17. Yüzyılda Kaleme Alınmış Arapça Türkçe Manzum Bir Sözlük: Tuhfe-i Âmidî (original) (raw)

Araplara Türkçe Öğretmek Üzere Kaleme Alınan Tuhfe-i Fedayî Adlı Manzum Sözlük

Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Dergisi, 2019

Anadili Arapça olan çocuklara Türkçe öğretmek maksadıyla 17. yüzyılda Fedayî Mehmed Dede tarafından kaleme alınan Tuhfe-i Fedayî, 17 bölümden oluşmaktadır. Şair, eserin mukaddimesinde hayatına dair bilgiler vermektedir. Mukaddimede ifade edildiğine göre eser, Arapların faydalanması ve Türk dilinin inceliklerini kavraması için yazılmıştır. Aynı bölümde ayrıca Tuhfe-i Şahidî’ye nazire olarak yazıldığı ifade edilen eserin, yedi yazma nüshasına ulaşılabilmiştir. Bu çalışmada manzum sözlüklerin tarihçesinden kısaca bahsedildikten sonra manzum sözlüklerin eğitim öğretimdeki yeri ve Tuhfe-i Fedayî’nin fonksiyonu üzerinde durulacak, Tuhfe-i Fedayî hakkındaki değerlendirmelere yer verilecektir. Çalışmada ayrıca eserden örnek bölümler yer alacaktır.

Arapça-Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük: Tuhfe-i Vâfî

Arapça-Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük: Tuhfe-i Vâfî, 2020

Zahide EFE * Öz Klasik Türk edebiyatı geleneğinde eser veren şair ve yazarlar muhteva ve tür itibarıyla çok geniş bir yelpaze içerisinde eserler vermişlerdir. Bu geniş yelpaze içerisinde yer alan türlerden biri olan manzum sözlükler, herhangi bir dildeki kelimenin başka bir dil veya dillerdeki karşılığının manzum halde verildiği eserlerdir. Edebiyatımızda manzum sözlük yazma geleneği on beşinci yüzyılda başlamış ve yirminci yüzyıla kadar devam etmiştir. Bu eserler, şiirin müzikalitesi ve veznin ritmik akışkanlığından faydalanarak dil öğretimini kolaylaştırmak ve öğrenilen kelimelerin hafızada kalıcılığını sağlamak amacı ile kaleme alınmışlardır. Çoğunlukla sıbyan mekteplerinde okuyan çocuklar için yazılan bu türdeki eserlerde bazı gramer, bahir ve vezin bilgileri de yer almaktadır. Edebiyatımızda oldukça rağbet gören manzum sözlükler, daha çok Arapça-Türkçe, Farsça-Türkçe ve Arapça-Farsça-Türkçe şeklinde kaleme alınmakla birlikte Boşnakça, Rumca, Ermenice, Fransızca manzum sözlükler de yazılmıştır. Manzum olarak kaleme alınan sözlüklerden biri de Osman Vâfî Efendi tarafından 1288/1871-72 tarihinde Arapça-Farsça-Türkçe şeklinde üç dilli olarak yazılan Tuhfe-i Vâfî'dir. Eser, mesnevi nazım şekliyle yazılmış 19 beyitlik bir giriş bölümü, beyit sayıları 4 ile 12 arasında değişen 41 kıt'adan oluşan sözlük kısmı ve eserin telif tarihinin bildirildiği "Târîh-i berây-ı ihtitâm" başlıklı yedi beyitlik hatime kıt'ası olmak üzere toplam 332 beyitten müteşekkildir. Eserde tekrarlarla birlikte 630 Türkçe, 710 Farsça, 780 Arapça olmak üzere 2120 civarı kelime veya kelime grubu bulunmaktadır. Bu çalışmada 19. yüzyılda kaleme alınan ve Arapça-Farsça-Türkçe üç dilli manzum bir sözlük olan Tuhfe-i Vâfî'nin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durularak eserin kıt'alarından bazılarının transkripsiyonlu metnine yer verilmiştir.

Türkçe-Farsça Manzum Sözlüklerden Tuhfe-yi Şâhidî (Metin)

Klâsik Türk Edebiyatı sahasında manzum eserler arasında üzerinde çalışılmayı bekleyen alanlardan birisi de manzum sözlüklerdir. Manzum sözlükler son zamanlarda gerek kendilerini tanıtır nitelikte yazılar, gerekse metinlerinin neşri suretiyle dikkat çekmektedir. Bu eserlerin bir kısmı yazıldıkları dönemde sıbyan mekteplerinde ders kitabı olarak okutulmuş, bir kısmına ise daha sonraki yıllarda şerhler yapılmıştır. Hatta bu eserlerin önemli olanlarından bir kısmı bir mecmua içerisinde bir araya getirilmiştir. Bu mecmualardan biri de Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 4026 numarada kayıtlıdır. Bu çalışma çerçevesinde, daha önce bazı kaynaklarda hakkında belli ölçüde bilgi verilmiş bulunan Tuhfe-i Şahidî’nin metnini, Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 4026 numarada kayıtlı bulunan manzum sözlük mecmuasının 41b-72a varakları arasında yer alan nüshasından hareketle bilim dünyasının istifadesine sunmaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler : Manzum Sözlükler, Tuhfe-i Şâhidî, metin neşri

Türkçe-Farsça Manzum Sözlüklerden Tuhfe-i Şâhidî (Metin)

Turkish Studies/Türkoloji Araştırmaları, 2007

Klâsik Türk Edebiyatı sahasında manzum eserler arasında üzerinde çalışılmayı bekleyen alanlardan birisi de manzum sözlüklerdir. Manzum sözlükler son zamanlarda gerek kendilerini tanıtır nitelikte yazılar, gerekse metinlerinin neşri suretiyle dikkat çekmektedir. Bu eserlerin bir kısmı yazıldıkları dönemde sıbyan mekteplerinde ders kitabı olarak okutulmuş, bir kısmına ise daha sonraki yıllarda şerhler yapılmıştır. Hatta bu eserlerin önemli olanlarından bir kısmı bir mecmua içerisinde bir araya getirilmiştir. Bu mecmualardan biri de Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 4026 numarada kayıtlıdır. Bu çalışma çerçevesinde, daha önce bazı kaynaklarda hakkında belli ölçüde bilgi verilmiş bulunan Tuhfe-i Şâhidî’nin metnini, Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 4026 numarada kayıtlı bulunan manzum sözlük mecmuasının 41b-72a varakları arasında yer alan nüshasından hareketle bilim dünyasının istifadesine sunmaya çalışacağız.

