Latin grammar for archaeologist (original) (raw)

THE SUN LANGUAGE DICTIONARY - Güneş Dil Sözlüğü - 1244 Sayfa

Güneş Dil Akademisi, 2023

THE SUN LANGUAGE DICTIONARY - Kamil Kartal’ın 25 yıllık araştırma, inceleme ve yayınlarının ürünü olarak, 29 ana kategori başlığında dizinlenmiş 10.735 kelime çözümlemesinin GÜNEŞ DİL Metodolojisine göre yapıldığı ve her bir kelimenin, sonunda devamını oku bağlantısı olacak şekilde, 500 karakter kısıtlamasıyla özetlendiği; çözümleme sayfaları içinde ana referans kaynaklarından ÖTÜKEN, Etymonline, Wiktionary gibi bağlantı ve açıklamaların yanı sıra Merriam - Webster Dictionary & Thesaurus API’si de bulunan, toplam 1.244 sayfalık GÜNEŞ DİL SÖZLÜĞÜ. https://www.gunes-dil-akademisi.com/

De Natura Deorum Adlı Eseri Bağlamında Cicero'nun Tanrı Anlayışı (Undergraduate Thesis)

2017

Lise yıllarında mizahla ilgilendiğim sıralarda, sırf adına bakarak şaşkınlıkla satın alıp okuduğum İlahi Komedya adlı eserde, Muhammed, Ali ve Selahaddin dışındaki tüm isimler, kim olduklarını bilmediğimden, dikkatimi çekmemişti. O zamanlarda kitapçılarda tek cilt olarak satılan eserin aslında üç ciltten oluştuğunu ve İlahi Komedya adıyla satılan o tek cildin ise eserin birinci cildi olan Inferno (Cehennem) olduğunu üniversite yıllarında öğrenecektim. Diğer iki cildi sonradan okumuş ve "Dante bu iki cildi yazmasa da olurmuş" hissine kapılmıştım. DTCF Latin Dili ve Edebiyatı öğrencisi iken seçmeli ders olarak devam ettiğim İtalyanca'yı ne kadar öğrendiğimi anlamak ve alıştırma yapmak için İnferno'yu İtalyanca'sından okumayı denerken, bu kez tanıdık isimler çoğalmıştı. Inferno'nun 4. Kantosunda, aşağıya aldığım dizelerde 1 adı geçen ve burada, Latin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı'nda öğrenciliğimiz sırasında bizi çok uğraştıran, sınavlarda sıkıntılı saatler yaşatan Cicero'nun adını görünce, Dante'nin onu neden Cehenneme gönderdiğini ve adını yalnızca tek bir yerde andığını, olumlu ya da olumsuz hiçbir sıfat atfetmediğini merak ederek, Cicero'nun din anlayışını irdelemek istedim. 139 e vidi il buono accoglitor del quale, faydalı otları toplayanı da gördüm, 140 Diascoride dico; e vidi Orfeo, Dioscurides 2 'i diyorum; sonra Orfeus'u gördüm, 141 Tulio e Lino e Seneca morale; Cicero ve Linus'u ve de ahlakçı Seneca'yı; Bu çalışmayı gerçekleştirmemde yakın ilgi ve yardımlarını esirgemeyen, özendirici ve yol göstericiliğiyle tüm öğrencilerin gönlünde taht kuran, Anabilim dalımızın Başkanı, Sevgili Danışmanım Prof. Dr. Ü. Fafo Telatar'ın adını saygıyla anmak isterim. Üzerimde tüm Hocalarımın emeklerini hissediyorum, ama aralarından bir tanesini, buradaki ilk dersimi veren, Latince ilköğretmenim Dr. Ceyda Üstünel Keyinci'nin adını özel bir sevgi ve saygı ile anmazsam, yıllarım burada boşuna geçmiş olacaktır.

