Türk Kültüründe Haşhaş (Afyon Bitkisi) 11-14.yüzyıl Anadolu (original) (raw)
Related papers
Haşhaş Bitkisinin Anadolu Kültüründeki Yeri ve İzleri
Milli Folklor, 2019
Anadolu’nun bereketli topraklari, gecmisten gunumuze cesitli uygarliklara ev sahipligi yapmis ve farkli kulturlere mensup topluluklari ortak bir yasam alaninda bulusturmustur. Bu cografyada var olan her uygarlik, mevcut kulturel birikimin mirascisi olmus ve bu birikime katki saglayarak kendisinden sonraki kusaklara rehberlik yapmistir. Yasadigi cevrenin zengin bitki florasindan yararlanan Anadolu insani, ortak ve koklu bir tarim kulturunun olusumuna katki saglamistir. Arkeobotanik kanitlarin yetersizligine ragmen Anadolu’da hashas uretiminin tarih oncesi donemlere kadar uzandigi dusunulmus; bitkinin ortak bir tarim geleneginin urunu olarak farkli kulturler tarafindan benzer sekilde kullanildigini ispatlayan pek cok ornekle karsilasilmistir. Bu calismada ilk yazili ifadelerine M.O. 2. binyilda rastlanan ve her donem Anadolu insaninin ellerinde islenerek deger kazanan bu onemli bitkinin ekonomik, sosyal ve kulturel hayata ne derece sirayet ettigi uzerinde durulmustur. Hitit ve Urartul...
ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD)
Kültür bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerler bütünüdür. Bir toplumun gelenekleri ve görenekleri, halk inanışları, mani, masal, türkü, efsane, destan vb. ürünleri, yemekleri, halk hekimliği uygulamaları o toplumun kültürünü oluşturur. Kuşburnu, halk edebiyatı ürünlerindeki kullanımıyla, çevresinde gelişen halk inanışlarıyla ve bir besin kaynağı olarak Türk kültürü içinde kendine bir yer edinmiştir. Anadolu'nun birçok yerinde çoğu zaman kendiliğinden yetişen kuşburnu, soğuğa karşı dayanıklı ve pek çok rahatsızlığa şifa olarak görülen bir bitkidir. Kuşburnu mitolojik bir ağaç olmasının yanı sıra çeşitli halk anlatılarına konu olan, etrafında pek çok inanış ve ritüelin gerçekleştiği bir meyvedir. Hıdırellez'e, nazara, cine, büyüye, türbelere ve çocuk yetiştirmeye dair halk inanışlarında sıkça karşımıza çıkar. Anadolu'nun birçok yerinde kuşburnu üzerine türküler yakılıp maniler söylenir. Aynı zamanda dallarına bez, kurdele, çamaşır, ip vb. nesneler bağlanarak dilek ağacı fonksiyonu görür. Kuşburnu günümüzde çayı, reçeli, meyve suyu, marmelatı, çorbası, pestili, kompostosu ile Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinden birini oluşturur. Mucizevi bir bitki olarak görülen kuşburnu bu yönüyle halk hekimliğinde sıklıkla kullanılır. Bugün besin ve ilaç sanayisi için de önemli bir hammaddedir. Bu çalışmada kuşburnu kültürel yönden değerlendirilecektir. Mitolojik yönü ele alındıktan sonra geçmişten günümüze kuşburnuya dair inanış ve uygulamalardan söz edilecek ardından halk hekimliğindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır. Kuşburnuya dair halk edebiyatı ürünlerinden örnekler verilip Türk mutfağında kuşburnu ile hazırlanan lezzetler anlatılacaktır.
Türk Kültür Tarihinde Kahve ve Kahvehane
16. yüzyıldan itibaren, Türk insanının yaşamına giren kahve ve kahvehane etrafında, çok geniş bir kültürel birikim oluşmuştur. Kahve ve kahvehane merkezli kültürel birikim ortamı, o kadar hızlı gelişmiş ve geniş bir alanda etkili olmuştur ki, belki de Türk insanının yaşamına bu derece etki eden -içecek ve mekân olarak- ikinci bir unsur gösterilemez. Kahvehaneler, toplumsal paylaşımın gerçekleştiği ve geçmişin yad edildiği kültürel mekânlar olarak Türk insanının yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Bir “sohbet medeniyeti”ne sahip olan Türk toplumunun, dinsel açıdan “meşru” kabul edilen kahve ve kahvehaneye sahip çıkması ve bu unsurları yaygınlaştırması, birçok toplumdan daha hızlı ve kapsamlı olmuştur. Kahvehaneler, Türk insanı için birer “kültür mekânı” olarak hizmet vermişlerdir. Ayrıca kahvehaneler, “toleranslı davranma” alışkanlığının kazanıldığı merkezler olarak da dikkat çekmektedirler.
