Şemseddin es-Semerkandî’ye Göre Ontolojik Baskınlık (et-Teraccuh) ve Ontolojik Evleviyet (original) (raw)
Related papers
Şemsüddîn es-Semerkandî’nin İlahi Sıfatlar Problemine Yaklaşımı
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
~ 176 ~ Şemsüddîn es-Semerkandî'nin İlahi Sıfatlar Problemine Yaklaşımı Öz İlahi sıfatlar, tevhit kavramının merkezinde yer alması dolayısıyla her bir âlimin ilgisini çeken bir konu olmuştur. Özellikle sıfatzât ilişkisi çerçevesinde süregelen tartışmalar konuyu daha ilgi çekici hale getirmiştir. Allah"ın sıfatları konusunu kendi döneminde tartışan isimlerden birisi de Şemsüddîn es-Semerkandî"dir (ö. 722/1322). Bu makalede temel amacımız, Şemsüddîn es-Semerkandî"nin Allah"a yüklediği sıfatların neler olduğunu ve ilahi sıfatlar tasnifinin İslam düşüncesindeki yerini tespit etmek ve sıfatlarla ilgili ortaya çıkan problemlere nasıl bir yaklaşım geliştirdiğini ortaya koymaktır. Bu nedenle betimsel nitelikli bu çalışmada doküman taraması yapılarak müellifin temel kelam eserleri çerçevesinde içerikler tahlil edilmeye çalışılacaktır. Semerkandî"nin hemen her eserinde sıfatları tahlil ettiği ve tasnife tabi tuttuğu anlaşılmıştır. O sıfatları vucûdî ve ademî olmak üzere iki gruba ayırmıştır. Ayrıca vucûdî sıfatları da hakikî ve izâfî olarak ayrıma tabi tutmuştur. Ayrıca o, fiilî sıfatları izâfî sıfatlar içerisine dâhil etmek suretiyle Mâtürîdî gibi subûtî sıfatlardan saymamış, bunun yanında da Eş"arî"nin fiili sıfatların hâdis olduğu görüşüne de katılmamıştır.
el-Envâru’l-ilâhiyye Adlı Eseri Bağlamında Şemseddin es-Semerkandî’nin Kelamî Görüşleri
Eskiyeni, 2023
Öz Ortaya çıkışından itibaren güncel tartışma konularına göre kendisini yenileyerek gelişen kelam ilmi, gelişim sürecinde ortaya çıkan pek çok itikadi problem için çözümler üretmeyi amaç edinmiştir. Bu amaç doğrultusunda İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren pek çok ilim adamı inancın bütün problemlerini konu edinen ya da bazı konularını ele alan geniş ya da özet nitelikte eserler kaleme almışlardır. Fahreddin er-Râzî sonrasında gelişen ve felsefe geleneği içerisinde yer alan problemleri dini açıdan tartışan ve "felsefi kelam" olarak adlandırılan yöntem de bu amaç doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Bu yöntem esasında Eş'arî kelamcılar tarafından başlatılmış olsa da sonrasında Mâtürîdî kelamcılar tarafından benimsenip sürdürülmüştür. Şemseddin es-Semerkandî bu yeni yönteme göre eser telif eden Mâtürîdî kelamcılar arasında yer alır. Semerkandî söz konusu yönteme göre üç temel kelam metni kaleme almıştır. Bunlar onun, es-Sahâifü'l-ilâhiyye, el-Envârü'l-İlâhiyye ve el-Mu'tekadât adlı eserlerdir. Son iki eser, içeriğiyle, ilk eserden ve Râzî sonrası diğer kelam metinlerinden ayrışmaktadır. Mantık, münazara ve kelam ilimlerinin temel kavram ve meselelerini inceleyen son iki eser, bu özelliğiyle orijinal bir sistematiğe sahiptir. Ayrıca eserde Semerkandî, varlık kavramının tanımı, ilahi sıfatlar, vahdâniyet, isim-müsemmâ meselesi ve beşâirü'n-nübüvve meselesi, imanın artması ve eksilmesi, hüsün-kubuh ve tafdîl gibi pek çok meselede kendi görüşlerini öne sürmüştür. Söz gelimi, ilahi sıfatların taksiminde hakîkî ve izâfî sıfatlar şeklinde farklı bir taksimi tercih ederek Mâturîdî ekolden ayrışır. Yine örneğin, hüsün ve kubuh meselesinde iyilik ve kötülüğün, zatî (özsel), vasfî (niteliksel) veya itibarî (görece) olabileceğini tercih etmesi, tafdîl meselesinde genel kanaatten farklı bir kanaati benimsemesi gibi hususlar bu bağlamda zikredilebilir. Bu çalışmada Semerkandî'nin el-Envâr adlı eserinde onun özgün kelamî değerlendirmelerinin tespit edilmesi ve incelenmesi hedeflenmiştir. Ancak bu amaç için yalnızca el-Envâr ile sınırlı kalınmamış, Semerkandî'nin diğer kelam eserlerine, ayrıca Semerkandî öncesi kelamcıların kaleme aldıkları metinlere de müracaat edilmiştir.
