ortadoğunun adı ve önemi (original) (raw)

Yabancı dil olarak İngilizce öğreten öğretim elemanlarının sözlü geri bildirim hakkındaki inanışları ve uygulamaları

2019

TEZ12494Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019.Kaynakça (s. 83-92) var.xiv, 97 s. :_tablo ;_29 cm.Gu?nu?mu?zde ög?retmenler, dil ög?retim araştırmalarının ve teorilerinin önerdiklerini uygulayan bireylerden ziyade, kendine özgu? ög?retim yöntemleri olan aktif karar mekanizmaları olarak göru?lmektedir. Birçok araştırma, ög?retmenlerin uygulamalarını yu?ru?tu?rken inançlarından etkilendiklerini iddia etmiştir (Pajares, 1992; Johnson, 1992). Fakat bu du?şu?nce son yirmi yılda deg?işmiş ve ög?retmen inanç ve uygulamaları arasında bazı uyumsuzluklar olabileceg?i öne su?ru?lmu?ştu?r (Baştu?rkmen, Loewen & Ellis, 2004). Bu araştırma, İngilizce’ yi yabancı dil olarak ög?reten u?ç ög?retim elemanının sözlu? geri bildirim kullanımı hakkında inanç ve uygulamaları arasındaki uyumsuzlug?un sebeplerini araştıran nitel bir örnek olay çalışmasıdır. Bir devlet u?niversitesinin Yabancı Diller Yu?ksekokulu’nda çalışan u?ç ög?retim elemanı, sözlu? geri bildirim hakkındaki inançları a...

Spor Bilimleri Araştırmaları

2022

Türk tarihinin en önemli isimlerinden birisi hiç şüphesiz Atatürk'tür. Türk toplumunun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasındaki rolü yadsınamaz. Atatürk' ün hayatını örnek alanların, iç dünyalarında yeni ufuklar açılmış, onlara her daim yol gösterici bir kılavuz rolünü üstlenmiştir. Atatürk, yapmış olduğu devrim ve inkılaplarla genç cumhuriyetin temelini atarken yeni nesile eğitim konusunda da çeşitli yollar göstermiş ve bizatihi kendisi de uygulamıştır. Atatürk, hayatının tüm dönemlerinde gelişime önem vermiş ve ilgi duyduğu, merak ettiği, sevdiği, her aktiviteyi yapmaya çalışmıştır. Atatürk'ün yaptığı bu girişimleri bizler bugün kişisel gelişim olarak ifade edebiliriz. Kişisel gelişim, bireyin kişisel hedeflerini gerçekleştirmek için kendini yeterli hale getirme sürecidir. Kişisel gelişim değişme ve ileri gitme sürecidir ve bu gelişim olumlu yönde gelişimi ifade etmektedir. Kişisel gelişim yani kendini geliştirme, bireyin fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal/ duygusal olmak üzere dört temel alanda dengeli bir şekilde yenilenmesini içerir. Bireylerin kendini yenilemesinin tüm boyutlarda akıllıca, düzenli ve dengeli bir biçimde olması önemlidir. Bireyin kendini geliştirmesi, değişimlere uyum sağlamak, başarıya ulaşmak, etkili, verimli ve anlamlı bir yaşam sürdürmek gibi amaçlarla sorumluluklarının bilincinde olarak fiziksel, toplumsal, ruhsal ve zihinsel yönlerden kendini bilgi ve becerilerini yenilemeye ve arttırmaya yönelik çabaları olarak görülmelidir.

Bağımsızlığa Adanmış Bir Hayat: Küçüm Han

Tarih dergisi, 2021

Şeybani soyundan gelen Küçüm Han, 1563 yılında Sibir Hanlığı'ndaki Taybuga hâkimiyetine son vermiştir. İktidarının ilk yıllarını ağabeyi ile birlikte paylaşmasından dolayı daha çok devletin iç meselelerine yoğunlaşan Küçüm Han, ağabeyinin ölmesiyle birlikte devletin dış meseleleriyle de uğraşmaya başlamıştır. Böylece Moskova'nın 1552 yılında Kazan Hanlığı'nı işgal etmesiyle birlikte Sibirya'ya doğru hız kazanan Rus ilerleyişini durdurmayı kendisine amaç edinmiştir. Bu amacını gerçekleştirmek için ise, Buhara ve Kazan'dan gelen din adamları başta olmak üzere, Sibirya'nın yerli kabilelerinin yardımına ihtiyaç duymuştur. 1573 yılından itibaren din adamlarının ve yerli kabilelerin desteğini alan Küçüm Han, 1582 yılına kadar Sibirya'da son derece başarılı mücadeleler vermiştir. Ancak mücadelelere Stroganovların ve Kozakların dahil olması durumu tersine çevirmiştir. Kozakların, İsker'i işgal etmesi sonucu şehri terk etmek zorunda kalmıştır. 1584 yılında Kozak Ataman'ı Yermak Timofeyeviç'i öldürmeyi başarsa da şehri geri alamamış; ama buna rağmen Yermak Timofeyeviç'in ölümünden sonra Sibirya'ya gelen merkezi Rus birlikleriyle 1598 yılına kadar mücadele etmeyi sürdürmüştür.