Avrupa Dillerinde Sözlüklere Verilen Adlar Üzerine

Turkish studies, 2015

Avrupa dillerinde sözlüklere verilen adların incelendiği bu çalışmada önce belli başlı dillerdeki sözlük adları gösterilerek bu diller hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Sonra Avrupa dillerindeki glossary, lexicon, thesaurus, dictionary, vocabulary, Wortschatz, wordbook, Wörterbuch, slovár' gibi sözlük adlarının anlamı, kökeni, yapısı, türevleri, adların geçtiği eserler verilip aralarındaki farklar açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonunda, Avrupa dillerindeki sözlük adlarının Grekçe kökenli sözlüklerle (glossary, lexicon, thesaurus) başladığı, bunları da kullanmakla birlikte Latince sözlüklerle (dictionary, vocabulary) devam ederek geliştiği, ulusal dillerin sözlük adlarıyla (Wortschatz, wordbook, Wörterbuch, slovár') olgunlaştığı anlaşılmaktadır. Bu sözlüklerin hazırlanış amaçlarına göre aralarında birtakım farklar olduğu da gözlenmektedir. Ayrıca bir dil ailesini temsil eden başat dildeki sözlük adının, ailenin öteki üyelerinde ya da bu başat dilin çevresindeki küçük toplulukların dillerinde de aynı sözcüğün değişik biçimlerinin kullanıldığı görülmektedir. Sözlük adlarının kökenlerinin 'açıklamak, söylemek, saklamak, seslenmek' eylemlerine ve 'ses, söz, hazine' adlarına dayandığı anlaşılmaktadır. Glossary 'açıklanmış sözler kitabı' (gloss 'açıklamak', glōssa 'açıklanması gereken söz, dil); lexicon 'söz kitabı' (légein, 'söz söylemek', leksi-s 'söz söyleme, söylenen söz'); thesaurus 'hazine, söz hazinesi' (thē 'saklamak'); dictionary 'söz kitabı' (dīcere 'söylemek'); vocabulary 'söz hazinesi' (vōx, vōc-'ses, 'seslenmek', vocā-re, 'seslenmek, çağırmak'); Wortschatz 'söz hazinesi' (wer 'söylemek'); wordbook 'söz kitabı' (wer 'söylemek'); Wörterbuch 'sözler kitabı' (wer 'söylemek'); slovár' 'sözlük' (sloviti 'söylemek', slov 'söz' [<zvuk 'ses']) anlamını taşıyan sözcüklerden yapıldığı izlenebilmektedir.

Saewulf'un Hac Seyahatnamesi, 1102-1103: Kudüs Krallığı'nın İlk Yıllarına Dair Bir Anlatı (Analiz, Çeviri ve Yeni Edisyon)

MESOS Disiplinlerarası Ortaçağ Çalışmaları Dergisi, 2021

Saewulf’un anlatısı, Haçlı seferleriyle birlikte Avrupa’da sayısında kayda değer bir artış gözlemlenen hem seyahatname hem de hac rehberi hüviyetindeki eserlerin ilk örneklerinden birisidir. Yazarın İtalya’da yola çıkışıyla başlayıp geri dönüş yolundayken Türkiye’de sonlanan metin, üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Saewulf’un Monopoli’den Yafa’ya seyahatini; ikinci bölüm Kudüs Krallığı’ndaki dinî mekânlara gerçekleştirdiği ziyaretleri; üçüncü bölüm Yafa’dan Marmaraereğlisi’ne kadar olan dönüş yolculuğunu içermektedir. Bu makalede Saewulf’un kimliği, izlediği güzergâhlar, Akdeniz’deki coğrafî etmenlerin deniz yolculuğuna etkileri, ‘öteki’lere bakış açısı ve anlatısının yapısı analiz edilmiştir. Diğer yandan seyahatnamenin tarihî bir kaynak olarak önemi üzerinde durulmuştur ve metin Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca metnin yeni bir edisyonu yapılmıştır.

Seneca'nın Naturales Quaestiones Adlı Eserinde Doğa ve Ahlak (Yüksek Lisans Tezi, 2010)

