Fatih'in Tarihi Kent Meydanları ve Şehrin Nişanesi Sütunlar (original) (raw)
Related papers
İstanbul şehir dokusunda bir mekân çözümlemesi : Fatih
2020
Klasik Osmanlı Şehirleri incelendiğinde, külliyeler etrafında şekillenen şehir dokusu dikkati çekmektedir. Külliyeler; cami, medreseler, imaret, şifahane, kütüphane, çarşı, hamam gibi birimlerden oluşmakta ve şehirlilerin bütün ihtiyaçlarını karşılama vazifesi görmektedir. Çalışmanın merkezinde bulunan Fatih Külliyesi fetihten sonra ilk inşa edilen selatin camii olan Fatih Camii ve etrafındaki yapılar bütünü olarak, İstanbul’a yeni bir medeniyet anlayışı ve şehircilik düzeni getirmiştir. Tarih boyunca insan ve mekân karşılıklı olarak birbirini etkilemiştir. İnsan maddi ve manevi birikimini mekâna yansıtmıştır.Bu çalışmada, Fatih Külliyesi onu saran cadde ve sokaklar üzerinden tarihi süreçte incelenmiş, mekânın şehir hayatına nasıl katıldığı sorusuna cevap aranmıştır. Fatih Külliyesi’ni saran cadde ve sokaklar Ali Kuşçu Mahallesi ile sınırlandırılmıştır. Şehir ve mekân kavramları üzerinden İslam şehirlerinin genel özellikleri ve Osmanlı şehir anlayışı incelenmiştir. İstanbul şehir do...
Hurufat Defterlerinin Şehir Tarihi Araştırmalarındaki Yeri
Öz: Bu makalenin ana amacı, hurûfât defterlerinin şehir tarihi araştırmalarındaki yerini ortaya koyabilmektir. Öncellikle hurûfât defterlerinin kökeni üzerinde durulmuş, bu defterlerin aslında kadıaskerlik kaleminde üretilen cihet ruznâmçelerinin bir devamı olduğu tespit edilmiş ve hurûfât defterlerinin üretim süreci, içeriği irdelenmiştir. Akabinde ise hurûfât defterlerinin üzerinden şehir tarihi yazımı yapılırken nasıl bilgi üretebileceği konusu araştırılmıştır. Defterlerin, vakıflar, vakıf kurumları, vakıf görevlileri, kaza yerleşim bölgeleri, idari yapı ve kent ile kırsalın mekânsal yapısının ortaya konulması noktasındaki yeterlik ve sınırlılıkları tartışılmıştır.
Kaçarlar Döneminde Tebriz Şehir Meydanları
XVII. Türk Tarihi Kongresi. II. Cilt - II. Kısım Orta Asiya ve Kafkasya Tarihi. Ankara, 2018, 2018
Kaçarlar döneminde Tebriz şehiri "darüsseltene", "velieahtneşin" adlanaraq, devletin ikinci başkenti idi. Ülke veliahtı ilə birlikte, bazı yabancı elçilik temsilcileri burada bulunuyordu. Kaçarlar sırasında Tebriz' de yeni mahelleler, sokaklar, bahçeler, meydanlar kurulmuş, pazar mecmuesi restore edilmiş, çok kervansaray, hamam, cami ve ziyaret yerleri, bir deyişle, Müsliman Doğusuna ait sosyal tesisler inşası yapılarak kullanıma sunulmuştur. Kaynaklar meydanlar hakkında. Şehir meydanları hakkında yabancı yazarların "Seyahetname"lerinde bilgiye rastlanmaktadır. A.Olearius'un kaydlarına göre meydanlarda birkaç "serraf " adlı dövüz birimleri bulunuyordu (Oleari, 1870, 729). J. Şarden ise yazıyor: "Tebriz'in meydanı dünyada gördüğüm tüm şehir meydanlarından en büyüğüdür. Onun meydanı İsfahan'ın "Nekşi-Cihan" meydanından çok büyüktür". Türkler dafalarca bu meydanda savaş sırasında 30 bin kişiyi cergeye dizmişlerdir. Akşamları bu meydan zamanını eğlence içinde geçiren "küçük" adamlarla dolu oluyor. Bu eğlenceler oyunlardan, gözbağlayıcılardan, göçmen akrobatların eğlendiren oyunları, güreşden, boğa ve koç savaşlarından, hikayetlerden ve kurt danslarından oluşmaktadır. (Şarden, 1993, 74). Gündüz ise bu meydan alış-veriş mekanına dönüşüyordu. Burda, özellikle, tahıllar satılıyordu (Abdulali Kareng 1389, 180). 20. yüzyılın başlarında Tebriz' de olan Amerikan araştırmacısı A.V.Cekson bu şehrin merkezi meydanı hakkında hatıralarında kaydeder ki, bizim düşüncemize göre burası çok önemli mekandır. O yüzden yok ki, burada silah, tüfek yapan atölye ve dükkanlar, korhana (barut yapılan yer-İ.M), zindan, şahın at tevlesi, veliehdin evleri yerleşir, burası Bab'ı (Babi'ler harekatının kurucusu