Kader, 2021
Hanefî-Mâtürîdî kelâm geleneğinde felsefî kelâm yöntemini benimseyen ilk âlim olan Şemseddin es-Semerkandî, kelâm, mantık, matematik, astronomi, tefsir, âdâb ve münâzara gibi çeşitli alanlarda eserler vererek kendisini aklî ve naklî ilimlerde kanıtlamış önemli bir Türk-İslâm düşünürüdür. Sisteminin merkezine mantık ilmini yerleştiren Semerkandî, ileri sürülen her görüş ve delili mantıksal analiz etmiş ve hakikate ulaşmayı amaçlamıştır. Onun kesin ve gerçek bilgiye ulaşmayı amaçladığı konuların başında ilahî sıfatlar, evrenin zamansallığı ve Tanrı-evren ilişkisi gelmektedir. Bu meyanda Semerkandî, ilahî ve evrensel sıfatların ontolojik karakterini analiz etmiştir. İşe mâhiyet çeşitlerini analiz etmekle başlayan yazar için itibârî vücûdî mâhiyet kavramı kilit rol oynamaktadır. Vücûdî kavramını, “öz anlamında ve hakikatinde herhangi bir olumsuzluk bulunmayan” şeklinde tanımlayarak vücûdî olmak için bir blok olarak var olmayı ve varlığında hiçbir olumsuzluk bulunmamayı şart koşan Semerk...
Matürîdî Kelamcı Şemsüddîn es-Semerkandî’nin Hıristiyanlık Eleştirisi
Marmara Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi, 2014
Öz: Erken dönemlerden itibaren başlayan Müslüman-Hıristiyan teolojik tartışma ve reddiye geleneğinde Müslüman kelamcılar önemli bir rol oynamışlardır. Geçmişinde farklı din ve kültürlere beşiklik eden Semerkant bölgesi de Müslüman-Hıristiyan teolojik tartışma geleneğinde yadsınamaz bir konumdadır. Bu makalede incelenen Maveraünnehir Hanefi-Matürîdî ekolün felsefî kelam dönemi temsilcisi Şemsüddîn es-Semerkandî'nin Hıristiyanlık tarihi ve Kitâb-ı Mukaddes hakkındaki bilgi birikimi ve İncillerden yaptığı nakillerle ayrıcalıklı bir konumda olduğu anlaşılmaktadır. Semerkandî'nin eleştirilerinin merkezinde enkarnasyona dayalı Tanrı tasavvuru olmakla birlikte o, Hıristiyanlığın tarihî süreçte geçirdiği dönüşüme temas etmek suretiyle tarihsel tenkit yöntemini de kullanır. Semerkandî, hulûl ve ittihad düşüncesine yönelik eleştirilerinde aklî istidlaller yanında Kitâb-ı Mukaddes metinlerinden önemli ölçüde alıntı yaparak delil getirir. Bu makalede söz konusu iki yöntem çerçevesinde Semerkandî'nin başta Tanrı tasavvuru olmak üzere Hıristiyan ilahiyatına yönelik eleştirileri ele alınarak değerlendirilmiş böylelikle hanefi-matürîdî ekolün reddiye geleneğindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Yanyalı Esad Efendi’nin Tercemetü’ş- Şerhi’l-Enver’inde Mantık Biliminin Mahiyeti
Osmanlı Avrupasında Bilim ve Düşünce, 2024
Katalog bulunmadığı için elindeki konu ile ilgili kayıt listelerini benimle paylaşan Ulusal ve Üniversite Kütüphanesi yazma eserler direktörü Marijana Kavčić'e teşekkür ederim. 20 Mohammed Abattouy, "The Corpus of the Arabic Science of Weights (9th-19th Centuries): Codicology, textual tradition and Theoretical Scope," in Research Articles and Studies in ho