Yüksek Lisans Tezi, 2010

Tezimizin temel amacı Seneca’nın Naturales Quaestiones adlı eserindeki doğa ve ahlak anlayışını değerlendirmek ve filozofun, bağlı bulunduğu Stoa düşüncesindeki genel eğilime uygun olarak insanları ahlakî gelişim amacıyla doğayı incelemeye çağırdığını göstermektir. Bu kapsamda ilkin Stoacı bilgi anlayışı çerçevesinde Naturales Quaestiones’teki doğa ve bilgi problemi incelenmiş olup, Seneca’nın, kutsal kabul ettiği doğanın bilgisini nasıl ahlakî çıkarımlara bağladığı ve hangi amaçlarla insanları doğayı tanımaya çağırdığı ele alınmıştır. Tezimizin bu ilk bölümünde Naturales Quaestiones’teki doğa araştırması üzerine yazmanın ve göksel bilginin önemine, Seneca’nın insanların bu bilgiye erişememelerinin nedeni olarak gördüğü alışkanlık engeline, doğa bilgisinin uzun sürede tamamlanacağı düşüncesine ve Seneca’nın Roma’da felsefe ve doğa araştırmalarına olan ilgisizlikten şikâyetine değinilmiştir. Daha sonra, ikinci bölümde ilkin Seneca’nın genel tanrıbilim anlayışı üzerinde durulmuş olup Naturales Quaestiones’te ortaya konan doğanın yaratıcı ve yönetici kimliği, kader, doğa olayları arasındaki tutarlı birliktelik ve kehanet konusuyla birlikte Tanrı’nın evrendeki her şeyin nedeni olduğu düşüncesi işlenmiştir. Üçüncü ve son bölümde ise Seneca’nın genel ahlak anlayışı yanında Naturales Quaestiones’te sergilenen ahlak idealleri yani talihi küçümseme ve ölüm korkusunu yenme hedefi ele alınıp, yine eserdeki, ideal bilgenin zihnî yükselişine engel teşkil ettiği için kaçınması gereken ahlakî kusur örneklerinden sapkınlık, gösteriş ve açgözlülükten bahsedilmiştir. Neticede Seneca’nın insanları doğa araştırmasıyla, doğadaki gizli tanrısallığı ve kusursuz düzeni anlamaya çağırdığı dile getirilmiştir. --- The main goal of our thesis is to examine the concept of nature and ethics in Seneca’s Naturales Quaestiones and to show that the philosopher called people to inquiry the nature for moral development, in pursuant of general tendency in Stoic discipline under that he was. Firstly in this respect, while taking into consideration of Stoic concept of knowledge, the problem of nature and knowledge in Naturales Questiones is analysed and its discussed how Seneca assigned the natural science, as a sacred for him, to moral inferences and by which aims called people to know the nature. In this first part, the importance of writing on inquiry of nature, and heavenly knowledge, and consuetude that Seneca commentated as barrier for this knowledge, and idea of that would be perfected in heaps of time, and Seneca’s complaint about unconcernedness of people, for philosophy and natural inquiries at Rome, are mentioned. Then, in second part, firstly general theology of Seneca is discussed, then creative and administrative identity of nature that are presented in Naturales Quaestiones, fate, and idea of consistency among natural phenomena and God as a cause of everything, with subject of divination, are analysed. In third and last part, as well as the outlines of Senecan ethics, ideals, namely aim of contempting fortune and annihilating fear of death that are presented in Naturales Quaestiones, and obscenity, luxury and avarice, as examples of ethic vice, from that ideal wise has to avoid because of it’s barrier for his mental rising, are mentioned. Consequently, it’s reasoned that Seneca called people to know the concealed divine and to understand the perfect order of things in nature.

Erken Hıristiyanlığın Melankoli Tasarımı: Acedia Günahı - Early Christianity and the construction of melancholy. The sin of acedia in the Christian world.

İnsanlık tarihinde Antikçağ'dan Ortaçağ'a geçiş çok sayıda farklı olgunun bir araya gelmesiyle yaşanmış karmaşık bir süreçtir. Aslında bir geçişten çok dönüşümden, yaşamın her alanında farklı değerler üzerine temellendirilmiş bir inşa sürecinden söz etmek daha doğrudur. Tarihin her döneminde yaşanan bu yeni/den inşalar büyük dönüşümlerin vazgeçilmez unsuru olarak karşımıza çıkar. Antikçağ'ın başlarından itibaren bu bildik süreç oldukça faklı bir yönde gelişir. 6. yüzyıldan itibaren, başta antik dünyanın düşünce sistemi ve yarattığı kurumlar olmak üzere her şey, 12. yüzyıldan itibaren yeniden anımsanmak üzere hızla bir unutuluş sürecine girecektir. Bu dönem aynı zamanda akıl hastalıkları, melankoli ve cinlenme gibi farklılık yaratan insanlık hallerine ilişkin tasavvurların yeniden şekillendiği, giderek tanımlandığı bir başlangıcı ifade eder. Anımsanacağı gibi daha önceki bölümlerde Antikçağ'da 'çılgınlık' tanımına paralel oluşmuş bir melankoli algısından hareketle, yazında melankolik kişilikleri yücelten tavrın nasıl şekillendiği üzerinde durmuştum. Antikçağ hekimi bedenin çektiği acılara çare ararken, felsefeciler aklın 'hastalıkları' üzerine kafa yoruyordu. Ancak Hıristiyanlık inancının hayata geçmesiyle bu yaklaşım değişecek, hasta aklı 'beden'den ayırmak daha önemli hale gelecektir. Çünkü aklın hastalığı bedeninkine benzemez; çoğunlukla Tanrı tarafından, işlenmiş bir günahın bedeli olarak, verilmiş ceza olarak görülür. Aklı yoldan çıkaran, hasta eden ise günah işlemeye her zaman yatkın olan bedendir. Tenin bitmez tükenmez istekleri ceza (günah) olarak insana geri döner. Et değersiz bir posa olarak, insanoğlunu idare etme gücünden yoksun olduğu için işlenen günahlar, hastalık olarak akıl sağlığını bozar ve irade gücünün tümden yitirilerek demonların esiri, giderek şeytanın kölesi olunmasıyla sonuçlanacak yıkımı başlatır; bedenin işlediği günahların bedelini üstüne çöken hastalıkla, demonların işgaliyle ruh öder.