Türk Kültüründe Bahçeyi Algılamak
Journal of the Faculty of Forestry Istanbul University, 2010
Bahce kulturu; tarihsel surec icerisinde genel hatlariyla batida seyretmek, dogu toplumlarinda ise icinde yasamak fikri ile gelismistir. Hangi uygarlik olursa olsun hepsinin kendine ozgu bir bahce stratejisi gelistirdigini ve toplumlarin icinde bulunduklari cografyada baskin olan topografik, ekolojik, sosyal ve kulturel nitelikler dogrultusunda, bahcelerin de degisime ugradigi bilinmektedir. Turk bahce kulturu de bu temel noktalarin varligi ile mistik ve edebi bir yaklasim icerisinde, donemsel farkliliklara paralel olarak degisimlere ugramistir. Bu calismada, Turk toplumlarinda tarihsel surec icerisinde bahceyi algilayis bicimlerindeki farkliliklar ile cesitli sanat dallarinda ve bahcelerde bu degisimlerin yansimalari incelenmis, bahce kulturumuzu sembolize eden bitkiler vurgulanarak, Turk bahcelerinin onemini yeniden ortaya koymak fikri amac olmustur
Türk Kültüründe Deve Güreşleri
Develer tarihte ulaşım, yük, binek, savaş, gıda ve spor amacı ile insanlığa hizmet etmiştir. Türklerde deve yetiştiriciliği 4.000 yıldan fazla olmalıdır çünkü bazı arkeolojik kanıtlar Türklerde deve güreşinin en azından 4.000 yıldan beri yapıldığını göstermektedir. Ancak 20. yüzyılda başlayan endüstrileşme ve modernleşme süreci içinde deve önemini kaybetmiş ve günümüzde sadece bir spor ve turizm malzemesi derecesine inmiştir. Bu nedenle deve populasyonu geçen süre içinde 1.000’ler seviyesine inmiştir. Develer genellikle Ege Bölgesi deve güreşleri amacı ile yetiştirilmektedir. Yılda 60-70 yerleşim yerinde deve güreşleri organize edilmektedir. Deve güreşleri Pazar günleri gerçekleştirilir ve sadece erkekler değil, kadın ve çocuklar tarafından da izlenir. Develerin ekipmanları, aksesuarları, süslemeler, bakıcıların ücretleri, şehirden şehre ulaşım giderleri ile konaklama ve yiyecek giderleri oldukça pahalı olmasına rağmen, deve sahipleri genellikle çok zengin insanlar olmayıp, orta veya dar gelire sahip insanlardır.Bu nedenlerden dolayı bu organizasyonların devam edebilmesi için devlet tarafından desteklenmelerine ihtiyaç vardır.
HAŞHAŞ SORUNU VE TÜRK DİPLOMASİSİNDEKİ YERİ (OSMANLI’DAN 1980’E KADAR)
Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 2022
Haşhaştan elde edilen afyon, tıbbi amaçlarla kullanılmasının yanı sıra uyuşturucu hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Afyon ve buna bağlı üretilen uyuşturucu maddelerinin kullanımı toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir. Haşhaş ekimi ve afyon üretiminde 20. yüzyıl başlarına kadar yasak durumu söz konusu olmamıştır. Ancak tüm dünyada afyon ve afyondan üretilen uyuşturucu maddelerin kullanımının artmasından dolayı ortaya çıkan rahatsızlık, haşhaş ekimi ve afyon üretimi konusunda tedbir alınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu konuda alınan tedbir kararları Anadolu’daki en önemli gelir kaynaklarından olan haşhaş üretimini olumsuz etkilemiştir. Haşhaş üretimi uluslararası alanda bir sorun teşkil etmiş ve Türkiye’ye diplomatik baskı uygulanmıştır. Türkiye’ye karşı sergilenen tutum nedeniyle sosyal, ekonomik ve siyasi anlamda sorunlar yaşanmıştır. Bu çalışmada haşhaşın tüm dünyada sorun olarak görülmeye başlanmasından 1980 yılına kadar Türkiye’ye uygulanan diplomatik baskılar değerlendirilmiştir. Yapılan baskılar sonucunda haşhaş ekimi ve afyon üretimine dair yapılan kısıtlamaların kamuoyuna yansımaları, halkın tepkisi, yaşanan ekonomik kayıpların boyutları, ülke içi siyasette sergilenen tutum belirlenmeye çalışılmıştır