Tuhfe Literatürüne Ek: Şerîfî-zâde Âlî ve Resm-i Âlî Adlı Türkçe-Arapça Manzum Sözlüğü

Edebî Eleştiri Dergisi, 2024

Genelde İslam medeniyetinin, özelde ise Osmanlı kültür ve edebiyatınının gelişip şekillenmesinde Arapça ve Farsça gibi dillerin önemli etkisi olmuştur. Bu öneme binaen Osmanlı medreselerinde öğretilen ve öğrenilen dillerin başında Arapça ve Farsça gelmektedir. Söz konusu dillerin daha kolay öğrenilmesini ve yeni öğrenilen dildeki kelime hazinesinin geliştirilmesini amaçlayan şiire meraklı bazı âlimler şiir dilinin imkânlarından faydalanarak bazı eserler vücuda getirmişlerdir. Manzum sözlük veya tuhfe adı verilen manzum eserler de bu gayretin neticesinde ortaya çıkmıştır. Bir dili Türkçe olan bu eserler Arapça,

Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük: Tuhfetü'l-Hâfız

Journal of Turkish Studies, 2015

Verse dictionary writing tradition in the Ottomans has created to teach Persian and Arabic words and grammar rules easier and quickly to students in Sibyan School (Primary School). One of the works that copyrighted in this tradition is Tuhfetu'l-Hafiz. As it described by Hafiz Abdullah b. Halil in prose preface, Tuhfetu'l-Hafiz is a Persian-Turkish verse dictionary which written for hope of a remembrance for the children and youth who newly begin to learn the Persian. The author says that he wrote his work choosing words which seem necessary to him in the "Tuhfe-i Şahidi" by İbrahim Şahidi. (B.106) The feature which varies this masnavi and stanza verse dictionary is that it has been classified according to subjects in the content. In the Tuhfetu'l-Hafiz, along with different forms of verbs, approximately means of 1600 Persian words given as Turkish. The only known copy of the work registered with the asset number 3191 in the Suleymaniye Manuscripts Library Esad Efendi department. In this study, the work Tuhfetu'l-Hafiz which is one of the verse dictionaries has analysed in the aspect of the form and content, after the analyse, transcription of work and its original were given.

XVII. Yüzyılda Yazılmış Bir Türkçe-Arapça Sözlük ve Dikkat Çekici İmla Özelliği

Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 2021

Bu çalışmada, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yazmalar Koleksiyonunda Yz_000035 numara ile kayıtlı olan yazma ele alınacaktır. Katalog bilgilerinde müellif hattı olduğu belirtilen ve Salih adında bir müellif tarafından hicri 1026 yılında yazılan eserin baş kısmı eksiktir. Yazmanın iç kısmında da bazı varakların eksik olduğu tarafımızdan tespit edilmiştir. Müellif, bir yapım ekiyle meydana gelen türemiş kelimeleri açıklarken söz konusu ekle ilgili bilgi vermiş, aynı ekle türetilmiş kelimeleri de örnek olarak göstermiştir. Aynı tasarruf bazı çekim eklerinde de görülmektedir. Eser, bu yönüyle bir sözlük olmasının yanında muhtasar bir gramer özelliği de taşımaktadır. Müellif, kelimeleri açıklarken deyim, atasözü, şiir parçaları, kelime grubu veya cümlelerden de faydalanmıştır. Çalışmamıza konu olan bu sözlük, XVII. yüzyıl başlarında yazılmasına rağmen fonetik, morfolojik ve leksik bakımdan önemli veriler içermektedir. Eseri farklı kılan bir başka özellik de tarafımızca daha önce herhangi bir yazma eserde örneği görülmeyen bir imla tercihidir. Bu çalışmada asıl üzerinde durulmak istenen, yazmayı farklı kılan bu imla özelliğidir. Bu özellikleri bakımından Türk dili araştırmalarına önemli katkıları olacağını düşündüğümüz bu sözlük, Arapçayı iyi derecede bilen Türk dili araştırmacıları tarafından derinlemesine çalışılarak Türkoloji dünyasının istifadesine sunulmalıdır. information and was written by an author named Salih in 1026, is incomplete. We have determined that some folios are missing in the inside of the manuscript. While explaining the derivative words formed with a suffix, the author gave information about the suffix in question and showed the words derived from the same suffix as an example. The same savings can be seen in some shooting attachments. In addition to being a dictionary in this respect, the work also carries a concise grammar feature. The author also made use of idioms, proverbs, poems, phrases or sentences while explaining the words. This dictionary, which is the subject of our study, although it was written at the beginning of the 17 th century, it contains important phonetic, morphological and lexical data. Another feature that makes the work different is a spelling preference that has not been seen in any manuscript before. In this study, the main emphasis is on this spelling feature that makes writing different. This dictionary, which we think will make important contributions to Turkish language research in terms of its features, should be studied thoroughly by Turkish language researchers who know Arabic well and presented to the benefit of the Turkology world.