EHL-İ REY’İN İLK TEMSİLCİLERİNDEN: ABÎDE ES-SELMÂNÎ VE FIKIHÇILIĞI
12. Uluslararası Güncel Araştırmalarla Sosyal Bilimler Kongresi , 2020
Öz Yemen asıllı, tâbiînden ve Kûfe fakihlerinden biri olan Abîde es-Selmânî Hz. Peygamber hayatta iken müslüman olmuş ancak Hz. Peygamber’i göremeden vefat etmiştir. Ehl-i reyin ilk temsilcilerinden biri olan Abîde es-Selmânî hakkında fazla bilgi yoktur. Ancak onun Hz. Ali’nin ve Abdullah İbn Mes‘ud’un öğrencileri arasında olduğu ve rey temsilcilerinden özellikle İbrahim en-Nehâî’nin kendisinden istifade ettiği bilinmektedir. Hem sahabe hem de tabiin fakihleri arasında saygın bir yer edinmiş olan Abîde, pek çok mesele hakkında müracaat kaynağı olmuştur. Ayrıca kaynaklar onu, Hz. Ali’nin hadislerini rivayet eden en güvenilir râviler arasında zikretmektedir. Bir dönem kadılık da yapan Abîde’nin, fürû-i fıkıh sahasında kendine özgü görüşleri de bulunmaktadır. Onun usul-i fıkıh alanına konu olan yorumlarından biri olan Hz. Ali ile arasında geçen bir konuşması, icma teorisinde inkıraz-ı asrı kabul edenler ve etmeyenler için delil konumunda zikredilmiştir. Bu çalışmada, Abîde es-Selmânî’nin hayatı, fıkıhçılığı ve icmayla ilgili rivayeti tahlil edilecektir. Anahtar Kelimeler: Tabiîn, ehl-i rey, Kûfe, Abîde es-Selmânî, fıkıh. Abstract Abida Al-Salmāni, who has Yemeni origins, is a member of the Tābi'īn and he is one of the faqīhs of Kufah. He became a Muslim during the lifetime of Prophet Muhammad, however, Prophet Muhammad passed away before Abida Al-Salmāni had a chance to see him. There is not much information about Abida al-Salmāni, one of the first representatives of Ahl al-raʾy. However, it is known that he was one of the students of Ali Ibn Abi Talib and Ibn Mas'ud. Also, İbrahim an-Nehâî, one of the representatives of raʾy, made use of his knowledge. He had an honorable place among the faqīhs of both aṣ-ṣaḥābah and tābi'īn generations, and he was a source of advice regarding many issues. Moreover, according to resources, he was one of the most trustworthy narrators of the hadith of Ali Ibn Abi Talib. Abida Al-Salmāni, who also worked as a judge for a period of time, had unique opinions in the field of furū' al-fıqh. One of his interpretations, which became a subject of the field of usûl al-fiqh is a conversation between him and Ali Ibn Abi Talib. This commentary of him was used as evidence for people who accept and reject the inkırâzü'l-asr in the theory of ijma’. In this study, we will examine the life of Abida Al-Salmāni, his duty as a faqīh and his narrative regarding ijma’. Key Words: Tābi'īn, ahl al-raʾy, Kufah, Abida al-Salmāni, fıqh.