ehemaligen Vasallenstaaten" was published in 1903. The first volume of this book is composed of 437 pages and the second volume consists of 417 pages. There are 57 sections in these two volumes. Parts 51 and 52 of the book are devoted to the topic of giving birth and puerperality and are worth 28 pages. In these two chapters, the traditions of giving birth and puerperality of Jewish, Christian, Muslims living in the Ottoman Empire were explained. In this article, these two parts of the book are introduced by quoting.

XVII-XIX. Yüzyıllara Ait Türkçe Divan ve Divançeler / Turkish-written Divans belonging to the XVIIth-XIXth Centuries / ZİYA AVŞAR

KLAS‹K TÜRK edebiyat›n›n en önemli edebî ürünleri divanlard›r. Bu itibarla klasik Türk edebiyat› bu edebî eserin ad›na izafetle "divan edebiyat›" diye ad-land›r›lm›flt›r. XIII. yüzy›lla XX. yüzy›l aras›nda, edebiyat tarihimizin en uzun süreli edebî anlay›fl›na yön veren klasik edebiyat›m›z›n bu ürünlerinin, edebî olman›n yan›nda tarihî, filolojik, sosyolojik ve folklorik yönlerden de belgesel nitelikleri vard›r. Klasik edebiyat›m›z›n "divan" ad› verilen ve flairli¤in yegâne ölçüsü say›lan eserlerinin, medeniyetimizin ve milletimizin ruhuna tutulan tarihî bir ayna ol-du¤u kan›s›nday›z. Bu aynada gördü¤ümüz manzara fludur: XVI. yüzy›la kadar söyleyifl ve söyleme tekni¤i bak›m›ndan kendi yolunu arayan sanatç›lar›m›z, XVI. yüzy›ldan itibaren ‹slâm medeniyetinin özgün bir halkas› olan klasik Türk edebiyat›n›, bu medeniyetin üçüncü büyük edebiyat› olarak ortaya koyarlar. Bu yüzy›ldan itibaren zevkte, ifadede ve dilde istenilen fleyleri fliire yans›tacak ve sanatç›lar›n ruh derinliklerini aktarabilecek bir edebî yetkinlik, metinlerde bariz olarak görülür. Yukar›da ifade etti¤imiz yüzy›llar aras›nda edebî, estetik ve poetik zevkimizin geliflimini somut olarak kan›tlayan divanlarla, cumhuriyet dönemi edebî çevresinin münasebeti önemlidir. Bu aç›dan Arap harfleriyle yaz›lm›fl ve bas›l-m›fl bu nadide ürünlerin harf ink›lâb›ndan sonra yeni harflere aktar›lmas› tarihî, edebî ve kültürel bir zarurettir. Ancak bu aktar›m ifli uzmanl›k isteyen bir sürece girdi¤i için divanlar›n yay›nlanmalar› daha çok akademik mesai gerektiren bir hüviyete bürünmüfltür.

Divan Şiirinde Mazmun Olarak Millet Adları

1stInternational Conference on Study in Turkology (Barcelona/Spain, 14-16 October2016) Proceedings Book, 2016

Divan şairleri, mazmun ve mecazları belli anlam gerekliliklerinden dolayı bilinçli bir şekilde kullanmışlardır. Zamanla farklı şairlerin dilinde işlenerek yaygınlaşan kelimeler, ortak bir hayal dünyası oluşturmuş, şiirde anlam bakımından zengin çağrışımlara zemin hazırlamıştır. Şiirden çıkarılan anlamlar böylece tek yönlü olmaktan çıkıp zenginleşmiş ve derinleşmiştir. Klasik şiirimizde millet adlarının, sözünü ettiğimiz şekilde, farklı çağrışımlarla kullanılarak çeşitli hayallere konu edildiği görülmektedir. Bu adlar kimi zaman benzetme amacı olmaksızın olumlu veya olumsuz nitelemelerle bir milleti karşılarken kimi zaman da milletlerin yaygın bilinen bazı nitelik ve özelliklerinin de etkisiyle mazmun, benzetme veya mecaz unsuru olarak kullanılmıştır. Çalışmamızda Divan şairlerinin millet adlarını mazmun olarak hangi vesilelerle andıkları, ne tür benzetmelerde ve mecazlarda bu adlara yer verdikleri araştırılacak; milletlere atfedilen olumlu ve olumsuz nitelikler ele alınacaktır. Çalışmamız, konunun genişliği sebebiyle millet adlarının mazmun, benzetme ve mecaz anlamlı olarak kullanımıyla ve sadece divanların taranmasıyla sınırlandırılmıştır.