Ulusal Kültür, Örgüt Kültürü ve İş Güvenliği Kültürü İlişkisi: Hofstede’nin Güç Mesafesi ve Belirsizlikten Kaçınma Boyutları Açısından Türkiye Özelinde Bir Değerlendirme

Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020

Toplumu oluşturan bireylerin davranışlarının ardında yatan baskın ve belirleyici bir unsur olan ulusal kültür, bir arada yaşamaya yardımcı olan bütünleştirici bir yapıdır. Ulusal kültür, sadece sosyal yaşamda kendisini göstermekle kalmamakta, aynı zamanda çalışma hayatında önemli bir rol oynayarak örgüt kültürüne de etki etmektedir. Örgüt kültürünün bir alt sistemi olan iş güvenliği kültürü de benzer şekilde bu etkiler ışığında şekillenmektedir. Böylece hem örgüt kültürünün hem de iş güvenliği kültürünün ulusal kültürün bir yansıması olduğu düşüncesiyle bu çalışmada Hofstede'nin Kültürel Boyutlar Teorisi'nde yer alan ve Türkiye'de yüksek olarak belirlenmiş olan güç mesafesi ve belirsizlikten kaçınma boyutları açısından ulusal kültürün iş güvenliği kültürü üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Bu çerçevede benimsenmiş olan literatür taraması yöntemi ile ulusal kültür, örgüt kültürü ve iş güvenliği kültürü literatürü gözden geçirilerek birbirleri ile olan ilişkisi ortaya konmuş ve bu ilişki, Türkiye özelinde güç mesafesi ve belirsizlikten kaçınma boyutları açısından yorumlanmıştır. Çalışmanın vardığı sonuç, Türkiye'de yüksek olan güç mesafesi ve belirsizlikten kaçınmanın, iş güvenliği kültürü üzerinde olumsuz etkileri olduğu yönündedir.

Geçmişteki ve Günümüzdeki Bilgisayar Oyunlarında Mitik Düşünme Biçiminin Dini ve Ahlaki Değerlerin Öğretimindeki Rolü

Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 2017

Doğu düşünce dünyasında, masal, hikaye, destan, kıssa vb. mitik anlatım tarzlarıyla ibretlik olayların anlatımı yaygındır. Bu söylemlerle, dinleyenlerine, ahlaki öğütlerin verilmesi ve böylece eğitilmesi amaçlanır. Gerçeküstü olayların anlatıldığı bu söylemlerde, güçlü olan insanları, sıkıntı ve zorluklar karşısında saadetin beklediği ifade edilir. Bu tür anlatılarda, bir yandan umut yaşatılırken diğer yandan sabırlı olmak, zorluk anında dürüstlükten vazgeçmemek, güçlü olmak gibi mesajlar dinleyiciye verilir. Ancak günümüzde gerçeküstü olaylar yani mitik kurgular, çizgi film, animasyon ve bilgisayar oyunlarında canlandırılmaktadır. Bu oyunlarda ise en acımasız silahlarla, en acımasız savaşların yapıldığı ve en güçlü olanın kazandığı anlatılmaktadır. Saldırgan, acımasız ve gücü ele geçirmek için her yolu deneyebilen gençlerin yetişmesine neden olan bu oyunlar, eğitim açısından araştırılması gerektiği gibi oluşturduğu düşünme biçimi açısından da araştırılmalıdır. Bu makalede geçmişte anlatılan hikayelerdeki gerçeküstü olayların düşünülme biçimiyle, günümüz gerçeküstü olaylarının canlandırıldığı bilgisayar oyunlarındaki düşünme biçimi, dini ve ahlaki değerlerin öğretimi açısından karşılaştırılacaktır.

14.-16. Yüzyil Doğu Türkçesi̇nde “Öz” İle Kurulan Sözcük Öbekleri̇ Üzeri̇ne

2019

Bir cumlede canli ve cansiz varliklar ve nesneler ile olay, olgu ve durumlarin dogrudan ifade edilmeyip temsilleri ile isaret edildigi durumlarda zamirler ortaya cikmaktadir. Zamirler, isim turundeki sozcuk veya sozcuk obeklerinin yerine kullanilarak onlari karsilayan ve o sozcuklerin aldigi tum isim cekim eklerini bunyesine dâhil ederek genisleyebilen, cumlede olusabilecek tekrarli anlatimlara engel olarak dildeki sozcuk kullanisliligina katki saglayan sozcuk turlerindendir. Cogu calismada zamir basligi altinda degerlendirilen ama diger zamirlerden farkli bir fonksiyona sahip olan donusluluk zamirleri ise isi yapan veya isten etkilenen sahsi, pekistirmek vasfiyla tekrarlayan ve sahis kavramini on plâna cikaran bir zamir cesididir. Donusluluk zamirleri, diger zamirler gibi canli veya cansiz her turdeki ismin yerini tutmaz, bu isimlerden sadece sahis isimleri ile birlikte kullanilarak o ismin karsiladigi kavrama altini cizmek suretiyle vurgu yapar ve o kavramin karsiladigi manaya guc...

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri ile İlgili Açılan Davaların Değerlendirilmesi[#424900]-489346.pdf

ANADOLU UNIVERCITY, 2018

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri, 1973 tarih ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 4 ve 17. Maddeleri arasında yer alan 14 adet eğitim öğretim ilkesidir. Araştırma söz konusu 14 eğitim ilkesine dayanarak açılan davaları incelemektedir. Danıştay kararları taranarak 1982- 2013 döneminde açılan 24 adet davaya ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda 10 adet ilkeye 27 kez başvurularak toplam 24 dava açıldığı, 4 ilke hakkında ise açılan dava bulunmadığı görülmüştür. Araştırma idari mahkeme kararlarıyla Danıştay kararları arasındaki görüş farklılıklarını ortaya koymaktadır. Diğer yandan benzer sorunlar nedeniyle dava açmak isteyen kişi ve kuruluşlar için bilgi ve veri toplama problemlerini ortaya koymakta ayrıca ulaştığı sonuçlar bakımından başka araştırmalara ışık tutmaktadır.

Atalarımızın sözcükleri birleştirmesine neden olan şey ne idi?

Antropoloji, 2021

Emrullah Şeker 1* DEĞERLENDİRME MAKALESİ / REVIEW ARTICLE Atalarımızın sözcükleri birleştirmesine neden olan şey ne idi? Öz Bu makale dilbilgisi ontojenezine evrimsel bir yaklaşım getirmekte ve soyoluşta cinsel davranışlar ile zihinsel dilsel mekanizmalar arasında bir ilişki kurmaktadır. Çalışmada, ilk olarak, dil evrimi ve adaptasyonların doğası ile ilgili evrimsel görüşlerin bir özeti sunuldmuş ve ardından bunlar cinsel seçilim açısından bütüncül bir şekilde tartışılmıştır. Daha sonra, dilbilgisinin ontojenezinde eski çağlardan beri bulunduğu düşünülen atasal dilsel özellikleri açıklamak için üretken, hiyerarşik, cinsiyetli, birleşimli ve yinelemeli yapılar tartışılmıştır. Son olarak, filojenezde hangi zihinsel mekanizmaların tekrarlandığını belirlemek için üretkenlik, sembolizm, hiyerarşi, cinsiyet, birleşim ve yineleme gibi dilbilgisel özellikler ontojenezde ve filojenezde diğer üreyici, hiyerarşik, cinsel, birleşimli ve yinelemeli deneyimlerle ilişkilendirilmiştir. Sonuç olarak, insanın zihinsel ve dilsel evrimindeki çeşitli gelişmelerin kaynağı olan sembolik düşünce dilbilgisel ontojenezde yüz yüze cinsel deneyimle elde edilen cinsel hazzın bir yan etkisi olarak değerlendirilmiştir. Başka bir deyişle, yüz yüze çiftleşme sembolik düşüncenin ve dilin öncülü olarak gösterilmiştir. Buradan yola çıkarak dilbilgisi yapıları ontojenezindeki üretkenlik, sembolizm, hiyerarşi, cinsiyet, birleşim ve yinelemenin filojenezde dilbilgisinin çiftleşme kalıplarının, özellikle de yüz yüze çiftleşme deneyiminin, daha önceki evrimsel aşamalarına gerileme olduğu sonucuna varılmıştır.